Kredi Sözleşmesi ve Kredi Kartı Borcu Temerrüt Halinde her iki Sözleşmenin de Feshi

İyi günler, müvekkilim bir bankadan 5000 YTL degerinde kredi çekmiş daha sonrasında ise aynı bankaya kredi kartı başvurusunda bulunmuş başvurusu kabul edilmiş ve kredi kartı verilmiş.Suanda bu kredi kartına olan borcunu suresınde odemedıği için bankadan çekmiş olduğu 5000 YTL degerindeki kredinin de ödemelerini banka kabul etmiyormuş butun alacagını talep edıyormuş.Kredi kartına olan borcunu sonradan kapatmış olmasına rağmen bankanın muvekkılın almıs oldugu ve suanda odemek ıstedıgı 5000 YTL degerındekı kredının taksıtlerını kabul etmeme gıbı bır hakkı varmıdır buna karsı hangı yola gıdilebılır.Teşekkürler

Borçlunun banka nezdinde imzaladığı kredi sözleşmesine bakmak gerekir.

Müvekkiliniz 5000 YTL likk redinin taksitlerini süresi içnde Posta havalesi ile ve konutta teslim şeklinde Bankanın ilgili şubesine göndersin. Banka mutlaka alacaktır. Şayet Banka almaz ve geri gönderirse ileride sözleşme faizi, temerrüd faizi gecikme zammı ve ne ad altında olursa olsun ana para dışında herhangi bir ödemeden sorumlu olmaz daha doğrusu ödemede temerrüde düşmüş sayılmaz. Banka çıksın işin içinden.

genelde, taksitlerin bir tanesi bile süresinde ödenmediği takdirde bankalar müşteriye haber vermeden kredi sözleşmesini feshedip kalan kısmın tamamını istiyorlar, taksitleri kabul etmiyorlar.

BANKA KARTLARI VE KREDİ

KARTLARI KANUNU

Kanun Numarası : 5464
Kabul Tarihi : 23/2/2006
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 1/3/2006 Sayı : 26095
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 45 Sayfa:

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Kart Çıkaran Kuruluşların Yükümlülükleri

Kart çıkarma ve buna ilişkin yükümlülükler
MADDE 8 – Kart çıkaran kuruluşlar, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekil ve surette kart veremezler. Bu kuruluşlarca genel müdürlük veya şube haricinde kredi kartı talebi toplanabilecek yerler Kurumun uygun görüşü alınarak Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından müştereken belirlenir.
Asgarî tutarın son ödeme tarihini takip eden üç ay içinde ödenmemesi durumunda kart çıkaran kuruluşça kart hamiline yapılacak bildirimden itibaren bir aylık süre içerisinde bu tutarın ödenmemesi ya da banka kartı ile kredi kartı kullanımından dolayı adli cezaların uygulanması halinde, ilgili kart çıkaran kuruluşça kart hamiline verilen kredi kartları iptal edilir ve borcun tamamı ödeninceye kadar yeni kredi kartı düzenlenemez.

Herkese merhabalar arkadaşlar, ben forumda bu soruyla karşılaşana kadar 2006'da banka kredileri ve kredi kartları ile ilgili yeni bir düzenleme yapıldığını bankaların keyfi tutumlarının önlendiğini muacceliyet için ' 3 aylık bir gecikmenin ardından bankaca hesap kat edilip ihtar çekileceği ve ihtardan 1 ay sonra takibe geçilebileceğini biliyordum. Şimdi yukarıdaki maddeden başka birşey bulamadım.Acaba 4077 S.yasa ile mi değişiklik yapıldı.Bilgisi olan paylaşırsa çok memnun kalırım.

Saygıdeğer meslektaşlarım;

Bankaların kredi kartı borcunu ödemeyen ve aynı zamanda kendisinden tüketici kredisi kullanmış kişileri mütemerrit kabul etmesinin yasal bir dayanağı yok ise, kalan kredi borcunun tamamı için müvekkilime karşı takip başlatılmadan Mahkemeye tevdi mahalli tayini talebi ile müracaat etmem doğru olur mu?
Teşekkürler..

Alıntı: Yazan phrat Saygıdeğer meslektaşlarım; Bankaların kredi kartı borcunu ödemeyen ve aynı zamanda kendisinden tüketici kredisi kullanmış kişileri mütemerrit kabul etmesinin yasal bir dayanağı yok ise, kalan kredi borcunun tamamı için müvekkilime karşı takip başlatılmadan Mahkemeye tevdi mahalli tayini talebi ile müracaat etmem doğru olur mu? Teşekkürler..

Kredi kartı sözleşmesi ile tüketici kredisi sözleşmesi ayrı ayrı ise, her biri ayrı sözleşmeye tabi olduğundan, her bir sözleşmenin borcu da ayrı borçtur.

Böyle bir durumda sözleşmelerden birisinden doğan muayyen ve muaccel borcun tamamını ödemek kaydıyla o sözleşme bakımından borçtan kurtulabilirsiniz. Alacaklı böyle bir ifa talebini kabul etmezse Borçlar Kanununun

Alıntı: E - ALACAKLININ TEMERRÜDÜ I:ŞARTLARI Madde 90 - Yapılacak veya verilecek şey usulü dairesinde kendisine arz olunan alacaklı muhik bir sebep olmaksızın onu reddeder veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için tekaddümen kendi tarafından yapılması lazım gelen muameleleri icradan imtina eder ise, mütemerrit addolunur. II:HÜKÜMLERİ 1 - BORCUN MEVZUU BİR AYIN OLDUĞU SURETTE A TEVDİ HAKKI Madde 91 - Alacaklı mütemerrit olduğu takdirde borçlu hasar ve masrafları alacaklıya ait olmak üzere vereceği şeyi tevdi ederek borcundan beraet edebilir. Tevdi edilecek yeri, tediye yerindeki hakim tayin eder. Fakat ticari eşya, hakimin kararı olmaksızın dahi bir ardiyeye tevdi edilebilir.

Şeklindeki hükümlerine dayanarak tevdi mahalli tayini mümkündür.


Diğer yandan Kısmi ödemeyi alacaklının kabul etmemek (veya reddetmek) hakkı Borçlar Kanununun

Alıntı: 1 - KISMEN TEDİYE Madde 68 - Borcun miktarı muayyen ve tamamı muaccel olduğu takdirde alacaklı kısmen vukubulan tediyeyi reddedebilir. Alacaklı kısmen tediyeyi kabul ederse borçlu, borçtan ikrar eylediği kısmı tediyeden imtina edemez.

Şeklindeki hükmüne dayalıdır.

Kredi kartı ile tüketici kredisi tek bir sözleşmeye bağlı olarak verilmiş ise ve bu iki borç tek bir hesaba bağlı olarak takip edilip, aynı hesap ekstresi içinde hesap kat edilmiş ise, borç her iki kredi için tek bir borç sayılabilir ve bu temelde yapılacak sözgelimi kredi kartına ilişkin ödeme arzusu kısmi ödeme olarak değerlendirilip, banka tarafından reddedlebilir. (Düşüncesindeyim)

Sn Dikici'nin cevabına katılmakla beraber şu hususu da göz önüne almak gerek düşünüyorum. Bankalar yaptıkları sözleşmelerde daha evvel yapılmış, yapılacak tüm sözleşme ve borçları birbirine bağlayacak şekilde hükümler koyuyorlar.

Böyle bir şey olup olmadığını her iki sözleşmeye de bakarak tespit etmek gerekir diye düşünüyorum.

Cevaplar için teşekkür ederim. Sayın Kaan'ın dediği gibi bankalar tarafından tanzim edilen matbu sözleşmeler belirleyici durumda ve bunlar kişiler aleyhine küçük puntolarla birtakım aleyhe hükümler ihtiva eder biçimde sunuluyor.

Evvelce, Tüketici Mahkemeleri küçük puntolu kredi kartı sözleşmelerine hüküm eklenmek suretiyle yasal hale getirilmeye çalışılan ve yıllık kredi kartı aidatı adı altında kart hamillerinden alınan sabit ücretin, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunmasına Dair Kanun'un 6. maddesine ve 5464 Sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu'nun 24. maddesine aykırı olduğu ve - küçük puntolarla yapılan sözleşmelerdeki aleyhe hükümlerin - kişinin iradesini ifsada yönelik bir hile olduğu gerekçesiyle yasal olmadığını belirtmişlerdi. Elbette bu kararlarda tüketiciyi koruyan hükümlerin de etkisi var.