Nafaka davasında velayet konusu

Merhabalar
Müvekkilim N ve davacı A yaklaşık 6 ay önce anlaşmalı olarak boşandılar. İki tarafta karşlıklı olarak birbirinden herhangi bir talepte bulunmadı.Müşterek çocukları olan büyük oğulları B'nin velayeti müvekkilim N'ye ,Küçük oğulları C'nin velayeti davacı A'ya bırakıldı...
Daha sonra özel ve çok ağır bir nedenle Müvekkilim büyük oğlu B'yi davacınının yanına göndermek zorunda kaldı.
Davacı hem küçük oğulları C (velayet davacıda), hemde velayeti müvekkilimde olduğu halde büyük oğlu B için nafaka davası açmış...
Müvekkilim nafaka ödemeyi kesinlikle reddetmiyor,hatta en başında davacıya teklif etmişti,ancak kabul görmemişti...
Şimdi öğrenmek istediğim;
1- Davacı şu anda velayeti müvekkilimde olan büyük oğulları B için nafaka davası açabilirmi ?Öncelikle velayeti alması gerekmezmi...?
2 - Müvekkilim taşeron bir şirkette asgari ücretle çalışıyor.( maaşı 650.00 TL civarı) Davacı fahiş miktarda nafaka talep etmiş. Şimdi bu nafaka talebine karşı nasıl bir savunmada bulunmalıyım. Hangi argümanları ileri sürmem lazım.(Nafakanın daha düşük belirlenmesi için)
Şimdiden tüm meslektaşlarıma ve katkıda bulunanlara teşekkür ediyorum...İyi çalışmalar...

Sayın Lawyerce, iştirak nafakası isteyebeilecek olan taraf velayeti elinde bulunduran taraftır. Bu dava şartı olup, büyük oğulun velayeti davacı da olmadığı için taraf sıfatı yoktur.Bu sebeple davacı velayetin nezi itemi ile birlikte nafaka talebinde bulunabilir. size yardımcı olacağına inandığım bir yargıtay kararı gönderiyorum. velayetin nezi ile birlikte nafaka davası açıldığında ise yine fahiş bir nafaka istenirse müvekkilinizin ne kadar maaş aldığını ve giderleri ( kira vs) onları belgeleyerek nafaka miktarının normal bir miktar olarak belirlenmesi sağlanabilir diye düşünüyorum.kolay gelsin...
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 08.06.1999
Esas No : 1999/5599
Karar No : 1999/6453


743 - TÜRK KANUNU MEDENİSİ 148

ÖZET
ASLI'NIN VELAYETİ BABA'DA OLUP ANANIN ASLI İÇİN İŞTİRAK NAFAKASI YÖNÜNDEN DAVA AÇMA HAKKI BULUNMADIĞINDAN AÇILAN DAVANIN REDDİ GEREKİRKEN YAZILI ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASI DOĞRU DEĞİLDİR.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görelmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2 - Medeni Kanunun 148. maddesi uyarınca müşterek çocuğun velayeti kendisine bırakılan ana veya bana diğerinin masraflara katılmasını isteyebilir. Davacının velayet hakkında sahip ana ve baba olması ( davalı sıfat ) dava şartıdır. Her zaman dikkate alınması zorunludur. Aslı'nın velayeti Baba'da olup ananın Aslı için iştirak nafakası yönünden dava açma hakkı bulunmadığından açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen bölümünün ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi.