tapu iptal ve tescil

Müvekkilime ait dedesinden kalma kıymetli bir gayrimenkulün 1992 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde hazine adına tescili yapılmıştır. Ancak müvekkil bu gayrimenkulün 1938 yılından beri vergisini ödediklerini(buna ilişkin evrakları olduğunu söylemekteler) fiili olarak gayrimenkulü ekip biçtiklerini beyan etmektedirler. Ve köyde tüm insanların gayrimenkulün müvekkile ait olduğunu bilmektedirler. Daha önce müvekkil asil olarak bu yerle ilgili arzuhalci de yazdırdığı dilekçe ile dava açtığını beyan ediyor ve davanın reddedildiğini söylüyor. Şimdi ; bu dava da açılan ve reddedilen dava yeni bir hukuki sürece engel midir ? Yada burada zaman aşımı vuku bulmuş mudur? Yada Türkiye mahkemelerinde tüm süreçler kapalı olduğu için tazminat talepli olarak AİHM ne gidebilir miyiz? Konu ile ilgili olarak olumlu olumsuz görüşlerinizle Yargıtay kararı var ise gönderirseniz çok memnun olurum...Şimdiden cevaplar için çok teşekkürler...

Kadastro davalarında zamanaşımı süresi 10 yıldır. Dolayısıyla kadastro çalışmasının 1992 yılının hangi ayında yapıldığını bilmeniz önem arzetmekte. Elinizi çabuk tutmanızda fayda var.
Diğer yandan müvekkilinizin zamanında açtığını söylediği davanın maddi konusu red sebebi de somut olay açısından son derece önemli. Arzuhalcilerin dilekçelerde yaptıkları maddi hatalar sebebiyle reddedilen pek çok dava biliyoruz. Benzer bir olayda -daha önceden açılmış ve red ile sonuçlanmış- bir dava sebebiyle hak kaybına uğramış olabileceğimizi düşünürken o davanın taraf ehliyeti bulunmadığı için reddedildiğini öğrenmiştik. Araştırmanızda ve müvekkilinizden bulabildiği bütün belgeleri istemenizde fayda ver diye düşünüyorum