Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tahsil kabiliyeti olmayan apartman yönetimine karşı açılan davada kat maliklerine rücu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-01-2014, 14:30   #1
oeroglu

 
Varsayılan tahsil kabiliyeti olmayan apartman yönetimine karşı açılan davada kat maliklerine rücu

Herkese merhaba

Olay şudur: müvekkilin kat maliki olduğu apartman yönetimi, kaçak serbest kapıcılık hizmeti veren kişi ile 2000 yılında belirli süreye bağlı olmayan atipik bir sözleşme yaparak, ücretsiz bir daire tahsisi, be dairenin elektrik su ve yakıt giderlerinin ödenmesi karşılığında kısmi süreli kapıcılık edimi alım sözleşmesi yapar. Sözleşmenin maddelerinden birisi de, kaçak serbest kapıcılık hizmeti veren bu kişinin sanki apartmanın kadrolu kapıcısıymış gibi sigorta ettirilmesidir. Bu kişi bu şekilde 2008 yılına kadar çalışır. 2008 yılında sözleşmedeki edimleri aksatınca apartman yönetimi aradaki ilişkiyi fesheder ve bu kişiyi ücretsiz tahsis ettiği daireden polis marifetiytle tahliye ettirir.

Tahliye edilen kişi, kendisine sigorta yapılmış olması hususunu kullanarak sanki kendisi gerçekten bir işçiymiş gibi gösterip iş mahkemesinde zamanaşımına uğramayan son 5 yıllık ücretini talep eden bir dava açar. Dava 2008 yılından 2012 yılına kadar görülür. Dava ilk açıldığı zaman davacı apartman yönetiminin yanında tüm kat maliklerini de davalı olarak gösterir. Yargılama süreci devam ederken nisan'2012 tarihli duruşmada davacı vekili " bir her ne kadar kat maliklerine ayrı ayrı husumet yönlendirmek suretiyle dava açmışsak ta o dönemki uyap sisteminde apartman ynetiminin taraf olarak teşkili kabul edilemediğinden bu yola başvurmak zorunda kaldık kat maliklerine karşı talebimiz yoktur, bu hususun husumette yanılgı olarak değerlendirilmesini talep ediyoruz." demek suretiyle kat maliklerinin şahsi malvarlığına karşı talebinden şahsi olarak vaz geçmiştir.

2012 yılının sonunda dosya karara çıkmış ve apartman yönetimi tarafından dosya temyiz edilmiştir. Dosyanın temyiz edilmesinden yaklaşık 3 ay sonra gerekçeli kararda ismi yazmayan, ancak uyap sisteminde hala taraf gözüken müvekkil adına dosyaya vekalet sunduk, yargıtaya gönderilmek üzere olan dosyaya temyiz dilekçesi ekledik.

Dosya çalışan olduğunu iddia eden kişi tarafından kazanıldığından ötürü kesinmleşmeden icraya kondu. Yaklaşık 100 milyar liralık bir alacak söz konusu.

ilk hacze gelimlerinde apartmanın ortak malı olarak sadece su deposunu haczetmişler, ve yöneticinin üzerine bırakmışlardı. Daha sonra icra dosyasını incelediğimde davacı-alacaklı vekilinin kat maliklerinin taşınmazlarına da haciz konması talebinde bulunduğu, ancak icra dairesinin kat maliklerinin isminin ilamlı icranın dayanak kararında yazmadığı gerekçesiyle alacaklı vekilinin bu talebini reddettiğini gördüm.

Kış başladığı sırada apartmana gelen alacaklı vekili, ederinden daha fazla masraf ederek, salt alacaklı olma hakkını kötüye kullanmak suretiyle apartman yönetimini zor durumda bırakmak için, apartmanın para edecek tek ortak malı olan su deposunu kaldırdığını öğrendik.

1-) ücret ödeme borcunun sözleşmede kararlaştırılması hususu, bir sözleşmesinin iş sözleşmesi olarak sayılabilmasi için ön şartken, ve bu husus hem kanunda hem de çeşitli yargıtay kararlarında açıkça belirtlmiş iken,ücret ödeme borcu kararlaştırılmayan bu atipik sözleşme iş sözleşmesi olarak sayılabilir mi? burada iş mahkemesi görevli olabilir mi? asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekmez mi?

2-) dava dilekçesinde ismi geçen ancak gerekçeli kararda ismi geçmeyen müvekkilim adına vermiş olduğum temyiz dilekçesi yargıtay tarafından dikkate alınır mı?

3-) davacı vekilinin ara celsede vermiş olduğu bu beyan feragat sayılabilir mi? eğer ileride müvekkilime karşı gönderecekleri muhtemel bir örnek 7 ödeme emrinde yapacağımız itiraza karşın açacakları muhtemel itirazın iptali davasında bu feragati kullanabilir miyiz? akidin sona ermesinin üzerinden 6 sene geçmiş olması durumunda, müvekkile karşı olan talepleri konusunda zamanaşımı def'inde bulunsak itirazın iptali davasını inceleyecek olan mahkeme bunu dikkate alacak mıdır? "Sözde" iş sözleşmesinden ötürü doğmuş olan bu ilamlı alacağa karşı yapılan takibe karşı yapılan itirazın iptali davasında görevli mahkeme iş mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olacaktır? Zamanaşımı 2008 yılından itibaren mi başlayacak yoksa feragetin olduğu 2012 yılından itibaren mi hesaplanacaktır?

4-) apartman yönetiminin halihazırda bir avukatı varken, apartman yöneticisini sık sık arayıp rahatsız eden davacı vekilinin bu hareketi TBB meslek kurallarının 31. maddesine aykırı değil midir?

5-) Serbest kapıcılık hizmeti veren kişinin apartmanla bu sözleşmeyi sürdürdüğü sırada 4 tane daha apartmana hizmet verdiği, tanık anlatımlarıyla sabit olmasına rağmen, ve bu hizmetinden kazandığı paradan kendisini ssklıymış gibi gösterip kazancını beyan etmeyen bu kişinin vergi kaçırdığı sabit olmasına rağmen mahkeme davaya devam ederek suç duyurusunda bulunmamıştır. kat maliki vekili olarak ben, tck 272. madde (resmi makamlara yalan beyanda bulunma suçu -serbest çalışan bir kişinin aslında ssklı çalışanmış gibi gösterilip sgk kurumuna yalan beyanda bulunulması) ve tck 158. maddeden(nitelikli dolandırıcılık) apartman yönetimi ve serbest kapıcılık hizmeti veren kişi hakkında suç şüphelerimi savcılığa bildirsem ceza mahkemesinden lehimize gelecek karar, ileride bu kararın onanması halinde yeniden yargılama sebebi olabilir mi?

6-) davacı vekili sadece bu ilamlı takibe dayanarak, icra dairesinin bu kararını icra mahkemesine şikayet ederek iptal ettirtebilir mi? İlamlı icrda dosyası üzerinden müvekkilin taşınmazına ve diğer kat maliklerinin taşınmazlarına gelebilir mi?

7-) (eğer gelemezse) bırakılan yazılı not ve tanık anlatımlarıyla dosyadaki borcun ödenmemesi halinde en kısa zamanda kat maliklerinin evlerine payları oranında haciz getireceğini ve yeri gelirse bu evleri sattıracağını beyan eden davacı vekilinin bu davranışı disiplin suçu oluşturmaz mı? görevi kötüye kullanma sebebiyle ağır ceza mahkemesinde yargılanamaz mı?

8-) sadece kaldırma ve saklama masrafı ederinden daha fazla olan su deposunu kaldırarak alacaklı ve borçlu arasındaki dengeyi kurmayan, açık şekilde alacaklıdan yana hareket eden icra memuru/icra müdür yardımcısı aleyhinde ""görevi kötüye kullanmak" suçundan suç duyurusunda bulunabilir miyim? bu suç oluşmuş mudur?

...vereceğiniz cevaplar için şimdiden teşekkür ederim....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bankaya Karşı Açılan Davada Yetki matruska Meslektaşların Soruları 7 18-10-2013 09:20
Apartman Yönetimine ve Kat Maliklerine karşı İcra Takibi erayssener Meslektaşların Soruları 12 23-02-2013 14:20
apartman yönetimine karşı icra takibi Av.Engin Yeşil Meslektaşların Soruları 7 16-02-2013 16:07
Apartman Yöneticisine görevi sebebiyle açılan davada avukatlık ücretine ilişkin sorun Av.ibrahim şen Meslektaşların Soruları 2 11-04-2008 09:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04143310 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.