Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mirasçı olmayan, diğer hissedarlara tebligat yapılmalımı??

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-05-2007, 17:24   #1
Av.Cevat Çelik

 
Mesaj Mirasçı olmayan, diğer hissedarlara tebligat yapılmalımı??

Merhabalar, şimdiden teşekkürler. Bir konu hakkında yüzlerce karar okudum ancak aradığım konuyla ilgili karar bulamadım.Konu şu; kadastroya geçmemiş köyde bulunan araziye ilişkin bir taksim davası var.Bu arazi tapuda mevkii olarak geçiyor. Tapuda Tepe Mevkii olarak geçen yerde, miras bırakanın 2600/16200 hissesi var şeklinde.Davaya konu yer bu parça.Mirasbırakanın mirasçılarına (ölenlerin çocuklarına vs) tebligat yapılmış.Dava 7 yıl önce açılmış,keşif-bilirkişi vs. herşey yapılmış tam karar aşamasında (satış olacak) problem çıkıyor.
Mesele şu; bu 2600/16200 lük davaya konu parçanın dışındaki kalan, tapuda Tepe mevkii diye geçen yerdeki diğer hissedarlara tebligat yapılması gerekip gerekmediği.(o hissedarlar davaya konu parçanın mirasbırakanının mirasçıları vs değiller ve kaldı ki herkesin yeri yıllardır belli ihtilaf yok) Kaldıki taraf teşkili dava şartı,resen gözetilir ve öyle davanın esasına girilir.7 yıldır devam etmiş bir davada karar aşamasında bu problemin çıkması basit bir hakim hatası olmasa gerek.(Buarada son duruşmada hakimin ifadesi çok ilginç,'taraflar diğer hissedarlara tebligat konusunda anlaşamamışlar' başkada bir hüküm yok? Çok uzun zaman karar araştırdım ama hep aynı kararlar var.Sizden ricam bu konuda bana yardımcı olmanız.Şimdiden ilginize
teşekkür ederim.
Old 22-05-2007, 23:40   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Dava konusu taşınmazın 2600/16200 payı miras bırakana ait olduğuna göre, geri kalan 13600/ 16200 payı başka paşdaşlara ait demektir. Ortaklığın giderilimesi davalarında taraf teşkilinin yapılması ve tüm paydaşlara tebligat yapılması , dava sonunda satış parasının tüm paydaşlara payları oranında dağıtılması asıldır. Taraf teşkilinin başlangıçta yapılmasındaki ihmal, bunun sonradan tamamlanmaması için sebep teşkil etmeyeceği açıktır.

Paydaşlar arasında harici taksim yapılmış ve o yer belirli paydaşlara isabet etmiş olabilir. Ne varki, öncelikle taraf teşkili tamamlanacak böyle bir iddia ortaya atılması halinde paydaşlar bu harici taksimi kabul ederse sorun kalmaz. Fakat kabul etmezlerse o takdirde iddiayı ileriye sürene harici taksimin varlığının tespiti davası açması için süre tanınır ve dava sonucu beklenir. Bu kurallara uyulması gerekir . Diye düşünüyorum.

Saygılarımla.
Old 23-05-2007, 00:16   #3
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Sayın Kocabaş'ın yanıtlarına aynen katılıyorum. Ayrıca şunu ifade etmekte yarar görüyorum. Mesajınızda davaya konu ettiğiniz kısım haricinde kalan kısma sahip diğer paydaşların mirasçı dahi olmadığından bahis etmişsiniz. Ancak bahsini ettiğiniz eğer ortaklığın giderilmesi davası ise taşınmazın aynına ilişkin olduğundan; paydaşlar arasındaki hukuki ilişkinin hiçbir önemi yoktur ve tapuda malik olarak görünen her kişinin davaya dahil edilmesi ve bu şekilde taraf teşkili sağlanması zorunludur. Aşağıdaki karar da bu yöndedir.

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 1998/3251
Karar: 1998/3254
Karar Tarihi: 20.04.1998
Ortaklığın giderilmesi davalarının özelliği nedeniyle tapu paydaşları sağ iseler kendilerinin, ölmüşlerse ibraz ettirilecek veraset ilamı ile belirlenecek mirasçılarının davada taraf olmalarının sağlanması, böylece taraf teşkili zorunludur.

Ancak mesajınızda sıkça mirastan bahsetmeniz nedeniyle aklıma takılan bir husus var. Acaba bahsini ettiğiniz taksim, TMK 642. maddesi uyarınca öngörülen miras kalan taşınmazın taksimi mi? Yine mesajınızda dikkatimi çeken bir diğer husus ta satış aşamasına gelindiğinden bahis etmişsiniz. Ayrıca anladığım kadarıyla söz konusu taşınmazın paylara bölünmesi mümkün değil.

Kısacası anladığım kadarıyla yorumlamam gerekir ise; miras kalan bir taşınmazın paylara bölüşülmesi söz konusu ise; eğer taşınmazın aynen taksimi mümkün değil ise taşınmazın satılması ve bedelin mirasçılar arasında payları oranında paylaştırılması suretiyle taksim gerçekleştirilebilecektir. Ancak somut olayda taşınmaz tümü ile murise ait değil. Bu nedenle de davaya konu taşınmaz ortaklığın satış suretiyle giderilmesi hükümlerine tabi olacaktır. Bu şeklinde de yine taşınmaz üzerindeki mülkiyet elbirliği ile mülkiyet şeklinde olduğundan; tapuda malik olarak görünen her kişinin davaya dahil edilmesi mecburidir.

Kısacası 7 yıllık bir yargılama neticesi henüz davada taraf teşkilinin sağlanmamış olması; kanunen getirilmiş olan bu emredici hükme bir istisna olunabileceği anlamını taşımamaktadır. Yani netice itibariyle her halukarda taşınmaza malik olan herkes davaya dahil edilmelidir.

Sanırım miras malının taksimi sözkonusu olduğu için aklınız karışmış. Ancak biraz karışık bir yorum yapmış olsam da; netice itibariyle evet tüm malikleri davaya dahil etmeniz ve bu şekilde taraf teşkilini sağlamanız kanunun amir hükmü gereğidir.

Saygılarımla..
Old 23-05-2007, 15:30   #4
Av.Cevat Çelik

 
Varsayılan

Öncelikle yorumlarınız için teşekkür ederim.Evet Yeliz hanım, davaya konu yer taksime imkanlı bir yer değil ve MK 642ye göre.Usul olarak elbette tüm paydaşların taraf olması asıl, yalnız usulun dışında davaya konu yerin özelliği ve bu konuda hiç yargıtay kararına rastlamam beni meraka yöneltti. Yücel bey, yorumunuzda;'Dava konusu taşınmazın 2600/16200 payı miras bırakana ait olduğuna göre, geri kalan 13600/ 16200 payı başka paşdaşlara ait demektir.' diyorsunuz ancak dava konusu taşınmaz sadece 2600/16200 lük parça,keşfi yapılmış krokilerde ayrı ayrı belirtilmiş.13600/16200 lük payın bu davayla ilgisi bulunmamakta.Yani davaya konu taşınmaz sadece 2600/16200lük hisse.Acaba diyorum burada ayrık bir durum sözkonusu olabilirmi diye düşünmüştüm. Saygılarımla...
Old 23-05-2007, 16:15   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan


Sayın Çelik,
Paylı mülkiyet ve elbirliğiyle mülkiyette tapu kayıtları bir bütündür. Kayıtlardaki pay ve paydaların birbirine eşitlenmesi gerekir. Sadece 2600/16200 paylı
bir tapu kaydı tesisisin mümkün olamayacağını söyleyebilirim.O zaman bunun geresi nerdedir diye araştırılır. Tapu kayıtlarında yanlışlık yapılmışsa düzelttirilmesi için süre tanınır. Muhakkak ki başka paydaşlarda vardır.Paylar 16200 bulduğunda o kayıtlar dava konusu tapunun kapsamını teşkil eder. Müstakil bir tapunun bir bölümünün ortaklığın giderilmesi davasına konu yapılması da mümkün değildir. Onun için digğer paydaşların da davaya katılmaları gerekmektedir. Anlatıma göre belki harici taksim olabilir.Belki sizi ve mahkemeyi başlangıçta yanıltan bu olabilir. Fakat onun da yöntemi ilk yanıtımda belirtildiği gibidir. Sonuç itibariyle ilk yanıtımda değindiğim hususlar değişmemektedir.
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tebligat yapılacak şahıs o an için adreste bulunamazsa tebligat nasıl yapılır? Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 10 10-03-2010 12:18
Boşanma Davasında Tebligat Kanununun 35. Maddesine Göre Tebligat avk-e Meslektaşların Soruları 17 01-06-2009 16:56
mirasçı muvazası(çok acil) flamelegal Meslektaşların Soruları 1 21-05-2007 19:03
hataen verasette adı geçmeyen mirasçı ,miras hakkını diğer mirasçıya devredecek mineartun Miras Hukuku Çalışma Grubu 3 10-04-2007 14:51
Kıymet takdir raporunun hissedarlara tebliği avalaattin61 Meslektaşların Soruları 11 14-02-2007 15:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08740807 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.