Avukatlık Sınavı İçin Çarpıcı Öneriler

Yazarın Notu: Bu konu THS'de daha önce tartışılmış fakat konuyu oldukça farklı bir yönden ele aldığım için yeni bir başlık açmayı tercih ettim. Okuduktan sonra hak vereceğinizi düşünüyorum

Avukatlık “dışı seni yakar, içi beni” türünden bir meslek. Avukat olmayı istemiş de olamamışların sayısı, avukat olup da aradığını bulamamışların sayısından çok değil. İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat sayısının otuz binleri bulduğu, her yıl yeni “bin”lerin bu sayıya eklendiği düşünüldüğünde; avukatlık sınavının gerekip gerekmediğinden çok, nasıl bir sınav olacağı sorusunun tartışılması gerektiğini düşünüyor, bu konuda birtakım önerilerde bulunmak istiyorum:

1. Sınavı ÖSYM ya da Türkiye Barolar Birliği değil; Acun ILICALI yapsın.

Acun ILICALI, avukat adaylarını Survivor Adası’nda toplasın, yalnızca hayatta kalmayı başaranlar staj levhasına yazılsın, hem de para ödülü kazansın. Hiç olmazsa stajyerler bir yıllık staj döneminde kimseye avuç açmak zorunda kalmasın. Avukat olmak öyle herkesin harcı olmayınca, toplumun mesleğe ve meslektaşlara duyduğu saygı artsın.

Bu uygulama avukatlıkta hem nitelik hem de nicelik sorununu çözecektir. Nicelik sorununu nasıl çözeceği ortada. Niceleri, Survivor Adası’nın sıcak kumsallarında yanmaktansa kendini hakimlik sınavının serin sularına bırakacaktır, yalnız güçlü olan ruhsatı alacaktır. Nitelik konusunu biraz açma ihtiyacı hissediyorum. Meslektaşların bildiği üzere fakat vatandaşın sandığının aksine avukatlık, deri kaplama koltuğunda geriye yaslanıp piponu tüttürerek yürütülecek bir meslek değil. İcra dairesine ayak basmadan geçen bir gün hele ki taze avukatlar için bir kayıp; adliyeye gitmeden geçirilen bir gün patrona karşı ayıp... Bu işten para kazanmak istiyorsan bir duruşmadan çıkıp öbürüne yetişmek için ter dökeceksin, vezne kapanmadan üç kuruşluk vekalet harcını yatırabilmek için dil dökeceksin, araya öğle tatili girdiği için Adliye Kafe’de vakit öldüreceksin, hakim bey o gün duruşması olmadığı için adliyeye dilediği saatte geldiğinden kapısının önünde havale için bekleyeceksin, bir fotokopi için üç kat merdiven ineceksin; inmesi kolaydı, bir de geri döneceksin; duruşmalar uzayacak, koridorda ayakta bekleyeceksin; gerileceksin, belki de bir gün delireceksin. Velhasıl-ı kelam güçlü bir hukuk bilgisinin yanı sıra güçlü bir bünyen yoksa bu meslekten çok çekeceksin. Çünkü piyasa, avukatın zeki, çevik ve idmanlısını seviyor. Bunu şimdi anlamıyorsan, yaşayarak öğreneceksin.

2. Hukuk Eğitiminin İçeriği Zenginleştirilmelidir.

Avukatlık “savunma sanatı” diye tabir edilir. Avukatın görevi müvekkilinin haklarını devlete ve topluma karşı savunmaktır. Gelin görün ki haciz mahallindeki avukat, beynine kan sıçramış borçlu karşısında daha kendini savunamamaktadır. İşte bu yüzden avukat adaylarına savunmanın yalnız hukuki yönü değil, aynı zamanda “fiziki” yönü de öğretilmelidir; Karate, Tekvando, Aikido gibi “savunma sanatları”nın da eğitimi verilmelidir.

Hatta tek tip cüppe uygulamasına da son verilebilir. Günümüzde standart olan kırmızı yakalı yeşil kuşaklı cüppe yerine avukatın dövüş sanatlarındaki derecesini gösteren siyah kuşak, kırmızı kuşak, sarı kuşak cüppe uygulamasına geçilebilir. Böylece yalnız haciz mahallindeki borçlular değil, aynı zamanda çeşitli devlet dairelerindeki memurlar da kiminle dans ettiğini bilir

3. Avukatlıkta boy ve kilo kıstasları getirilmelidir.

İcra dairesine gittiniz, memurun işi başından aşkın… İşlem yapmak için istediğiniz dosyanın yerini göstermekle yetiniyor, anlayacağınız “kendi işini kendin yap” diyor. İçinizden pek çok şey söylediğiniz halde “şifahen” teşekkür ediyorsunuz, zirveye tırmanmaya hazırlanan bir dağcı edasıyla tavana kadar uzanan dosyalara bakıyorsunuz. Eğer yeterince uzun değilseniz bir elinizde çanta, diğer elinizde dosya numarasını not aldığınız kağıt, üstünüzde daha dün temizlettiğiniz elbisenizle, cumhuriyetin ilk yıllarından kalma merdiveni rafa dayayıp başlayacaksınız basamakları çıkmaya. Özellikle bayan avukatların bu konuda mağdur olduğunu, mağduriyetlerinin de etek boylarıyla ters orantılı olarak arttığını gözlemlemiş bulunuyorum. Bu yüzden ben erkek için asgari 1.80, bayan için 1.70 m şart diyorum.

Boy meselesini çözdüğümüze göre el atmamız gereken diğer konu kilo, yani kütle, yani “bir avukatın icra dairesinde kapladığı alan”. Bir icra dairesinde metrekareye dört avukat düştüğünü varsayalım. "Düşmek" dediysem mecazi anlamda... Yoksa icra dairesinde iğne atsan yere düşmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Metrekareye dört avukat düşmesi demek, on metrekare serbest alana (dolaplar, masalar, bankolar çıkarıldığında kalan kısım) sahip bir dairede kırk avukat sıkış tepiş çalışabilir demektir. Bir meslektaşımız kilo alıp icra dairesinde daha fazla yer kapladığında bir başka meslektaşının daireye girmesine engel olabiliyor böylece O’nun “sıkış tepiş çalışma hakkını” ihlal etmiş olabiliyor. Hem anlamıyorum, bir avukat bu iş temposunda nasıl oluyor da kilo alabiliyor. Etine dolgun olanları, kemikleri kalın olanları bir kenara bırakırsak avukatın formda olmaması eşyanın tabiatına aykırıdır diye düşünüyorum. Kilo bakımından üst sınırın ne olacağını ise konunun uzmanlarına bırakıyor, şimşekleri üzerime çekmekten kaçınıyorum

Düşündüm de; bu konuya baromuz da el atabilir, mesela baro odalarına su sebilinin yanında birer tane de pilates topu koyabilir. Duruşmalar uzadığında, beklemek tahammül sınırlarını zorladığında pilates topuyla çift kale maç da yapılabilir

4. Yazılı Sınav…

Bir de o vardı değil mi? Yukarıda saydığım koşulları yerine getirecek bir baba yiğit bulun, yazılı sınavın gerekliliğini o zaman tartışalım

Stj. Av. Ömer Faruk OKUMUŞ

Tespitleriniz ve önerileriniz mükemmel, uzun zamandır hiç bu kadar gülmemiştim.

Çok güzel olmuş,icra dairesinde bahsettiğiniz boy sorununu bend e çok yaşıyorum ama yüksek yerler için değil tersine alçak yerlerde.Boyum sizin saydığınız kriterin üzerinde yukarılara gayet iyi uzanıyorum ama aşağıya eğilemiyorum

Alıntı: Yazan ncoban Çok güzel olmuş,icra dairesinde bahsettiğiniz boy sorununu bend e çok yaşıyorum ama yüksek yerler için değil tersine alçak yerlerde.Boyum sizin saydığınız kriterin üzerinde yukarılara gayet iyi uzanıyorum ama aşağıya eğilemiyorum

Demek ki bir de üst boy limiti koymak lazım

Harika bir yazı olmuş, elinize sağlık. Tadı damağımda kaldı, başka konularda da yazmanızı bekleyeceğim.

evet ortasını bulmak lazım

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Harika bir yazı olmuş, elinize sağlık. Tadı damağımda kaldı, başka konularda da yazmanızı bekleyeceğim.

Meslektaşımızın başka konularda da yazmasını beklerken boş durmamanızı, web sitesine bakmanızı öneririm.

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Ayrı ayrı teşekkür yazıp sayfayı doldurmak istemedim
Sayın ncoban'ın dikkat çektiği boy için üst sınır konusunda da çalışmalarıma başlıyorum