Zilyetliğin tespiti davası

Sayın meslektaşlarım,
A tapusuz bir taşınmazı(yazlık)B ye noter vasıtasıyla satıyor ve durumu belediyeye bildiriyorlar. B taşınmazı belli süre sonra adi satış sözleşmesi ile müvekkil C ye satıyor ve durumu belediyeye bildiriyorlar. C bu tarihten itibaren taşınmazın emlak vergisini ödemektedir.
D, zilyetliği C ye ait olan bu taşınmaz ile alakalı E ile bir kira sözleşmesi yapıyor. Kira bedellerinin ödenmediğinden bahisle takip başlatıyor. E takibe itiraz ediyor ancak sulh hukuk mahkemesi, imzanın inkar edilmediği ve satış sözleşmesinin de aksi ispatlanamadığından bahisle itirazın iptaline dair karar veriyor.
D icra müdürlüğünde tahliye talebinde bulunuyor ve eşyaları yedi emine teslim ediyor.Ancak eşyalar üzerinde haciz yok.(Müvekkil C dir)
1- Doğrudan çilingir marifetiyle kapıyı açsak bir sakıncası olur mu?
2- Kaymakamlığa müracaat etsek zilyetliğimizi korur mu?
3- Yazlığın müvekkile iadesi için zilyetliğin tespiti davası mı açayım korunması mı? Ben korunması davası açılabilir düşüncesindeyim ancak görevli mahkeme konusunda tereddüde düştüm. Ben sulh hukuk mahkemesi olduğunu düşünüyorum.?
Sizce hangi yolu izlemeliyim?
İyi çalışmalar.

Merhabalar sayın meslektaşım.
Açacak olduğunuz davaya göre görevli mahkeme de değişmektedir. Eğer zilyetliğin korunmasına yönelik dava açacak iseniz davanızı sulh hukuk mahkemesinde açmanız gerekir. (6100 sayılı yasa 4/3 maddesi). Zilyetliğin hem tespiti hem de zilyetliği vaki müdahalelerin men'i davası açacak iseniz görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Benim de başıma benzer olay geldi. Sulh Hukuk mahkemesi görevsizlik ile dosyayı asliye hukuk mahkemesine gönderdi.