Boşanma-aldatma-özür

Müvekkilim Bir Bayanla Kisa Bir Telefon Arkadaşliği Yaşiyor.eşi Tarafindan Mesajlardan Bir Tanesi Yakalaniyor Ve Müvekkil Eşinden özür Dileyip Arkadaşliğini Sonlandiriyor.


Eş Müvekkili Affediyor Ve Haftasonu Beraber Zaman Geçiriyorlar.yaklaşik 1 Hafta Sonra Affedemiyeceğini Söyleyip Babasinin Evine Gidiyor Ve Müvekkilime Dava Açiyor.

Bu Durum Sizce Affetme Olarak Kabül Edilebilir Mi?
1 Haftalik Süre Affetme Olarak Kabül Edilebilir Mi?
Affetmenin Süresi Nedir ?

Tecrübelerinizi Paylaşirsaniz Cok Sevinirim

Evlilik birliğinin devamı, tarafların birbirine tahammül derecesine bağlıdır. Kadın (eş), affetmeyi denemiş ama olmamış; sağlık olsun. Mahkeme tarafından,"telefon arkadaşlığı" (mesajın içinde ne yazıyor, belirtilmiyor), evlilik birliğini temelinden sarsan bir sebep olarak kabul edilirse, eşin açtığı boşanma ve tazminat talepleri kabul edilecektir...
Kolay gelsin...

Sayın meslektaşım öncelikle teşekkür ediyorum..

mesaj içeriği "günaydın Aşkım"

Affetme olarak kabül edebilmek için 1 hafta yetmiyor sanırım

aslında 1 haftanın makül süre olmadığını bende düşünüyorum ama çıkış yolu bulmam lazım

"Günaydın aşkım" dan, boşanmaya pek karar verilmez diye düşünüyorum. Bence, bunu affetmek/affettirmek için bir hafta yeter.
Davalı, güzel ve felsefi bir cevap verir ve savunma yaparsa, hâkim, bir haftayı affetme süresi olarak kabul eder. Çıkış yollarından biri de dâvacıya tatlı dil, iltifat ve hattâ derin özür gibi manevi hususların devamıdır.
Kolay gelsin...

karşı taraf bizim özür mesajlarımızı aldatmanın delili olarak sundu zaten ..ordan yürüyüp gitmek lazım galıba

tesekkurler

Bana göre hiç bir insan eşinin sadakatsizliğine katlanmaya mecbur değildir. Af tabi ki 161. maddede yer alan boşanma hakkını ortadan kaldıracaktır ve 1 haftalık af da yeterlidir. Ancak söz konusu olay evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olacağından bu defa 166. maddeye dayanarak boşanma davası açılabilir. 1 haftalık af denemesi de aslında sadakatsizliğe uğrayan eşin evliliği sürdürme konusundaki çabasını ve fakat durumun kendisi için çekilmez hal aldığı konusundaki samimiyetini ortaya koyar. Bu bakımdan sizin açınızdan sıkıntılı bir dava olduğunu düşünüyorum.

TMK m.161 "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir"

Bu madde çerçevesinde, özellikle teknolojik gelişmelerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri gözetildiğinde, telefon veya internet vasıtasıyla kurulan ilişkilerin, zina anlamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Boşanma hukukuna yeterince vakıf olmadığım için, bu yönde daha önce verilmiş bir Yargıtay kararı varsa bilemiyor olabilirim.

Saygılarımla...

Tabi ki her somut olay kendi özelliklerine göre değerlendirilir. Fakat davacı açısından en avantajlı boşanma nedeni aldatma olduğundan telefon ve internet vasıtasıyla kurulan ilişkinin, eşe gönderilmiş özür mesajı ile birlikte düşünüldüğünde zina iddiasına ciddi bir delil olacağı da kesindir. Böyle bir durumda mutlaka davayı açacak avukat öncelikle zinadan hüküm kurulmasını sağlamaya çalışacaktır.

İşte bu noktada demek istediğim şey, affın zina sebebi ile boşanmanın önüne geçtiğidir. Tabi yine de burada somut olayın özellikleri değerlendirilecektir. Davacı eş "affetmemiştim, fakat tekrar birlikte yaşayabilirmiyim sınamak istedim sadece" dediğinde o zaman af olgusu da tartışmalı hale gelir.

Zinaya dayalı boşanma sebebi ortadan kalksa bile sadakat yükümlülüğüne aykırılıktan kaynaklanan ortak yaşamın çekilmez hale geldiği iddiasına ise affa dayanarak cevap verip başarılı sonuç almanın zor olduğunu düşünüyorum. En azından 1 haftalık bir süreçten bahsediyorsak.

Demek istediğim buydu esasen.