|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
19-11-2012, 15:58 | #1 |
|
adi ortaklık feshi - İhtiyati tedbir - görevsizlik
Değerli meslektaşlarım,
Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğumuz adi ortaklık feshi ve tasfiyesi ile kar payı alacağı davamız, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde görevsizlik kararı ile sonuçlandı. Davayı ihtiyati tedbir talepli olarak açmıştık. Şuan itibari ile davalının temyizi elimize ulaştı, belli ki uzatma amaçlı. Her neyse benim sorum şu olacak: Ayrı bir dosya ile ihtiyati tedbir talep edebilir miyim ya da temyize cevabımda Yargıtay tarafından bu yönde bir karar mı istemeliyim? Zaman ayırıp cevaplayacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler. Saygılar.... |
19-11-2012, 16:39 | #2 |
|
Sayın av.d.d.
"İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ Madde 390- (1)İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir." Araştırdığım kadarıyla yasada ve uygulamada sorunuzun bir cevabı yok sanırım. Fikri yürütmek gerekirse kanunda geçen asıl davanın görüldüğü mahkeme deyiminin Yargıtay'ı da kapsadığını düşünerek temyiz başvurusuna vereceğiniz cevapta ihtiyati tedbir talep edebilirsiniz diye düşünüyorum. Yada mahkemenin kararında gösterdiği esas hakkında görevli ve yetkili mahkemeden temyiz devam ederken ihtiyati tedbir talep etseniz ortaya nasıl bir sonuç çıkar acaba. Kanunda bir boşluk olduğu ortada. İhtiyati tedbir müessesinin amacına uygun bir çözüm bulmak lazım. Tecrübesi olan değerli meslektaşlarımız umarım cevap verirler de biz de aydınlanırız. Saygılar. |
19-11-2012, 17:01 | #3 |
|
Sayın gedikçi, ayrı dosya üzerinden ihtiyati tedbir talep etsem süresi içinde davasını da açmam gerekecek, zaten hali hazırda açılmış bir dava var, Yargıtay'dan bu yönde kararı beklesem, o sırada belki de atı alan Üsküdar'ı geçecek!!!! Ben de işin içinden çıkamadım valla :-)
|
19-11-2012, 17:18 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
O yüzden ben de topu tecrübeli meslektaşlarımıza atmıştım. |
20-11-2012, 16:44 | #5 |
|
Sayın gedikçi, sabahtan beri hakimlerin odasını tek tek dolaştım. Aldığım ortak yanıtı da sizinle paylaşmak istedim. Derler ki : " Davaya bakan mahkeme dosyadan el çektiği için yeniden taleple bu dosyadan tedbir alamazsınız. Görevini kabul ettiğiniz Asliye Ticaret Mahkemesine başvurup bu mahkemeden tedbir almaya çalışın. Zaten halihazırda açılmış olan dava dosyasının içine - tabi bu arada Yargıtay'a gitmez ise - kararı koyun. " Bakalım yarın talepte bulunacağız, sonucu buradan tekrar payalaşırım. İyi çalışmalar....
|
30-10-2013, 17:57 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın av.d.d,
Teşekkürler... |
31-10-2013, 12:55 | #7 |
|
Sayın Öksüz,
Mahkeme gerekçesinde, TTK madde 12 / 1 hükmünce " bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa, kendi adına işleten kimseye tacir denir" Anılan hükme göre birden fazla gerçek kişi bir ticari işletmeyi adi ortaklık şeklinde işletmekte iseler bunların herbiri tacir sıfatını kazanır. Bu tespitler ışığında eldeki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynakladığı açıktır. TTK madde 4/1 - a maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekir. şeklinde bir gerekçesi var mahkemenin. Kararı süre kaybetmemek adına temyiz etmedim. Ancak davalı taraf kötü niyetli olarak temyiz etti. Dosya hala Yargıtay'da. Ne zaman döner meçhul. Siz hangi mahkemede açacaksınız bu koşullarda ben de merak ettim ? |
31-10-2013, 13:09 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın av.d.d.,
Adi Ortaklığın tasfiyesinin Türk Borçlar Kanunu hükümlerine istinaden yapılacağı ve adi şirketlerin TBK'da düzenlenmiş olması sebebiyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağını düşünsem de; dava taraflarının tamamının tacir olması, TTK m.19'daki ticarî iş karinesi ve TTK m.4'teki "Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları" belirlemesi kafa karıştırıcı... Sizin davanızda "kâr payı"na dair istemin de olması 3/13 HD'nin asliye ticaret mahkemesini görevli kılmasında etkili olabilecektir (diye düşünüyorum ) P.S: Ben de Ankara'da -görevli mahkeme konusunda- birçok hâkimle görüşmüş isem de ortak bir kanaat yok maalesef... |
15-03-2018, 16:42 | #9 |
|
T.C.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Esas No:2014/7949 Karar No:2014/16043 K. Tarihi:8.12.2014 Taraflar arasında görülen adi şirket ortaklığının tespiti davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı ile davalı şirketin 196/200 payına sahip olan Y.. S..'ın arasında adi ortaklık bulunduğunu, davacının 1963 yılından beri ticaret siciline kayıtlı olduğunu, tarafların taşımacılık yaptığını ve kardeş olduklarını, davalının adi ortaklık ilişkisini reddettiğini belirterek, davacı ile davalı arasında adi ortaklık bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece; yargılama yapma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 6102 sayılı TTK'nın 5. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli bulunmaktadır.Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır. Somut olayda; davacının dava dışı bir limited şirketin ortağı olduğu, bu şirketin çalışma alanının taşımacılık olduğu, davalı limited şirketin de çalışma alanının taşımacılık olduğu, tarafların tacir olduğu ve davacının davalı ile arasında adi ortaklık bulunduğunu iddia ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı gerçek kişinin davalı limited şirketin taşımacılık faaliyetini adi ortak olarak birlikte yürüttükleri iddiasından kaynaklanan, tarafları tacir olan ve ticari nitelikte bulunan bu isteme yönelik olarak işin esasına girerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Talep edilen İhtiyati Tedbir yerine re'sen İhtiyati haciz kararı verilebilir mi? | guyar | Meslektaşların Soruları | 5 | 01-10-2019 20:15 |
Vekalet ücreti için İhtiyati haciz ve İhtiyati tedbir | Av.Mustafa yağan | Meslektaşların Soruları | 6 | 23-12-2011 09:19 |
HMK ve İhtiyati Tedbir | Av. Engin EKİCİ | Meslektaşların Soruları | 12 | 28-10-2011 19:03 |
Teminatsız İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir Mümkün mü? | turbo | Meslektaşların Soruları | 1 | 31-12-2008 16:50 |
görevsizlik tedbir temyiz | ad-hoc | Meslektaşların Soruları | 6 | 29-02-2008 07:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |