Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hatalı Adli Tıp Raporu , imza incelemesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-12-2009, 14:38   #1
hukukcu22

 
Varsayılan Hatalı Adli Tıp Raporu , imza incelemesi

Sayın Hukukçular,

Borçlu vekili olduğum bir dosya imza incelemesi için Adli Tıp Kurumuna gitti ve imzanın müvekkilin eli ürünü olduğuna ilişkin rapor geldi. Ancak biz imzanın müvekkile ait olmadığından eminiz. Ne yapabiliriz?
Old 22-12-2009, 15:23   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/7035
Karar: 2008/9614
Karar Tarihi: 06.05.2008

TAKİBE İTİRAZ - BONOYA DAYALI OLARAK GEÇİLEN İCRA TAKİBİNDE İMZAYA İTİRAZ EDİLMİŞ OLMASI - ADLİ TIPK KURUMU GROFOLOJİ BÖLÜMÜNÜN İMZA İNCELEMESİNDE SON MERCİİ OLARAK KABUL EDİLEMEYECEK OLMASI

ÖZET: Adli Tıp Kurumu’nun grofoloji bölümünün imza incelemesinde son mercii olarak kabulü mümkün bulunmadığından bu rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilemez.

(2004 S. K. m. 168)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak icra takibine geçildiği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine İİK. nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede İcra Mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya itirazını bildirdiği görülmüştür.

Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca 2006/2434 soruşturma nolu dosya nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarından alınan raporda bonodaki imzaların borçlu İsmail Akman'ın eli ürünü olduğu belirtilirken İcra Mahkemesince Adli Tıp Kurumundan alınan raporda ise takibe konu çek üzerinde atılı bulunan imzanın borçluya ait bulunmadığı sonucuna varıldığı görülmektedir.

Adli Tıp Kurumunun Grofoloji bölümünün imza incelemesinde son mercii olarak kabulü mümkün bulunmadığından bu rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilemez. Mahkemece her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan mütalaa alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/4600
Karar: 2005/10238
Karar Tarihi: 16.06.2005

ALACAK DAVASI - İMZAYA İTİRAZ - İMZANIN NİTELİĞİNİN ARAŞTIRILMASI GEREĞİ - BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASI GEREĞİ

ÖZET: Söz konusu rapora davacı tarafından itiraz edilmiş olmakla beraber Adli Tıp Kurumu imza incelemesinde üst ve son mercii değildir. Rapor sonuç doğrucu ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Öyle olunca mahkeme bilirkişi heyetinden senetteki imzanın davalının ürünü olup olmadığına ilişkin imzaları inceleyerek yeniden rapor aldırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenedir.

(2004 S. K. m. 168)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı 35 parseldeki payını amcası olan Dursun Ali'nin ısrarı ile onun oğlu olan davalı İsmail'e 19.11.1996 tarihinde 20.000 DM.a satıp devrettiğini, 1760 DM peşin ödenip 18.250 DM.lık bono verildiğini, bononun süresinde ödenmediğini, icraya konulduğunda imzaya itiraz edildiğini, imzanın amcası tarafından değiştirilerek atılması nedeniyle Adli Tıp tarafından davalı eli ürünü olduğunun tam olarak tespit edilemediğinin bildirildiğini, ancak alacağın varlığının sabit olduğunu ileri sürerek 18.250 DM karşılığı 15.968.750.000 TL.nın dava tarihinden faizi ile tahsilini istemiştir.

Davalılar, zamanaşımının dolduğunu, senedin sahte olduğunu, davalı İsmail'in 4400 DM ödemek suretiyle payı satın aldığını borcu olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı tapudaki pay satış bedeli karşılığı verilen bononun ödenmediğini ve imzaya itiraz edildiğini, davalının imzasını kasten değiştirerek attığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalılar senedin sahte olduğunu pay bedelinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece arada resmi satış senedi olduğu, aksinin tanıkla ispatlanamayacağı ve yemin teklifinde de bulunulmadığına dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından ibraz edilen senedin Samsun İcra Tetkik Mercii Hakimliği 2000/596 esas sayılı dosyasında Adli Tıp incelemesinin yapıldığı, inceleme sonucunda dikkat çekici kısmı benzerlikler görülmekte ise de imzaların bitiriliş özelliğinin mukayeselerde yer almaması nedeniyle davalı eli ürünü olup olmadığı konusunda kesin bir kanaate varılamadığı bildirilmiştir. Rapora davacı tarafından itiraz edilmiş olup, Adli Tıp Kurumu imza incelemesinde üst ve son mercii olmadığı gibi, esasen rapor sonuç doğrucu ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Öyle olunca mahkeme üniversitelerin güzel sanatlar bölümünden oluşturulacak bilirkişi heyetinden senetteki imzanın davalı Dursun Ali eli ürünü olup olmadığına ilişkin Tetkik Mercii içerisindeki medarı tatbik imzalar ve 3.7.2001 tarihli oturumdaki imzaları incelenerek yeniden rapor aldırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenedir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.6.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları


Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlu vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 06.05.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 11-10-2016, 18:02   #3
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/1048
K. 2016/13844
T. 11.5.2016
* KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS TAKİPTE İMZAYA İTİRAZ (Raporun Adli Tıp Kurumundan Alınmış ve Heyetçe Düzenlenmiş Olmasının Ona Üstünlük Sağlamayacağı/Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin İmza İncelemesinde Son Merci Olarak Kabulü Hususunda Yasal Bir Düzenleme Bulunmadığı - Alacaklı Tarafından Yeni Bir Bilirkişi İncelemesi Yapılması Talep Edildiğine Göre Mahkemece İspat Yükünün Alacaklıda Olduğu Kuralı Nazara Alınarak Yeniden Uzman Bilirkişilerden Oluşturulacak Kuruldan Yasal İlkelere Uygun Olarak Rapor Alınarak Sonuca Gidilmesi Gerektiği)
* ADLİ TIP KURUMU RAPORU (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takibe İtiraz - Raporun Adli Tıp Kurumundan Alınmış ve Heyetçe Düzenlenmiş Olmasının Ona Üstünlük Sağlamayacağı/Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin İmza İncelemesinde Son Merci Olarak Kabulü Hususunda Yasal Bir Düzenleme Bulunmadığı)
* İMZA İNCELEMESİ (Adli Tıp Kurumundan Alınmış ve Heyetçe Düzenlenmiş Rapora Alacaklının Hüküm Kurmaya Elverişli Olmadığı ve Yeniden Bilirkişi Raporu Alınması Gerektiğini İleri Sürerek İtiraz Ettiği - Yeniden Uzman Bilirkişilerden Oluşturulacak Kuruldan Yasal İlkelere Uygun Olarak Rapor Alınması Gerektiği/Kambiyo Senetlerine Mahsus Takibe İtiraz)
* BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ (Raporun Adli Tıp Kurumundan Alınmış ve Heyetçe Düzenlenmiş Olması Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına Göre Ona Üstünlük Sağlamayacağından Bu Rapora İtibar Edilerek Sonuca Gidilemeyeceği - Kambiyo Senetlerine Mahsus Takibe İtiraz)
* İSPAT YÜKÜ (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takibe İtiraz - Alacaklı Tarafından Yeni Bir Bilirkişi İncelemesi Yapılması Talep Edildiği/Mahkemece İspat Yükünün Alacaklıda Olduğu Kuralı Nazara Alınarak Yeniden Uzman Bilirkişilerden Oluşturulacak Kuruldan Rapor Alınması Gerektiği)
* HÜKMÜN İÇERİĞİ (Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihin Yer Alması Zorunlu Olup Kanunun Bu Emredici Hükmüne Aykırı Davranılmasının Doğru Bulunmadığı - Kambiyo Senetlerine Mahsus Takibe İtiraz)
2004/m.68/a,170
6100/m.297/1,309,310,311,312
ÖZET : Dava, kambiyo senetlerine mahsus takibe itiraza ilişkindir. Mahkemece imza incelemesi konusunda dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği adı geçen kurum tarafından düzenlenen raporda, mukayese belgelerin çoğunun fotokopi olduğu ve keşideci açısından ilgi ve irtibatın tespit edilemediğinin bildirildiği, bu rapora alacaklının hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini ileri sürerek itiraz ettiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor hükme esas alınarak itirazın reddine karar verilmiş ise de, raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından bu rapora itibar edilerek sonuca gidilemez. Zira Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan yasal ilkelere uygun olarak rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emirlerinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük süreler içerisinde icra mahkemesine başvurarak imza itirazında bulunduğu, mahkemece, itirazın kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir.
İİK'nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasında ise; "İmza tatbikinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun bilirkişiye ait hükümleri ile 309. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkraları ve 310, 311 ve 312. maddeleri hükümleri uygulanır" hükmü yer almaktadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 447/2. maddesinde yer alan "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18.6.1927 tarihli ve 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır" düzenlemesi sebebiyle uygulanması gereken aynı Kanunun 211. maddesinde ise imza incelemesinin yöntemi gösterilmiş olup, buna göre hakim bilirkişi incelemesine karar verir ise önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzaları, ilgili yerlerden getirtir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir.
Vurgulamakta yarar vardır ki, anılan belgelerin tamamlanması konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.4.2006 gün ve 2006/12-259 E. 2006/231 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, eldeki davanın niteliği itibariyle "imzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğu gözardı edilmemeli ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya da gidilmemelidir ( Hukuk Genel Kurulu'nun 6.2.2008 gün ve 2008/12-77 E. 2008/90 K. sayılı kararı).
Özetlemek gerekir ise, imza incelemesinde öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine dair borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınmalıdır. Senedin keşide tarihinden öncesine dair belge bulunamazsa, daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise borçlunun duruşmada alınan medari tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır.
Sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan borçluya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması gerekir.
Ayrıca yerleşik Yargıtay uygulamasına ve Dairemizin istikrar bulan kararlarına göre fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılması mümkün değildir. Bu sebeple imza incelemesine esas alınan borçlunun uygulamaya elverişli imzalarının bulunduğu belge asıllarının getirtilerek incelemenin bunlar üzerinden yapılması gerekir.
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.5.2001 gün 2001/12-436 E., 2001/467 K. ve 6.6.2001 tarih 2001/12-466 E., 2001/483 K. sayılı kararlarında da aynen benimsendiği gibi herhangi bir belgedeki imza veya yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi sebeple farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
Mahkemece imza incelemesi konusunda dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği adı geçen kurum tarafından düzenlenen 19.10.2015 tarihli raporda, mukayese belgelerin çoğunun fotokopi olduğu ve keşideci ... açısından ilgi ve irtibatın tespit edilemediğinin bildirildiği, bu rapora alacaklının hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini ileri sürerek itiraz ettiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor hükme esas alınarak itirazın reddine karar verilmiş ise de, raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından bu rapora itibar edilerek sonuca gidilemez. Zira Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 7.10.2009 tarih ve 2009/12-282 Sayılı kararı).
Bu durumda alacaklı tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak yeniden uzman bilirkişilerden oluşturulacak kuruldan yukarda yapılan açıklamalara ve ilkelere uygun olarak rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
kazancı.com
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
imza incelemesi yapılır mı ali ekmekçi Meslektaşların Soruları 4 19-12-2009 22:18
Kaybedilen belge ve imza incelemesi Av.AAO Meslektaşların Soruları 5 26-11-2009 20:28
imza incelemesi av.mustafa.ozdemir Meslektaşların Soruları 0 12-02-2009 13:45
Trafik kazası - Adli Tıp K. Raporu - Karayolları Müh. Raporu - Kusur Durumu ottomann Meslektaşların Soruları 5 02-12-2007 22:27
Tüketici Hakem heyeti imza incelemesi yapabilirmi? av.beyşehirli Meslektaşların Soruları 1 19-03-2007 14:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04970503 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.