Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

aile konutu sayılır mı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-09-2009, 23:01   #1
avukatlutfi

 
Mutsuz aile konutu sayılır mı?

kişi evli olup ablasının dairesinde oturmakta ve kira vermemektedir.İstanbul ilinin başka bir yerinde tapusu üzerine olan tek dairesi bulunmaktadır.( başkada kendi ve aile fertleri üzerine gayrimenkulü yoktur)Bu konut haczedilebilir mi? Konutun aile konutu olması için , ailenin içerisinde oturma zorunluluğu var mıdır?Konut lüks olmayıp,sıradan bir konuttur.Kiraya verilse kirası haczedilebilir mi?haczedilememesi için kişinin kendisinin de kiracı mı? olması gerekir?
Old 07-09-2009, 08:39   #2
üye16817

 
Varsayılan

Konutun aile konutu sayılması için, bu konutta muhakkak kira sözleşmesi uyarınca veya mülkiyet hakkına dayanarak oturmak gerekmez. Yargıtay'a göre "Aile konutu; eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri acı, tatlı günlerini yaşadıkları, yaşam faaliyetlerini yoğunlaştırdıkları mekandır. Aile konutu tektir"(2. HD, 2005/16473 E., 2006/799 K.).

Konutun mülkiyeti zaten müvekkilinize ait olmadığından haczi de mümkün değildir. Ancak kastettiğiniz, müvekkilinizin ablasının borcundan kaynaklanan ve ablası aleyhine yürütülen bir hacizse, konutun haczi mümkündür. Zira ortada İİK m. 82'deki koşullara uyan bir durum yoktur.

Diğer taraftan, icra takibine uğrayan kişinin meskeniyet savında bulunması için o evde bizzat oturması gerekmez. Borçlu, evini kiraya vermiş ve başka da evi yoksa, borçlunun kiradaki evi ve kirası haczedilemez.
Old 07-09-2009, 12:17   #3
avukatlutfi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan üye16817
Konutun aile konutu sayılması için, bu konutta muhakkak kira sözleşmesi uyarınca veya mülkiyet hakkına dayanarak oturmak gerekmez. Yargıtay'a göre "Aile konutu; eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri acı, tatlı günlerini yaşadıkları, yaşam faaliyetlerini yoğunlaştırdıkları mekandır. Aile konutu tektir"(2. HD, 2005/16473 E., 2006/799 K.).

Konutun mülkiyeti zaten müvekkilinize ait olmadığından haczi de mümkün değildir. Ancak kastettiğiniz, müvekkilinizin ablasının borcundan kaynaklanan ve ablası aleyhine yürütülen bir hacizse, konutun haczi mümkündür. Zira ortada İİK m. 82'deki koşullara uyan bir durum yoktur.

Diğer taraftan, icra takibine uğrayan kişinin meskeniyet savında bulunması için o evde bizzat oturması gerekmez. Borçlu, evini kiraya vermiş ve başka da evi yoksa, borçlunun kiradaki evi ve kirası haczedilemez.
Oturduğu konut ablasının olup, bu konutla ilgili haciz problemi bulunmamaktadır. Anladığım kadarı ile ,başka sempte olan tapusu üzerine olan dairenin tapu ve kira haczinin de olamayacağını belirtmişsiniz.İlginiz için teşekkürler. Saygılarımla.
Old 07-09-2009, 13:58   #4
üye16817

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatlutfi
Oturduğu konut ablasının olup, bu konutla ilgili haciz problemi bulunmamaktadır. Anladığım kadarı ile ,başka sempte olan tapusu üzerine olan dairenin tapu ve kira haczinin de olamayacağını belirtmişsiniz.İlginiz için teşekkürler. Saygılarımla.
Sorunuzu şimdi daha iyi anladım. Evet, yukarıda da dediğim gibi, meskeniyet savında bulunmak için mutlaka o konutta oturmak gerekmez. Başka bir konutta kiracı olarak oturuyorsa ve sadece bir evi varsa, o evi ve kirasını haczetmek mümkün değil.

Ancak sizin olayınızda müvekkiliniz, ablasının evinde "kira ödemeksizin" oturmakta. Bu durumda müvekkilinizin kiraya verdiği ev haczedilemezse de, kira geliri haczedilebilir kanaatindeyim.
Old 07-09-2009, 18:31   #5
avukatlutfi

 
Neşeli

Alıntı:
Yazan üye16817
Sorunuzu şimdi daha iyi anladım. Evet, yukarıda da dediğim gibi, meskeniyet savında bulunmak için mutlaka o konutta oturmak gerekmez. Başka bir konutta kiracı olarak oturuyorsa ve sadece bir evi varsa, o evi ve kirasını haczetmek mümkün değil.

Ancak sizin olayınızda müvekkiliniz, ablasının evinde "kira ödemeksizin" oturmakta. Bu durumda müvekkilinizin kiraya verdiği ev haczedilemezse de, kira geliri haczedilebilir kanaatindeyim.

Şimdi daha iyi aydınlandım. çok teşekkür eder,bol kazaçlar temenni ederim.
Old 07-09-2009, 21:44   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 16.11.1993 T., 1993/13437 E., 1993/17935 K: “…taşınmaz tapuda ahşap ev ve bahçe olarak kayıtlıdır. Kıymet takdir raporunda ise betonarme tek katlı 3 oda bir mutfaktan müteşekkil mesken olduğu belirtilmiştir. Bu taşınmazın işyeri olarak kullanılması mesken niteliğine etkili değildir. Meskeniyet şikayeti için borçlunun taşınmazda ikamet etmek zorunluluğu da yoktur. Uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılarak taşınmazın kıymetinin saptanması borçlunun sosyal ve ailevi durumu gözönünde bulundurularak haline münasip meskeni ne miktar para ile edinebileceğinin belirlenmesi, taşınmazın takdir edilen kıymeti borçlunun haline münasip evi edinebileceği miktardan düşük olması halinde şikayetin kabulü, aksi halde taşınmazın satılarak satış bedelinden haline münasip evi edinebileceği paranın ayrılarak kendisine verilmesi, fazlasının alacaklıya ödenmesine karar verilmek gerekirken noksan inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir”

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 15.09.1994 T., 1994/10030 E., 1994/10523 K: “Borçluya ait Adapazarı Cumhuriyet Mah. 130 ada 165 parsel numaralı ana taşınmazda A Blok, 1.Kat, 34 No.lu bağımsız bölüm hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulmuştur. Borçlunun başka meskeninin bulunması meskeniyet şikayetine engel değildir. Borçlunun tercih hakkı mevcuttur. Bilirkişi raporunda bu meskenin 1 milyar TL kıymetinde olduğu borçlunun haline münasip evi bulunduğu belirtilmiştir. Bu rapor hükme yeterli değildir. Yeniden uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yaptırılarak borçlunun haline münasip lüks olmayan bir meskeni temin edebileceği miktarın saptanması bu miktar tahmin edilen miktardan fazla ise meskeniyet şikayetinin kabulü aksi halde borçlunun haline münasip meskeni edinebileceği bedelden düşük olmamak kaydıyla satışına bu bedelin satış bedelinden ayrılıp borçluya fazlasının ise alacaklıya verilmesine karar verilmek gerekirken yeterli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi isabetsizdir.”

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aile konutu hk... Av.Arzu Erkan Meslektaşların Soruları 2 02-06-2009 13:41
Aile Konutu Turaney Meslektaşların Soruları 1 24-02-2009 16:52
aile konutu avgubse Meslektaşların Soruları 3 29-07-2008 15:07
aile konutu Alper Özboyacı Aile Hukuku Çalışma Grubu 0 06-05-2008 14:42
Aile Konutu av.nilüferyurdakul Aile Hukuku Çalışma Grubu 0 19-03-2008 17:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06092000 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.