Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Trafik Kazası-ZMMS-Tazminat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-08-2012, 00:26   #1
Hak ve Nisfet

 
Varsayılan Trafik Kazası-ZMMS-Tazminat

Merhabalar;
A şahsı kendine ait araçla, araçta tek başına seyrederken, tek taraflı bir trafik kazası yapıyor ve kaza sonucu vefat ediyor.
A' nın mirasçıları adına Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesine dayanarak ilgili sigorta şirketine tazminat başvurusunda bulunduk fakat sigorta şirketi Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları 3-b maddesine istinaden, sigortalının kendisinin uğrayacağı zararların teminat haricinde kaldığı gerekçesiyle talebimizi reddetti.
Olayda kusur oranı tam olarak belirlenemiyor zira olaydan sonra jandarmanın tuttuğu bir olay yeri krokisi var, fakat trafik kaza tespit tutanağı düzenlenmemiş. Jandarmanın krokisinde de olaya etken olabilecek başka bir unsur olmadığı yazılı, dolayısıyla A tamamen kendi kusuru ile kaza yapmış durumda.
Konu hakkında yaptığım araştırmaların bir kısmında, yukarıda yazılı durum için "kazada ölen kişinin mirasçıları, zarar gören 3. kişi konumunda değerendirilerek tazminat ödemesi yapılmalıdır" diyor.
Sizce bu olayda A' nın mirasçılarının tazminat talepleri yerinde midir, sigorta şirketine karşı dava açmamız yararımıza olur mu?
Old 14-08-2012, 11:32   #2
egemen48

 
Varsayılan

tek taraflı trafik kazalarında sigortanın ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır
Old 14-08-2012, 11:56   #3
Av.Yasin Dedeli

 
Varsayılan

Bildiğiniz gibi araç sigortası olarak iki türlü sigorta vardır.

1- ZMMS: Bu sigorta olmadan araç trafiğe dahi çıkamaz, olmadığı veya süresi geçtiği anlaşılırsa araç trafikten men edilir. Genelde iki taraflı kazalarda karşı tarafın uğradığı maddi zararlar ve tedavi giderleri ile ölüm halinde ölen kişinin yakınlarına ödenen destekten yoksun kalma tazminatını teminat altına alır.

2- Kasko: Bu sigorta türü ise yaptırılması kişinin isteğine bağlı olan ve zorunlu olmayan sigorta türüdür. Aracın alkollü,ehliyetsiz veya istihap haddi(taşıma sınırı)aşılarak kullanılması halleri dışında kişi ne kadar kusurlu olursa olsun sigorta şirketi kişinin tüm maddi zararları ve tedavi giderlerini karşıladığı gibi ölüm halinde kişinin yakınlarına da ödeme yapar.

Bu bilgiler ışığında ZMMS sigortacısı şirketin ödeme yükümlülüğü olmadığını düşünüyorum. Ancak ZMMS sigortası için "kazada ölen kişinin mirasçıları, zarar gören 3. kişi konumunda değerendirilerek tazminat ödemesi yapılmalıdır" konusu ile ilgili içtihat bulabilirseniz açacağınız davaya dayanak teşkil edebilir.

3- Poliçeyi ve ZMMS Genel Şartlarını iyi incelemeniz gerekir. Genel Şartlar'ın sizin için önemli olduğunu düşündüğüm bölümlerini ekliyorum. Özellikle teminat dışı kalan durumlarla ilgili C bendi sorunuza yanıt olabilir.

B. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının Kapsamı
1) Taşıt Yönünden
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) kapsamına giren araçlar, KTK 3. maddesinde “motorlu araç” olarak kabul edilen araçlardır. Bu durumda KTK 103. maddesi hükmüne ve motorlu araç tanımına göre, her türlü motorsuz taşıtlarla motorlu bisikletler ZMSS’ ye tabi değildir. İnsan taşıyan römorklar bakımından ZMSS’ ye römorkların da kapsama alınması gerektiği KTK 102. maddesinde belirtilmiştir. İnsan taşımayan römorkların verdiği zararlar nedeniyle işletenin sorumluluğunun KTK 85. maddesine göre olacağının düzenlenmesi dolayısıyla, römorkların da aracın ZMSS kapsamında olacağı ifade edilmektedir.7
2) Kazanın Oluştuğu Yer Yönünden
Bir trafik kazasına konu zararın ZMSS kapsamında görülebilmesi için, kazanın karayolunda (KTK m. 1) veya kanunda sayılan yerlerde (KTK m. 2/2) gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu bakımdan, karayolu dışında; kamuya açık alanlarda, park, bahçe, park yeri, garaj, garaj yolu, eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında faydalanılan yerler ile erişme kontrollü karayollarında ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımları karayolu olarak kabul edilmiştir.8 Yine, tren yolu ile karayolunun kesiştiği “hemzemin geçitlerde” meydana gelen motorlu araç kazaları da ZMSS kapsamında görülmektedir.9 Sözgelimi, İstanbul Boğazı’nda karşıdan karşıya geçen araba vapurlarının araçlara ayrılmış kısmı karayolu kabul edilirken; bir inşaat şantiyesinin içinde meydana gelebilecek bir kazada sigortacıya yapılacak başvuru, kazanın karayolu dışında meydana gelmesi nedeniyle reddedilecektir.
3) Sorumluluğun Türü Bakımından
ZMSS, işletenin KTK 85/I. Maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. Bu husus KTK 91/1. maddesinde açıkça belirtilmiştir.10 Buna göre sigortanın kapsamı, işletilme halindeki motorlu araçların neden oldukları trafik kazasından doğan zararlardır. Bu nedenle, işletilme halinde olmayan araçların neden olduğu zararlarda veya KTK 85/I. maddesinden başka hükümlerde belirtilen sorumluluk hallerinde sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle, KTK’ da sorumluluğun genel hükümlere tabi tutulduğu KTK 85. maddesi dışındaki diğer tüm sorumluluk nedenlerinde gerçekleşen zararı ZMSS karşılamayacaktır.11 Bu nedenle motorlu araçla ilgili mesleki faaliyette bulunanların (KTK m.104/1) sorumlu olduğu durumda işletenin aracının ZMSS sorumlu değildir. Çalınan veya gasp edilen araçlar nedeniyle işletenin sorumluluktan kurtulabildiği hallerde sigortacı da sorumluluktan kurtulacaktır. Yine, hatır taşıması veya aracın hatır için verilmesi nedeniyle oluşan zararlar bakımından işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre olacağından, ZMSS bu zararları karşılamayacağı belirtilmekte ise de, 11. HD. sigorta poliçesi genel şartlarında 1992 yılından sonra hatır taşımasının kapsam dışı olduğu yönündeki ifadenin çıkarılması nedeniyle hatır taşımasının da ZMSS kapsamında bulunduğuna karar vermiştir.
4) Tazminatın Türü Bakımından
ZMSS, yalnızca maddi zararları karşılamaktadır. Manevi zararlar sigorta kapsamında değildir. Sigorta kapsamındaki maddi zararlar, kişiye ilişkin (ölüm ve yaralanma) zararlar olabileceği gibi şeye (eşyaya) ilişkin zararlar da olabilir.
Sigorta ile işletenin sorumluluğu ortadan kalkmamaktadır. İşleten de zarar görene karşı sigortacı ile birlikte sorumludur. Fakat, limit dahilinde zararın sigortacıdan daha kolaylıkla alınması sağlanmak istenmiştir. Bu amaçla zararın başvurudan (tespit tutanağı veya bilirkişi raporunun şirkete ulaşmasından) itibaren sekiz gün içinde ödenmesi gerektiği belirtilmiştir (KTK m. 99/I).14
Zarar maddi hasara ilişkin ise, onarım (yedek parça ve işçilik) giderleri tazminata dahildir. Araçtaki kazaya bağlı değer kaybı sigorta kapsamında ise de, onarım süresince aracın çalışmamasından doğan kayıp sigorta teminatı dışındadır.
Kişiye ilişkin zarar varsa, yaralanma halinde ilk yardım, muayene ve kontrol veya yaralanma nedeniyle ayakta, klinikte, hastane veya benzeri yerlerdeki tedavi giderleri ile tedaviyle ilgili diğer giderler sigorta teminatı kapsamındadır. Çalışma gücünün tamamen veya kısmen azalması sonucu oluşan ve oluşacak zararlar da sigorta teminatı içindedir. Ölümle sonuçlanan kazalarda zarar, defin giderleri ile desteğinden yoksun kalanların zararından ibarettir.15
C. Sigorta Kapsamı Dışında Kalan Hususlar
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinde, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olmayan hususlar belirtilmiştir. Buna göre;
a) İşletenin; bu kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu kanunun 105. maddesinin 3. fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerdeki kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi zarara ilişkin talepler, sigorta kapsamının dışındadır.
Bu maddelerde sayılanlara göre, sigortalının kendisinin zarar görmesi, araçtaki eşyanın zarar görmesi, eşi, çocukları, ana-babasının, birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına ilişkin zararları sigorta tarafından karşılanmamaktadır. Fakat, bu yakınların vücut bütünlüklerine ilişkin zararların sigorta kapsamında olması gerekir. Yargıtay da bu görüştedir. Ayrıca, eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı işletenin yöneltebileceği tüm zarar talepleri ZMSS dışında tutulmuştur.
KTK 92/e maddesinde belirtilen, araçta taşınan eşyalar sigorta kapsamında değildir. Bu eşyalar işletene veya üçüncü kişiye ait olabilir. Fakat motorlu araçtaki yolcunun yanında taşıdığı eşya ve bagaj eşyasında meydana gelen zararlar bu madde kapsamına girmeyip, sigorta teminatından yararlanırlar.
Old 15-08-2012, 09:55   #4
av.goncagül

 
Varsayılan

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ölen kişinini mirasçılarının zarar gören gören 3. kişiler olduğu bu nedenle ölenin araç sigortasından mirasçılarının yararlanabileceiği bu durumun sigortanın teminat kapsamına girdiği yününde kararları vardır. (2012 tarihli kararlar) buna yönelik açtığım 3 tane dava var henüz sonuçlanmadı .
Old 15-08-2012, 10:47   #5
olgu

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/986
K. 2008/9410
T. 15.7.2008
• ZORUNLU MALİ MESULİYET SİGORTASI ( Aracın İşleteni ve Sürücüsünün Tam Kusurlu ve Tek Taraflı Yaptığı Kazada Ölmesi/Davalı Sigortacının Sorumluluğunun Olmadığı - Destekten Yoksun Kalma Tazminatı )
• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI ( ZMMS/Davalı Sigortacının Sorumluluğunun Olmaması - Aracın İşleteni ve Sürücüsünün Tam Kusurlu ve Tek Taraflı Yaptığı Kazada Ölmesi )
• ZARARIN GİDERİLMESİ İSTEMİ ( Aracın İşleteni ve Sürücüsünün Tam Kusurlu ve Tek Taraflı Yaptığı Kazada Ölmesi - Birlikte Kusurun Varlığının İstemde Bulunanın Değil Ölenin Davranışına Göre Belirleneceği/Sigortacının Sorumluluğunun Olmadığı )
• BİRLİKTE KUSURUN VARLIĞI ( Esas İtibariyle İstemde Bulunanın Değil Ölenin Davranışına Göre Belirleneceği - Destekten Yoksun Kalma Tazminatı İstemi/Sürücünün Tam Kusurlu ve Tek Taraflı Yaptığı Kazada Ölmesi )
• SİGORTACININ SORUMLULUĞU ( ZMMS/Aracın İşleteni ve Sürücüsünün Tam Kusurlu ve Tek Taraflı Yaptığı Kazada Ölmesi - Birlikte Kusurun Varlığının İstemde Bulunanın Değil Ölenin Davranışına Göre Belirleneceği/Sigortacının Sorumluluğunun Olmadığı )
2918/m. 91, 92
818/m. 44/1
ÖZET : İşletenin ölümü nedeniyle onun desteğinden mahrum kalanların trafik sigortacısından talepte bulunabilecekleri ilke olarak kabul edilmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, işletenin ( olayımızda aynı zamanda sürücü olanın ) kendi kusurundan yararlanmaması gerektiğidir. Yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla destek tazminatı talebinde bulunulması halinde davalı zarar sorumlusunun, ölenin de birlikte kusuru olduğunu ileri sürerek BK’nun 44/1 nci maddesi gereğince tazminatın kusur oranında indirilmesini talep etmesi mümkündür. Zira, destekten yoksun kalma nedeniyle zararın giderilmesi isteminde bulunulması halinde birlikte kusurun varlığı esas itibariyle istemde bulunanın değil, ölenin davranışına göre belirlenir. Dairemizin son uygulaması da bu yöndedir.

Bu durum karşısında, davacıların desteği, davalının trafik sigortacısı bulunduğu aracın işleteni ve sürücüsü olan kişinin tek taraflı olarak kendisinin yaptığı kazada öldüğü, tam kusurlu bulunduğu, davalı trafik sigortacısının bir sorumluluğunun olmadığı dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm konulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye 3. Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13.10.2006 tarih ve 2006/45-2006/320 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içersindeki dilekçe, layihalar duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkillerinin desteğinin davalının trafik sigortacısı bulunduğu aracı kullandığı sırada meydana gelen kaza sonucu öldüğünü, maddi zararlarının doğduğunu ileri sürerek, poliçe limiti olan 50,000,000,000,-TL’nin 22.08.2005 tarihinden itibaren reeskort faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, sigortalı aracın davacıların desteklerine ait olduğunu, işleten sıfatı bulunduğunu, tam kusurlu şekilde kaza yapıldığını, davacıların talep hakkı olmadığını, reeskort faizi isteminin yersiz bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların desteğinin aracın davalı tarafından trafik sigorta poliçesiyle sigorta örtüsüne alındığı, kendisi tarafından aracın kullanıldığı sırada tek taraflı meydana gelen kazada öldüğü, bu kazanın davalıya rücu imkanı tanımadığı, destekten yoksun kalma hakkının miras hakkına dayanmadığı, davalının police hükümlerine göre sorumlu olduğu gerekçesiyle, Fatma Kır için 43.819,09.-YTL. , Selim Kır için 1.657,99.-YTL ve Mehtep Kır için 4.522,92.-YTL maddi tazminatın 31.08.2005 tarihinden itibaren reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davalının , davacıların miras bırakanı ve aynı zamanda destekleri olan Salim Kır’a ait aracın trafik sigortacısı ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ) olduğu, 23.07.2005 tarihinde tek taraflı meydana gelen kazada anılan desteğin öldüğü, kazanın aracın işleteni ve aynı zamanda sürücüsü olan desteğin tam kusuru ile gerçekleştiği, başka etkenin bulunmadığı hususları uyuşmazlık konusu değildir.

Trafik sigortası ( Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ) motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahillinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır. Trafik sigortacısının sorumluluğunun sınırı ise KTK’nun 92 nci maddesinde belirlenmiştir.

Destek zararı, ölenin değil üçüncü kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarardır. İşletenin yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı açıkça düzenlenmediği gibi, genel şartlarda da bu yolda bir sınırlamaya yer verilmemiştir. O halde, işletenin ölümü nedeniyle onun desteğinden mahrum kalanların trafik sigortacısından talepte bulunabilecekleri ilke olarak kabul edilmelidir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, işletenin ( olayımızda aynı zamanda sürücü olanın ) kendi kusurundan yararlanmaması gerektiğidir. Yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendilerine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olabilmeleri hukuken mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla destek tazminatı talebinde bulunulması halinde davalı zarar sorumlusunun, ölenin de birlikte kusuru olduğunu ileri sürerek BK’nun 44/1 nci maddesi gereğince tazminatın kusur oranında indirilmesini talep etmesi mümkündür. Zira, destekten yoksun kalma nedeniyle zararın giderilmesi isteminde bulunulması halinde birlikte kusurun varlığı esas itibariyle istemde bulunanın değil, ölenin davranışına göre belirlenir. Dairemizin son uygulaması da bu yöndedir.

Bu durum karşısında, davacıların desteği, davalının trafik sigortacısı bulunduğu aracın işleteni ve sürücüsü olan kişinin tek taraflı olarak kendisinin yaptığı kazada öldüğü, tam kusurlu bulunduğu, davalı trafik sigortacısının bir sorumluluğunun olmadığı dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm konulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-08-2012, 14:11   #6
Hak ve Nisfet

 
Varsayılan

Sayın av.goncagül, elinizde bu kararlardan örnek varsa ekleyebilir misiniz?
Old 15-08-2012, 18:51   #7
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan egemen48
tek taraflı trafik kazalarında sigortanın ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır

Değerli meslektaşım,

Görüşünüzü gerekçelendirirseniz memnun oluruz. Bana göre, ölen kişi işleten/sigortalı dahi olsa bu türden kazalarda geride kalan mirasçılar 3. kişi sayılmalı ve tazminat ödemelidir.

Yukarıdaki Yargıtay kararı ise, açacağınız bir davada sizi yanıltabilir. Yargıtay, bu karardaki görüşünden dönmüştür. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası çıktığından beri bu konuda bir içtihat birliği oluşmamıştır. Hali hazırdaki uygulama (ve bence doğru olan) mirasçıları ve destekten yoksun kalanları 3. kişi sayma eğilimindedir.

Saygılarımla
Old 15-08-2012, 19:44   #8
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Fatih KARACA
Yukarıdaki Yargıtay kararı ise, açacağınız bir davada sizi yanıltabilir. Yargıtay, bu karardaki görüşünden dnmüştür. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası çıktığından beri bu konuda bir içtihat birliği oluşmamıştır. Hali hazırdaki uygulama (ve bence doğru olan) mirasçıları 3. kişi sayma eğilimindedir.

Saygılarımla

Kazancıda kavram olarak aratınca en yeni bu kararı bulabildim. elinizde yeni kararlar mevcutsa paylaşırsanız bizi de aydınlatmış olursunuz.
Old 16-08-2012, 00:57   #9
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Kazancıda kavram olarak aratınca en yeni bu kararı bulabildim. elinizde yeni kararlar mevcutsa paylaşırsanız bizi de aydınlatmış olursunuz.

Değerli Meslektaşım,

Kararı daha önce bir gazete haberi üzerine internette bulmuştum. Benim bir dosyamda verilmiş karar değil.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2011/17-142
K. 2011/411
T. 15.6.2011
• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI TALEBİ ( Sigortalı Aracın Sürücüsü Olan Davacıların Desteğinin 6/8 Oranında Asli Kusurlu Olduğu - Araç Sigortacısından Desteğin Mirasçılarının 3. Kişi Sıfatıyla Tazminat Talep Edebileceğinin Kabulü Gerektiği )
• TRAFİK KAZASINDA SÜRÜCÜ OLAN DESTEĞİN MİRASÇILARININ ARAÇ SİGORTACISINDAN TAZMİNAT İSTEMİ ( Sigortalı Aracın Sürücüsü Olan Davacıların Desteğinin 6/8 Oranında Asli Kusurlu Olduğu - Araç Sigortacısından Tazminat Talep Edebileceği )
• ÜÇÜNCÜ KİŞİ SIFATI İLE ARAÇ SİGORTACISINDAN DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI İSTEMİ ( Sigortalı Aracın Sürücüsü Olan Davacıların Desteğinin 6/8 Oranında Asli Kusurlu Olduğu - Davacıların Araç Sigortacısından Tazminat Talep Edebileceği )
818/m.44, 51
2918/m.85, 92
ÖZET : Dava, davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan aracın sürücüsü olan davacıların desteklerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. Uyuşmazlık, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü olan davacıların desteğinin 6/8 oranında asli kusurlu olduğu trafik kazası neticesinde ölümü olayında, kullandığı araç sigortacısından destek tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Desteğin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında destek 6/8 oranında kusurludur. Üçüncü kişi sıfatıyla eldeki davayı açan davacı tarafın, gerçekleşen trafik kazasında kısmi kusurlu olan desteklerinin sürücüsü olduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destek tazminatı isteyebilecekleri kabul edilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki “Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 09.04.2009 gün ve 2008/109 E.,-2009/144 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 22.12.2009 gün, 2009/6687 E.- 8729 K. sayılı ilamı ile;

( ... Davacılar vekili, davacıların murisi N. Ö.`nün davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsü olduğunu, meydana gelen trafik kazasında öldüğünü, davacıların desteklerini kaybettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.500,00 YTL. Tazminatın 11.2.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 19.6.2008 tarihli dilekçesi ile talebini tüm davacılar için toplam 80.000,00 YTL. olarak ıslah etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili şirketin davacıların murisinin sürücüsü olduğu aracın Zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi olduğunu ve işletenin üçüncü şahıslara verdiği zararı üstlendiğini, davacıların sürücünün kusurundan yararlanamayacağını, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davacı M. için 31.078,80 YTL. B. için 4.393,88 YTL. B. için 7.928,68 YTL. N. için 2.348,18 YTL. H. için 2.538,36 YTL. olmak üzere toplam 48.287,90 YTL. İçin kısmen kabulüne, 11.02.2008 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı Sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu`nun 91/1. Maddesinde, "işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur", aynı yasanın 85/1. maddesinde, "bir moturlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı", aynı yasanın 85/son maddeside ise, "işleten ve araç işleticisi teşebüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurdan kendi kusuru gibi sorumludur." hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 maddesinde de, "sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasın sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu`na göre işletene düşen hukuki sorumluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder" şeklinde ifade edilmiş, 86. maddesinde ise, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilememiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur hükmü ile işletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir.

BK.nun 44.maddesi hükmüne göre ise, zarar gören taraf zararın doğmasına veya zararın artmasına sebep olmuş ise, hakim zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilecektir.

Diğer yandan, aynı kanunun 92. md.de Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı dışında kalan hususlar sıralanmış olup, 92/a maddesinde, işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltilebileceği talepler, 92/b maddesinde, ise işletenin eşinin usul ve fürunun kendisini evlat edinme ilişisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında kaldığı belirtilmiştir. Keza bu maddeye paralel olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-3 maddesinde, teminat kapsamı dışında kalan hususlar düzenlenmiştir. Talep edilen destek zararı, ölenin değil 3.kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarardır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde işletenin yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir.

BK.nun 44/I maddesi uyarınca, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına katlanmalıdır. Borçlar Yasası 51/2 maddesi hükmüne göre de, öncelikle haksız fiil sorumlusuna zararın tümü yüklenmiş bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, nasılki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa desteğin kusurlu davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır.

Hal böyle olunca; borçlar Yasası 44. Madde hükümlerine göre, işletenin destek sağlayan kişiye karşı ileri sürebileceği defileri, destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebilecek olmasına göre işleten dolayısı ile sigorta zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürebilecektir.

Somut olayda; davacıların miras bırakanları sürücü meydana gelen trafik kazasında %75, kazaya karşın dava dışı diğer araç sürücüsü ise, % 25 kusurlu olup, destek tazminatı istemi miras bırakının idaresinde bulunan aracın trafik sigortacısına karşı yöneltilmiştir. Halbuki dava, dava dışı araç sürücüsünün, işleteninin ve sigortacısının sorumlu olması gerektiği halde, davalı sigorta şirketi destek tazminatı ile sorumlu tutulmuş olması, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler karşısında, olayda işletene atfedilecek işletme kusuru yoksa, işletene dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen sigortanın da sorumluluğundan söz edilemiyeceğine göre, davanın reddine karar vermek gerekirken, sigortanın tazminatla sorumlu tutulması isabetli değildir... ),

Gerekçesi ile bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalanan aracın sürücüsü olan davacıların desteklerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalı şirketin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıya metni aynen alınan gerekçe ile hüküm bozulmuşsa da, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü olan davacıların desteğinin 6/8 oranında asli kusurlu olduğu trafik kazası neticesinde ölümü olayında,kullandığı araç sigortacısından destek tazminatı isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ( KTK ) 85. maddesi işleten ve araç işleticisinin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğunu düzenlemiştir. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş bulunan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu ve araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğu olduğu hususu bilimsel ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. ( Bkz.Prof.Dr.Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9.Bası, syf.631 vd. Prof.A.Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku Genişletilmiş 10.Baskı, syf.264 vd ).

Değinildiği üzere Yasa’nın 85. maddesinde işletenin nelerden sorumlu olduğu öngörülmüş, 86. maddede ise sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşulları düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek, sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.

Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere yasa koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin taktirine bırakmıştır. Nitekim doktrinde de bu husus kabul edilmektedir. ( Bkz. Prof.Dr. Ergün A. Çetingil ve Prof. Dr. Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı, Prof.Dr.S.Ünan. syf.1180 ).

2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de işletenin 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiş, aynı Yasa’nın 92. maddesinde ise zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı örnekseme yoluyla değil, tek tek ve tahdidi olarak sayılmış bulunmaktadır.

Üzerinde durulması gereken bir husus da sebep sorumluluğunun öngörülme nedenleridir. Özellikle endüstri devrimiyle birlikte ortaya çıkan teknik buluşlar ve makineleşme zarar tehlikesini arttırmış ve artan bu zarar tehlikesini önlemek için kusura dayanan sorumluluğun her zaman yeterli olmayacağı öngörülerek tehlikeli faaliyette bulunanların sebep oldukları zararları gidermesi kabul edilmiştir ( Bkz.Prof.Dr.Fikret Eren, a.g.e, syf.449 vd. ).

Yukarıda da belirtildiği üzere işletenin ve dolayısıyla işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının sorumluluğu da bu kapsamda bir sorumluluk türünü oluşturan tehlike sorumluluğu olduğundan uyuşmazlıkların buna göre değerlendirilmesi gerekeceği tabiidir. Bu noktada üzerinde durulması gereken en önemli hususlardan birisi de KTK’nun 92. maddesinin ( b ) fıkrası hükmüdür. Söz konusu hükümle yasa koyucu bir tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin,usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararların zorunlu sigortacıdan istenemeyeceği ve dolayısıyla işletenin anılan yakınlarının ölüm ve yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğunu kabul etmekte ve bir tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğunu benimsemektedir.

Hem bu olgu ve hem de Yasa’nın kapsam dışılığını düzenleyen 92. maddesinde araç şoförünün desteğinden yoksun kalanların isteyebileceği tazminatların kapsam dışı olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmediğinden,sürücünün desteğinden yoksun kalanların üçüncü kişi olduğunun kabulü gerekir ki, zaten bu hususta yerel mahkeme ile özel daire arasında bir görüş ayrılığı da söz konusu değildir. Doktrinde de sürücünün desteğinden yoksun kalanların üçüncü kişi olduğu kabul edilmektedir. ( Bkz. Dr. Ergün A. Çetingil ve Prof. Dr. Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı-2007, syf. 1172 vd. - Dr. S. Arkan, Sigorta Hukuk Dergisi C. 1, Sayı 3-4, S. 260 )

Bu halde üzerinde durulması gereken en önemli husus, araç şoförünün kazanın meydana gelmesinde tam veya kısmi kusurlu olmasının, üçüncü kişi durumunda bulunan desteğinden yoksun kalanlara karşı ileri sürülüp sürülemeyeceğidir.

Bilindiği üzere sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar görenin BK md.41`e göre sürücüye,KTK md.85/1 hükmünce de motorlu araç işletenine karşı dava açabilecektir.Sürücü ile araç işletenin sorumluluğu BK md 51 anlamında dayanışmalıdır.

Konuyu aydınlatmak açısında öncelikle destekten yoksun kalma tazminatının hukuki niteliğinin ne olduğu hususu üzerinde durulmalıdır. Zira bu hak miras yoluyla geçen bir hak ise doğal olarak bu yöndeki savunmalar ölenin desteğinden yoksun kalanlara karşı ileri sürülebilecektir.

Ancak bu hak miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkı ise ne olacaktır?

Bu husus Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında tartışılmış ve sonuç olarak davacıların ölenin mirasçısı olarak değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı hususunda görüş birliğine varılmıştır.

Konuyu açmak gerekirse; bilindiği gibi Borçlar Kanunu’nun 45/III. maddesine göre destekten yoksun kalma tazminatı desteğin mirasçısı olarak geride bıraktığı kişilere değil, desteğinden yoksun kalanlarına aittir. Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecek kişiler, mirasçılardan başka kişiler de olabileceği hususunda da herhangi bir ihtilaf yoktur. Murisin trafik kazasından kaynaklanan bir sorumluluğu söz konusu olduğunda ve koşulları oluştuğunda mirasçıları bundan sorumlu olduğu halde, aynı olay nedeniyle destekten yoksun kalan ve fakat mirasçı olmayan kişiler bundan sorumlu değildir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 86. maddesinin 2. fıkrası trafik kazasında zarar görenin kusuru varsa hakimin tazminat miktarını indirebileceğini öngörmekte ve bunu da hakimin taktirine bırakmaktadır.Olayda zarar görenin kusuru olması halinde bunun indirim nedeni yapılmasını zorunlu tutmayıp, hakimin taktirine bırakan ve anılan hususun başkalarına karşı da ileri sürülebileceği hususunda herhangi bir düzenlemeye yer vermeyen yasa koyucunun burada bir unutkanlığının olduğunu ileri sürmek mümkün değildir. Bu yönde bir hükme yer verilmemesinin sebebi işletenin sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olarak kabul edilmesinde yatmaktadır.

Burada güdülen amaç, araçların yarattığı tehlikeden kusura bakılmaksızın toplumun fertlerini korumaktır. Bizzat kusurlu davranışta bulunarak ( ağır kusurlu olmamak kaydıyla ) kazaya neden olan araç sürücüsünün cismani zarara uğraması halinde dahi kusura göre indirimi hakimin taktirine bırakan, KTK’nun 92. maddesinin ( b ) bendi ile tehlike sorumlusu olan işletenin belirtilen yakınlarının cismani zararlarını zorunlu sigorta kapsamına alan yasa koyucu kusur sorumlusu bulunan araç sürücüsünün desteğinden yoksun kalanları da koruma amacıyla bu düzenlemeleri yapmış ve endüstri devriminin ve makineleşmenin tehlikesinden toplumun fertlerini bu yolla koruma altına almıştır.

Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; desteğin ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında destek 6/8 oranında kusurlu olup, ağır kusuru söz konusu değildir. Kazaya karışan diğer aracın şoförü ise olayda 2/8 oranında kusurludur. Hukuk Genel Kurulunca sonuç olarak üçüncü kişi sıfatıyla eldeki davayı açan davacı tarafın, gerçekleşen trafik kazasında kısmi kusurlu olan desteklerinin sürücüsü olduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destek tazminatı isteyebilecekleri çoğunlukla kabul edilmiştir.

Açıklanan gerekçelerle yerel mahkemenin bu yöne ilişkin direnme kararı yerindedir.

Ne var ki, Özel Dairece tazminat miktarına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı yerinde olup,tazminat miktarına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 17. Hukuk Dairesi’ne ( GÖNDERİLMESİNE ), 15.06.2011 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
Old 16-08-2012, 00:59   #10
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Kazancıda kavram olarak aratınca en yeni bu kararı bulabildim. elinizde yeni kararlar mevcutsa paylaşırsanız bizi de aydınlatmış olursunuz.

gazete haberi de bu:

http://www.sabah.com.tr/Yasam/2012/0...rine-iyi-haber
Old 16-08-2012, 12:15   #11
Hak ve Nisfet

 
Varsayılan

Sn. Av. Fatih KARACA' nın eklediği Hukuk Genel Kurulu kararı bizim sorunumuzu çözecektir diye düşünüyorum.
Bu karardan yola çıkarak ilgili sigorta şirketi aleyhine dava açacağım.
Bu davada, geride kalan ölenin desteğinden yoksun kalan her birey için ayrı ayrı tazminat talebinde bulunacağız. Tazminat önceden belirlenebilir bir miktar olmadığından dolayı kısmi dava açıp, bilirkişi raporu sonunda talebi ıslah etmek daha doğru olacaktır değil mi?
Ayrıca, açılacak olan bu davada yetkili mahkeme konusunda da görüşlerinizi bildirirseniz sevinirim.
Old 16-08-2012, 12:25   #12
olgu

 
Varsayılan

Destekten yoksun kalma tazimatı davaları belirsiz alacak davası olarak açılabilmekte.
Old 16-08-2012, 16:41   #13
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hak ve Nisfet
Sn. Av. Fatih KARACA' nın eklediği Hukuk Genel Kurulu kararı bizim sorunumuzu çözecektir diye düşünüyorum.
Bu karardan yola çıkarak ilgili sigorta şirketi aleyhine dava açacağım.
Bu davada, geride kalan ölenin desteğinden yoksun kalan her birey için ayrı ayrı tazminat talebinde bulunacağız. Tazminat önceden belirlenebilir bir miktar olmadığından dolayı kısmi dava açıp, bilirkişi raporu sonunda talebi ıslah etmek daha doğru olacaktır değil mi?
Ayrıca, açılacak olan bu davada yetkili mahkeme konusunda da görüşlerinizi bildirirseniz sevinirim.

HMK'daki genel yetki kurallarına göre dava açabilirsiniz. Kazanın meydana geldiği yer mahkemesi de yetkilidir ama yetkisi kesin değildir. Yetki konusunda seçimlik hakkınız vardır.
Old 02-06-2014, 16:11   #14
limpid

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hak ve Nisfet
Sn. Av. Fatih KARACA' nın eklediği Hukuk Genel Kurulu kararı bizim sorunumuzu çözecektir diye düşünüyorum.
Bu karardan yola çıkarak ilgili sigorta şirketi aleyhine dava açacağım.
Bu davada, geride kalan ölenin desteğinden yoksun kalan her birey için ayrı ayrı tazminat talebinde bulunacağız. Tazminat önceden belirlenebilir bir miktar olmadığından dolayı kısmi dava açıp, bilirkişi raporu sonunda talebi ıslah etmek daha doğru olacaktır değil mi?
Ayrıca, açılacak olan bu davada yetkili mahkeme konusunda da görüşlerinizi bildirirseniz sevinirim.
siz davanızı hangi yetkili mahkemede açtınız? bu arada haksız fiilden kaynaklanan tazminat olduğu için acaba destekten yoksun kalanın ikametgahı mahkemesinde dava açılabilir mi?
Old 03-06-2014, 17:57   #15
av.k.d

 
Varsayılan

Merhabalar
Sayın Fatih Karacanın vermiş olduğu karara istinaden dava açabilirsiniz.Bu karar emsal gösterip kazanılmış davalar mevcuttur.
Old 04-06-2014, 17:42   #16
limpid

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.k.d
Merhabalar
Sayın Fatih Karacanın vermiş olduğu karara istinaden dava açabilirsiniz.Bu karar emsal gösterip kazanılmış davalar mevcuttur.

davayı açacağım ancak yetki konusunda takıldım. olayımda kaza A şehrinde sigorta şirketinin genel müdürlüğü B şehrinde kazada ölen ve geride kalan eşinin ikametgahı C şehrinde. HMK 16. maddeye istinaden ben C şehrinde asliye hukuk mahkemesinde dava açabilirmiyim? sorunum bu.
Old 05-06-2014, 11:08   #17
sailor1981

 
Varsayılan

Bana göre Yeni TTK yürürlülük tarihi sonrası gerçekleşen kazalarda sigorta şirketine karşı açılacak davalarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Trafik Kazası/ZMMS/Başvuru zorunluluğu/Taraf Ehliyeti Av.Ömer Meslektaşların Soruları 14 14-12-2016 18:32
Trafik Kazası-ZMMS Av.Sami Dündar Meslektaşların Soruları 13 01-07-2010 16:20
Maddi Hasarlı Trafik Kazası/ ZMMS av.gülistan Meslektaşların Soruları 5 03-05-2010 20:44
trafik kazası şoför öldü ve ZMMS dan talep olur mu Av. Tevrat DURAN Meslektaşların Soruları 1 29-12-2009 13:46
trafik kazası hatır taşımacılığı zmms gencer satılmış Meslektaşların Soruları 2 19-06-2009 14:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06675291 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.