davadan feragat mi sulh mü kabul mü avantajlıdır

merhabalar,

maddi tazminat talepli davacı olduğumuz dosyada karşı taraf anlaşmak istiyor. yeni hmkya göre bu davayı sulhlemi feragatlemi yoksa karşı tarafın davayı kabul etmesiyle mi sonuçlandırmak davacı açısından daha yararlı olur? bir de vekalet ücreti ve harçlar konusunda bilginiz varsa tavsiyeleriniz makbule geçecektir. teşekkür ederim.

Feragat ettiğinizde, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verecek ve karşı tarafın aksi yönde bir beyanı olmadığı müddetçe de yargılama giderlerini tarafınıza yükleyecektir.
Karşı tarafın davayı kabul etmesi halinde ise maddi tazminatın miktarının tespiti için yargılama devam edecektir.
Her halükarda karşı tarafla yazılı sözleşme imzalayacağınız için bu sözleşmeyi mahkemeye ibrazla sulhe göre karar verilmesini talep etmenizin daha uygun olacağı kanaatini taşımaktayım.

Saygılarımla

Alıntı: Yazan limpid merhabalar, maddi tazminat talepli davacı olduğumuz dosyada karşı taraf anlaşmak istiyor. yeni hmkya göre bu davayı sulhlemi feragatlemi yoksa karşı tarafın davayı kabul etmesiyle mi sonuçlandırmak davacı açısından daha yararlı olur? bir de vekalet ücreti ve harçlar konusunda bilginiz varsa tavsiyeleriniz makbule geçecektir. teşekkür ederim.

Sayın limpid,
Dava ile elde edilmek istenen sonuç bakımından feragat,sulh ve kabul aynı sonuçları doğuracaktır. Her üçü de davaya son veren taraf işlemleridir ve ihtilafı sona erdirir. Bu husus daha sonra tekrar dava konusu yapılamaz.
Yasal olarak bir gerekçe sunamam ancak, davacı olmanız nedeniyle kabulle davayı sonuçlandırmanız bana daha mantıklı geliyor.
Vekalet ücreti konusu ise AAÜT uyarınca her üç durum için de aynı,
İyi çalışmalar.

Alıntı: Yazan limpid merhabalar, maddi tazminat talepli davacı olduğumuz dosyada karşı taraf anlaşmak istiyor. yeni hmkya göre bu davayı sulhlemi feragatlemi yoksa karşı tarafın davayı kabul etmesiyle mi sonuçlandırmak davacı açısından daha yararlı olur? bir de vekalet ücreti ve harçlar konusunda bilginiz varsa tavsiyeleriniz makbule geçecektir. teşekkür ederim.

HMK.m.313 vd. hükümlerine göre sulh sözleşmesi yapılıp, mahkemeden bu sözleşmeye göre karar vermesini talep etmenin daha doğru olacağı kanısındayım. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti de bu çerçevede kararlaştırılmalıdır. Aksi halde mahkeme Resmi Ücret tarifesi 6. maddeye göre hareket edecektir.

mesajlarınız için teşekkür ederim. aslında davamızın konusu geç teslim nedniyle uğranılan zararların tazminidir. biz 110.000 tl'lik belirsiz alacak davası açtık. normalde zararımız bunun daha üzerinde. karşı taraf zararı karşılamak adına bir adet daire vermek istiyor. bu davamızda verilecek daire karşılığında hangi tarihte teslim edileceği de yazılmak suretiyle sulh olunduğunu, haklarımızdan feragat ettiğimizi vs detaylandıran bir sulh sözleşmesini karar altına aldırabilir miyiz? bir de vekalet ücreti hesaplanırken dava değeri 110.000 üzerinden mi hesaplanacak?

Alıntı: Yazan limpid mesajlarınız için teşekkür ederim. aslında davamızın konusu geç teslim nedniyle uğranılan zararların tazminidir. biz 110.000 tl'lik belirsiz alacak davası açtık. normalde zararımız bunun daha üzerinde. karşı taraf zararı karşılamak adına bir adet daire vermek istiyor. bu davamızda verilecek daire karşılığında hangi tarihte teslim edileceği de yazılmak suretiyle sulh olunduğunu, haklarımızdan feragat ettiğimizi vs detaylandıran bir sulh sözleşmesini karar altına aldırabilir miyiz? bir de vekalet ücreti hesaplanırken dava değeri 110.000 üzerinden mi hesaplanacak?

Hazırlayabilirsiniz.
Vekalet ücretini 110.000 TL. üzerinden ve Resmi Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre hesap edebilirsiniz.

cevabınız için teşekkürler.
davamızı adli tatilde açtık, ihtiyati tedbir kararı aldık. herhangi bir duruşma günü vs. verilmedi. sadece davalının cevap dilekçesi tebliğ edildi. davalının vermeyi taahhüt ettiği daire 250000 tl civarında. bizim belirsiz alacak davamız da 110000 tl üzerinden açıldı. ben öncelikle bir sözleşme yapıp mezkur daire adımıza tescil edildikten sonra duruşma günü beklenmeksizin sulh olunduğuna dair sözleşmeyi karşı taraf vekili ile mahkemeye sunmayı düşünüyorum. ancak şu hususa bir türlü çözüm bulamadım.
bilindiği üzere davanın sulh ile sonuçlanması durumunda avukatlık ücret tarifesi MADDE 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur denmekle benim davamda dava değeri üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekiyor.
ancak hmk MADDE 315- (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir deniyor.
taraflar sulh sözleşmesine göre karar verilmesini isterlerse burada davacı vekili olan bana sözleşmede iki taraf iradesine göre belirlenmiş, rakamla belirteceğimiz vekalet ücretine mahkeme karar verir mi?

diyelim ki verdi bu husus hmk madde 315- 2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir durumuna girer mi?

Alıntı: Yazan limpid cevabınız için teşekkürler. davamızı adli tatilde açtık, ihtiyati tedbir kararı aldık. herhangi bir duruşma günü vs. verilmedi. sadece davalının cevap dilekçesi tebliğ edildi. davalının vermeyi taahhüt ettiği daire 250000 tl civarında. bizim belirsiz alacak davamız da 110000 tl üzerinden açıldı. ben öncelikle bir sözleşme yapıp mezkur daire adımıza tescil edildikten sonra duruşma günü beklenmeksizin sulh olunduğuna dair sözleşmeyi karşı taraf vekili ile mahkemeye sunmayı düşünüyorum. ancak şu hususa bir türlü çözüm bulamadım. bilindiği üzere davanın sulh ile sonuçlanması durumunda avukatlık ücret tarifesi MADDE 6 – (1) Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur denmekle benim davamda dava değeri üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekiyor. ancak hmk MADDE 315- (1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir deniyor. taraflar sulh sözleşmesine göre karar verilmesini isterlerse burada davacı vekili olan bana sözleşmede iki taraf iradesine göre belirlenmiş, rakamla belirteceğimiz vekalet ücretine mahkeme karar verir mi? diyelim ki verdi bu husus hmk madde 315- 2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir durumuna girer mi?

Sulh sözleşmesi dahi olsa, bu hüküm dahi olsa, mahkeme önündeki dava ve talep hakkındaki sulhe göre karar vermelidir. Taleple bağlılık ilkesi..

Mahkeme önündeki ve sulhe konu dava 110.000 TL. değerli olarak açılmışsa ve tahkikat boyunca da bu değerde herhangi bir nedenle değişiklik olmamışsa, bu rakamı aşkın bir karar verilemez. Dava da ferileri (vek.ücr.) de buna göre belirlenebilir kanısındayım. Sulh sözleşmesinin bunun dışındaki hükümleri taraflar arasında genel olarak hukuki etkiye sahip olmakta devam eder.

Bu durumda Avukatlık Kanunu 35/A. maddesine göre bir uzlaşma tutanağı da düzenleyebilirsiniz. Dava da takipsiz bırakılır ancak uzlaşmanızda bu hususa yer verip karşı tarafın vekalet ücreti talep etmediğini belirtirsiniz. Bu tutanak ilam hükmünde sayılır.

Alıntı: Yazan Avukat Safiye Bu durumda Avukatlık Kanunu 35/A. maddesine göre bir uzlaşma tutanağı da düzenleyebilirsiniz. Dava da takipsiz bırakılır ancak uzlaşmanızda bu hususa yer verip karşı tarafın vekalet ücreti talep etmediğini belirtirsiniz. Bu tutanak ilam hükmünde sayılır.

cevabınız için teşekkürler. zira bu da bir çözüm ancak ihtiyati tedbir kararının kaldırılması da gerekiyor. davanın takipsiz bırakılması durumunda tedbir kendiliğinden kalkmaz diye düşünüyorum. bu nedenle davanın sulhle veya feragtle sonuçlanması gerekir diye düşünüyorum. yanılıyormuyum?

Alıntı: Yazan limpid cevabınız için teşekkürler. zira bu da bir çözüm ancak ihtiyati tedbir kararının kaldırılması da gerekiyor. davanın takipsiz bırakılması durumunda tedbir kendiliğinden kalkmaz diye düşünüyorum. bu nedenle davanın sulhle veya feragtle sonuçlanması gerekir diye düşünüyorum. yanılıyormuyum?

Sulh sözleşmesini imzaladıktan sonra, mahkemeye bir dilekçe vererek HMK.m.396 uyarınca tarafların sulh olduğundan bahisle iht.tedbirin kaldırılmasını talep edebilirsiniz. Tedbirin kaldırılmasının isteneceği hususu sözleşmenin içine de konulabilir ayrıca... Talep edilmedikçe iht. tedbir dosya kesinleşene kadar devam eder.(m.397)

Davalıyı da ikna etmek koşuluyla davayı geri alma en avantajlıdır. Böylelikle yeniden dava açma hakkınız da korunmuş olur.

Tedbirin kalkmasını bir sebep belirtmeden talep edebilirsiniz (protokolde "işbu anlaşmaya istinaden tedbirin kaldırılacağını" da belirtin.Zira ihtiyati tedbir kendiliğinden vs kalkarsa HMK 399 haksız ve kusursuz sorumlu olursunuz.). Davanın takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmasına dair verilen kararın kesinleşmesi ile de zaten tedbir kararı kalkar. Bu durumda siz müzekkere yazılmasını istemeseniz dahi karşı taraf isteyebilir.

Alıntı: Yazan Av.Ömer Güntay HMK.m.313 vd. hükümlerine göre sulh sözleşmesi yapılıp, mahkemeden bu sözleşmeye göre karar vermesini talep etmenin daha doğru olacağı kanısındayım. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti de bu çerçevede kararlaştırılmalıdır. Aksi halde mahkeme Resmi Ücret tarifesi 6. maddeye göre hareket edecektir.

Sevgili meslektaşlarım konuya ilişkin bir sorum olacak.

Müvekkilin murisi 1975 yılında bir taşınmazı 5 hissedarın da imzası olan gayri resmi yazılı bir sözleşme ile satın alıyor ancak tapuda satış yapılmıyor. Hissedarlardan bazıları vefat ediyor müvekkilin murisi bir şekilde tapusunu almayı başaramıyor. Biz şimdi bu taşınmaz için tapu iptal ve tescil davası açtık. Ancak geçen yıllarda vefat eden malikler olduğu için şuan tapuda 50 yi aşkın malik görünmekte. Dava açıldıktan sonra kendilerine tebligat giden yaklaşık 15 kişi bu taşınmazı vermeye hazır olduklarını ancak hiçbir yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemeyeceklerini bu şartla sulh olacaklarını bize beyan ettiler.
Biz burada 15 kişi yönünden sulh sözleşmesi imzalayıp onu mu sunmalıyız yoksa bu 15 kişi davayı kabul ettiklerini mi mahkemeye beyan etmeliler? 15 kişi dışında kalan kişiler açısından dava devam edecek.
Kıymetli cevaplarınız için şimdiden teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.