kontör hırsızlığı

Son 2 yıldır adliyeleri çokca meşğul eden bir husus var kontör dolandırıcılığı.Ancak benim dikkatimi çeken bir husu var bu konuda yetki karmaşasının çözülemediği.
Benim sorum şu.Kontör dolandırıcılığı suçlarında suçun işlendiği yer arayan kişinin bulunduğu yermi yoksa kurbanın olduğu yer savcılığımı.Yani yetkili savcılık neresi olacak.
Ayrıca savcılıklar genelde bu tür soruşturmalarda hiç ayrıntıya girmeden takipsizlik veriyorlar.Ancak ben bu işlemin işten kaçmak ve işğüzarlık olarak görüyorum.Bu takipsizlik kararlarına itiraz edip kaldırtan arkadaş varmı acaba.

bildiğim kadarıyla bununla ilgili bir düzenleme kanunda mevcut değil yani hareket ve sonucun farklı yerlerde meydana gelmesi durumunda şuçun nerede işlendiğine dair. ama hakim olan fikre göre hareketin yapıldığı yerde suç işlenmiş sayılır. ve arayanın bulunduğu yer yetkili olduğunu düşünmekteyim. ama bu konuda farklı görüşlerde var.

Bu konuda yetkili mahkeme aslında CMK hükümlerinde pek de açık değildir ancak usul ekonomisi , soruşturma ve kovuşturmanın rahatça yürütebileceği yer olan failin ikametgah adresinde bulunan başsavcılığa şikayet dilekçesinde bulunmak gayet mantıklıdır.. Ayrıca bu konuda TCK'nun dolandırıcılık hükümlerinden şikayet etmek , şikayet dilekçesini bu maddeler üzerinden olgunlaştırmak sanırım daha mantıklı olacaktır.. Savcılığın vermiş olduğu kovuşturmaya yer olmadığına dair karara ise itiraz da bulunup bu kararın düzeltilmesi mümkündür ancak söz konusu hakim ve savcılar avukatların vermiş oldukları şikayet dilekçelerini okumadan reddettikleri için söz konusu kararları değiştirmek pek mümkün olmuyor.. Saygılarımla

Evet özellikle bilişim teknolojisinin hızla ilerlemesi bu suçların karmaşık ve hızlı bir biçimde çoğalmasına neden olmaktadır.CMK da düzenlenen yetki kuralları bence bilişim yolu ile işlenen suçların içini bence fazla dolduramıyor.
Mesela,Antalya'da bir internet cafede kredi kartı başvurusu yapan şüpheli bu kartı kuryeden Bursa'da teslim alıyor ve kartı Ankarada bulunan işyerlerinde harcıyor.Şüpheli bu sahte kredi kartından dolayı yapılan soruşturmda Elazığ'da yakalanıyor.Evet bu olayda suç nerde işlenmiş sayılıyor.
Bu ve buna benzer birçok bilişim suçunda dosyaların ilden ile dolaşması en çokda mağdurları üzüyor bence.Bu işten nemalanan şahıslarda seviniyor tabi.

Değerli meslektaşlar,
Aslında CMK'da düzenlenen yetki kuralları her türlü suç için açık düzenlemelere yer vermektedir. Kanun "Suçun işlendiği yer mahkemesi" demek suretiyle yetki kuralını belirlemiştir. Suçun işlendiği yer ise ikili bir ayrım sonucu tespit edilebilmektedir:
1) Neticesi harekete bitişik suçlarda, neticenin meydana geldiği,
2) Neticesi hareketten ayrılabilen suçlarda ise hareketin yapıldığı yer,
suçun işlendiği yerdir.

Peki bizim vatandaşlarımıza saf,aziz nesinlik,bu basit yalana inanan vatandaş gözüyle bakan,adliyelerin iş yükünden kaçmak için bu ariz dolandırıcılık eylemini basit yalandır suç oluşmaz kılıfına sokup bu işi kapatmalarına hadi bir nebze susalım.
Aynı şark kurnazlığını,ölü kişinin adına hat çıkartan,peynir ekmek gibi hat alan kişilere göz yuman bu hat satışı yapan işyerlerine neden işlem yapılmıyor.
Bence kontör dolandırıcılığının bataklığı bu başıbozuk hat satışı değilmidir.
Bu olaylarda cep telefonu satışı yapan dükkanların hukuki ve cezai sorumluluğu yokmudur.