Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kambiyo Senedi Sebepten Soyutluk

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-07-2023, 15:55   #1
norrinradd

 
Varsayılan Kambiyo Senedi Sebepten Soyutluk

Meslektaşlarım saygılar, müvekkil alacaklı ile bir şirketin imzaya ve temsile tek yetkilisi arasında borç ilişkisi var. Şirketin yetkilisi müvekkile, şirketin kaşesini ve imzaya yetkisini de kullanarak müvekkile bono düzenleyip veriyor. Düzenleyeni şirket olan bu bonoyu alacaklı olarak müvekkilin icraya koymasında bir sorun var mı? Herhangi bir borca itiraz söz konusu olabilir mi? Çünkü soyutluk ilkesi gereği senedin temelinde yer alan hak, senede konu temel borç ilişkisinden bağımsız olduğu için bir problem olmaz diye düşünüyorum doğru mu? Teşekkür ederim şimdiden.
Old 05-07-2023, 10:33   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Kambiyo senedini unsurları tam ise kambiyo senetlerine özgü takip yolunda itiraz mümkün değil. Soyutlukla ilgili düşünceniz doğrudur. Herhangi bir engel yok.
Old 19-07-2023, 13:28   #3
norrinradd

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Kambiyo senedini unsurları tam ise kambiyo senetlerine özgü takip yolunda itiraz mümkün değil. Soyutlukla ilgili düşünceniz doğrudur. Herhangi bir engel yok.
Teşekkür ederim evet sanırım icra mahkemesindeki davayı da kazanacağız gibi duruyor çünkü emsaller dediğiniz yönde, icra mahkemesi davacı borçlunun tedbiren takibin durdurulması talebini de reddetti itirazı ciddi görmediği gerekçesiyle. Bunun üzerine davacı borçlu menfi tespit davası açtı ancak kambiyo senetlerinde açılan menfi tespit davasının adı sanırım bedelsizlik davası diye geçiyor en azından öyle hatırlıyorum başka ayrı dava türü yok diye biliyorum. Daha vekil kaydımı yaptıramadığımdan dava dilekçelerini göremedim ama icra hukuk mahkemesinde ileri sürdükleri "şirketle bu alacaklı görünen kişi arasında hukuki ilişki yoktur" şeklinde beyanları vardı ve sanırım yine onu iddia ediyorlar menfi tespit davasında da. Kambiyo senetlerindeki menfi tespit veya bedelsizlik davasında , arada hukuki ilişki olmadığını davacı borçlunun senetle ispat etmesi gerektiği yönünde emsaller gördüm "senede karşı senetle ispat kuralı" gereğiyle. Bu sebeple, senet alacaklısı müvekkilimle ilgili davacı borçlu şirket arasında senet dışında hiçbir şey yok bizim elimizde ancak şirketin elinde de hukuki ilişki olmadığını ispata yarar yazılı bir delil veya senet yok o yüzden ispat noktasında zaten sorun yaşayacaklarını düşünüyorum ancak benim bu menfi tespit davasında "şöyle veya böyle ticari ilişki vardır, senet şu sebeple alınmıştır" tarzında bir beyanım ispat yükünü üzerime almama sebep olur mu diye düşünüyorum. Yapacağım beyan, vasıflı ikrar kabul edilirse ispat yükü yine davacıda kalacak değişmeyecek, ancak bileşik ikrar kabul edilirse ispat yükü bana geçecek ve bu sefer bir delil sunamayacağımdan dolayı dava aleyhime sonuçlanabilir. Nasıl bir cevap dilekçesi sunmam gerekir bunu merak ediyorum, çok teşekkürler şimdiden.
Old 19-07-2023, 16:11   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

İspat yükünün davacıda olduğunu senede karşı senetle ispat yükümlülüğü olduğunu belirtmekle yetinmek yeterli olur.
Old 20-07-2023, 10:42   #5
norrinradd

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
İspat yükünün davacıda olduğunu senede karşı senetle ispat yükümlülüğü olduğunu belirtmekle yetinmek yeterli olur.
Çok teşekkürler Can Bey. Bir şey daha sormak istiyorum çok uzatmadan. Borçlu taraf icra hukuk mahkemesindeki dilekçenin aynısını menfi tespit davasına sunmuş yani ikisinde de ticari ilişki yoktur + imza yetkiliye ait değildir demiş. Menfi tespit davası bakımından derdestlik tarzı bir itiraz söz konusu olabilir mi? Çünkü icra hukuk mahkemesince zaten imza itirazı incelenecek, ayrıca menfi tespitte yine imzaya itiraz edilip imza incelemesi yaptırılması usul ekonomisine de aykırı ve imza bakımından iki aynı talepli dava oluyor gibi. Teşekkür ederim.
Old 20-07-2023, 13:23   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

İcra Mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle genel mahkemede açılan davada derdestlik söz konusu olmuyor. İtiraz yapılabilir tabi ama muhtemelen reddedilir. Masrafı davacıya ait olduğundan onların problemi şu aşamada. Müvekkinizin için iki kez imza vermek zor olacaksa imza tatbikinin genel mahkemede yapılmasını ve icra mahkemesinin genel mahkemede görülen davayı bekletici mesele yapmasını talep edebilirsiniz. İlginç olan senet aslı gideceğinden incelenip geri gelmeden diğer mahkeme incelemesini yapamayacaktır.
Old 21-07-2023, 11:28   #7
norrinradd

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
İcra Mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle genel mahkemede açılan davada derdestlik söz konusu olmuyor. İtiraz yapılabilir tabi ama muhtemelen reddedilir. Masrafı davacıya ait olduğundan onların problemi şu aşamada. Müvekkinizin için iki kez imza vermek zor olacaksa imza tatbikinin genel mahkemede yapılmasını ve icra mahkemesinin genel mahkemede görülen davayı bekletici mesele yapmasını talep edebilirsiniz. İlginç olan senet aslı gideceğinden incelenip geri gelmeden diğer mahkeme incelemesini yapamayacaktır.
Can Bey tekrardan teşekkür ederim, son bir soru daha sormak istiyorum. Karşı taraf, takipten sonra açılan menfi tespit davası sebebiyle ihtiyati tedbir talep ettiler ve mahkeme de alacağın "%100'ünü icra dairesine, %15'ini de mahkemeye depo" ederek "icra veznesine yatacak olan paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi" şeklinde tedbir kararı verdi ama biliyoruz ki bu tedbir kararı takibin durdurulmasına yönelik bir tedbir kararı değil çünkü takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması kararı verilemez ki mahkeme de zaten vermemiş. İcra dairesi ise borç depo edildi diye, hacizleri kaldırdı. "İcra veznesine yatacak olan paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesine" şeklindeki tedbir kararında takip bile durmuyorken icra dairesinin hacizleri kaldırması doğru mu? Şikayet yoluna gitme imkanım var mı? Teşekkür ederim.
Old 24-07-2023, 09:29   #8
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Linkeki kararda da belirtildiği gibi hacizlerin kaldırılması doğrudur.

Ben de maddeyi böyle yorumluyorum. Dosya borcunun tamamının ve ilaveten %15 teminatın yatırıldığı bir durumda takibin ve hacizlerin devamında alacaklı yönünden bir hukuki yarar yoktur. Ayrıca borçlu için de ağır bir külfettir.

Yasada "takibin durdurulmasına karar verilemez" ibaresi dosyayı "infaz etmek üzere gerekli haciz ve tahsilat yapılana kadar" anlamını da içinde barındırır. Çünkü borçlu borcu depo edip teminat yatırmadan da menfi tespit davası açabilir. Dosya borcununu tamamı haciz yoluyla da dosyaya gelmiş olsa borçlu bu anda devam eden davada mahkemeye %15 teminatı yatırarak dosyadaki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir.

Devamında "ancak" diye başlayan ifade ile dosya borcunun tamamının ve ilaveten de %15 teminatın ödenmesi sonrası hal anlatılmakta ve ilk cümlenin istisnası getirilmektedir.
Old 29-09-2023, 21:13   #9
norrinradd

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
İspat yükünün davacıda olduğunu senede karşı senetle ispat yükümlülüğü olduğunu belirtmekle yetinmek yeterli olur.
Merhaba tekrardan bir şey sormak istiyorum meslektaşım (ve diğer meslektaşlarım). Senedin düzenleme tarihinde şirketin yetkilisi olan ve şu an yetkilisi olmayan şahısla müvekkilim hakkında suç duyurusunda bulundu şirket, benim müvekkilim de kendi adına şirketin bağış yapması için vermiş o parayı ve şirketin o zamanki yetkilisine de elden parayı verdiğini karşılığında bu senedi aldığını söylemiş ifadesinde. Öncelikle bu ifadenin zaten menfi tespit davasında müvekkil alacaklı aleyhine bir durum yaratacağı fikrinde değilim çünkü senedin üzerinde "nakden" ibaresi var ve senedin taliline yol açmadığı için ispat yükü yine borçluda olacak emsallerde hep bu husus belirtilmiş çünkü. Çok benzer bir emsal buldum büyük ihtimalle sizlerin de bilgisi dahilindedir ancak yine de paylaşayım aşağıda.

Yargıtay 19. HD., E. 2015/15116 K. 2016/7709 T. 28.4.2016: "6100 sayılı HMK'nın 201. maddesine göre senede karşı ileri sürülen her türlü iddia ve def'inin yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Somut olayda ispat külfeti davacıda olup davacının senede karşı ileri sürdüğü iddiaları yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece davalının savcılıktaki ifadesinde senet metnini talil ettiği belirtilmekte ise de davalının bu ifadesinde davacıya borç para verildiğinden söz edilmiş olup senedin “nakden” düzenlenmiş olması karşısında somut olayda talil bulunmadığının kabulü gerekir.

Öte yandan ceza mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde karar tesis edilmiş olup bu şekildeki ceza mahkemesi kararları, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 53. maddesi kapsamında hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bir karar olarak kabul edilemez.

Ayrıca, kambiyo senedinin ticari defterlere kaydedilmemiş olması da senedi hükümden düşürmez.

Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
"

Bu ve benzer birçok emsal çerçevesinde sormak isterim ki senette imzası bulunan eski şirket yetkilisinin şirketle anlaşarak savcılıkta savunma verirken "bu senedi lehtarla danışıklı düzenlendik" gibi eski yetkilisi olduğu borçlu şirketi borçtan kurtarmaya yönelik bir ifade vermesi halinde bu davacı borçlunun yazılı delille ispatına yarayan bir delil olur mu? Teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kambiyo senedi vasfı merturk84 Meslektaşların Soruları 2 03-07-2014 14:43
kambiyo senedi advocat63 Meslektaşların Soruları 26 18-10-2010 22:35
Malen kaydı senedi Kambiyo Senedi yapar mı? Kambiyo Senedinde Yetkili İcra Daireleri! Av. Aykut Toklu Meslektaşların Soruları 14 07-09-2009 23:28
kambiyo senedi pamuk Meslektaşların Soruları 5 17-04-2007 20:46
kambiyo senedi hakkında gencerx07 Meslektaşların Soruları 7 02-03-2007 12:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04695797 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.