Sanığın yeri neresidir?

Evet, bu soruyu sitemizde daha önce Sayın Avukat Habibe Yılmaz KAYAR da sormuştu...

(http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=3760)

Bunun yanı sıra Sayın Avukat Ömer KAVİLİ'nin bu konuda ne kadar inatla mücadele verdiğini ve bir çok olumlu sonuç aldığını da biliyoruz.

Evet, artık güzel ülkemizin duruşma salonlarında, sanık ve müdafii (TALEP VE MÜCADELE SONUNDA) yan yana oturabilmektedir.

Yasal dayanaklar malum; en başta CMK m.149...

Ancak sizlerle paylaşmak istediğim asıl detay, Adalet Bakanlığı'nın bu konudaki yeni görüşü.

Adalet Bakanlığı, Avrupa Birliği ile ortak yürüttüğü proje çerçevesinde, duruşma salonunda kimin nerede oturacağı konusunda vatandaşlarımızı aydınlatmak üzere broşür hazırlamıştır. Bu broşüre göre, mahkemenin karşısında yer alan kafesli bölüm, tutuklu sanıklar içindir. Tutuklu olmayan sanığın yeri ise müdafiinin yanıdır.

İnanmayan, Bakanlığın web sitesine bakar...

http://www.hukukiyardim.gov.tr/sayfalar/salon1.jpg

Ne dersiniz sevgili bakanlığın bu ilerici yorumuna? Ne? Avrupa Birliği sebebi ile mi dediniz? Ne yani bakanlık bu çalışmayı Avrupa Briliği ile birlikte yürütmeseydi, tutuksuz sanığın yeri yine kafes mi olurdu diyorsunuz?

Çok kötüniyetlisiniz...

peki, CMK 149 tutuksuz sanık için işliyor da tutuklu sanık için niye işlemiyor acaba ? Duruşma esnasında sanık ile müdafiinin fikir alışverişinde bulunması savunma hakkı açısından önemlidir. Ancak sanık sayısının fazla olduğu celselerde ne olacak ? Bu soru hukuki olmaktan çok fiili durumdan kaynaklı gibi gözükebilir. Ancak çoklu sanıklı duruşmaların sayısı ülkemizde hiç de azımsanamayacak derecededir. Az sanıklı celselerde sanık - müdafi yanyana fikrini kabul edip kalabalık celseleri istisn tutsak bu da anayasanın eşitlik ve adil yargılanma hakkına aykırı olacaktır. Hemen aklımıza duruşma salonlarını büyütmek gelebilir.Peki büyütmeyi nereye kadar yapacağız ? Bir de duruşmanın düzenini sağlamak var elbette. Örneğin uygun salon koşullarının var olduğunu kabul edip 10 sanıklı bir celse düşünelim. Sanıklardan birinin sorgusu yapılırken geri kalan 9 sanık müdafii ile fısıldaşarak da olsa konuşursa ne olur?Bu durum hakimin yahut heyetin veya savcının yahut katılan tarafın dikkatini dağıtır mı ? Kanaatimce tutuksuz sanık için her zaman ;tutuklu sanık için celse öncesi yahut cezaevinde müdafinin her zaman görüşme imkanına sahip olduğu düşünülürse sanık - müdafi yanyana fikri ''illa ki '' gerekli değildir. Zaten sanığın sorgusu yapıldıktan sonra CMK gereği müdafiine söz hakkı verilir. o da gerekli savunmayı yapabilir.

Cezaevinde müdafinin sanıkla her zaman görüşme imkanına sahip olduğu düşüncesinden hareketle sanık ve müdafinin yan yana olmasının zorunlu olmadığını söylemek davanın akışında ortaya çıkan bir husus için avukatın müdahale edememesi ve bundan dolayıdır ki savunma için süre istenmesi suretiyle davanın uzaması sonucuna yol açmaktadır.Şüphesiz ki sanık ve müdafinin yan yana olması hali yaygın bir uygulama kazandığında dahi alelacele bir savunma vererek, yanlışa düşmek istemeyen avukatlar süre istemeye devam edeceklerse de kanımca bu uygulamanın başlatılmasıyla uzun vadede dava sürelerini en azından savunmanın ek süre taleplerini azaltmasıyla kısaltarak yargı sistemimize olumlu geri dönüşler sağlayacaktır.