Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

terör örgütü bayrağı ifadesi - iş yasası madde 25 II/b

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-01-2009, 16:48   #1
cmuk

 
Varsayılan terör örgütü bayrağı ifadesi - iş yasası madde 25 II/b

Sayın meslektaşlar, müvekkil şirket demir tüccarıdır. şirkete gelen bir müşteri şirketten demir alacak ve bu demirler kamyona yüklenerek alacaklının istediği yere taşınacaktır. Kamyonların arkasına demirin taşan kısmının arkadan gelenler tarafından görülmesi için bayrak takılmaktadır.Alacaklı kamyonuna demirleri yükledikten sonra şirket çalışanına kamyonun arkasına takmak için bayrak var mı diye soruyor.Şirket çalışanı da ne bayrağı istiyorsun diyor. Kamyon sahibi ne bayrağı var diyor, şirket çalışanı ne istersen var türk, kürt, pkk bayrağı diyor. Tabi bunun üzerine olay yerinde soğuk bir hava esiyor. Bir anda herkes donup kalıyor. (Olay 07.10.2008 günü yaşanmıştır. Aynı gün işçi hakkında tutanak tutulmuştur.03.10.2008 tarihinde aktütün karakoluna düzenlenen saldırıda 17 asker şehit olmuştur)
Şirket müdürü 20.10.2008 tarihinde noterden gönderdiği ihtarname ile şirket çalışanının işine son veriyor.
1-) olayda işçinin hareketi iş yasası madde 25 II/b kapsamında mıdır?
2-) İhtarname ile şirket yetkilileri tarafından tutulan tutanak arasında 6 günlük fesih süresi geçmiştir. madde 26 daki 1 yıllık süre kullanılabilir mi?
Teşekkürler.
Old 17-01-2009, 12:41   #2
cmuk

 
Varsayılan

Bu konuda byardımcı olabilecek meslektaş yok mu acaba?
Old 17-01-2009, 16:32   #3
Engin Özoğul

 
Varsayılan

İş Kanunu'nun 25/II-b maddesinde işverenin şeref ve haysiyetini ihlal edici sözler söylemek yanında bu tarz davranışlarda bulunmak haklı fesih sebebi olarak öngörülmüştür.

İşçinin, işverenin ticari ilişkide bulunduğu birinin yanında bu tarz bir davranış sergilemesi işverenin haysiyetini ihlal eden bir davranış olarak nitelenebilir. Bu ağırlıkta görülmese bile en azından geçerli bir fesih sebebi olarak öngörülmelidir.

Altı günlük sürenin kaçırılması halinde işverenin fesih imkanı ortadan kalkmaz. Yine bu eyleme dayalı olarak fesih yapılabilir. Ancak artık haklı bir fesihten değil geçerli bir fesihten söz edilir. Bu halde işveren kıdem tazminatını ve ihbar süresi vermek istemezse ihbar tazminatını öder.

Bahsettiğiniz olayda işçi maddi bir çıkar elde etmediği için bir yıllık süre ile ilgili imkan uygulanmaz.
Old 17-01-2009, 16:44   #4
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/16878

K. 2007/30923

T. 22.10.2007

• İŞE İADE TALEBİ ( Davacının Geçmişte Yasadışı Örgüt Üyesi Olması Davalı İşveren Açısından İş İlişkisinin Devamı İçin Gerekli Olan Güvenin Sarsılmasına Yol Açtığı - Feshin Geçerli Nedene Dayandığından Reddi Gereği )

• HAKLI / GEÇERLİ FESİH ( Davacının Geçmişte Yasadışı Örgüt Üyesi Olması Davalı İşveren Açısından İş İlişkisinin Devamı İçin Gerekli Olan Güvenin Sarsılmasına Yol Açtığı - İşe İade Talebinin Reddi Gereği )

• GÜÇLÜ ŞÜPHE ( Davacının Geçmişte Yasadışı Örgüt Üyesi Olması Davacının Görev Yaptığı Bölgede Terör Olaylarının Artması ve Davalı İşveren Açısından İş İlişkisinin Devamı İçin Gerekli Olan Güvenin Sarsıldığı - İş Sözleşmesinin Feshinin Geçerli Nedenle Yapıldığı )

• YASADIŞI ÖRGÜT ÜYESİ OLMA ( Davacının Görev Yaptığı Bölgede Terör Olaylarının Artması ve Davalı İşveren Açısından İş İlişkisinin Devamı İçin Gerekli Olan Güvenin Sarsıldığı - İş Sözleşmesinin Feshinin Geçerli Nedenle Yapıldığı )

• ŞÜPHE FESHİ ( Ciddi Önemli ve Somut Olayların Haklı Kıldığı Şüphe Güven Potansiyeline Sahip Olmaksızın İfa Edilemeyecek İş İçin İşçinin Uygunluğunu Ortadan Kaldırdığından Şüphe Feshi İşçinin Yeterliliğine İlişkin Fesih Türü Olduğu )

• İŞÇİNİN YETERLİLİĞİNE İLİŞKİN FESİH ( Ciddi Önemli ve Somut Olayların Haklı Kıldığı Şüphe Güven Potansiyeline Sahip Olmaksızın İfa Edilemeyecek İş İçin İşçinin Uygunluğunu Ortadan Kaldırdığından Şüphe Feshinin Olduğu )

4857/m.18,21

ÖZET : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı işveren, davacının geçmişten gelen sabıkası ve özellikle yasadışı örgütle bağlantısı nedeni ile güvenlik önlemi olarak iş sözleşmesini feshetmiştir. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir. Davacının geçmişte yasadışı örgüt üyesi olması, davacının görev yaptığı bölgede terör olaylarının artması ve demiryolu ulaşımının da hedefte bulunması, davalı işveren açısından iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güvenin sarsıldığı, elverişli objektif olay ve vakıalara dayanan güçlü bir şüphenin bulunduğu anlamına gelmektedir. Davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedenle yapıldığı kabul edilmelidir. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davalı işyerinde aralıklı 1976 yılından beri çalışan davacı işçi iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek, işe iadesine ve boşta geçen süre ücret alacağına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacı hakkında arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması sonucu, geçmişte terör örgütüne yardım ve yataklıktan ceza aldığının saptandığını, kamu hizmetlerinden yasaklı bulunduğunu, iş sözleşmesinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları nedeni ile haklı nedenler feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının geçmişte sabıkasının olmasının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olarak kabul edilemeyeceği, davacının aynı işyerinde çalışması sırasında müsnet suçtan yargılandığı, bu güne kadar belirtilen nedenle iş sözleşmesinin feshedilmediği, uzun süre sonra feshinin de iyi niyet ve hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile karar verilmiştir.
Belirtmek gerekir ki, istek 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18-21 maddelerinde düzenlenmen iş güvencesi hükümleri kapsamında değerlendirilmesi ve hükmün aynı yasanın 21. maddesi uyarınca feshin geçersizliğine ve bunun sonucuna bağlanan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacaklarının belirlenmesine şeklinde kurulması gerekirken, kararın infazında tereddüt yaratacak şekilde ve anılan maddedeki usule aykırı olarak karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 18. maddesinde "Otuz ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işverenin, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunda olduğu" belirtilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacı hakkında 1985 yılında ... örgütüne yardımcı olmak ve yataklık yapmak suçlarından hakkında soruşturma yapıldığı, ancak takipsizlik kararı verildiği, ancak daha sonra Yasadışı ... örgütü üyesi olmak suçundan 08.03.1994 tarihinde tutuklandığı, hakkında kamu davası açıldığı, Diyarbakır 1 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 31.05.1 995 gün ve 300-261 sayılı ilamı ile 3 yıl 9 ay AHC ile cezalandırıldığı,
3 yıl süre ile kamu hizmetinden yasaklanmasına karar verildiği, davalı işverenin özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde terör olaylarının artması ve hedefler arasında demiryolu ulaşımının bulunması üzerine, çalışan personeli hakkında arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yaptığı, bu soruşturma sonucu davacının geçmişten gelen yasadışı örgüt üyesi olması ve işyerinde çalışmasının sakıncalı görülmesi üzerine iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır.
Davalı işveren, davacının geçmişten gelen sabıkası ve özellikle yasadışı örgütle bağlantısı nedeni ile güvenlik önlemi olarak iş sözleşmesini feshetmiştir. Bu fesih Alman Hukukunda ve Alman Federal Mahkemelerinde şüphe feshi olarak adlandırılmaktadır. Böyle bir fesihte, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır, işverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı, işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebeptir. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir. Davacının geçmişte yasadışı örgüt üyesi olması, davacının görev yaptığı bölgede terör olaylarının artması ve demiryolu ulaşımının da hedefte bulunması, davalı işveren açısından iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güvenin sarsıldığı, elverişli objektif olay ve vakıalara dayanan güçlü bir şüphenin bulunduğu anlamına gelmektedir. Davacının iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedenle yapıldığı kabul edilmelidir. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1 ) Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2 ) Davanın REDDİNE,
3 ) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4 ) Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 20.00 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5 ) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 450- YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6 ) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak, 22.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 17-01-2009, 17:19   #5
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Kararın olayla ilgisi olmadığını düşünüyorum.

Not: Bu kararı dosyama koymazdım.
Old 17-01-2009, 17:47   #6
cmuk

 
Varsayılan

Yargıtay kararı için teşekkürler meslektaşım. Bence güçlü şüphe kavramı somut olaya uygulanabilir görünüyor. Yalnız bir diğer husus 6 günlük fesih süresi geçtikten sonra çekilen fesih ihtarında İş kanunu madde 26 nın uygulanma alanı bulma ihtimali. Yoksa zaten fesih geçersiz olacak ve işveren tazminat ödemek zorunda kalacaktır. 1 yıllık fesih süresinin uygulanma ihtimali nedir?
Old 17-01-2009, 18:56   #7
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın cmuk ben yine de kararı kullanmamanızı tavsiye ederim. En azından forumu okuyan diğer meslektaşlara tavsiyem olsun.

Bir yıllık süreyle ilgili olarak ise yukarıda verdiğim cevabı tekrar ederim. Olayın öğrenildiği gün belli. İşçi maddi çıkar da sağlamamış. Dolayısıyla altı gün geçtiği için haklı nedenle fesih yapılamaz.

Bu arada altı günlük süre geçtikten sonra yapılan fesih "geçerli bir fesih" olur. Ama haklı fesih olmaz.
Old 17-01-2009, 18:58   #8
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Ha bu arada güçlü şüphe kavramını bu olayda nasıl kullanacağınızı da merak ettim açıkçası.

İşveren acaba içeride terör örgütü bayrağı var diye mi şüphe edecek?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
alkollü iken alınan kolluk ifadesi Av. Emine Kalyoncu Meslektaşların Soruları 4 08-01-2014 16:15
İcra İflas Yasası Madde 111 ufukmansuroglu Meslektaşların Soruları 3 05-11-2009 19:39
YTCK'unun 280.maddesindeki '' belirti '' ifadesi tuliper Hukuk Soruları 4 19-12-2007 09:33
sanık ifadesi ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 3 19-11-2007 18:56
8. Uluslarası Denizcilik Örgütü - IMO Zeki Deniz Hukuku ve Deniz Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 9 15-08-2007 11:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05980301 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.