Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

İyuk'na Göre İdarenin Üstünlüğü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-09-2005, 15:24   #1
nfb

 
Varsayılan İyuk'na Göre İdarenin Üstünlüğü

Bir İPC na karşı idari yargıda açtığımız davada davalı kurumun cevap dilekçesi tarafımıza tebliğ edildiği halde 13 sayfalık eki tebliğ edilmemiştir. Bu eklerin de tarafımıza tebliği için mahkemeye verdiğimiz dilekçeye aynen şu cevap verilmiştir.
"davalı idarenin savunma ekinde tek suret olarak verdiği belgelerin birer örneğinin davacıya tebliğinin sağlanması veya mahkemece çoğaltılarak gönderilmesi (dilekçemizde böyle bir talebmizi yoktur) gerektiği hususunda 2577 sayılı İYUKnda herhangi bir hüküm bulunmadığından,söz konusu eklerin mahkemede dava dosyasından incelenebileceği veya davalı idareden temin edilebileceği..."

Davacı ŞAHISLAR idareye karşı dava açarken dava dilekçesine belgeleri eklemek zorunda ama davalı idare davacının bilmediği belgeleri davacıya isterse tebliğ ettirir isterse ettirmez.
Gülüp geçiyoruz.....
Old 29-10-2005, 23:51   #2
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan yargılamanın temeli "SAVUNMA"

Bu karar şaka olmalı; ya da :

1- İdare mahkemelerinde hukuk eğitimi almamış yetkililerin etkisi olabilir; veya,

2- Hukuk okumuş olupta eğitim almamış yetkililerin etkisi olabilir.

Her iki durumda bile, sonuçta, yargılamanın temelinin "SAVUNMA HAKKININ KULLANILMASI" seçeneğinden geçtiği gerçeği değişemez.

Şöyle de düşünebiliriz : Eğer o mahkeme davacı yana savunma olanağı vermeyecek idi ise davalı yönetimin dilekçesini neden davacı yana bildirdi ? Eğer davacı da davalının yanıtına karşılık vererek olayı tartışmalarını sağlatmak mahkemenin amaç ve işlevi ise, davalı yönetimin dilekçesinin yollanmayan dayanakları davacı nereden ve nasıl bilebilecektir ?

Sözkonusu kararın hukukun temel ilkelerine açık aykırılık oluşturduğu, hukuk düzeninde bu tür kararların yerinin bulunmaması gerekir.
Old 01-11-2005, 14:04   #3
nfb

 
Varsayılan

Sayın Kavili,
Yazdıklarım keşke şaka olsaydı...

2577 sayılı İYUK Madde 16 - 1. Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur.

2. Davacının ikinci dilekçesi davalıya, davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir.

Görüldüğü gibi, gerçekten de davalı idarenin, "savunma" sının davacıya tebliğ edileceği kanunda yer almış.Eğer savunmayı salt dilekçe olarak yorumlarsanız elbette eklerini vatandaşa tebliğ etmeye gerek yok. Ama siz,asılları idarede, fotokopileri veya suretleri sizde olan belgeleri dilekçeye eklemezseniz dilekçeniz reddedilir. Demek ki İYUK nda İdare, vatandaşa göre daha üstün konumdadır.

Bunun üzerine mahkemeye verdiğimiz dilekçede şöyle yazdık :

"Davacının İYUK hükümlerince davasını ikame ederken dava dilekçesine yazılı belgeleri ekleyerek davalıya tebliğ ettirmesi gerektiği halde, davalının cevap dilekçesi ekindeki belgelerin davacıya tebliğ edilecek şekilde bir fazla nüsha olarak davacıya tebliğinin sağlanması, İYUK.’ nda buna ilişkin bir yasa kuralının olmamasına rağmen asgari bir meslek etiği ve bilgi edinme hakkı ile adil yargılanma ilkesinin bir gereği olmalıdır. İYUK 16. maddesi 1. fıkrasındaki
“ Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur.” şeklindeki düzenlemenin, savunma dilekçesi ekindeki belgelerin de davacıya tebliğ edilmesi gerektiği şeklinde yorumlanması gerektiği inancındayız."

Mahkemeden henüz bir yanıt yok, muhtemelen kaale bile almadılar.

Mahkeme sonucu her ne olursa olsun, bu noktayı temyiz konusu yapacağım, bakalım ne olacak? Sonucu muhtemelen 3 yıl sonra filan nasip olursa burada yazarız.
Old 02-11-2005, 00:04   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

İdare mahkemelerinde yasadan kaynaklanan bir çok anormallikler var. HUMK' a atıf yapan hükümde bazı hususlar yazılmış, onun dışında bir çok konu muallakta brakılmış.İdare mahkemesi de HUMK'a atıf yapılan hususlar dışında İYUK' ta hüküm yoktur deyip, geçmektedir.

Hal öyle bir noktaya gidiyor ki, İdare mahkemeleri sanki idarenin mahkemesiymiş gibi bir görüntü veriyor. Elbette böyle değil fakat uygulamada rastlanan bir çok sorun, görüntüyü destekliyor.

İdare mahkemelernin tüm üyelerinin hakim olması zorunludur.Aksi takdirde, bir çok sıkıntı devam eder.

Ayakkabıcı ayakkabıdan, terzi elbiseden, ressam resimden anlar. Bu doğaldır. Terziye, resim yaptıramazsınız. Ne kadar yetenekli olursa olsun, ne kadar zeki kabul edilirse edilsin terzi, ressam gibi resim yapamaz.
Old 02-11-2005, 13:56   #5
fikirbay

 
Varsayılan cins cins

Öyle uygulamalar var ki, sonumuz ne olacak diye düşünmeden edemiyor insan.

Örneğin, bir başka memur arkadaşın açmak istediği iptal davasını ben üstlendim ve 3011 sayılı Yasa uyarınca Resmi Gazete'de yayımlanmamış olması nedeniyle, Atama Yönetmeliği'nin ve Yönetmelik uyarınca yapılan 2004 yılı atama kararnamesinin yürütülmesini durdurttum. Mahkeme kararı 24 Ağustos'ta idareye tebliğ edildi ve 24 Eylül tarihinde 30 günlük mahkeme kararının yerine getirilme süresi doldu. Bu arada idare, alelacele yeni bir Yönetmelik hazırlayıp ve 6 Eylül'de RG ile yayımlayıp, tamamen kağıt üzerinde olmak kaydıyla 20 Ekim tarihinde çektiği bir telgraf ile, yürütülmesi durdurulan atama kararnamesiyle yurtdışına atanmış olan memurları 31 Ekim tarihinde merkeze çekmiş ve ertesi gün de, yani 1 Kasım günü de tekrar yurtdışına atamış gibi yeni işlem tesis etti. Ben de, derhal yeni bir dava daha açarak yeni Yönetmeliğin de iptalini istedim. Çünkü, yeni Yönetmelikte de, eskisinde olduğu gibi, yurtdışına atanacak memurlarda yabancı dil bilme şartı aranmıyordu ve atanmış olanlar da hiç yabancı dil bilmiyorlardı. Bu arada, Mahkeme kararından etkilenenlerin Eylül ve Ekim ayı maaşları da tahakkuk ettirildi. Oyunun sonunu hep birlikte göreceğiz...

Orta oyunu ve meddahlık sanatının ortadan kalkmak üzere olduğunu düşünüp hayıflananlara benden selam olsun...

İyi Bayramlar.
Old 03-11-2005, 01:12   #6
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan ille de HUKUK

Sayın NFB,

İzninizle, şakanın sürdüğünü düşünmek yanlış olmayacak.

Sayın Dikici'nin de önerdiği gibi , Yönetsel Yargı makamlarında görevlendirilecek yargıçların TÜMÜNÜN HUKUKÇU YARGIÇ olması hukukun temel ilkelerine aykırı mahkeme (!) kararlarının hukuk dünyasına çıkmasına engel olabilecektir.

Karşıt bir düşünüşle, Cumhuriyet'in kurulamadığı ve Osmanlı'nın yıkılamadığı, PADİŞAHIN MEMURUNUN PADİŞAHA KARŞI HAK DAĞITAMAYACAĞI, veya efendisinin iş ve eylemlerinden zarar görenlerin haklarını efendisinden alıpta hak sahibine veremeyecek kölelerden yargıç olamayacağı ileri sürülebilir.

Bu düşünce haksız sayılmayabilir; çünkü, YARGIÇLIK "istisnai memuriyet" olarak düşünülmelidir.

Sayın FİKİRBAY'ın anlatığı konu tipik bir YASAYI DOLANMAK olarak gözüküyor. İşte bu durumda da yönetimin yasayı dolanmaya kalkan, (eskilerin deyimiyle 'hile-i şeriyye) bu türden işlerdeki yönetimin haksızlığı, ve hile kullanmak yoluyla yönetimce özel kasıt altında davranıldığı, özellikle de yargı kararlarını etkisizleştirmek veya yerine getirmemek amacıyla işlem yapıldığını yönetimden çekinmeden ortaya koyacak kararları verecek hukukçu yargıçlar gerekmektedir.

Yargıçların GÜVENCE KAVRAMI ise başlı başına bir sorun olarak gözüküyor.

Saygılarımla.

Avukat Ömer Kavili
İstanbul Barosu - AHM üyesi
Old 30-10-2007, 09:41   #7
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer KAVİLİ
Sayın NFB,

İzninizle, şakanın sürdüğünü düşünmek yanlış olmayacak.

Sayın Dikici'nin de önerdiği gibi , Yönetsel Yargı makamlarında görevlendirilecek yargıçların TÜMÜNÜN HUKUKÇU YARGIÇ olması hukukun temel ilkelerine aykırı mahkeme (!) kararlarının hukuk dünyasına çıkmasına engel olabilecektir.

Karşıt bir düşünüşle, Cumhuriyet'in kurulamadığı ve Osmanlı'nın yıkılamadığı, PADİŞAHIN MEMURUNUN PADİŞAHA KARŞI HAK DAĞITAMAYACAĞI, veya efendisinin iş ve eylemlerinden zarar görenlerin haklarını efendisinden alıpta hak sahibine veremeyecek kölelerden yargıç olamayacağı ileri sürülebilir.

Bu düşünce haksız sayılmayabilir; çünkü, YARGIÇLIK "istisnai memuriyet" olarak düşünülmelidir.

Sayın FİKİRBAY'ın anlatığı konu tipik bir YASAYI DOLANMAK olarak gözüküyor. İşte bu durumda da yönetimin yasayı dolanmaya kalkan, (eskilerin deyimiyle 'hile-i şeriyye) bu türden işlerdeki yönetimin haksızlığı, ve hile kullanmak yoluyla yönetimce özel kasıt altında davranıldığı, özellikle de yargı kararlarını etkisizleştirmek veya yerine getirmemek amacıyla işlem yapıldığını yönetimden çekinmeden ortaya koyacak kararları verecek hukukçu yargıçlar gerekmektedir.

Yargıçların GÜVENCE KAVRAMI ise başlı başına bir sorun olarak gözüküyor.

Saygılarımla.

Avukat Ömer Kavili
İstanbul Barosu - AHM üyesi

Gerçek yürüyor, kendini her keresinde YİNELEYEREK.
Old 02-11-2007, 12:08   #8
Av. Kader Karakurt

 
Varsayılan

idare mahkemelerine hakim alınırken hukuk eğitimi almamış iibf mezunları tercih edilirse(3/4)oranında üstelik böyle kararların verilmesine de şaşırmamak lazım diye düşünüyorum...yargının başına da hukuk okumamış bir insan gelirse gerisini düşünmek bile istemiyorum..bu tarz kararlarında ötesinde hareketlenmeler olacağı şüphesiz..
Old 08-11-2007, 18:23   #9
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nfb
Bunun üzerine mahkemeye verdiğimiz dilekçede şöyle yazdık :

"Davacının İYUK hükümlerince davasını ikame ederken dava dilekçesine yazılı belgeleri ekleyerek davalıya tebliğ ettirmesi gerektiği halde, davalının cevap dilekçesi ekindeki belgelerin davacıya tebliğ edilecek şekilde bir fazla nüsha olarak davacıya tebliğinin sağlanması, İYUK.’ nda buna ilişkin bir yasa kuralının olmamasına rağmen asgari bir meslek etiği ve bilgi edinme hakkı ile adil yargılanma ilkesinin bir gereği olmalıdır.

Bu yazılandan, davalı idarenin bir avukat ile temsil edildiği sonucuna vardım. Bu tespitim doğru ise, meselenin bir de Avukatlık Disiplin Hukuku yönünden sonucu olacaktır.

TBB Meslek Kuralları m.32 hükmü aynen :

32- Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun mahkemeye verdiği layiha ve önemli belgelerin birer örneğini (istenmesede) karşı taraf vekili meslektaşına verir.

hükmünü içermektedir. TBB Meslek Kurallarına aykırı eylem, avukat için disiplin suçu oluşturur.

Saygı ve sabır dileklerimle...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adalet göz göre göre soyuldu! ahmetsacit Hukuk Haberleri 1 26-08-2006 18:22
uluslarası antlaşmaların iç hukuka üstünlüğü ve tersi görüşler adaletkilici Hukuk Soruları Arşivi 4 14-05-2006 23:18
Göz Göre Göre Norm Fazlası Yaptılar bilgimbilgin Hukuk Soruları Arşivi 0 17-09-2005 06:13
Mahkemeler İdarenin Yerine Geçip Karar Almamalı! sbudak Meslektaşların Soruları 1 07-10-2004 15:23
İdarenin Elden Takipli Yazılara Karşı Tutumu ali Meslektaşların Soruları 1 23-01-2004 18:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06473899 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.