sizce şu mal beyanı usule uygun mu ?

Devam eden icra takibinde borçlunun nmal beyanı : Sahibi bulunduğum icarımdaki işyerinde ,bankolar,raflar,çelik kasa muhtelif telefon aksesuarları vardır.Başkaca mal varlığı ve maaşım yoktur.Mal beyanı olarak arz ederim.

Yerleşik içtihatlar ve İİK 74 anlamında söz konusu malların vasıf ve mahiyetlerin bildirilmemiş olması
borca yetecek miktarda olup olmadığı hususuna değinilmemiş olması ve borcu ne surette ödeyeceğinin bilbirilmemesi ve yine geçimini ne surette temin ettiğinin bildirilmemesi...

Bu hususları taşımıyor gibi.ancak işin diğer boyutu borçlu mal beyanından sonra işyerini boşaltıp kaçıyor.Bu halde haciz tatbik edildiğinde ve işyerini boşalttığı anlaşıldığında yapılacak olan ,beyan usulüne uygun dersek yalan beyandan ,usulune uygun değil dersek sadece mal beyanında bulunmamadan dava açılması gerekecek ..
Görüşlerinizi bekliyorum.Saygılar.

Sayın Denipre;
Pratik yönden düşünürsek, naçizane kanaatimce, usule aykırı mal beyanı olmasından bahisle mal beyanında bulunmamadan dava açınız. Zira bu davada hakimin kanaatini lehinize yönde etkilemek bakımından, borçlunun bildirdiği malları dahi alarak kaçtığı ve kötü niyetinin zaten buradan da anlaşılabileceğini de belirtirsiniz. Umarım davanız cezayla sonuçlandığında da, bu şekilde tutuklama kararı sayesinde borçluya da ulaşmanız kolaylaşır. Saygılar...

ben bu konuda ceza çıkacağına inanmıyorum
Bu konuda hakimler çok dar bir yorum yapıyorlar
SONUÇTA BORCA YETER MİKTARDA İSE bulunduğu beyandaki mallar bana göre ceza çıkmaz.
O mallar kendisine yediemin olarak teslim edilmemiş bu sebeple üzülerek ceza çıkacağını hiç sanmıyorum.

haciz islemı yaparsınız...bos oldugu tespıt edıldıkten sonra..gercege aykırı mal beyanından dava acarsınız...bıldıgım kadarı ıle cezada cıkar..ıyı calısmalar...

Sayın Av. Ayşe Eroral'a katılıyorum. Eğer haciz işlemi yaparsanız ve beyan ettiği şeylerin olmadığı ortaya çıkarsa artık gerçeğe aykırı mal beyanında bulunmaktan dava açarsınız. Yok eğer henüz haciz işlemi yapmadıysanız usulüne uygun mal beyanında bulunmamadan dava açılması gerekir. Herhalükarda ben ceza alacağını düşünüyorum.

Yargıtay, borçlunun bildirdiği malların borca yeter değerde olup olmadığını tespit etmeden ceza verilmesini doğru bulmuyor. Fakat olayınızda bu tespit de mümkün değil. Mal beyanında bulunduktan sonra taşınmış ise gerçeğe aykırı da sayılmayabilir. Hangi suçtan şikayet etmek için çelişkide kalmanız yersiz. Olayı açıklayıp "kabahatlinin usulüne uygun mal beyanında bulunmamaktan cezalandırılmasını , eğer mal beyanı usulüne uygun sayılırsa gerçeğe aykırı mal beyanında bulunmaktan cezalandırılmasını" isteyebilirsiniz. Neticede mahkemenin cezası daha hafif olan Usulüne uygun mal beyanında bulunmamaktan ceza vereceğini düşünüyorum.

Benim bir takibimde de; borçlu, "borca yeter hikaye kitabım ve hayat ansiklopedim bulunmaktadır,arzederim" şekliden mal beyanında bulunmuştu. Usulüne uygun MBB şikayetinde bulundum.Hakim, beraat kararı verdi. Dedim ki hakim bey, adam bizimle dalga geçiyor. Bence usulüne uygun dedi. İtiraz için, çok sayıda konu ile ilgili yargıtay kararı ekleyerek, ağır ceza da itiraz ettim. Ağır ceza da İcra Mahkemesi gibi karar verdi. İşin ilginç yanı, itiraz dosyasına icra dosyası girmediği için, elden alarak ağır ceza kalemine götürdüm. Memur arkadaşa bunu filanca itiraz dosyasına vereceğim, dedim. Ne dese beğenirsiniz? "Sizin itiraz reddedildi."!!! Güler misin ağlar mısın?
Yine aynı boçlunun başka bir dosyasında da, tamamen aynı yönde mal beyanında bulundu. Ben yine usulüne uygun MBB şikayeti yaptım. Başka bir icra mahkemesine düştü bu sefer. Hakimin kararı: "usulüne uygun mal beyanı bulunmadığından mahkumiyetine".
Diyecek şey bulamıyorum.

Normalde İİK da, usulüne uygun bir mal beyanının ihtiva etmesi gereken hususlar yazılmıştır. Buna göre, 1- borca yetecek miktarda mal varlığının açık ifadeleri ile -örneğin, arçelik marka 1024 model buzdolabı veya .. ada ... parselde .. kayıtlı taşınmaz v.s.- 2- başkaca menkul veya g menkul malının bulunup bulunmadığı 3- geçimini nasıl karşıladığı ve aylık geliri ve 4- borcu ne şekilde ödeyeceğini içermesi gerekmektedir. Ancak, yargıtayda dahi bu hususlar defalarca temyiz konusu edilmiş ve her seferinde farklı farklı kararlar çıkmıştır. Bence de, iş hakimin takdirinde bitmektedir. Haciz yapılıp mallar bulunamasa ve gerçeğe aykırı mal beyanından dolayı şikayet yapılsa dahi, ceza vermek istemeyen bir hakim; usulüne uygun mal beyanı bulunmadığından ve fakat bu husus zamanında şikayet edilmediğinden ortada gerçeğe aykırı mal beyanı bulunmadığını da beyan edebilir. diye düşünüyorum

sevgili meslektaşım bir çok kez benimde başıma geldi. Usulüne uygun mal beyanın da bulunmama konusunda yerel mahkemelirnde bir fikir birliği olduğunu düşünmüyorum. genllikle hakimler borçlu eğer süresi içinde mal beyanında bulunmuş ise ,usulüne uygun mal beyanında bulunmamadan dolayı mahkumiyet kararı vermiyorlar fakat duyumlarıma dayanarak farklı illerde farklı uygulamalar olduğunu duydum.Kanımca eğer usul diye bir şey var ise sırf cezadan kurtulmak amacıyla usulüne uymayan bir mal beyanının mahkeme tarafından kabul edilmesi ve ceza verilmemesi menfaatlar dengesine aykırı bir durumdur. Bu konuda yaygın bir kanı ve içtihat mekanizması oluşturulmaz ise artık icra iflas hukuku bazında borçlulardan para tahsil etme imkanımız kalmayacaktır düşüncesindeyim

Sayın meslektaşlarım.Sayın Av.Can'ın mesajında belirttiği üzere şayet şikayet; usulüne uygun mal beyanından bulunmamadan aksi kanaat hasıl olması durumunda haciz tatbik edildikten sonra malların bulunmamasından dolayı gerçeğe aykırı beyandan cezalandırılması şeklinde terditli ikame edilebilirse sorun olacağını sanmıyorum.Ancak bu şekilde talepte bulunan veya ilgili yargıtay kararı elinde olan meslektaşlar varsa ,görüşlerinizi bekliyorum.

Sayın denipre sanırım bu konu usul ve esas açısından degerlendirildiğinden farklı kararlar verilmekte..Yani borçlu mal beyanında bulunduğundan usulü olarak süreyi kesmiştir. Ancak esasta belirsizlik oldugu için de usulsüz bir işlem gibi gözükmektedir. Ancak yasa açıktır ve yazdığınız mal beyanı usule aykırıdır. Bu konuda hakimin takdir hakkı olmaması gerekmektedir. Saygılarımla.