temerrüt nedeni ile tahliye

müvekkil tarafına tebliğ edilen örnek 13 ödeme emrine usulsüz tebliğden şikayet yoluna gitmiş ve süresi içerisinde kira ilişkisine ve borca itirazda bulunmuştur.Alacaklı taraf ise bunun üzerine sulh hukuk mahkemesindeitirazın iptalini talep etmeden sadece temerrüt nedeni ile tahliye davası açmıştır.Oysa alacaklının öncelikle itirazın kaldırılmasını talep etmesi gerekmez miyd? Bununla ilgili Yargıtay kararı arıyorum.cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.

Sayın hırs,

Kiralayan, temerrüt olgusu gerçekleştiyse sadece noterden keşide edeceği (gerekli şartları taşıyan) ihtarname ile sulh hukuk mahkemesine temerrüt nedeniyle tahliye davası açabilir mi?

Yargıtay kararı aramanıza gerek yok bence...Sorduğum soruya vereceğiniz yanıt yetecektir.

Saygılarımla

Kiralayan seçimlik hakını kullanabilir.
Ya genel mahkelerde dava açar ya da icra mahkemesinde.

İcra takibi, B.K. anlamında bir ihtardır.

Saygılarımla...

Kiralayanın elinde yazılı kira akdi yoksa bu durumda İTM'ye değil Sulh Hukuk Hakimliği'ne başvurması gerekir.

Alıntı: T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2002/2888 K. 2002/3156 T. 7.5.2002 • TAHLİYE DAVASI ( Temerrüt Nedeniyle Kiralananın Tahliyesi İstemi ) • İLAMSIZ TAKİBE İTİRAZ ( Bu Durumda Alacaklının ya Tetkik Merciinden İtirazın Kaldırılmasını İsteyebilmesi Veya Mahkemede İtirazın İptali Davasını Açabilmesi ) • GÖREV ( Kira Parası için Başlatılan İlamsız İcra Takibine Yapılan İtirazın Kaldırılması için Açılacak İtirazın İptali Davasının Sulh Hukuk Mahkemesinde Açılması ) • İTİRAZIN KALDIRILMASI ( İlamsız İcra Takibine İtiraz Hakkında İcra Yasasındaki Belgelerden Birine Sahip Olan Alacaklının İtirazın Kaldırılmasını Veya İtirazın İptalini İsteyebilmesi ) 2004/m.67,68 1086/m.8 ÖZET : İlamsız icra takibine itiraz hakkında İcra İflas Kanununun 68.maddesindeki belgelerden birine sahip olan alacaklının iki hakkı vardır. Alacaklı ya tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir veya İcra İflas Kanunun 67.maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açabilir. Davacı icra takibine itiraz edilmesi üzerine tahliye isteğinde bulunarak HUMK.'nun 8.maddesi gereğince davayı Sulh Hukuk Mahkemesinde açmıştır. Bu durumda davanın esası incelenerek varılacak sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur. DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görülüşüp düşünüldü: KARAR : Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi, icra takibine yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme görevsizlik kararı vermiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının Menemen İcra Müdürlüğünün 2000/547, 891, 2307, 2618, 2781, 3212 sayılı dosyalarıyla başlattığı icra takiplerinden gönderilen ihtarlı ödeme emirlerine rağmen kiralanana ait kira paralarını ödemediğini ileri sürerek kiralananın tahliyesini, icra takiplerine yaptığı itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir. İlamsız icra takibine itiraz hakkında İcra İflas Kanununun 68.maddesindeki belgelerden birine sahip olan alacaklının iki hakkı vardır. Alacaklı ya tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir veya İcra İflas Kanunun 67.maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açabilir. Davacı icra takibine itiraz edilmesi üzerine tahliye isteğinde bulunarak H.U.M.K.'nun 8.maddesi gereğince davayı Sulh Hukuk Mahkemesinde açmıştır. Bu durumda davanın esası incelenerek varılacak sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 7.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. yarx

galiba anlatamadım.evet icra takibi ihtar niteliğinde ama buna itiraz edilmiş bu durumda alacaklı itirazın iptali ve tahliyeyi birlikte açmalıydı öyle değil mi itirazın iptalini istemeden nasıl tahliye talep edebilir ki...?

İtirazın kaldırılmasını talep etmesine gerek yok bence;
davayı genel ve geniş yetkili bir mahkemede açmakla istediği tahliye ilmını alır.

İtirazın kaldırılmasını istememiş diye dava dilekçesi reddedilmez.

Aynı icra dosyası üzerinden işlem yapmaz da yeni bir ilamlı icra yollar.
Tahliye hususu mükerrer hale gelmez.Bir şekilde aşılır.
Diye düşünüyorum.

Saygılarımla...

ama davada ki dayanağı ihtar bu icra takibi öyle değil mi?...Hasan Erdoğan tahliye ,Kira Tespiti ,Kira Alacağı ve Tazminat Davaları sayfa 414 "......Ödeme emrinin kiracıya tebliği üzerine kiracı istenilen kira parasını ödemez ve itiraz ederse kiralayanın iki seçimlik hakkı vardır.Bunlardan biri icra hakimliğine başvurarak itirazın kaldırılmasını istemek ,diğer hakkı ise genel hükümler çerçevesinde sulh mahkemesinde dava açarak İtirazın İptali ve Tahliye Talep Etmektir."kafamı bulandıran ve içtihat aramaya iten bu cümleler saygılar

itirazın kaldırılması kararı olmadan temerrüt olgusunun gerçekleştiği nasıl kabul edilebilir ki?

Peki, kesinleşen ilamsız tahliye takibi üzerine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış olan tahliye davasının ilamının icrası, eski dosyadan mı yoksa yeni bir esasla mı olur?

Alıntı: Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar Peki, kesinleşen ilamsız tahliye takibi üzerine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış olan tahliye davasının ilamının icrası, eski dosyadan mı yoksa yeni bir esasla mı olur?

Alıntı: Yazan av-ufuk Aynı icra dosyası üzerinden işlem yapmaz da yeni bir ilamlı icra yollar.

Üstad yol gösterici bir karar buldum.

Yargıtay 12.Hukuk Dairesi

Esas No: 2006/15021 Karar No: 2006/16723 Karar Tarihi: 19.09.2006


Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı, borçlu hakkında T. İcra Müdürlüğünün 2005/48 T. sayılı dosyasından ödenmeyen 2005 yılı Ağustos, Eylül ve Ekim ayları kira paraları toplamı 405 YTL üzerinden icra takibinde bulunmuş ve borçluya örnek 51 nolu ödeme emrini tebliğ ettirmiştir. Borçlunun bu takibe karşı herhangi bir itirazının olmaması üzerine takip kesinleşmiştir.

Alacaklı Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak borçlunun oluşan temerrüt nedeniyle tahliyesini talep etmiş ve anılan mahkemece istem doğrultusunda tahliyeye karar verilmiştir. Alacaklı bu ilama istinaden borçlu hakkında yeniden Tire İcra Müdürlüğünün 2006/667 Esas sayılı dosyasında takibe geçmiş bulunmaktadır. Borçlunun bu takibin mükerrer olduğundan bahisle İcra mahkemesine başvuruda bulunduğu ve mahkemece alınan bu ilamın 2005/1848 takip sayılı dosyada işleme konulması gerekirken ayrı bir takip konusu yapılması doğru olmadığı görüşüyle takibin iptal edildiği anlaşılmaktadır.

2005/1848 takip sayılı dosyada takibin kesinleşmesi üzerine alacaklının İİK. nun 269/a m. uyarınca icra mahkemesine başvurup tahliye kararı alması gerekirken bu yolu tercih etmeyip sulh hukuk mahkemesine dava açarak aldığı tahliye kararına dayanarak işbu takibi başlatmıştır. 2005/1848 sayılı dosyada icra takibinin sürdürülebilmesi için İİK. nun 269/a m. uyarınca icra mahkemesinden karar alması zorunludur. Sulh Hukuk Mahkemesinden almış olduğu tahliye kararına dayanarak bu dosyada takibi sürdürmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19.09.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

Saygılarımla,