Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ilginç bir ara karar- tanıklık hakkında

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-10-2009, 15:57   #1
avserdarozan

 
Varsayılan ilginç bir ara karar- tanıklık hakkında

Değerli meslektaşlarım,bir taşra asliye hukuk mahkemesinde iş mahkemesi sıfatıyla görülmekte olan kıdem tazminatı ve maaş alacağı davamızda tanıklar arasında davalı şirketin ortaklarından birisini göstermiş idim.Bu tanığımıza davetiye tebliğ edildi kendisi tanılık yapmak üzere duruşmaya geldi ve hazır bulundu.Ancak mahkeme hakimi tanığa tanıklık yapmak isteyip istemediğini dahi sormaksızın ve itirazımı zapta dahi geçirmeden şu yönde bana göre ilginç bir ara kararı verdi.Aynen aktarıyorum."TANIĞIN DAVALI ŞİRKETİN ORTAKLARINDAN OLDUĞU ANLAŞILMAKLA ŞİMDİLİK TANIK OLARAK DİNLENİLMESİNE YER OLMADIĞINA BU HUSUSUN HUMK 'NUN TANIKLIĞA İLİŞKİN HÜKÜMLERİ AYRINTILI BİR ŞEKİLDE OKUNDUKTAN SONRA TEKRARDAN DÜŞÜNÜLMESİNE KARAR VERİLEREK TEFHİM İLE AÇIK YARGILAMAYA DEVAM OLUNDU"Sizce bir hakimin bu şekilde bir ara karar vermesi ve bu yönde bir uygulama içine girmesi yasa ve usule uygunmudur?Saygılarımla.
Old 12-10-2009, 16:29   #2
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sayın Serdar Ozan, tanık delilini düzenleyen HUMK hükümleri arasında tanıklıktan çekinme hakkı olanlar açıkça düzenlenmişken bir davada kimlerin tanık olarak dinlenemeyeceğine ilişkin bir hüküm yer almamakla birlikte sorunuza ilişkin olarak doktrin ve yargı kararlarında haklı olarak bir tüzel kişinin organı(kanuni temsilcisinin) o tüzel kişinin taraf olduğu bir davada dinlenemeyeceği belirtilmektedir.
Bu durumda şirket ortağının tanık olarak dinlenmesi(eğer şirket yetkilisi değilse)mümkün olmalı diye düşünmekteyim.Ayrıca hakimin dosyanızdaki ara kararı herşeyden önce araştırılması gereken bir konunun duruşmadan önce araştırılmamış olması ve bu nedenle de ara karardan rücu halinde tanığa yeniden davetiye çıkacak olması ihtimali nedeniyle ve bunun sonucunda da usul ekonomisine ve yargılamanın mümkün olduğunca çabuk sonuçlandırılmasına hizmet etmeyeceğinden eleştiriye açıktır.
Old 13-10-2009, 08:11   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Mahkemenin kararı şu yönde yanlış: Tüzel Kişilerin temsilcilerinin(yetkililerinin)taraf olmaları nedeniyle tanık olarak dinlenemezler ancak tanık dinletme talebini isticvap talebi olarak kabul edilip isticvap hükümlerine göre bu kişilerin dinlenilmesi gerekirdi.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2006/9-315
K. 2006/465
T. 21.6.2006
• İŞÇİLİK ALACAKLARI ( Tüzel Kişinin Taraf Olduğu Bir Davada O Tüzel Kişinin Kanuni Temsilcisi Durumunda Bulunan Kişiler Tanık Olarak Dinlenemeyecekleri )
• İSTİCVAP ( Bir Davada Taraf ya da Kanuni Temsilcilerin Vakıalar Hakkındaki Beyanı İsticvap Yolu İle Alınabileceği - Başlı Başına Bir İspat Vasıtası Olmadığı )
• ŞİRKET YETKİLİLERİNİN TANIK OLARAK DİNLETİLMESİ TALEBİ ( İsticvap Talebi Olarak Değerlendirilmesi Gereği )
1086/m. 230
ÖZET : Dava, işçilik alacaklarının tahsili talebine ilişkindir. Tüzel kişinin taraf olduğu bir davada, o tüzel kişinin kanuni temsilcisi durumunda bulunan kişiler tanık sıfatıyla dinlenemezler. Bir davada taraf ya da kanuni temsilcilerin vakıalar hakkındaki beyanı isticvap yolu ile alınabilir. İsticvap başlı başına bir ispat vasıtası değildir. Bir davada, o dava ile ilgili vakıaların açıklığa kavuşturulması için başvurulan bir usul işlemidir. İkramiye alacağı konusunda davacı, davalı şirketin yetkililerinin tanık olarak dinlenmesini talep etmiştir. Davacının bu talebi isticvap talebi olarak değerlendirilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki "işçilik hak ve alacakları" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 1. İş Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.12.2004 gün ve 2002/1594 - 2004/888 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 20.09.2005 gün ve 2005/5398-30625 sayılı ilamı ile,

( ...1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Davacı işçi işyerinde 29.07.1994 tarihinde çalışmaya başladığı gerekçesiyle fark ücret isteğinde bulunmuştur. Mahkemece kıdem tazminatı farkı ile izin ücreti isteklerinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin belirtilen dönem içinde başka bir işverene ait işyerinde sigortalı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davalı işverence verilen teşekkür belgesinde Mart 1995 tarihinde işe girdiği hususu kabul edilmiştir. Böyle olunca işe giriş tarihinin Mart 1995 olarak kabulü ile davaya konu isteklerin bu süreye göre hesaplanması gerekir.

3. İkramiye konusunda davacı taraf, davalı şirket yetkililerinden bir kısmının isimlerini vererek dinlenmelerini talep etmiştir. Bu şahıslar tanıklıktan çekilme yönünde dilekçe vermişler ise de, davacının bu talebi isticvap talebi olarak değerlendirilmeli ve adı geçen şirket yetkilileri yönünden bu doğrultuda gerekli usuli işlemler yerine getirilerek sonuca gidilmelidir.

4. Davacı taraf ikramiye konusunda tanık listesinde isimleri bulunan şahıslardan ikisini tanık sıfatıyla dinletmek istemiş, mahkemece, ikramiyenin taşınmaz verilmesi konusunda olması sebebiyle tanık dinlenemeyeceği gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmiştir.

Davacının iddiasını kanıtlama hakkı kısıtlanmış durumdadır. Adı geçen tanıklar dinlendikten sonra dosyadaki tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak ikramiye konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmelidir... )

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tüzel kişinin taraf olduğu bir davada, o tüzel kişinin kanuni temsilcisi durumunda bulunan kişiler tanık olarak dinlenemezler ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 3, s. 2568 ). Bir davada taraf ya da kanuni temsilcilerinin vakıalar hakkında beyanı isticvap yolu ile alınabilecektir.

HUMK'nun 230 ve müteakip maddelerinde düzenlenen isticvap, bir davada o dava ile ilgili belli vakıaların açıklığa kavuşturulması, varlığı ve yokluğu konusunda aleyhine olan tarafın ikrarının sağlanması amacıyla hakimin kendiliğinden veya taraflardan birinin isteminin kabulü ile başvurabileceği usuli bir işlemdir. Başlı başına bir ispat vasıtası değildir. Davacı, miktar ve dayanağı hukuki muamelenin niteliğine göre iddiasını yasal delillerle ispat etmek zorundadır.

Davacı tarafından tanık olarak ifadesine başvurulmak istenen bir kısım kişilerin davalı tüzel kişinin kanuni temsilcisi olduğu anlaşılmaktadır. Özel dairece, anılan kişilerin tanık olarak değil, taraf ( kanuni temsilcisi )olarak isticvap edilmeleri istendiğinden Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 21.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-10-2009, 18:58   #4
hakikiavukat

 
Soru Hakİm

Esasen verilen kararın yasaya uygunluğundan çok hakimin anlayışını sorgulamak lazım. Siz bu adam davalı şirketin ortağıdır diyorsunuz hakim tanık olarak dinlemek için çağırıyor, sonra Türk hukuk usulüne etik anlamada yakışmayan ve biçimsel olarak da bozuk bir karar veriyor. Madem şüpheliydin niye çağırdın , madem çağırdın niye dinlemiyorsun , madem tereddütün var niye o duruşmada olayı çözmedin. Bunun gibi olaylarla daha öncede karşılaşılmıştır. Abilerini arayan hakimler ,olur mu olmaz mı diye kanun kitap karıştıran hakimler çok görülmüştür. En azından tanığın dinlenmesi , eğer sonradan tanıklığa engel bir durumu varsa beyanlarının dikkate alınmaması icap eder diye düşünüyorum. Tanık müteakip duruşmaya gelmezse ne olacak !? Hakimde belki sonradan ne kadar acayip bir karar verdiğini anlamıştır ama iş işten geçmiş. Gülüp geçmek lazım heralde.
Old 13-10-2009, 23:19   #5
hukukcu1985

 
Varsayılan

Arada bu tür trajikomik durumlar yaşanıyor.Komikliği en azından daha sonra karar verilmesine falan diyip en azından ne yapacağı kesitirilir.Burada direkt okumak diyerek kafasındakileri kaleme dökmüş.
Bu konuyu okurken aklıma yaşanmış başka bir hikaye geldi.
Yine bir ilçede hakim "davacı vekili geldi başka gelen yok.Davalının usulüne uygun çağrıya rağmen duruşmaya gelmediğinden Hmuk 409 a göre dosyanın işlmeden kaldırılmasına karar verildi" şeklinde bir ifade yazdırıyor
Old 14-10-2009, 19:10   #6
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukcu1985
Yine bir ilçede hakim "davacı vekili geldi başka gelen yok.Davalının usulüne uygun çağrıya rağmen duruşmaya gelmediğinden Hmuk 409 a göre dosyanın işlmeden kaldırılmasına karar verildi" şeklinde bir ifade yazdırıyor

Çok güldüm.

Kanuni tüzel kişi tanık olarak değil de sadece isticvap edilip dinlenebilir ama bunun için de isticvabın şartlarının oluşması gerekir...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtaydan Boşanma Davasına Ilişkin Ilginç Karar av_sibelll Hukuk Sohbetleri 25 06-03-2008 13:43
ilginç bir cep telefonu hırsızlığı hakkında bir kaç soru seanlee Meslektaşların Soruları 13 29-07-2007 16:11
müdahalenin meni-ilginç(!) bilirkişi raporu..ilginç karar.. hilalki Meslektaşların Soruları 2 23-01-2007 23:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04500294 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.