Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hırsızlık suçunda asgari limit var mı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-04-2007, 14:28   #1
a.lawyer

 
Varsayılan Hırsızlık suçunda asgari limit var mı

Hırsızlık suçu ve kamu davası açılmasının koşulları hakkında sorum olacak;
1)Hırsızlık suçu için ve emniyeti suistimal suçu için bir asgari limit varmıdır? Örneğin çalınan eşyanın değeri belli miktardan düşükse ceza verilmez diye bir hüküm sözkonusumudur?
2)Kamu davası açılmasının koşulları nelerdir?Bu konu hakkında CMUK'tan gerekli bilgiye ulaşabilir miyim?
Yardımlar için teşekkürler.
Old 05-04-2007, 14:57   #2
ayanlar07

 
Varsayılan

hırsızlık suçunun basit ve nitelikli şekilleri tck nın madde 141 ve devamında belirtilmektedir. sizin soramak istediğiniz konu ise tck madde 145 de açıkça belirtilmektedir. yani herhangi bir malın sahibinin haberi olmaksızın alması hırsızlık suçunu oluşturur. bu çok ucuz basit bir mal da olabilir. ancak 145. maddede belirtildiği üzere malın değerinin az olması sebebiyle indirim yapılabileceği gibi hiç ceza da verilebilir. bu hükmün konuluş amacı simit çalan bir çocuğu korumak gibi bazı durumlardır. ancak bunun takdiri tamamen hakimdedir.
Old 05-04-2007, 15:17   #3
a.lawyer

 
Varsayılan teşekkür ederim

Sayın ayanlar07 cevabnız ve yardımınız için teşekkür ederim.
Old 05-04-2007, 15:20   #4
ayanlar07

 
Varsayılan

rica ederim kolay gelsin umarım müvekkiliniz fazla maddi değeri olan birşey almamıştır. yargıtay kararlarında eski kanunun hafif ve pek hafif ifadelerine atıfta bulunuluyor... isterseniz bir yargıtay kararı gönderebilirim ayrıca avukatlar gününüz kutlu olsun...
Old 05-04-2007, 15:33   #5
S.Orhan

 
Varsayılan hırsızlık suçu

sayın a.lawyer
ayrıca tck. madde 147 zorunluluk hali için özel bir durum getirmiş.
sizin olay hakkında açıklama yapmamışsınız ama tck 144-145-146-147-167 ve 16. maddelerindeki indirim ve cezasızlık halleri işinize yarayabilir.
bilgilerinize.
Old 05-04-2007, 15:41   #6
a.lawyer

 
Varsayılan

Sayın S. Orhan cevabınız için teşekkür ederim. Sayın ayanlar07 sizinde avukatlar gününüz kutlu olsun. Size zahmet olmayacaksa Yargıtay kararı için çok sevinirim. Teşekkürler..
Old 05-04-2007, 15:44   #7
ayanlar07

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
6. CEZA DAİRESİ
E. 2005/10859
K. 2005/8191
T. 26.9.2005
• HIRSIZLIĞA TEŞEBBÜS ( Mahkumiyetten Sonra Çıkan Lehe Kanun Hükümlerinin Uygulanması Talebinin Duruşmalı Olarak İncelenmesinin Şartları )
• LEHE OLAN KANUN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI TALEBİ ( Hükümden Sonra Çıkan Yeni TCK'ya Dayanarak - Talebin Duruşmalı Olarak İncelenmesinin Şartları )
• DURUŞMA YAPILMASININ ŞARTLARI ( Mahkumiyetten Sonra Çıkan Yeni TCK'ya Dayanarak Lehe Olan Kanun Hükümlerinin Uygulanması Talebinde )
• MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI KAVRAMI ( Sanığın Daha Fazlasını Alabilecekken İhtiyacı Kadarını Alması ve Aldığı Şeyin Değer Olarak da Az Olması Anlamına Gelmesi - Olayın Özelliği ve Sanığın Kişiliği de Gözönünde Bulundurularak Uygulanabileceği )
• TEMEL CEZANIN ALT SINIRININ AŞILMIŞ OLMASI VE SUÇUN TEŞEBBÜS AŞAMASINDA KALMIŞ OLMASI ( Lehe Kanun Değişikliğinin Uygulanması Talebinin Duruşmalı İncelenmesini Zorunlu Kılması )
5237/m.142/2-b,145
765/m.522
5275/m.98,101/1
5252/m.9/1
ÖZET : 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98. ve 101/1. maddeleriyle 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/1. maddeleri uyarınca lehe yasanın belirlenmesi ve uyarlanmasına ilişkin kararların dosya üzerinden verilebilmesi kural olmakla birlikte; sonraki yasa suçun öğelerinde değişiklik yapmışsa, önceki yasada erteleme dışı bırakılan ceza sonraki yasayla erteleme kapsamına alınmışsa, veya önceki yasaya göre temel ceza alt sınırdan belirlenmişken, yeni yasa uyarlanırken alt sınırın üzerinde ceza saptanması konusunda veya alt ve üst sınırlar konulmuş, artırıcı ya da eksiltici bir hükmün uygulanmasında bir oranın belirlenmesi için mahkemece takdir hakkının kullanılması, böylece bireyselleştirme yapılması zorunluysa, duruşma açılarak hüküm kurulması gerekir.

5237 sayılı TCY'nin 145. maddesindeki "malın değerinin azlığı" kavramının, 765 sayılı TCY'nin 522. maddesindeki "hafif" ve "pek hafif" ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim sağlaması dışında benzerliği bulunmamaktadır. Değerin azlığı kavramı; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinme kadar ve değer olarak da az olan şeyi alma durumunu ifade etmekte olup olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabilir.

Somut olayda suçun değer olarak az olmamasına karşın suç konusu cep telefonunun değeri az kabul edilerek 1/2 oranında indirim yapılmasına karar verilmiş, bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının nedenleri de gösterilmeden uygulanıp dosya üzerinden hüküm kurulmuştur.

Ancak, 5237 sayılı Yasanın 142/2-b maddelerindeki temel cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesi, kalkışma nedeniyle aynı Yasanın lehe olan ve yasa öğeleri değişmiş bulunan 35. maddesine göre indirim oranının saptanması, malın değerinin az olup olmadığı ve az olarak kabulü halinde de indirim oranının takdiri için duruşma yapılması zorunludur.

DAVA : Hırsızlığa teşebbüs suçundan dolayı İ. 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.07.2003 gün, 2002/1879 esas, 2003/310 sayılı kararı ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 492/6-7-son, 62, 522, 81. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezasına hükümlü N'nin iş bu cezasının infazı sırasında 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun lehe hükümlerinin uygulanmasının talep edilmesi üzerine, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu'nun 9. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Kanunun 142/2-b, 35, 145. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, ancak hükümlünün sonuç ceza olarak kazanılmış hakları gözetilerek cezasının önceki hükümdeki gibi 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezası olarak yerine getirilmesine dair, aynı mahkemenin 03.06.2005 gün, 2005/151 değişik iş sayılı kararına vaki itirazın kabulü ile, bahsi geçen kararın kaldırılmasına, dava dosyasının 5237 sayılı Kanunun 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddeleri kapsamında yeniden karara bağlanması için İ. 11. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine ilişkin İ. 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.06.2005 gün, 2005/177 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 11.8.2005 gün ve 33803 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay C. başsavcılığının 23.8.2005 gün ve Y.E.148268 sayılı yazısı ile infaz dosyası 29.8.2005 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:

KARAR : Anılan yazıda;

"Tüm dosya kapsamına göre, itirazın kabul edilmiş bulunması karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesi uyarınca itirazın mevzuu olan mesele hakkında da bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yeniden karara bağlanmak üzere dosyanın Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiş olduğundan bahisle CMUK'nın 343. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması" Dairemizden istenilmiş ise de;

Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay C. başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre; aynı suçtan mükerrir olan sanık hakkında 765 sayılı TCK'nın 522/1. maddesinin lehe hükümlerinin uygulanmasının kazanılmış hak oluşturduğu kabul edilmiştir.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ve 101/1. maddeleriyle 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/1. maddeleri uyarınca kural; lehe yasanın belirlenmesi ve uyarlanmasına ilişkin kararların dosya üzerinden verilebilmesidir.

Ancak;

a ) Önceki yasaya göre sonraki yasa suçun öğelerinde, değişiklik yapmışsa,

b ) Önceki yasanın türü veya süresi bakımından erteleme dışında bıraktığı ceza, yeni yasa tarafından erteleme kapsamına alınmışsa,

c ) Önceki yasaya göre temel ceza alt sınırdan belirlenmişken, yeni yasa uyarlanırken alt sınırın üzerinde ceza saptanması konusunda veya alt ve üst sınırlar konulmuş, artırıcı ya da eksiltici bir hükmün uygulanmasında bir oranın belirlenmesi için mahkemece takdir hakkının kullanılması, böylece bireyselleştirme yapılması zorunluysa,

Duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekir.

İnceleme konusu karara gelince;

Sanık N'nin, 18.11.2002 saat 17.00 sıralarında, otobüs durağında belediye otobüsüne binmeye çalışan yakınanın montunun cebindeki 80 milyon değerinde olan cep telefonunu hissettirmeden çaldığı ve yakınanın fark edip bağırması üzerine çevrede bulunanların da yardımıyla kesintisiz takip sonucu yakalandığı sabit görülerek İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş 3.7.2003 gün 2002/1879 esas, 2003/310 sayılı kararıyla; 765 sayılı TCY'nin 492/6-7-son, 62, 522/1, 81/2. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay 16 gün hapis cezasıyla hükümlendirildiği; 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın uyarlanması istendiğinde; 3.6.2005 gün, 2005/151 D.İş sayılı ek kararla, anılan Yasada 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasını öngören 142. maddenin 2. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca alt sınırdan uzaklaşıldığı, 765 sayılı TCY'nin suça yönelik yapıcı davranışların ulaştığı aşamayı esas alan ve 1/6'dan 1/3'e kadar indirim olanağı sağlayan 62. maddesine karşılık, değişik öğeyle, meydana gelen zararın veya tehlikenin ağırlığını ölçüt alan ve 1/4'den 3/4'e kadar indirimi öngören 5237 sayılı Yasanın 35. maddesine göre alt orandan indirim yapıldığı, ayrıca 5237 sayılı TCY'nin 145. maddesindeki "malın değerinin azlığı" kavramının, 765 sayılı TCY'nin 522. maddesindeki "hafif" ve "pek hafif" ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, "değerin azlığı"nın 5237 sayılı Yasaya özgü, ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar ( örneğin; birkaç meyve veya ekmek, yiyecek, bir-iki defter, kalem veya sigara, bira ve benzeri ) ve değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği, somut olayda 80 milyon liranın değer olarak az olmamasına karşın suç konusu cep telefonunun değeri az kabul edilerek aynı Yasanın 145. maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapılmasına karar verildiği bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının nedenleri de gösterilmeden uygulanıp dosya üzerinden hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında;

5237 sayılı Yasanın 142/2-b maddelerindeki temel cezanın alt sınır aşılarak belirlenmesi, kalkışma nedeniyle aynı Yasanın lehe olan ve yasa öğeleri değişmiş bulunan 35. maddesine göre indirim oranının saptanması, malın değerinin az olup olmadığı ve az olarak kabulü halinde de indirim oranının takdiri için duruşma yapılması zorunluluğu bulunduğundan;

Diğer yönden; 5271 sayılı CMK'nın 271/2. fıkrasının, itirazı inceleyen mahkemenin hemen karar verme olanağı bulunması durumunda uygulanabileceği, soruşturma, araştırma ya da duruşma yapılması zorunlu olduğu takdirde bunun asıl Hakim veya Mahkemesince yerine getirilmesi gerektiğinden;

SONUÇ : İ. 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.6.2005 gün, 2005/177 D.İş. sayılı kararı bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, Yargıtay C. başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 26.9.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 05-04-2007, 15:46   #8
ayanlar07

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

6. CEZA DAİRESİ

E. 2006/2412

K. 2006/9657

T. 11.10.2006

• HIRSIZLIK ( Sanığın Kişisel Çeviklikle Balkona Çıkıp Açık Pencereden Konuta Girerek Eşya Alması - Eylemin "Özel Beceri" Hükümlerine Göre Cezalandırılamayacağı )

• ÖZEL BECERİ ( Sanığın Kişisel Çeviklikle Balkona Çıkıp Açık Pencereden Konuta Girerek Eşya Alması Eyleminin "Özel Beceri" Hükümlerine Göre Cezalandırılamayacağı - Hırsızlık )

• MALIN DEĞERİNİN AZLIĞI ( 5237 S. TCK. Md. 145.'deki Bu Kavramın 765 S. TCK. Md. 522'deki Hafif ve Pek Hafif Ölçütleri İle Her İki Maddenin de Cezadan İndirim Olanağı Sağlamak Dışında Benzerliği Bulunmadığı )

765/m. 493/1, 522

5237/m. 142, 145


ÖZET : 1- Sanığın kişisel çeviklikle balkona çıkıp, açık pencereden konuta girerek eşya almak biçiminde gerçekleşen eyleminin, 5237 Sayılı TCK.nun 142/1-b. Maddesine uyan suçu oluşturduğu; 5237 Sayılı TCK.nun 142/2-b. Maddesindeki "Özel beceri"nin elde veya üstte taşınan eşyayı almaya yönelik bulunduğu gözetilmeyerek, yazılı biçimde karar verilmesi, bozmayı gerektirir.
2- 5237 Sayılı TCK.nun 145. maddesindeki "Malın değerinin azlığı" kavramının, 765 Sayılı TCK.nun 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleri ile her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmamaktadır.
DAVA VE KARAR : 1- Sanığın kişisel çeviklikle balkona çıkıp, açık pencereden konuta girerek eşya almak biçiminde gerçekleşen eyleminin, 5237 Sayılı TCK.nun 142/1-b. Maddesine uyan suçu oluşturduğu; 5237 Sayılı TCK.nun 142/2-b. Maddesindeki "Özel beceri"nin elde veya üstte taşınan eşyayı almaya yönelik bulunduğu gözetilmeyerek, yazılı biçimde karar verilmesi,
2- 5237 Sayılı TCK.nun 145. maddesindeki "Malın değerinin azlığı" kavramının, 765 Sayılı TCK.nun 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleri ile her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, "Değer azlığı"nın 5237 Sayılı Yasa’ya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinmesi kadar ( Örneğin; Birkaç meyve veya ekmek, yiyecek; 1-2 defter, kalem; sigara, bira ve benzeri ), değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uyğulanabileceği gözetilmeden, yakınından çalınan uydu alıcısı ve gümüş eşyanın 400.00.YTL değeri de az olmadığı halde az kabul edilerek cezadan indirim yapılması,
3- Sanığın eylemine uyan 765 Sayılı TCK.nun 493/1. maddesine göre, hükümden sonra 01.06.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.nun aynı suça uyan 142/1-b. Maddesinde ön görülen özgürlüğü bağlayıcı cezanın alt ve üst sınırları bakımından, anılan yasanın 7/2, 5252 Sayılı Yasa’nın 9/3. maddeleri ışığında sanık yararına olması ve 5237 Sayılı Yasa uyarınca yeniden değerlendirme ve uyğulama yapılmasında zorunluluk bulunması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş olup ... bozulmasına, ceza süresi bakımından 5320 Sayılı Yasa’nın 8. maddesi yollaması ile 1412 Sayılı CMK.nun 326/son. maddesinin gözetilmesine, 11.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. yarx
Old 05-04-2007, 15:58   #9
S.Orhan

 
Varsayılan

sayın a.lawyer,
önemli değil) işinize yaramıştır umarım. son yazdığım madde 16 değil 168 olacaktı, 8 rakamı tuşa basmama rağmen çıkmamış özür.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mal beyanında bulunmama suçunda borç miktarı BORATAN Meslektaşların Soruları 5 11-04-2007 14:10
Kredi kartında limit tuzağı Viyola Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 2 31-01-2007 14:42
Zİmmet SuÇunda Mal VarliĞina Tedbİr Konulmasi av pınar Meslektaşların Soruları 1 08-01-2007 20:05
iftira suçunda ceza zamanaşımı başlangıcı Metis Meslektaşların Soruları 3 01-12-2006 17:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,13323212 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.