Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi...Maaşına haciz gelen işçinin işine son verilebilecek...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-01-2009, 13:38   #1
justicewarior

 
Mesaj Yargıtay 9.Hukuk Dairesi...Maaşına haciz gelen işçinin işine son verilebilecek...

merhablar;

yargıtay yine mesal karara imza attı...Kararın okduğum gazetedeki haber kısmını katarıyorum..Bu kararı bulan arkadaşlar sitede yaınlarsa sevinirim...Sinerji ve Meşe de bulamadım...

Yargıtay’ın kararına göre;

İşçi ücretinin, borcu nedeniyle haczedilmesi, feshi geçerli kılmalıdır. İşçinin ücretine sık sık haciz gelmesi, işyerinde örneğin muhasebe veya hukuk servisinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma sürecini veya işyeri organizasyonunu olumsuz yönde etkilediğinin kabul edilmesi halinde, geçerli fesih nedeni oluşur. Ancak bunun için işçiye önceden ihtar çekilmesi gerekir. (Yargıtay 9 H.D. 20.10.2008 Tarih, E.2008/3737, K.2008/27673 sayılı Karar).

SAYGILAR...
Old 14-01-2009, 14:56   #2
justicewarior

 
Varsayılan

Bilginize ;

Bu emsal kararı Sinerji Mevzuat ve Meşe de aratmama rağmen bulamadım...
Old 14-01-2009, 18:35   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Benzer bi karar
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/10363

K. 2008/6019

T. 24.3.2008

• İŞE İADE TALEBİ ( İşyerinin Önemli Zaman Kaybına Neden Olacak Şekilde Çalışma Sürecinin veya İşyeri Organizasyonunun Olumsuz Yönde Etkilendiğinin Kabul Edilmesi Halinde Geçerli Fesih Nedeninin Kabul Edilmesi Gerektiği )

• İHTAR ÇEKİLMESİ ( Çalışma Sürecinin veya İşyeri Organizasyonunun Olumsuz Yönde Etkilendiğinin Kabul Edilmesi Halinde Geçerli Fesih Nedeninin Kabul Edilmesi Gerektiği - Ancak Bunun İçin İşçiye Önceden İhtar Çekilmesi Gerektiği )

• İŞÇİNİN KUSURUNA DAYANMAYAN DAVRANIŞLARI ( Kural Olarak İşverene İşçinin Davranışlarına Dayanarak Sözleşmeyi Feshetme Hakkını Vermediği )

4857/m.17,18,21,25

ÖZET : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali geçerli fesih nedeni olabilir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahmini teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmelinde rol oynayacaktır.İşçinin ücretinin borcu nedeniyle haczedilmesi, istisna en davranış nedeniyle feshi geçerli kılmalıdır, işçinin ücretinin sık sık haczi nedeniyle, objektif bir bakış açısı altında, işyerinin, örneğin muhasebe veya hukuk servisinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma sürecinin veya işyeri organizasyonunun olumsuz yönde etkilendiğinin kabul edilmesi halinde geçerli fesih nedeninin kabul edilmesi gerekir. Ancak bunun için işçiye önceden ihtar çekilmesi yerinde olacaktır.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Göktaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren, davacının ücretinde bulunan haczin kaldırılmasına yönelik herhangi bir işlem yapmadığı için davranışı nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının ücretindeki haczi kaldırmaya yönelik işlem yapmadığı gerekçesinin davalı tarafından herhangi bir delille ispatlanamadığı, haczi kaldırmanın toplu para bulmayı gerektirdiğinden çoğu durumda maaşından başka geliri bulunmayan işçilerden beklenemeyeceği, işçinin işyeri dışındaki olumsuz davranışının işin ve işyerinin normal işleyişini etkilemediği sürece geçerli fesih nedeni sayılamayacağı, borcunu ödememenin yaptırımı olarak maaştan haciz yoluyla kesinti yapıldığı, borcu olan işçinin sırf bu nedenle iş sözleşmesini feshetmenin onu aynı eylemden dolayı iki kere cezalandırmak olduğu, ayrıca işyerindeki çok sayıda hacizli personelden az bir kısmının iş sözleşmesinin feshedilmesinin, eşit davranma yükümlülüğüne ve feshin son çare olma ilkesine aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İş Kanunu'nun 18. maddesinin 1. fıkrasına göre, işveren, iş sözleşmesini işçinin davranışlarından kaynaklanan nedenlerle geçerli olarak feshedebilir. işverenin iş sözleşmesinin süreli feshim geçerli kılan işçinin davranışları, İş Kanunu'nun 25. maddesi gereğince haklı nedenle derhal feshe neden olacak ağırlıkta bulunmamakla birlikte işyerinin normal işleyişini ve yürüyüşünü bozan, iş görme borcunun gerektiği şekilde yerine getirilmesini engelleyen ve işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkileyen hallerdir, işçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve erik açıdan onaylanmayacak bir tutumu, işyerindeki üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Başka bir anlatımla, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içerisinde beklenemeyeceği durumlarda, fesih için geçerli nedenin bulunduğu kabul edilmelidir.
Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali geçerli fesih nedeni olabilir ( KR/Etzel,G., §1 KSchG Rdnr. 400 sh.123 ). Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına da-yanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahmini teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmelinde rol oynayacaktır ( Stahlhacke, E./Preis, V.Nosen, R., Kündigung und Kündigungschutz im Arbeitsverhaltnis, 8. Aufl., München 2002, Nr. 1168 sh.468 ).
İşçinin ücretinin borcu nedeniyle haczedilmesi, istisna en davranış nedeniyle feshi geçerli kılmalıdır, işçinin ücretinin sık sık haczi nedeniyle, objektif bir bakış açısı altında, işyerinin, örneğin muhasebe veya hukuk servisinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma sürecinin veya işyeri organizasyonunun olumsuz yönde etkilendiğinin kabul edilmesi halinde geçerli fesih nedeninin kabul edilmesi gerekir. Ancak bunun için işçiye önceden ihtar çekilmesi yerinde olacaktır.
Somut olayda, davacı işçi hakkında değişik alacaklılar tarafından çok sayıda icra takibi yapıldığı ve ücretine hacizler konulduğu, iş sözleşmesinin ihtara rağmen ücreti üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik işlem yapmaması nedeniyle İş Kanunu'nun 17.maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre davalı şirket Genel Müdürlüğünce ücret ve diğer alacakları üzerine haciz konulan personelin durumlarını düzeltmeleri konusunda 16.3.2004 ve 10.1.2007 tarihli iki adet genelge yayınlandığı, davacıya da iş sözleşmesi feshedilmeden önce çalışma huzuru ve verimliliğin sağlanması açısından ücreti üzerindeki hacizlerin 2 aylık süre içerisinde kaldırılması ihtarı verilmiştir. Buna rağmen davacı ücreti üzerindeki hacizleri kaldırmaya yönelik işlem yapmamıştır. Davacının bu davranışı fesih için geçerli neden teşkil ettiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalı olmuştur.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1- )Karadeniz Ereğli İş Mahkemesinin 13.2.2008 gün ve 926-82 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2- )Davanın REDDİNE,
3- )Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- )Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı ( 20 )YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- )Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 500 YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- )Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine kesin olarak, 24.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-01-2009, 23:58   #4
Av.Zeynep_e

 
Varsayılan

Yerinde Olmayan Hele Hele Şu Kaos Ortamında İşverenlerin Bir Bahane Bulup İşçi Çıkarmak için Fırsat Kolladığı Bir Dönemde Olacak Şey Değil. Verilen Karar Son Derece Yersiz Ve Şiddetle Kınanılası Bir Olay Diyorum Sadece. . .
Old 16-01-2009, 10:46   #5
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Yargıtay, maaşına bir kez bile olsa haciz gelen her işçiyi işten çıkarabilirsiniz dememiş. O yüzden en azından şiddetle kınanılası bir karar olarak değerlendirmemek gerek.
Old 16-01-2009, 10:59   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
işçinin ücretinin sık sık haczi nedeniyle, objektif bir bakış açısı altında, işyerinin, örneğin muhasebe veya hukuk servisinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma sürecinin veya işyeri organizasyonunun olumsuz yönde etkilendiğinin kabul edilmesi halinde geçerli fesih nedeninin kabul edilmesi gerekir. Ancak bunun için işçiye önceden ihtar çekilmesi yerinde olacaktır.

Yargıtay kararında istisnai hallerden bahsediliyor ve bu istisnai halin "Maaşına sık sık haciz gelen işçinin işyeri çalışma düzenini bozması halinde, durumu düzeltmesi ihtar yoluyla istenmesine rağmen , düzelme olmazsa..." koşulu ile gerçekleşmiş olabileceğine vurgu yapılıyor.

Bu, her gelen maaş haczinde işçinin iş akdi feshedilir manasına gelmez. Hakim, durumu değerlendirir ve vicdani kanaatine göre hüküm kurar.

Endişeye mahal olmamalı.
Old 16-01-2009, 11:41   #7
Gemici

 
Varsayılan Yorumsuz

Anayasa:
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

Saygilarimla
Old 16-01-2009, 13:31   #8
Av.Y.Selim ÜSTÜN

 
Varsayılan

Sayın arkadaşlarım Yargıtay 9. HD sinin verdiği kararlar açısından birbiriyle çelişir gibi görünen bir çok karar olabilmekte. Size iş hukukundaki çeşitli ibraname türlerinin geçersizliğine dair 10 larca karar getirebilirim. Yine aynı ibraname türlerinin geçerli olduğuna dair 10 larca karar getirebilirim

Yine bordroya imza atılmış olduğu durumlarda işçilik alacaklarının ihtirazi kayıt olmadan tutulmuş bulunan bordrolara göre hesaplanması gerektiğine dair 10 larca karar getirebilirim. Yine imzalı bordrolar bulunması halinde dahi hatta bordroyu bir tarafa bırakın bölge çalışma müdürlüğünün tuttuğu (işçinin imzası bulunan) tutanak bulunmasına rağmen meslek odalarından maaş araştırması yapılması gerektiğine dair 10 larca karar getirebilirim.

Bu kararların hepsi birbirine yakın tarihli kararlardır. Yani Netice olarak 9 HD sinin hemen hemen hiç bir konuda köklü içtihadı bulunmamaktadır. DOĞRU OLANIDA BUDUR. İş hukuku davaları birbirine örnek olmaz. Emsalde (her ne kadar bizde yargıtay kararlarını emsal olarak kullansakta)olmaz . Çünkü iş hukukundaki her davada işverenin veya işçinin özen yükümlülükleri ayrı ayrı incelenir. Hakimin takdir alanı geniştir. İş bu durumda yukardaki kararın emsal niteliği teşkil etmediğini, orada belirtilen hususun özel nitelikte olduğunu düşünüyorum. Kaç firmada hukuk departmanı var ülkemizde, yada kaç firmada kadrolu muhasebeci çalışıyor.

Yani maaşına her haciz gelen işçinin işten çıkartılamasının mümkün olmadığını, bunun emsal teşkil etmediğini düşünüyorum.

Saygılarımla.
Old 23-02-2011, 23:03   #9
tiryakim

 
Olumlu Karar

Alıntı:
Yazan justicewarior
merhablar;

yargıtay yine mesal karara imza attı...Kararın okduğum gazetedeki haber kısmını katarıyorum..Bu kararı bulan arkadaşlar sitede yaınlarsa sevinirim...Sinerji ve Meşe de bulamadım...

Yargıtay’ın kararına göre;

İşçi ücretinin, borcu nedeniyle haczedilmesi, feshi geçerli kılmalıdır. İşçinin ücretine sık sık haciz gelmesi, işyerinde örneğin muhasebe veya hukuk servisinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma sürecini veya işyeri organizasyonunu olumsuz yönde etkilediğinin kabul edilmesi halinde, geçerli fesih nedeni oluşur. Ancak bunun için işçiye önceden ihtar çekilmesi gerekir. (Yargıtay 9 H.D. 20.10.2008 Tarih, E.2008/3737, K.2008/27673 sayılı Karar).

SAYGILAR...


T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/3737
Karar: 2008/27673
Karar Tarihi: 20.10.2008
İŞE İADE DAVASI - DAVALI İŞVERENİN MUHASEBE SERVİSİNDE GÖREVLİ ÇALIŞANIN MESAİSİNİ DAVACININ BORÇLARI VE HAKKINDAKİ İCRA İŞLEMLERİNE HARCADIĞI - DAVACI DAVRANIŞININ İŞYERİNDE OLUMSUZLUKLARA YOL AÇTIĞI - GEÇERLİ NEDEN - DAVANIN REDDİ GEREĞİ
ÖZET: Davalı işverenin muhasebe servisinde görevli çalışan, mesaisini davacının borçları ve hakkındaki icra işlemleri nedeni ile bu işlemlere harcamıştır. Davacının bu davranışı işyerinde olumsuzluklara yol açmıştır. İş ilişkisinin işveren açısından önemli ölçüde sürdürülme olanağı kalmamıştır. Davacının bu davranışı fesih için geçerli neden teşkil ettiğinden davanın reddi gerekir.
(4857 S. K. m. 17, 18, 19, 20, 21)
Dava: Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve ise iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü;
YARGITAY KARARI
Davacı isçi, iş sözleşmesinin işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve ise iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı İşveren, davacının ücretinde bulunan haczin kaldırılmasına yönelik uyarılara rağmen herhangi bir işlem yapmadığı için savunmasının alındığını, bu davranışının işyerinde olumsuzluklara neden olduğunu, feshin davacının davranışlarından kaynaklanan geçerli nedene dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı işverenin 2004 yılında ücretlerinde haciz bulunan isçiler için tamim yayınladığı, kaldırılmasını istediği ve savunma aldığı, ücreti üzerinde haciz bulunan 164 isçiden borcu yüksek olan 15 işçinin iş sözleşmesinin bu nedenle feshedildiği kabul edilmekle birlikte, haczin toplu para bulmayı gerektirmesi ve maaşından başka gelin bulunmayan işçiden kaldırılmasının beklenmemesi gerektiğinden davalı işverenin işleminin yerinde olmadığı, hacizli personeli sayısının çokluğu nedeni ile icralık işlerin işyerindeki iş akışını etkilediği, asıl işi yapmalarını engellediği şeklindeki işveren savunmasının ise Erdemir büyüklüğündeki bir işletmenin bu işlerle ilgilenecek ilave personel istihdam ederek sıkıntıları giderebileceği, bu nedenle geçerli olmadığı, davalı işverenin davacının ücretindeki hacizler nedeni ile işe yoğunlaşmasının azaldığı, performansını düştüğü yönündeki savunmasını somut delillerle kanıtlayamadığı, borcu olan işçilerin işlerini kaybetmemek için daha dikkatli ve verimli çalışacaklarının da hayatın olağan akışına uygun bir davranış olarak düşülebileceği, davacının işyeri dışındaki olumsuz davranışının işyerinin normal işleyişini etkilemediği sürece geçerli fesih nedeni sayılamayacağı, borcun ödenmemesi halinde ücretinden kesinti yapılacağı, iş sözleşmesinin feshinin ikinci bir ceza olacağı, ayrıca işverenin aynı durumdaki işçilere eşit davranmadığı, objektif olmadığı ve feshe son çare olarak bakmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İş Kanunu'nun 18'nci maddesinin 1. fıkrasına göre işveren, iş sözleşmesini işçinin davranışlarından kaynaklanan nedenlerle geçerli olarak feshedebilir, işverenin iş sözleşmesinin süreli feshini geçerli kılan işçinin davranışları, iş Kanunu'nun 25'nci maddesi gereğince haklı nedenle derhal feshe neden olacak ağırlıkta bulunmamakla birlikte işyerinin normal işleyişini ve yürüyüşünü bozan, iş görme borcunun gerektiği şekilde yerine getirilmesini engelleyen ve işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkileyen hallerdir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu, işyerindeki üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Başka bir anlatımla, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içerisinde beklenemeyeceği durumlarda, fesih için geçerli nedenin bulunduğu kabul edilmelidir.
Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal erimesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilecek ihmali davranış ile ihlali geçerli fesih nedeni olabilir (KR/Etzel.G. 1. KSchG Rdnr 400 sh.123). Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kuşumu derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arz edebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır (Stahlhacke, E./Preis, U./Vossen, R,, Kündigung und Kündigungsschutz im Arbeitsverhâltnis, 8. Aufl.München2002, Nr. 1168 sh.468).
İşçinin ücretinin borcu nedeniyle haczedilmesi, istisnaen davranış nedeniyle feshi geçerli kılmalıdır. İşçinin ücretinin sık sık haczi nedeniyle, objektif bir bakış açısı altında, işyerinin, örneğin muhasebe veya hukuk servisinde önemli zaman kaybına neden olacak şekilde çalışma surecinin veya işyeri organizasyonunun olumsuz yönde etkilendiğinin kabul edilmesi halinde geçerli fesih nedeninin kabul edilmesi gerekir. Ancak bunun için işçiye önceden ihtar çekilmesi yerinde olacaktır.
Somut olayda, davacı işçi hakkında değişik alacaklılar tarafından çok sayıda icra takibi yapıldığı ve ücretine hacizler konulduğu, iş sözleşmesinin ihtara rağmen ücreti üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik işlem yapmaması nedeniyle savunması alınarak iş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğine göre davalı şirket Genel Müdürlüğünce ücret ve diğer alacakları üzerine haciz konulan personelin durumlarını düzeltmeleri konusunda 163.2004 ve 10.1.2007 tarihli iki adet genelge yayınlandığı, davacıya da iş sözleşmesi feshedilmeden önce çalışma huzuru ve verimliliğin sağlanması açısından ücreti üzerindeki hacizlerin 2 aylık süre içerisinde kaldırılması gerektiği yönünde uyarıda bulunulduğu sabittir. Buna rağmen davacı ücreti üzerindeki hacizleri kaldırmaya yönelik işlem yapmamıştır. Davalı işverenin muhasebe servisinde görevli çalışan, mesaisini davacının borçları ve hakkındaki icra işlemleri nedeni ile bu işlemlere harcamıştır. Davacının bu davranışı işyerinde olumsuzluklara yol açmıştır. İş ilişkisinin işveren açısından önemli ölçüde sürdürülme olanağı kalmamıştır. Davacının bu davranışı fesih için geçerli neden teşkil ettiğinden davanın kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile,
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE.
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına.
4. Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 41.40 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 500 YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine. Kesin olarak 20.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay 9. hukuk dairesi 29.09.2005 tarih 29853 E. ve 31757K. SINIRSIZ Meslektaşların Soruları 1 16-02-2008 13:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06439209 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.