Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yetkili icra dairesine gönderme sonrası itirazın iptali davası yasal 1 yıllık süre

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-01-2015, 15:30   #1
kapbana

 
Varsayılan yetkili icra dairesine gönderme sonrası itirazın iptali davası yasal 1 yıllık süre

Yetkisiz bir icra dairesinde başlattığım faturaya dayalı alacağa ilişkin icra takibine borçlu yetkiye ve borca itiraz ederek takibi durdurdu.

Borçlunun yetki itirazını haklı buluyorum. bu sebeple borçlunun yetki itirazını kabul edip yetki itirazında gösterdiği yer icra dairesinden yeni bir ödeme emri göndermek yerine yetki itirazında belirttiği yer mahkemesinde doğrudan borca itirazı dolayısıyla itirazın iptali davası açmaya hazırlanırken aşağıdaki kararı bularak bu kararımdan vazgeçtim.Ancak bu kez başka bir sorunla karşı karşıyayım; yetkisiz icra dairesinde başlattığımı icra takibine karşı itirazın iptali davası açmak üzere yasal yıllık sürenin dolmasına birkaç gün kaldıBenim düşüncem...Yetki itirazı kabul edilip yetkili icra dairesinden yeni bir ödeme emri gönderilir ise ve borçlu bu takibe de itiraz eder ise ikinci takibe yapılan itirazdan itibaren yasal yıllık süre yeniden işlemeye başlamalı.

Bu yünde Yargıtay kararı paylaşabilecek meslektaşlarıma şimdiden minnettarım... Ya da aksi görüşte olanlar var ise buyrun tartışalım...Maalesef zamanım uygun kararı vermek için çok dar..

11.Hukuk Dairesi
Esas: 1999/455
Karar: 1999/2469
Karar Tarihi: 22.03.1999



Dava: Taraflar arasındaki davanın Şişli 3. Sulh Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 27.10.1998 tarih ve 540 - 1244 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Verda Çiçekli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete Sakarya'da bulunan dava dışı Nejdet Hız firmasına teslim edilmek üzere dekota ve folyo emtiası teslim ettiğini, taşıma sırasında emtianın taşıyıcının işçileri tarafından hasara uğratıldığını, alıcının emtiayı kabul etmeyip kendilerine iade ettiğini, müvekkilinin bu kez davalıya yeniden aynı emtiayı gönderdiğini ancak birinin bedelini tahsil ettiğini, zararlarının tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibinin davalının yaptığı itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra Dairesi'nin yetkili olmadığını, öncelikle bunun çözümlenmesi gerektiğini, hasarın ambalaj yetersizliğinden meydana geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının isteyebileceği alacağın 60.099.000 lira olarak belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, Üsküdar 2. İcra Müdürlüğü'nün 1998/1082 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan da, anlaşılacağı üzere iş bu dava, icra takibine vaki itirazın iptali davası olarak açılmış bulunmaktadır. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için ortada yetkili icra dairesinde mevcut bir icra takibi bulunmalıdır.
İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise bu itirazın kaldırılması yetkisi münhasıran icra tetkik merciine aittir. Yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edilmişse alacaklı gerek gördüğü takdirde bu itirazın kaldırılmasını yine icra tetkik merciinden isteyebileceği İİK.nun 50/2 maddesi hükmü gereğidir. Yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edildiği durumda ise alacaklı icra tetkik merciine başvurmadan aynı Kanun'un 67'nci maddesi hükmü gereğince, itirazın iptali davasını mahkemede açmışsa, öncelikle icra Dairesi'nin yetkisinin araştırılması ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değil ise işin esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulmalıdır. Böyle değil ise, yani icra Dairesi'nin yetkisiz olduğu sonucuna varılıyor ise o zaman mahkemece borcun esasına yönelik itirazın incelenmesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın bu yönden reddine karar verilmelidir. Bu durumda alacaklı taraf icra takip dosyasının yetkili icra Dairesi'ne intikalini sağlayıp, borçluya yeni bir ödeme emri tebliğ ettirmeden, ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması sebebiyle itirazın iptali davası koşulları oluşmadığından bu davanın dinlenmesi mümkün değildir.
Dava konusu olayda, davalı borçlu Üsküdar İcra Dairesince çıkarılan ödeme emrine karşı yetkili icra Dairesi'nin Şişli İcra Dairesi olduğu yolunda yetki itirazında bulunmuş ayrıca borcun esasına da itiraz etmiş bulunmaktadır. Alacaklı davacı ise, itirazın iptaline ilişkin bu davayı Şişli Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açarak davalı borçlunun icradaki yetki itirazını benimsemiş bulunmaktadır. Nitekim dava dilekçesinde de yetki itirazına hiç değinilmemiş, sadece borçlunun borca vaki itirazının geçersiz olduğu ileri sürülmüş bulunmaktadır. Böyle bir durumda Üsküdar İcra Dairesi'nde yapılmış olan icra takibi, yetkisiz icra dairesi olması itibariyle ortada geçerli bir icra takibi bulunduğundan söz edilemez. Zira, davacı alacaklı yetkili icra dairesinde davalı borçluya yeni bir ödeme emri tebliği ile yükümlü bulunmakta ve bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmaktadır.
O halde, ortada geçerli ve yetkili yer dairesinde yapılmış bir icra takibi mevcut bulunmadığından koşulları oluşmayan icra takibine vaki itirazın iptali davasının bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde hiç durulmadan davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın (BOZULMASINA), bozma neden ve şekline göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 22.3.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 11-01-2015, 15:41   #2
sailor1981

 
Varsayılan

Öncelikle sorunun cevabında önemli nokta.Borçlunun itirazının tarafınıza tebliğ edilip edilmediği ? noktasıdır.

Tebliğ yoksa süre başlamayacaktır.
Yetki itirazını kabul edip dosyaya hemen (ben bizzat kendim götürüyorum)yetkili icra diaresine gönderip yeniden ödeme emri tebliğ etmeniz gerek. Yeni ödeme emri borçluya yeni bir itiraz size tebliği halinde de yeni 1 yılllık süre ortaya çıkacaktır.kolay gelsin.
Old 12-01-2015, 11:44   #4
kapbana

 
Varsayılan

Cevaplarınız için çok teşekkürler... Tarafımıza tebligat yapılmadı; haricen öğrenmede de 1 yıllık süre işlemeyecektir malumunuz..


Ancak Yargıtay kararına ihtiyacım var...Elinde bilgisinde olan meslektaşlarımın desteğini bekliyorum..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
itirazın iptali davasında yetkili mahkeme ve icra dairesi Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 7 24-03-2013 22:10
itirazın iptali davası için bir yıllık süre dolmadan alacak davası açılabilir mi a.lawyer Meslektaşların Soruları 2 20-07-2008 22:14
Yetkili icra dairesine gönderme Av.Tevfik TATAR Meslektaşların Soruları 2 03-07-2007 13:57
itirazın iptali davasında yetkili icra dairesi av.asen öznur Meslektaşların Soruları 8 25-01-2007 15:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02822590 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.