Dilekçeler aşamasının bir sonu yok mudur?

Herkese merhabalar. Stajyer bir avukat olarak garibime giden bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Eski HUMK ve Yeni HMK'da tarafların 2'şer kere dilekçe verebileceği yer alıyor bildiğiniz gibi. (Tabi diğer yargılama usullerinde değişebiliyor.)Bu dilekçeler Dava dilekçesi- Cevap dilekçesi- Cevaba cevap- ikinci cevap olarak düzenlenmiş.Geçen gün Asliye Hukuk Mahkemesindeki bir dosyayı incelerken şunu gördüm: Taraflar karşılıklı olarak 3' er kere dilekçe vermişler. İlk dilekçelerinde konu kısmına "davaya cevaptır", "cevaba cevaptır" filan yazılmış; fakat sonra 2'şer dilekçe tarafların hızını kesmemiş ve "karşı tarafın şu tarihli dilekçesine cevabımızdır" şeklinde devam etmiştir Ve edindiğim izlenime göre bir kaç kere daha karşılıklı yazışacaklar
Uygulamada çok sık rastlanan bir durum mudur bilemiyorum henüz yeni bir stajyer olduğum için. Fakat bu durum benim garibime gitti sayın meslektaşlarım. Bu işin bir sonu olmalı değil mi Hakimin "durun yahu dilekçeler aşaması bitmiş ön incelemeye geçelim" demesi gerekmez mi?

Alıntı: Yazan fatih avsar Herkese merhabalar. Stajyer bir avukat olarak garibime giden bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Eski HUMK ve Yeni HMK'da tarafların 2'şer kere dilekçe verebileceği yer alıyor bildiğiniz gibi. (Tabi diğer yargılama usullerinde değişebiliyor.)Bu dilekçeler Dava dilekçesi- Cevap dilekçesi- Cevaba cevap- ikinci cevap olarak düzenlenmiş.Geçen gün Asliye Hukuk Mahkemesindeki bir dosyayı incelerken şunu gördüm: Taraflar karşılıklı olarak 3' er kere dilekçe vermişler. İlk dilekçelerinde konu kısmına "davaya cevaptır", "cevaba cevaptır" filan yazılmış; fakat sonra 2'şer dilekçe tarafların hızını kesmemiş ve "karşı tarafın şu tarihli dilekçesine cevabımızdır" şeklinde devam etmiştir Ve edindiğim izlenime göre bir kaç kere daha karşılıklı yazışacaklar Uygulamada çok sık rastlanan bir durum mudur bilemiyorum henüz yeni bir stajyer olduğum için. Fakat bu durum benim garibime gitti sayın meslektaşlarım. Bu işin bir sonu olmalı değil mi Hakimin "durun yahu dilekçeler aşaması bitmiş ön incelemeye geçelim" demesi gerekmez mi?

HMUK döneminde

dava - cevap - replik - düplik olan teati

HMK döneminde (yazılı usulde)

dava - cevap- cevaba cevap - ikinci cevap halini almıştır.

Ancak bu sınırlamanın faydası İDDİA VE SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ YASAĞININ BAŞLANGIÇ ANINI BELİRLEMESİDİR.

Davacı cevaba cevap dilekçesi verdikten sonra, davalı da ikinci cevabı verdikten sonra artık yazılı usulde iddia veya savunmayı genişletemez. İstisnası: Ön inceleme duruşmasına karşı taraf mazeretsiz olarak katılmazsa gelen taraf iddiasını-savunmasını yine genişletebilir. (basit usulde dava ve cevap dilekçeleri ile yasak başlar) O satten sonra artık ıslah ile genişletme mümkün olur.)

Bu yüzden teati 2'şer dilekçe ile biter demek aslında iddia-savunma genişletme yasağı başlar, mahkeme ön incelemeye geçebilir demektir. İlk aşamanın bittiği yerdir.

Ancak taraflar birbilerini dilekçe bombardımanına tutabilir. Ben olsam ikinci cevaptan sonraki beyan dilekçelerini okumam.

Selamlar.

Son cevap dilekçesinin (düplik) verilmesinden sonra tarafların gönderdiği dilekçeler iddia ve savunmanın genişletilmesi kapsamında kalır. Yani taraflar yalnızca eksik usuli işlemlere dikkat çekebilir, hakim reddedilecekse, yapılması gereken ancak yapılmamış (unutulmuş) bir işlem varsa vs. bu hususlar belirtilebilir, yasada sayılan taleplerde bulunulabilir...

Yoksa dilekçeler (layihalar) aşamasının devamı niteliğinde dilekçe verilmemelidir. Ha verilirse hakim bunları yine okur ama değerlendirmeye almaz, gerekçesine bile yazmaz. Gerekçede bununla ilgili olarak illa bir şeyler yazacaksa, "son cevap dilekçesinden sonraki tarihli dilekçeler, içeriği nedeniyle işleme alınmamıştır" şeklinde bir cümlelik açıklama yazar. Çünkü iddia ve savunmaların genişletilmesi yasağı kamu düzenindendir.

Kimseye dilekçe verme denemeyeceğinden uygulamada tarafların, karşılıklı dilekçe vermek suretiyle birbirleriyle dava sonuna kadar atıştığı çokça görülmektedir. Profesyonel avukat ise kendisini dava dilekçesiyle, delillerini vakalarla ilişkilendirişiyle, karşı tarafın dilekçesine cevap verişiyle, usule hakimiyetiyle belli eder. Unutmayalım yargılama bir satranç, go gibi strateji işidir.
Sevgilerle...

Davada ileri sürülen vakıalar hakkında her zaman sözlü yazılı beyanda bulunulabilir. Bunun dilekçeler aşaması ile ilgis yok. Zira HMK.m.144 e göre mahkeme bu vaıalar hakkında konuşşun diye tarafları tahkikat duruşmasını çağırıyor. Oradada ki beyanlarda, HMK.m154 uyarınca yazılı hale geliyor. Şimdi mahkemeye verilen bu dilekçeleri bu kapsamda görmek gerekiyor.

Alıntı: Yazan fatih avsar Herkese merhabalar. Stajyer bir avukat olarak garibime giden bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Eski HUMK ve Yeni HMK'da tarafların 2'şer kere dilekçe verebileceği yer alıyor bildiğiniz gibi. (Tabi diğer yargılama usullerinde değişebiliyor.)Bu dilekçeler Dava dilekçesi- Cevap dilekçesi- Cevaba cevap- ikinci cevap olarak düzenlenmiş.Geçen gün Asliye Hukuk Mahkemesindeki bir dosyayı incelerken şunu gördüm: Taraflar karşılıklı olarak 3' er kere dilekçe vermişler. İlk dilekçelerinde konu kısmına "davaya cevaptır", "cevaba cevaptır" filan yazılmış; fakat sonra 2'şer dilekçe tarafların hızını kesmemiş ve "karşı tarafın şu tarihli dilekçesine cevabımızdır" şeklinde devam etmiştir Ve edindiğim izlenime göre bir kaç kere daha karşılıklı yazışacaklar Uygulamada çok sık rastlanan bir durum mudur bilemiyorum henüz yeni bir stajyer olduğum için. Fakat bu durum benim garibime gitti sayın meslektaşlarım. Bu işin bir sonu olmalı değil mi Hakimin "durun yahu dilekçeler aşaması bitmiş ön incelemeye geçelim" demesi gerekmez mi?

Sayın Meslektaşım,

Dilekçeler aşamasının tamamlanması ve tahkikata geçildiğinin taraflara bildirilmesinden sonra da taraflar yasada öngörülenler dışında dosyaya dilekçe sunabilirler.

Buna "yazılı beyan dilekçesi" denilmektedir. Taraflar tahkikat aşamasında dosyaya gelen tezkere cevapları olsun, bilirkişi raporu olsun, deliller toplandıktan sonra dosyanın aldığı son aşamaya göre hüküm öncesi dosyanın esası hakkında olsun yazılı beyan dilekçesi verebilirler.

Bu şekilde, sözlü yargılamada mahkeme (hâkim) nezdinde tam ve ayrıntılı olarak ifade edemedikleri hususları pekiştirmek amacı güderler.

Hâkim bu gibi durumlarda bazen tarafların dosyayı kabarttığından sitem edebilir ama dilekçe vermeyi engelleyici bir yasal düzenleme de bulunmadığından bir garabet yoktur.

Değerli yanıtlarınız için hepinize teşekkür ederim. Peki bir de şunu sormak istiyorum. İlk sorumda da aslında sormuştum Bu karşılıklı dilekçeleşme safhasına hakimin müdahale edip öninceleme için duruşma günü vermesi gerekmez mi? Yoksa illa taraflardan birisinin(davacıdır genelde) bunu talep etmesi mi gerekir?

Alıntı: Yazan fatih avsar Değerli yanıtlarınız için hepinize teşekkür ederim. Peki bir de şunu sormak istiyorum. İlk sorumda da aslında sormuştum Bu karşılıklı dilekçeleşme safhasına hakimin müdahale edip öninceleme için duruşma günü vermesi gerekmez mi? Yoksa illa taraflardan birisinin(davacıdır genelde) bunu talep etmesi mi gerekir?

Zorunlu dilekçeler aşaması tamamlanmadı ise ve taraf delilleri için yazılan yazılar bekleniyor ise hakim zaten ön inceleme için duruşma vermez.

Bahsettiğiniz husus, yani tarafların dosyaya yazılı beyan yağmuru, bu safhada cereyan ediyorsa bunun bir manası da yoktur esasen. Zira taraflar tüm diyeceklerini cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap ile bildirebilirler.

Öyle bile olsa, hâkim ön inceleme duruşmasını, tarafların bu davranışından tamamen bağımsız olarak dilekçelerin karşılıklı verilmesi ve delillerin toplanması, dosyanın ikmali durumuna göre tayin eder...

Dava dilekçesi dava açılır. (m118) Davalı buna cevap verir.(m.126) Davacı cevaba cevap verir.(m.136) Davalı ikinci cevap dilekçesini verir.(m.136) Ve önincelemeye geçilir. .(M.137) Önincelemede, dava şartları ve ilk itirazları inceler dosya üzerinden (duruşmaya da bırakabilir) karar verir.(m.138) inceleme tamamlandıktan ve kararlar alındıktan sonra öninceleme duruşması için gün tayin edilir.(m.139)

Merhabalar,benzer bir sorum olacak.Açılan davanın bir şirkete ihbar olunması gerekmiş,dava dilekçesiyle birlikte ihbarı içerin tebligat şirkete çıkmış.Ancak şöyle bir durum varilekçeler aşaması tamamlanmış cevaplar verilmiş,sadece bu şirkete tebliğ edildiği tarih ve şirketin cevabı tahkikat aşamasında yapılmış.Şirkete tebliğine baktık iki hafta içerisinde cevap vermiş sıkıntı yok ancak cevap verdiği tarih de tebliğ aldığı tarih de tahkikat aşaması.Bu durumda usulen bir aykırılık var mıdır sizce? Dilekçeler aşamasının tamamlanması için tüm dilekçelerin gelmiş olması gerekmez miydi?