Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dosyada Karar Beklerken En Başa Dönmek...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-01-2015, 17:26   #1
Pablo

 
Varsayılan Dosyada Karar Beklerken En Başa Dönmek...

Müvekkilim geçirdiği trafik-iş kazası neticesinde yaralandı. SGK tarafından düzenlenen raporda kusur oranı % 50-50 olarak belirlenmişti. Davayı açtıktan sonra gönderilen üç kişilik heyet raporunda ise müvekkilin kusuru % 30'a indi.
Davalı taraf duruşmada aleyhe olan hususları kabul etmeyiz dışında sözlü yahut yazılı bir itirazda bulunmadı.
Dosya hesap bilirkişisine gönderildi. Belirlenen tazminat rakamına karşı davalı taraf beyanda bulunmadı.
Bunun üzerine davamı ıslah ettim. Islaha karşı da davalı taraf beyanda bulunmadı.
Duruşmada karar verilmesini beklerken, davalı taraf SGK tarafından kendilerine karşı (kazanın olduğu şehirde) açılan rücu davasının bilirkişi raporunu sundu. Tek bilirkişi tarafından düzenlenen raporda müvekkilin kusuru 70'e yükselmiş, davalının 30'a inmişti. (Rücu davasından böylece haberdar olduk)
Raporun davamızla ilgili olmadığını, savunmanın genişletilmesi yasağının ihlal edildiğini, delil sunma aşamasının bittiğini ve davanın ıslah edildiğini belirtmeme rağmen hakim karar vermedi ve söz konusu dava dosyasının getirtilmesine, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Adli Tıp'a gönderilmesine dair ara karar verdi.
Mahkemeyi vermiş olduğu bu yanlış ara karardan vazgeçirebilmem için Emsal Yargıtay kararları ışığında yardım edebilecek arkadaşlara şimdiden teşekkürler...
Old 14-01-2015, 14:39   #2
av.tuba43

 
Varsayılan

Aynı bahsettiğiniz şekilde bir dosyam var ve karşı taraf çok itiraz etmesine rağmen hakim iş kazası dosyalarında ATK raporunun olması gerektiğini ve sadece SGK Yüksek Sağlık Kurulu Raporunun yeterli ve bağlayıcı olmadığı ve prosedürün bu yönde olduğunu söyleyerek dosyayı ATK ya gönderdi. Dosyanın esası 2007 ve halen yargılama devam ediyor. Aşağıdaki Yargıtay Kararının bir bölümünde de bu prosedürden bahsedilmiş



T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/19400

K. 2009/16882

T. 22.12.2009

• MALULİYETİN TESPİTİ İSTEMİ ( Adli Tıp Genel Kurulundan Rapor Alınarak Raporlar Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Ayrıca Davacıdaki İyileşmenin Hangi Tarihte Oluştuğu Tespit Ettirilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

• ADLİ TIP GENEL KURULUNDAN RAPOR ALINMASI ( Alınarak Raporlar Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Ayrıca Davacıdaki İyileşmenin Hangi Tarihte Oluştuğu Tespit Ettirilerek Karar Verilmesi Gerektiği - Maluliyetin Tespiti İstemi )

• RAPORLAR ARASINDAKİ ÇELİŞKİ ( Maluliyetin Tespiti İstemi - Adli Tıp Genel Kurulundan Rapor Alınarak Raporlar Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Ayrıca Davacıdaki İyileşmenin Hangi Tarihte Oluştuğu Tespit Ettirilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

506/m.11,19,25

ÖZET : Davacı, davalının uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle maluliyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan raporu da geçirilen iş kazası ile ilgili olarak sağ meniskopati arızasının fonksiyonel bozukluk bırakmadan iyileştiği, iyileşme süresinin 6 ay olduğu belirtilmiş, bu rapora dayalı olarak da mahkemece yazılı şekilde karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin anılan kararı önceden belirlenen sürekli iş göremezlik durumunun hangi tarihe kadar devam ettiği, iyileşmenin hangi tarihte gerçekleştiği belirtilmediği gibi, dosyada mevcut raporlar arasındaki aykırılığı da gidermekten uzaktır. Yapılacak iş; Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınarak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ayrıca davacıdaki iyileşmenin hangi tarihte oluştuğu tespit ettirilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.

DAVA : Davacı, davalı İlyas Albayrak'ın uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle maluliyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Filiz Ekizoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı, davalı İlyas Albayrak'ın davacı işyerinde uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Ankara Sigorta Müdürlüğü tarafından belirlenen %13.3 ve SSK Yüksek Sağlık Kurulu tarafından belirlenen %14.1 sürekli iş göremezlik oranlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek gerçek maluliyet oranının tesbitini talep etmiştir.

Mahkemece davanın kabulü ile davalı İlyas Albayrak'ın uğradığı zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle maluliyetinin bulunmadığına karar vermiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 11 ve 19. maddeleri uyarınca davalının davacı işyerinde uğradığı iş kazası nedeniyle meslekte kazanma gücünün kaybolma oranının tesbitidir.

506 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde "geçici iş göremezlik hali sonunda Kuruma ait veya Kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu Kurumca tesbit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, Sürekli iş göremezlik geliri almakta olan veya bu geliri sermayeye çevrilerek ödenmiş bulunan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, yukarıdaki fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tesbit olunacağı, aynı yasanın 25. maddesinde de "sürekli iş göremezlik geliri bağlandıktan sonra sigortalı, her zaman, iş göremezlik derecesinde bir artma olduğunu veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç duruma girdiğini ileri sürerek gelirde değişiklik yapılmasını isteyebileceği gibi, Kurum da, sigortalıyı her zaman kontrol muayenesine tabi tutulabileceği, gerek sigortalının başvurması üzerine gerek Kurumca yaptırılan kontrol muayenesi sonunda Kurum sağlık tesisleri sağlık kurulu raporuna göre sürekli iş göremezlik durumunda değişiklik olduğu tesbit edilirse, sigortalının sürekli iş göremezlik gelirinin, rapor tarihinden sonraki ay başından başlanarak artırılacağı, veya eksiltileceği veya kesileceği bildirilmiştir.

Ayrıca 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde de paralel şekilde iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 45. maddesinde sürekli iş göremezlik gelirinin iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanacağı" bildirilmiştir.

Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.

Somut olaya gelince; dosyada mevcut SSK Ankara Hastahanesi'nin 04.08.2003 tarih ve 6209 sayılı raporuna dayanarak SSK Tahsisler Dairesi tarafından %13.3 sürekli iş göremezlik oranı tesbit edilmiş, bu orana dayalı olarak 18.06.2004 tarihinden itibaren davalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmıştır. Kazalının itirazı üzerine SSK Yüksek Sağlık Kurulu'nun 12.07.2005 tarihli raporu ile ve düzeltme kaydı ile sürekli iş göremezlik oranı 06.08.2003 tarihinden geçerli olarak %14.1 olarak tesbit edilmiştir.

Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan 30.06.2008 tarih ve 5040 sayılı raporu da 15.10.2002'de geçirilen iş kazası ile ilgili olarak sağ meniskopati arızasının fonksiyonel bozukluk bırakmadan iyileştiği, iyileşme süresinin 6 ay olduğu belirtilmiş, bu rapora dayalı olarak da mahkemece yazılı şekilde karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinin anılan kararı önceden belirlenen sürekli iş göremezlik durumunun hangi tarihe kadar devam ettiği, iyileşmenin hangi tarihte gerçekleştiği belirtilmediği gibi, dosyada mevcut raporlar arasındaki aykırılığı da gidermekten uzaktır.

Yapılacak iş; Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınarak raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ayrıca davacıdaki iyileşmenin hangi tarihte oluştuğu tespit ettirilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan İlyas Albayrak'a iadesine, 22.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 14-01-2015, 14:41   #3
av.tuba43

 
Varsayılan

Bu arada yukarıda bahsettiğim dava SGK tarafından açılan rücuan tazminat davası değil İşçi tarafından Kurumumuza karşı açılan maddi ve manevi tazminat davası, hakim rücuan tazminat davasındaki ATK raporunu beklediği için dosya bu kadar uzadı
Old 15-01-2015, 14:29   #4
Pablo

 
Varsayılan

Cevabınız için teşekkürler Sn. av.tuba43.
Sizin dosyanızda yargılama usulüne uygun yürümüş. Rücu davasındaki ATK raporunun beklenmesi yargılamayı uzatmış.
Ancak işverene karşı açtığım tazminat davasında, tam karar verilecek gün ortaya çıkan bir rücu davası söz konusu.
Dosyadaki raporlar arasındaki çelişkiye değil de diğer dosyadaki raporla bizimkinin arasındaki çelişkiye dayanmak suretiyle ATK ya gönderilme kararı verildi.
Üstelik dosyadaki raporlara süresi içerisinde yapılan bir itiraz dahi olmadan ve ıslah dilekçesiyle dava değerini arttırdıktan sonra bu karar verildi ve kazanılmış haklarımızın tümü de yok sayılmış oldu.
Old 19-01-2015, 09:37   #5
av.tuba43

 
Varsayılan

Yargıtay Kararında da belirtilmiş ancak itirazın varlığında rapora gönderilebilir kanaatindeyim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtaya giden dosyada yanlış verilen ara karar hasbaloglu Meslektaşların Soruları 2 05-05-2014 15:50
Dosyada eksiklik olması,Tevsii tahkikat,Yokluğumuzda karar cesur_yürek Meslektaşların Soruları 2 20-01-2014 16:57
Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilen dosyada vekalet ücreti kevser06 Meslektaşların Soruları 5 03-06-2010 10:53
3091 sayılı KANUNA GÖRE İNFAZA KARAR VERİLEN DOSYADA ADLİ YARGIDAN TEDBİR DURDURABİLİ gulhuznum Meslektaşların Soruları 5 21-06-2009 21:06
Karar için heyet önünde bulunan bir dosyada ıslah yapılabilir mi? bonnie Meslektaşların Soruları 2 24-11-2008 14:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05686402 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.