Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargitay Kararlari Ariyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-06-2008, 15:44   #1
erdal7

 
Varsayılan Yargitay Kararlari Ariyorum

Sayın meslektaşlarım , Bir dava dolayısı ile aşağıdaki Yargıtay Kararlarını arıyorum.

Yardımcı olacak arkadaşlara saygılarımı sunar , teşekkür ederim...

Av.Erdal Dülgar.


1 ) Y . HGK. 26.04.2000 T. E. 2000/ 19-818 K. 2000 / 816


2 ) Y. 11. HD. 04.11.2003 T. E. 2003 / 3564 K. 2003 / 10446


3 ) 12. HD. 29.01.1986T. E. 1985 / 7273 K. 935


4 ) YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ 16.12.1999 TARİH E.1999/7598 K.1999/ 7604
Old 10-06-2008, 15:53   #2
av.sıla

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

E:2003/3564
K:2003/10446
T:04.11.2003

Taraflar arasimda görülen dayada Ankara Aslıye 5.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 02.05.2002 tarih ve 2002/31 - 2002/308 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait ancak müvekkilinin haberi olmadan alınan 31.11.2000 tarihli çekin lehdar S.... Bilim Oto Ticaret Ltd.Şti. adına keşide edilerek tedavüle konulduğunu, lehtar tarafından davalıya ciro edildiğini, davalının başvurusu üzerine müvekkilinin, S.... Bilim Oto San. ve Tic.Ltd.Şti. ile ticari ilişkileri nedeniyle borçlu olduğunu düşünerek çeke mahsuben davalıya 05.01.2001'de 570.000.000 TL, 09.01.2001'de 100.000.000 TL ve 12.01.2001'de ise 1.197.500.000 TL olmak üzere 1.867.500.000 TL ödediğini, çeki aldıktan sonra keşideci imzasının kendisine ait olmadığını gördüğünü ileri sürerek sebepsiz zenginleşen davalıdan anılan meblağın son ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin eline dava konusu çekin temlik cirosuyla geçtiğini, muvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, keşideci imzasının sıhhatini bilemeyeceğini, cek lehtarı şirket ile davacı arasındaki ilişki nedeniyle davacının B.K'nun 38.maddeye göre hukuksal iliskiye icazet verdiğini ve odeme ile benimsediginı, kötü niyetli bu davayı açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, TTK 737. maddeye göre imzanın sahte olduğunun lehtar yada ciro yoluyla çeki elde eden hamile karşı ileri sürülebileceği, ancak davacının senet bedelini farklı tarihlerde üç seferde ödediği ve basiretli bir tacir gibi davranmayarak imzasını incelemediği, davalı bankanın kendisini yanılttığını ileri sürmediği, çekte lehtar görunen şirket ile sıkı ilişkisi olduğunu da kabul ettiği, davacının bankaya borcu ödedikten sonra imzanın kendi yetkilisine ait olmadığını beyan etmesinin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığı, borcu olmayan bir parayı odemiş ise S.... Bilim Oto Tic. Ltd.Şti.nden bunu talep edebilecegi gerekcesiyle mesnetsiz davanın reddine karar verilmistır.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davada, davacı taraf dava konusu çekteki imzasını inkar ederek işbu davayı açmış, davalı banka vekili ise, öncelikle imza itirazının bilirkişi incelemesi yaptırılarak reddini istemiş ve bundan sonra diğer savunmalarını def'i olarak ileri sürmüştür.
Bu durum karşısında mahkemece, öncelikle imza inkarı üzerinde durularak, bu uyuşmazlığın HUMK.nun 308 ve onu izleyen maddeleri hükümleri uyarınca incelenmesi gerekirken, diğer savunma sebeplerine dayanılarak eksik inceleme ile davanın reddi aleyhine görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Old 10-06-2008, 15:54   #3
av.sıla

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

E:1985/7273
K:1986/935
T:29.01.1986

2004 s. İİK K. m. 170A

Yukarıda tarih ye nunarası yaZılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borclular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 23.5.1985 tarihinde gonderilmiş olmakla okundu ve gereği gorüşülüp düşünüldü :
Şirket statüsünden şirket namına takip dayanağı kambiyo senedini keşideci olarak duzenleyen (T.A.)'un şirketi tek başına temsile yetkili olduğunun anlaşılmasına, B.K.'nun 450 nci maddesi geregince mumessilin kambiyo senedi tanzimi icin ozel yetkisi bulunmasına gerek olmamasına, sirket hakkındaki takıbin usulen semeresiz kaldığının icra dairesindeki haciz zabıt varakaları ve tapu cevabı ile belirlenmesine, İİK.'nun 50 nci maddesi yoluyla uygulanması gerekli HUMK.'nun 12. maddesi gereğince Adana İcra Dairelerinde takip yapılabilecegine, tarafların karsılıklı iddıa ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mercii kararının İİK.'nun 366 ve HUMK.'nun 438 inci maddeleri uyarınca ONANMASINA, 29.1.1986 gününde, oybirliğiyle karar verildi.

Old 10-06-2008, 15:56   #4
av.sıla

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi

E:1999/7598
K:1999/7604
T:16.12.1999

# EVRAKTA SAHTEKARLIK

# DOLANDIRICILIK

ÖZET: 1- Suça konu çakin doşyaya konulmasi;

2- ÇekTeki imzanın, sanık tarafından takliden atıldığı sabit olduğunda eylemin, TCK.nun 342/1, 503/1, çeke kendi imzasını attı ğının anlaşılması halinde ise eyleminin aynı Yasanın, 503/1. maddelerinde yazılı sucu oluşturacağının gozetilmesi; gerekir.

(765 s. TCK. m. 342/1, 503/1)

Sahtecilik ve dolandırıcılıktan sanık Turgut hakkında yapılan duruşma sonunda: Beraatine dair (Mersin İkinci Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 22.3.1999 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi yerel C. Savcısı ile mudahil vekilleri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Bassavcılığından bozma isteyen 25.11.1999 tarihli tebligname ıle 3.12.1999 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği gorüşülüp düşünüldu:

1- Suça konu çekin dosyaya konulmaması,

2- Çekteki imzanın çek keşide etmeye yetkili kişi, sanık veya sanık tarafından cek keşide etmeye yetkili kişi tarafından takliden atılıp atılmadığı hususu arastırılarak, sanık tarafından akliden atıldığı sabit oldugunda eylemın TCY.nın 342/1 - 503/1, çeki kendi imzası ile attığının anlaşılması halinde ise eyleminin aynı Yasanın 503/1. maddesinde yazılı suçu oluşturacağının gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, C. Savcısı ve müdahil vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi (BOZULMASINA), 16.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Old 10-06-2008, 16:18   #5
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2000/19-818
Karar: 2000/816
Karar Tarihi: 26.04.2000
ÖZET: Ticari mümessilin, iyi niyet sahibi üçüncü şahıslara karşı şirket hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve şirket hesabına şirketin gayesine dahil bütün tasarrufları yapma yetkisinin bulunmasına, vekaletnamedeki kısıtlamanın ticaret sicilinde kayıt ve ilan edilmemiş olmasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
(743 S. K. m. 2) (2004 S. K. m. 72) (818 S. K. m. 449, 450)
Dava: Taraflar aras
ındaki "menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 20.10.1998 gün ve E.97/701-K.98/1197 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 22.2.1999 gün ve E.99/87-K.99/1017 sayılı ilamıyla; (...Davacı vekili, müvekkili şirketin muhasebecisi olan dava dışı N. tarafından şiret kaşesini kullanarak keşide ettiği ve arkasına ciro imzası koyduğu beş adet çekin davalı ile hiçbir akdi münasebetleri olmamasına rağmen verildiğini ve davalı tarafından icra takibine konulduğunu iddia ederek söz konusu çekler ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, çekleri keşide eden dava dışı N.'ın davacı A.Ş.'yi temsile yetkili olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, temsilcinin yetkisini aşarak yaptığı işlemlere, temsil edilenin icazet vermesi halinde işlemlerin geçerlilik kazanacağı davacının temsilcisinin yetkisini aşarak keşide ettiği başka çeklere ödeme yapmak suretiyle icazet verdiği bu nedenle şimdi yetki itirazında bulunmasının MK'nin 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu çeklerdeki keşideci ve ciro imzasının, davacı şirketin 75.000.000 TL'ye kadar çek keşide etme yetkisi verilen N.'a ait oduğu çekişmesiz olup, bu durumda davacı şirketin her çek yaprağı için 75.000.000 TL'nin üstünde kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde temsilcinin yetki sınırlarını aşarak dava dışı üçüncü kişilere keşide ettiği çeklerden bir kısmının davacı şirketçe ödenmiş olmasının dava konusu çeklerin düzenlenmesi yönünden vekile icazet verilmesi niteliğinde görülerek davanın reddinde isabet görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Dava, davacı şirket temsilcisinin yetkisini aşarak keşide ve ciro ettiği 5 adet çekler ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin ilk kararı Özel Dairece yukarıdaki gerekçelerle bozulmuştur.
Mahkeme, davacı şirketin yetkisiz temsilcisinin görev yaptığı süre içinde 250 adet çek keşide ettiğini; bu çeklerden 195 adedinin davacı şirket tarafından benimsendiğini, diğer bir anlatımla onam verildiği; bu haliyle davacının yetki aşımı e yetkisiz temsilcinin keşide ettiği çeklerin geçersizliğini ileri sürmesinin M.K. 2. maddesi ile bağdaşmayacağını öne sürerek önceki kararında direnmiştir.
Tarafların karşılıklı idia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle çekleri keşide ve ciro eden N.'n B.K. 449. maddesinde düzenlenen ticari mümessil hükmünde bulunup; aynı yasanın 450. maddesi gereğince ticari mümessilin, iyi niyet sahibi üçüncü şahıslara karşı şirket hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve şirket hesabına şirketin gayesine dahil bütün tasarrufları yapma yetkisinin bulunmasına, vekaletnamedeki kısıtlamanın ticaret sicilinde kayıt ve ilan edilmemiş olmasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.04.2006gününde oybirliği ile karar verildi.

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatin Hakli Nedenle Azlİ İle İlglİ Yargitay Kararlari av.emel Meslektaşların Soruları 5 08-02-2012 14:11
Yargitay Karari Ariyorum... radikal Meslektaşların Soruları 1 25-04-2008 12:47
Yargitay Karari Ariyorum... advokat34 Meslektaşların Soruları 2 17-05-2007 18:24
Yargitay Kararlari Ceyhun Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,16732907 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.