Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Şufa Davasi-fİİlİ Taksİm Hususunun Krİterlerİ Neler Olabİlİr?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-12-2007, 14:52   #1
Av.Eda.P

 
Varsayılan Şufa Davasi-fİİlİ Taksİm Hususunun Krİterlerİ Neler Olabİlİr?

Saygıdeğer Meslektaşlarım;
Açmaya hazırlandığım Bir Şufa davası için kafamı karıştıran ve birtürlü somut verilere ulaşamadığım bir konuda sizin de görüşlerinizi almak istedim.
20 yıl süren bir müşterek mülkiyet ilişkisinde hissedarlardan biri kendi hissesine düşen bölüm üzerinde yaptığı gayrimenkulünü 3.şahsa satıyor ve benim müvekkilim de diğer hissedar olarak şufa hakkını kullanmak istiyor.
Hissedarlar 1000m2 lik bir arsaya 500 er m2 olmak üzere müştereken maliktirler. 25 yıl önce müvekkilim kendi hissesi üzerine bir ev yapıyor, ondan 5 yıl sonra diğer hissedar kendi bölümünü satın alarak kendi evini yapıyor. Ancak yapılan ev ruhsatsız ve belediyenin belirlediği çekme paylarına riayet edilmeden yapılmış bir ev. Bu durumda müvekkilim ilk yıllarda komşusunu sadece sözle uyarmak suretiyle müdahalede bulunuyor. Çekme paylarına uymadığı için aslında müvekkilimin kullanması gereken yeri kulllanmakta olduğu şeklinde sözlü uyarılar karşı tarafça dikkate alınmıyor. Bundan 5 yıl öncesinden itibaren ise el atmanın önlenmesi davası, belediyeye yazılı ve sözlü başvurular yapmak suretiyle müvekkilim bu taşıldığı iddia edilen yer ile ilgili haklarını aramaya başlıyor.
Benim merak ettiğim husus şudur,
Açılacak Şufa davasında, müvekkilimin 1-2 metre de olsa , taraflar arasında fiili taksimi konusunda anlaşmaya varılamamış bir yerin bulunduğu iddiası dinlenir mi? Bu durumda, şufa davasında, davanın reddine sebep olabilecek fiili taksimin gerçekleşmiş olduğu sonucuna varılabilir mi?
Kısacası FİİLİ TAKSİM kavramının tanımı nedir? neye göre belirlenir?
Yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
Old 17-12-2007, 15:10   #2
ali ekmekçi

 
Varsayılan

Meslektaşım yargı kararlarında fiili taksim birebir milimetre hesabı yapılmış olmalıdır demiyor.Sadece önemli olan fiili bir taksimin olması diyor ve şufa davasını objektif iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz buluyor.Örnek karar aşağıdadır.
T.C.
YARGITAY
Altıncı Hukuk Dairesi
E. 1997/5519
K. 1997/5664
T. 23.6.1997

ŞUFA DAVASI
EYLEMLİ KULLANIM

ÖZET : Fiili taksim nedeniyle davacının iyiniyete dayanıp dayanmadığının kabulü için, her paydaşın aynı parselde muayyen bir yer kullanması şart değildir.
(743 s. MK. m. 659)
(YİBK., 14.2.1951 gün ve E: 1949/17, K: 1951/1 s.)

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şufa davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava, şufalı payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş ve hüküm davalı tarafca temyiz olunmuştur.

Şufalı payın ilişkin olduğu taşınmaz, paydaşlarca, özel olarak taksim edilip herbir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa; satıcı, zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı şeklinde yapılan işlem nedeniyle şufa hakkını kullanması MK.nun 2. maddesinde yer alan objektif iyiniyet kuralı ile bağdaşmaz. Kötüye kullanılan bu hak kanunen himaye görmez. 14.2.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülmesi, hatta mahkemenin kendiliğinden' nazara alması gerekir. Savunmanın tevsii bu gibi durumlarda söz konusu değildir. Davanın bu bakımdan reddi gerekir.

Olayımızda; davacı, süresinde açtığı işbu dava ile şufalı payın iptal ve tescilini istemiştir. Davalı; şufalı payın ilişkin olduğu taşınmazın satıcı ile davacının murislerinin ölümünden sonra haricen taksim edildiğini, davacının ve satıcının yerlerinin belli olup o şekilde kullanıldığını savunmuştur. Mahkeme, MK. nun 611 ve 612. maddeleri gereğince geçerli bir taksimin olmadığından söz ederek davayı kabul etmiştir. Savunmaya ilişkin olarak keşif yapılmış, bilirkişi mütalâası alınmış, tanıklar dinlenmiştir. Dinlenen tanıklar davacı ile satıcının şufalı payın ilişkin olduğu taşınmazı ikiye bölerek kuzey kısmını satıcının, güneyi davacının kullandığını ve arada belirli bir sınır olduğunu, davalıya belli bir yerin satıldığını, diğer paydaşın ayrı bir yeri kullandığını belirtmişlerdir. Fiili taksim nedeniyle davacının iyiniyete dayanıp dayanmadığının kabulü için mahkemenin gerekçesinde söz ettiği gibi her paydaşın ayrı parselde ve muayyen bir yer kullanması şart değildir.

Hukuken geçerli olmasa bile, şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmazda paydaşlar arasında fiili bir kullanım var olduğuna ve davacı hakkının bu parselin belli ve muayyen yeri ile sınırlı olduğu kabullenildiğine göre, artık davacının tapudaki müşterekliğe dayanarak şufa hakkı kullanması iyiniyet kuralı ile bağdaşamaz.

Bu nedenle, davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

S o n u ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde. peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-12-2007, 15:18   #3
Av.Eda.P

 
Varsayılan

Teşekkür ederim Ali bey, gönderdiğiniz karar sorumu tam olarak yanıtlıyor. Ancak şaşkınım, Yargıtayın Fiili taksim konusunu ortaya koymuş olması bile çok anlamsız, çünkü bu durumda , fiili olarak hiçbir müşterek mülkiyet ilişkisinde Şufa hakkının kullanılamayacağı açık.Çünkü sınırları belli olsun olmasın hissedarlar ortak mülkiyete konu yeri kullanırlar ve fiili taksim oluşmuş olur. Anladığım kadarıyla da yargıtay bunu, bu kadar geniş bir çerçevede fiili taksim olarak değerlendirmiş! Şufa hakkı kavramını pratikte ortadan kaldıran anlamsız bir içtihat
Old 17-12-2007, 15:23   #4
ali ekmekçi

 
Varsayılan

ben de bu şaşkınlığı yaşamadım değil...Sanırsam çok hisseli olan va tarafların taksim konusundaki beyanlarında çelişki olan davalarda başarı şansı yüksek olsa gerektir.İyi çalışmalar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şufa Davasi RAZUHUMİN Meslektaşların Soruları 3 30-05-2008 14:47
Mİrasta Taksİm avukatberk Meslektaşların Soruları 1 17-12-2007 16:37
İŞ Kazasi Olabİlİr Mİ? KAANKAL Meslektaşların Soruları 6 31-10-2007 15:18
Şufa hakkından feragat, şufa davasında fiili taksim konusu(acil) Av.Eda.P Meslektaşların Soruları 3 08-10-2007 13:53
Şuf'a Davasinda Fİİlİ Taksİmİn Şeklİ Nedİr? Av.Mesut YILMAZ Meslektaşların Soruları 2 26-09-2007 12:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03224111 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.