Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Havalesiz ve Davalı tarafından dosyaya sunulan Feragat dilekçesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-02-2010, 15:48   #1
AVUKAT AYŞE

 
Varsayılan Havalesiz ve Davalı tarafından dosyaya sunulan Feragat dilekçesi

Öncelile tüm meslektaşlara güzel bir gün diliyorum.Davacı müvekkilim yaşlı bir insan ve kardeşi aleyhinde harici satış sözleşmesine dayalı olarak açmış olduğumuz tapu iptal davası açmış bulunmaktayız.Davalı kardeşi, davacı müvekkilimi dava dışı parsellerdeki hisselerini satmış olduğundan senin davan Red edilecek,beni uğraştırma,Mahkemeye gidip gelmeyeyim gel bir dilekçe imzala diyerek yanıltıyor ve dilekçeciye yazdırdığı Feragat dilekçesini imzalatıyor.Müvekkilim , imzaladıktan sonra kuşkuya kapııp bu dilekçeyi bir de avukatıma göstereyim deyince, davalı dilekçeyi vermeyerek götürüp Hakime ibraz ediyor.Tabi dilekçeyi davalı getirdiği içinhakim havale vermiyor, sonra celsede davalı dilekçeyi ibraz edip dosyaya girmesini talep ediyor.Biz de dilekçe hakkında müvekkilimi yakıltıp imzalandığını, müvekkilim dava konusu taşınmazlardan feragat ettiğini anladığında dilekçeyi davalıdan almak istediğini ancak, davalının dilekçeyi kendisine vermek yerine Mahkeme dosyasına sunduğunu, Feragat dilekçesini davacı asil ya da vekilin sunmaması nedeniyle hüküm ve sonuç doğurmayacağını beyan ettik.Daha sonra dosyada hakim değişikliği oldu ve yeni hakim davacı asili duruşmada dinledi ve feragat dilekçesinin altındaki imzanın davacı asil tarafından atıldığını zapta geçirdi.Asil her ne kadar davalının kendisini yanıltarak feragat dilekçesini imzalattırdığını, dilekçeyi imzaladıktan sonra hatasını anladığını ve davadan feragat etmediği için dilekçeyi mahkemeye getirmediğini,ancak davalının dilekçeyi kendisine vermeyerek dosyaya sunduğunu, davadan kesinlikle feragat etmediğini beyan etti ise de ,Hakim Feragat nedeniyle davamızın Reddine karar verdi.Bu konuda Yargıtay kararı ile yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür diyorum.
Old 27-02-2010, 17:04   #2
Av.Hükümdar H.

 
Varsayılan

Yargıtay kararı elimde yok ama şahsi kanaatim, feragatinizin o görülen hukuk davası bakımından kesin hükme dayanak teşkil ettiğidir. Zira, feragat dilekçesinin altındaki imzanın kendisinden sadır olduğunu duruşmada müvekkilinizin beyan ettiği anlaşılmaktadır. Artık, dilekçedeki imzanın hile yoluyla kandırarak attırıldığı iddianız ceza mahkemesinde tartışılacak bir husus olduğunu düşünüyorum. Neticeten, karşı taraf hakkında mahkumiyet kararı alabilirseniz, iadeyi muhakeme hükümleri muvacehesinde davanızın tekrardan görülmesini ve esasa ilişkin hüküm tesisini sağlayabilrsiniz. Bu tabki şahsi kanaatim. Hukuk davalarında amaç, maddi gerçeğe ulaşmak değil katı usul hukuku hükümleri uygulanmak suretiyle şekli (görünürde) gerçeğe ulaşmak olduğu bilinen bir durumdur. Dediğim gibi bu benim şahsi kanaatim. Münazaranın sonucunu ve Yargıtayın görüşünü bende merak ediyorum doğrusu. Kolaylıklar dilerim.
Old 27-02-2010, 19:33   #3
erturkerdal

 
Varsayılan

Dilekçede havale olmadığı için delil niteliği yoktur. Benim düşünceme göre bozulması gerekir.
Old 27-02-2010, 21:56   #4
Av.M_K

 
Varsayılan

nebiçim kararvermiş mahkeme ,burada mahkeme mutlaka ferağat dilekçesini davalı taraf sunduğu için davacıya kabuledip etmediğini sormak zorunda ,humk taki ferağat konusunda yargıtay ferağatın olması için açık ve şüpheye yervermeyecek şekilde ferağat beyanı aranması gerekir diyor yani mahkeme içinde ferağatkonusunda mutlaka davacıya sorulmalıdır diyor.

saygılarımla
Old 28-02-2010, 18:46   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol gösterecek kararlar

Karar:1
Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/334
K. 2003/1769
T. 6.2.2003
• FERAGAT DİLEKÇESİ ( Boşanma Davası - Dilekçeyi Verenin Kimlik Bilgileri Ve Hakim Tarafından Davacı Tarafından Verildiğine Dair Şerh Bulunmaması/İsticvabla Durumun Araştırılarak Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )
• KİMLİK ARAŞTIRMASI ( Davacı Adına Feragat Dilekçesi Verilmesi - Hakim Tarafından Davacı Tarafından Verildiğine Dair Şerh Bulunmaması/İsticvabla Durumun Araştırılarak Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )
• DİLEKÇE SAHİBİNİN İSTİCVABI ( Dilekçeyi Verenin Kimlik Bilgilerinin Alınmaması - Dilekçenin Gerçekliğinin Araştırılması Gereği )
4721/m. 166, 184
1086/m. 91, 230, 234, 235
ÖZET : Davasından feragat ettiğini belirtir dilekçeyi verenin kimliği araştırılmadan ve gerekli kimlik araştırması şerhi düşülmediğinden yapılacak isticvabla dilekçenin gerçekliği araştırılıp sonucuna göre karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Mahkemece, 20.12.1994 tarihinde tarafların boşanmalarına karar verilmiş, karar 18.10.2002 tarihine kadar tebliğe çıkartılmamış, davacıya 18.10.2002 tarihinde, davalıya ise 22.10.2002 tarihinde tebliğ edilmiş, kararı davalı süresi içinde temyiz etmiştir.

Boşanma kararı henüz tebliğe çıkartılmadan, davacı adı ve imzasıyla mahkemeye 3.10.1996 tarihinde bir dilekçe verilmiştir. Bu dilekçede davacı kadın "... davadan pişmanlık duyduğunu, eşi ve dokuz çocuğuyla huzur içinde birlikte yaşadıklarını, boşanmak istemediğini davasından vazgeçtiğini..." bildirmiştir. Sözü edilen dilekçe altındaki imzanın davacıya ait olduğuna ilişkin hakim tarafından verilmiş bir şerh bulunmamaktadır. Dilekçeyi verenin kimlik bilgileri de yoktur. O halde; mahkemece yapılacak iş, bu dilekçe altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı konusunda davacının isticvap olunması ( HUMK. md. 230 - 235 ) isticvap davetiyesinin tebliğine rağmen, geçerli bir özürü olmaksızın gelmez ise ( veya gelip de cevap vermez ise ) feragat dilekçesi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar etmiş saymak ( HUMK. md. 234 ) ve isticvapdan hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 06.02.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Karar:2

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/2916
K. 2005/3210
T. 31.3.2005
• KESİN SÜRENİN GEÇERLİLİĞİNİN ŞARTLARI ( Davadan Tehdit Nedeniyle Feragat Ettiğini İddia Eden Davacıya Verilen Kesin Mehille İlgili Gerekli İhtaratın Yapılması Mecburiyeti )
• DAVADAN FERAGATİN TEHDİTTEN KAYNAKLANDIĞI İDDİASI ( Bu Hususta Tanık Dinletmek İçin Süre İsteyen Davacıya Mahkemece Verilen Kesin Mehille İlgili İhtaratın Yapılması Mecburiyeti )
• FERAGAT BEYANININ TEHDİTTEN KAYNAKLANDIĞI İDDİASI ( Hu Hususta Tanık Dinletmek İçin Süre İsteyen Davacıya Mahkemece Verilen Kesin Mehille İlgili İhtarat Yapılması Gereği )
• İHTARAT YAPILMASI MECBURİYETİ ( Kesin Mehilin Geçerli Olabilmesi İçin - Davadan Feragatinin Tehditten Kaynaklandığını İddia Eden Davacının Bu Hususta Tanık Dinletmek İçin Mehil İstemesi )
1086/m.91,163
818/m.29,30
ÖZET : Mahkemece davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Öncelikle üzerinde durulması gereken husus davadan tehdit sonucunda feragat edildiğine dair delillerini bildirmesi için davacıya verilen sürenin hukuki sonuç doğurup doğurmayacağı ve bunun sonucu olarak ortada usulün 91 ve takip eden maddelerine göre geçerli bir feragatin bulunup bulunmadığıdır. Mahkemece öncelikle davacıdan tehditle ilgili tanık gösterip göstermeyeceği ve bu yolda süre isteyip istemediği sorulmalı, istediği takdirde kendisine elverişli bir süre verilmeli, davacının kendisini bir avukatla temsil ettirmediği gözetilerek verilen bu ikinci sürenin kesin olduğu, bu süreye uyulmadığı takdirde feragatin geçerli olacağı ve bunun sonucunda davanın reddedileceği ihtaratı açıkça ara kararına yazılmalı, ondan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek ona göre BK'nın 29 ve 30. maddelerine göre feragatin geçerli olup olmadığının tartışılması yapılmalı, ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Kadastro sırasında 122 ada 26, 129 ada 38, 150 ada 53, 59 parsel sayılı 30.969, 17.747, 4652 ve 3991 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ayrı ayrı tapu kaydı, irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar Rabiya, Duriye, Aliye adlarına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı Gülten taşınmazların ortak miras bırakan Fuat ve Mecit'ten kaldığını ileri sürüp miras hakkına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine ve dava konusu parsellerin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Öncelikle üzerinde durulması gereken husus davadan tehdit sonucunda feragat edildiğine dair delillerini bildirmesi için davacıya verilen sürenin hukuki sonuç doğurup doğurmayacağı ve bunun sonucu olarak ortada usulün 91 ve takip eden maddelerine göre geçerli bir feragatin bulunup bulunmadığıdır. Yargılama usulünde biri ""yasal"" diğeri hakim tarafından tanınan iki türlü önelin varlığı kabul edilmiş ve bu önellere uyulmaması durumunda doğacak hukuksal sonuçlar açıklanmıştır. 22.10.2004 günlü oturumda davacıya verilen önel HYUY'nin 163. maddesine göre kesin olmadığı gibi önelin sonunda 17.12.2004 günlü oturumda tehditle ilgili tanık listesini vermesi için yeniden süre isteyip istemediği de davacıdan sorulmamıştır.

Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde mahkemece öncelikle davacıdan tehditle ilgili tanık gösterip göstermeyeceği ve bu yolda süre isteyip istemediği sorulmalı, istediği takdirde kendisine elverişli bir süre verilmeli, davacının kendisini bir avukatla temsil ettirmediği gözetilerek verilen bu ikinci sürenin kesin olduğu, bu süreye uyulmadığı takdirde feragatin geçerli olacağı ve bunun sonucunda davanın reddedileceği ihtaratı açıkça ara kararına yazılmalı, ondan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek ona göre BK'nın 29. ve 30. maddelerine göre feragatin geçerli olup olmadığının tartışılması yapılmalı, ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ : Davacı Gülten'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü ( BOZULMASINA )ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 31.3.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma Davası/ Karar Kesinleşmeden Feragat Edilirse Temyiz Dilekçesi Yerine Geçer mi Av.Suat Ergin Meslektaşların Soruları 6 08-12-2011 15:06
Feragat Nedeniyle Vekalet Ücreti - Dava Açılmasına Sebebiyet Veren Davalı advokat34 Meslektaşların Soruları 13 08-12-2010 15:50
vekil tarafından 89/1 e göre harici tahsil edilen meblağın dosyaya işletilmemesi ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 2 07-11-2007 12:57
Yetki itirazının reddi kararından sonra dava davalı vekili tarafından takip edildiğinden karar düzeltme talebinin reddi dark Hukuk Soruları Arşivi 6 01-12-2006 00:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03347802 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.