Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tahliyeden sonra Tahliye Kararının Bozulması - İİK md 40/2

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-06-2010, 16:31   #1
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan Tahliyeden sonra Tahliye Kararının Bozulması - İİK md 40/2

Sayın meslektaşlarım,

İcra hukuk mahkemesinin temerrüt nedeniyle verdiği tahliye kararının icrasının akabinde kararın bozulması üzerine İİK md. 40/II'nin uygulama yeri var mıdır?
Old 30-06-2010, 17:29   #2
Levent Cirit

 
Varsayılan

Vardır ancak tahliye edilen mecur başka birisine kiraya verilmiş ise artık onun çıkartılıp müvekkilinizin geri oraya yerleştirilmesi mümkün değildir.
Old 30-06-2010, 18:00   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Sayın meslektaşlarım,

İcra hukuk mahkemesinin temerrüt nedeniyle verdiği tahliye kararının icrasının akabinde kararın bozulması üzerine İİK md. 40/II'nin uygulama yeri var mıdır?

40 ıncı maddede "hiç veya o kadar borcu" olmadığı tespit edilirse dediği için, para alacaklarına ilişkin kararların bozulması durumunda icranın iadesi istenebilir, şeklinde anlıyorum. Dolayısıyla, kararın tahliyeye ilişkin bölümü hakkında İİK 40 ıncı madde uygulanamaz, diye düşünüyorum. Ancak davanın temerrüd nedeniyle tahliye davası olduğunu düşünürsek, örneğin kiracı ihtarlı ödeme emri(örnek-13) itiraz edip, itirazın kaldırılması davasında itirazın kaldırılmasına karar verilmiş olsa ve bu karar infaz edilse ve daha sonra sözü edilen son karar verilse, para alacağı için icranın iadesi sözkonusu olur.
Old 01-07-2010, 15:06   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
Vardır ancak tahliye edilen mecur başka birisine kiraya verilmiş ise artık onun çıkartılıp müvekkilinizin geri oraya yerleştirilmesi mümkün değildir.

Bozma, borcun olmadığına dair değil yalnızca ihtardaki usuli eksiklik nedeniyle verilmiştir.

Peki yeni kiracı yoksa, kira ilişkisi devam etmektedir sonucuna varılabilir mi?Kiracı bu durumda tazminat vb talep edebilir mi?
Old 01-07-2010, 15:40   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Bozma, borcun olmadığına dair değil yalnızca ihtardaki usuli eksiklik nedeniyle verilmiştir.

Peki yeni kiracı yoksa, kira ilişkisi devam etmektedir sonucuna varılabilir mi?Kiracı bu durumda tazminat vb talep edebilir mi?

İhtardaki usuli eksik "haksız tahliye" sonucunu doğurur mu?

Kiracının borcu sabit değil mi?
Old 01-07-2010, 15:43   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Bozma, borcun olmadığına dair değil yalnızca ihtardaki usuli eksiklik nedeniyle verilmiştir.

Peki yeni kiracı yoksa, kira ilişkisi devam etmektedir sonucuna varılabilir mi?Kiracı bu durumda tazminat vb talep edebilir mi?

Sevgili Bülent,
Mecburen senin de bildiğin şeylerden bahsedeceğim.Temyiz etmek, icrayı durdurmadığına ve kiracı tehir-i icra kararı almadığına göre, mecurun cebri icra yoluyla tahliye edilmesi tamamen yasaya uygun yapılmıştır. Kiracı/borçlu "tehir-i icra" kararı alma hakkı varken, bunu kullanmamıştır. Dolayısıyla kira akdi, yasal bir şekilde sonlandırılmıştır. Ancak İİK 40 gereğince icranın iadesi mümkün olabilseydi, mecur boş olduğu için akit devam edebilirdi.

Tazminat istemesi de mümkün değildir. Karar "kira borcu" olmadığı için değil; ihtardaki şekil şartları yerine getirilmediği için bozulmuştur.
Old 01-07-2010, 17:40   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Çok açık Yargıtay içtihatları vardı, Tazminat talep edilemez ancak tahliye konusu ve İİK.m.40/2 uygulanması konusunda (Büyük ihtimalle görmüşünüzdür) aşağıdaki içtihat biraz farklı da olsa bir fikir veriyor:

"Alacaklının Ankara 27.İcra Müdürlüğünde 22.03.2002 tarihli 2002/4301 esas sayılı dosyasında tahliye istemli başlattığı takipte örnek 51 ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde İcra Dairesine yapmış olduğu itirazının iptali ve tahliyesi için Ankara 13.Sulh Hukuk Mahkemesine dava açılmıştır. Anılan Mahkemenin itirazın kısmen iptali ile taşınmazın tahliyesine ilişkin 06.03.2003 tarihli kararın Yargıtay 13.Hukuk Dairesince bozulması üzerine bu kez aynı Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra 2003/951-995 sayılı 07.10.2003 tarihli kararla tahliye isteminin reddine karar verilmiştir. Şu haliyle hüküm, itirazın iptali yönünden onanmış, tahliye açısından ise bozulmuştur. Kural olarak İİK.nun 40. madde gereğince (bir ilamın nakzı icra muamelelerini olduğu yerde durdurur.) anılan madde 2.fıkrasında ise (bir ilam hükmü icra edildikten sonra nakzedilipte aleyhinde icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kati bir ilamla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur.) hükmünden anlaşıldığı üzere tahliye isteminin reddine ilişkin ilam kesinleşmediği sürece alacaklının 40. madde gereğince duran takibi yeniden yürütmesine imkan yoktur. İncelenen icra dosyasında alacaklı tarafça takibin devamı yönünden herhangi bir talepte bulunulmadığı görülmüştür. Bu aşamada borçlunun icra tehdidi altında olsa dahi taşınmazı kendiliğinden tahliye etmiş olması İİK.nun 40/2. maddesi koşullarında kendisine icranın iadesi hakkını vermez. (Kaldı ki, icranın iadesini talep etmek için bozmadan sonra oluşturulan ikinci kararında kesinleşmesi zorunludur.)

Yukarıda açıklanan koşullar gerçekleştikten sonra taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde İİK.nun 40/3. maddesinin tartışılması gerekir. Ne var ki, İcra Mahkemesince alacaklının takibin devamı yönünden bir talebi olmaksızın borçlu tarafça gerçekleştirilen tahliye işlemine karşı bu aşamada İİK.nun 40/2. maddesine göre icranın iadesi istenemeyeceğinden bahisle istemin reddine karar verilmesi yerinde olduğundan temyiz istemlerinin reddiyle Mahkeme kararının onanması gerekmiştir..(12.HD Esas : 2004/23610 Karar : 2005/1061 Tarih : 27.01.2005)
Old 02-07-2010, 21:48   #8
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
İhtardaki usuli eksik "haksız tahliye" sonucunu doğurur mu?

Tahliye ve alacak talepli takip kiralayanlardan ikisi tarafından yapılmış.Fakat kiralayanlar 3 kişi. Bu nedenle zorunlu dava arkadaşı olan tahliye davacılarının hepsi açısından ihtar (ve süresi içinde borcun ödenmemiş olması) koşullarının oluşması gerekiyor. Bu eksiklik bozma nedeni yapılmış.
Old 02-07-2010, 23:29   #9
ali ekmekçi

 
Varsayılan

kararla akit feshedilmiş,infazla tamamlanmıştır.Bozma olsa dahi bozulmuş bir aktin bir mahkeme kararıyla tekrar tesisi mümkün değildir.
Old 28-10-2014, 15:12   #10
Heradres

 
Varsayılan

Sayın Levent Cirit, görüşünüze katılıyorum ama buna dair bir Yargıtay kararı bulamadım, sizin elinizde var mı acaba ?
Old 28-10-2014, 15:38   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Sayın meslektaşlarım,

İcra hukuk mahkemesinin temerrüt nedeniyle verdiği tahliye kararının icrasının akabinde kararın bozulması üzerine İİK md. 40/II'nin uygulama yeri var mıdır?

Sevgili Bülent

Aşağıdaki kararın ilk bozma tarihi ile, senin mesajını yazdığını tarih çok yakın. Olaylar da çok benziyor. Senin dosyana ilişkin bir karar mı? Karar senin dosyana aitse, sonucunda ne oldu paylaşır mısın? Karara katılmadığımı da belirtmek istiyorum.

Alıntı:
T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/6498

K. 2013/10270

T. 11.6.2013

• TAHLİYE DAVASI ( Bozmadan Sonra Davacının Davalıya Kiraladığı Taşınmazı Dava Dışı Şirkete Devrettiği - Davacının Dava Hakkı Kalmadığı ve Bozulan Tahliye Kararının İnfazıyla Gerçekleşen Tahliyenin Kesinleşen Tahliye İlamının İnfazı ya da Rızaen Tahliye Sonucunu Oluşturmayacağının Gözetilmesi Gerektiği )

• DAVA SIRASINDA DAVA KONUSUNUN DEVRİ ( Davaya Konu Edilen Şey Üzerinde Bir Tasarruf Yetkisinin Kalmayacağı/Bozmadan Sonra Davacının Davalıya Kiraladığı Taşınmazı Dava Dışı Şirkete Devrettiği/Davacının Dava Hakkı Kalmadığı - Tahliye Davası )

• İCRANIN İADESİ ( Kiralananın Kiracı Davalıya İade Edilebileceği - Sonradan Bozularak Ortadan Kalkan Tahliye Kararının İnfazıyla Gerçekleşen Tahliyenin Kesinleşen Tahliye İlamının İnfazı ya da Rızaen Gerçekleşen Tahliye Sonucunu Oluşturmayacağı Gözetilerek Davanın Reddi Gerektiği )

• RIZAEN TAHLİYE ( Sonradan Bozularak Ortadan Kalkan Tahliye Kararının İnfazıyla Gerçekleşen Tahliyenin Kesinleşen Tahliye İlamının İnfazı Sonucu ya da Rızaen Gerçekleşen Tahliye Sonuçlarını Oluşturmayacağı )

2004/m.40

ÖZET : Uyuşmazlık, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın taraf teşkiline yönelik bozulmasından sonra davacının davalıya kiraladığı taşınmaz dava dışı şirkete devredilmiştir. Bozmadan önce verilen tahliye hükmünün infazıyla davalının tahliye edildiği ancak, İ.İ.K.'nun 40. maddesi uyarınca icranın iade edilerek kiralananın kiracı davalıya iade edilebileceği anlaşılmıştır. Bu durumda davacının dava hakkı kalmadığı ve sonradan bozularak ortadan kalkan tahliye kararının infazıyla gerçekleşen tahliyenin kesinleşen tahliye ilamının infazı sonucu ya da rızaen gerçekleşen tahliye sonuçlarını oluşturmayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Uyuşmazlık, temerrüt sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davaya konu edilen kiralanan icra marifetiyle tahliye edildiğinden ve davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

T.B.K.'nun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt sebebiyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Dava hakkına dair bu husus mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır.

Öte yandan bir dava açıldıktan sonra davaya konu olan mal ya da hakkın bir başkasına devredilmesi mümkündür. Taraflardan birinin, davanın açılmasından sonra, hükmün kesinleşmesine kadar ki dönem içinde dava konusunu başkasına temlik etmesi halinde, davaya konu edilen şey üzerinde bir tasarruf yetkisi kalmaz. Dava takip yetkisine dair bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden nazara alınması gerekir.

Olayımızda; yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın Dairemizin 15.6.2010 gün ve 3503-7314 Sayılı ilamıyla taraf teşkiline yönelik bozulmasından sonra davacının davalıya kiraladığı taşınmaz 24.9.2010 tarihinde dava dışı N... A.Ş.'ye devredilmiştir. Bozmadan önce verilen tahliye hükmünün infazıyla davalının tahliye edildiği ancak, İ.İ.K.'nun 40. maddesi uyarınca icranın iade edilerek kiralananın kiracı davalıya iade edilebileceği anlaşılmıştır. Bu durumda davacının dava hakkı kalmadığı ve sonradan bozularak ortadan kalkan tahliye kararının infazıyla gerçekleşen tahliyenin kesinleşen tahliye ilamının infazı sonucu ya da rızaen gerçekleşen tahliye sonuçlarını oluşturmayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı H.M.K.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek H.U.M.K.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kesinleşen Ceza Mahkemesi Kararının Bozulması Mümkünmüdür. av.eylemsalık Meslektaşların Soruları 6 13-10-2023 02:40
Ceza kararının usulden bozulması, farklı yeni karar verilmesi baruter Meslektaşların Soruları 0 23-12-2009 15:57
Israr kararının idari dava daireleri kurulu tarafından bozulması üzerine yapılacak iş Yaşar GÜÇLÜ Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 1 08-07-2009 22:34
İhtiyaç nedeniyle tahliye edilen kiralananın tahliyeden sonra satışı? resume Meslektaşların Soruları 2 07-02-2007 21:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06844902 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.