Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Nafaka ödeyememekten dolayı alınan ceza ertelenemez mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-12-2007, 11:13   #1
hukukcu84

 
Varsayılan Nafaka ödeyememekten dolayı alınan ceza ertelenemez mi?

Değerli meslektaşlarım
Müvekkil 2004 yılında boşanmış. Çocuğun veleyetide karşı tarafa bırakılmış. O zaman çocuk için nafaka istenmemiş. Müvekkil 2005 yılına kadar hastalık sebebiyle çalışamamış. 2005 yılında işe başlıyor ve karşı tarafta 500 Ytl nafaka davası açıyor. Ve sonuç olarak 150 ytl iştirak nafakasına hükmediliyor. Karar temyiz ediliyor ve temyiz sonucu nafaka 100 ytl'ye düşürülüyor. Buraya kadar herşey tamam. Karşı taraf nafakanın ödenmemesi nedeniyle ceza davası açıyor ve müvekkile 3 ay hapis cezası çıkıyor. Müvekkil nisan 2007 den beri çalışmamaktadır. Kısaca bu borcu ödeyecek durumda değil. Bu durumda cezasını erteleme gibi bir durum olamaz mı?
İlgilerinize teşekkür ederim
Old 12-12-2007, 17:03   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2006/16-220 E., 2006/231 K. sayılı ve 14.11.2006 tarihli kararından bir bölüm:

01.06.2005 gün ve 25832 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren, 31.05.2005 gün ve 5358 sayılı Yasa ile İcra İflas Yasasında yer alan eylemler ve yaptırımları yeniden düzenlemiş, bu kapsamda bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezasını gerektiren İcra İflas Yasasının 340. maddesi de; "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca, 337, 338/2, 339, 341, 343 ve 344. maddelerdeki eylemler kabahat olarak düzenlenip, disiplin hapsi veya tazyik hapsi şeklinde yaptırımlara bağlanmış, 331, 332, 333, 333/a, 334, 335, 336, 337/a, 338/1, 342, 345/a, 345/b, maddelerindeki eylemler ise suç olarak düzenlenip, hapis cezası veya adli para cezası biçiminde yaptırımlara bağlanmıştır.
Aynı tarihte yürürlüğe giren 5271 sayılı CMY.nın "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının ( l ) bendinde disiplin hapsinin tanımı;
"Kısmi bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, önödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adli sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi ifade eder." şeklinde yapılmıştır.
Disiplin hapsi için yapılan bu tanım, hapsen tazyik yaptırımını da kapsar niteliktedir. Bu tanım nazara alındığında, hapsen tazyik yaptırımı, 5237 sayılı TCY.da düzenlenen yaptırımlardan farklı niteliktedir. Bu nedenle de, duruşma açılarak yapılan bir yargılama sonunda verilmelerine karşılık, 2004 sayılı İİY.nın 353/1. maddesinde yasa yolu olarak itiraz yasa yolu öngörülmüştür. Anılan hükümler gözetildiğinde, gerek disiplin hapsi gerekse hapsen tazyik yaptırımı tayin edilen kararlar, CMY.nın 223. maddesinde belirtilen "hüküm" niteliğinde değildirler ve bunlar hakkında hükümler için öngörülen yargılama kuralları uygulanamaz. Hapsen tazyik yaptırımında amaç, bir yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğundan, alt sınırdan belli bir ceza belirlenmesi gerekmemekte, yükümlülük yerine getirilene kadar ve en çok 3 ay süreyle kişinin yükümlülüğüne uygun davranması için zorlanması söz konusu olmaktadır. Bu nedenle kararda belli bir sürenin öngörülmesi, yaptırımın bu niteliğine aykırı olacaktır.
Konu öğretide de ele alınmış ve tazyik hapsinin niteliği şu şekilde açıklanmıştır:
"Kişinin yükümlülüğe aykırı davranmamak konusunda mecburiyeti bulunmamaktadır. Ancak, kişi bazı durumlarda bir yükümlülüğe uygun davranmaya belli ölçüde icbar edilebilmektedir. Başka bir deyişle, kişi, bazı durumlarda yükümlülüklerinin gereğini yerine getirmesini sağlamak için, belli ölçüde icbar edilebilmekte ve bu amaçla bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılabilmektedir. Bu hürriyetten yoksun bırakma olgusu, bir disiplin hapsi niteliği taşımaktadır. Ancak, yükümlülüğün yerine getirilmesi halinde, bu yaptırımın uygulanmasına derhal son verilmektedir. Bu bakımdan söz konusu disiplin hapsine ilişkin olarak kanunda sadece azami bir süre belirlenmektedir. Kişi kendisine terettüp eden yükümlülüğün gereğini yerine getirmeye zorlanmak amacıyla ancak belli bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılabilecektir. Bu sürenin dolması halinde; kişi, yükümlülüğün gereğini yerine getirmemiş olsa bile, hürriyetinden yoksun bırakılmasına ilişkin yaptırım uygulamasına son verilerek, serbest bırakılacaktır. Bu nedenle, söz konusu disiplin hapsine, Kanunda tazyik hapsi denmiştir" ( Doç.Dr. İzzet Özgenç, Ceza Hukuku Genel Hükümler, sh.594 vd. )
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ağır ceza mahkemesinden alınan tazminat kararlarının icrası Av. Balkan Tunalı Meslektaşların Soruları 14 18-03-2013 18:10
Mal beyanında bulunmamadan dolayı alınan ceza ve iptal edilen takip judgeee Meslektaşların Soruları 5 14-12-2007 05:45
Tebligat Kanunu 35-Nafaka Ödememeden dolayı cezalandırma istemi AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 2 19-01-2007 23:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05348110 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.