|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
13-06-2012, 13:46 | #1 |
|
"Tapu iptali ve tescil" mi, yoksa sadece "Tescil" mi?
Herkese iyi günler, iyi çalışmalar.
Müvekkil yıllar önce borçlarından dolayı sahibi olduğu gayrimenkulu oğluna satmış. Yine sahibi olduğu bir aracı da 3. bir şahsa satmış. Daha sonra alacaklı sözleşmenin iptali davası açarak hem gayrimenkulün hem aracın satışının iptalini (sadece iptal, tescil yok) istemiş. Nihayetinde açılan dava sonucunda hem aracın hem gayrimenkulün satış işlemleri iptal edilmiş. Karar kesinleşti. Mahkeme kararına atıfla, tapuda ve emniyette halen eski malikleri üzerine görünen araç ve gayrimenkulün müvekkil adına tescilini talep edeceğim. Sadece tescil davası açmam yeterli olur mu, yoksa tapu iptali de istememe gerek var mı? Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürler. İyi çalışmalar. |
13-06-2012, 14:16 | #2 |
|
tapu iptali ile birlikte tescil açmalısınız. zira mahkemnin önceki kararı sadece sözlşemlerin iptaline yöneliktir. iptal gerekçeniz de önceki mahkeme kararı olacaktır. sadece tescil davası açtığınızı düşünürsek; tescil bir işaretlemedir, şekilsel bir olgudur, esasa dair verilmiş bir karar yok iken sadece şekilsel bir işaretleme hiçbir işe yaramayacaktır. iptal kararı ile birlikte tescil sizin için daha iyi bir yol olur kanaatindeyim. iy i çalışmalar
|
13-06-2012, 14:45 | #3 | |||||||||||||||||||
|
Alacaklı zaten açmış olduğu dava ile tescil isteyemez. Bu durumda büyük ihtimalle muvazaalı satışın iptali(veya İİK da düzenlenen tasarrufun iptali) davaları açıldı. Bilahare borcun da kapatıldığını düşünüyorum. Bu durumda eğer dava iptal davası ise şahsi sonuç doğuracağından açacağınız dava reddedilir. Eğer dava İİK'da düzenlenmiş iptal davası değil de BK'nda düzenlenenen muvazaalı işlemin iptali davası ise muvazaa butlan teşkil edip herkese karşı ileri sürülebileceğinden davanız kabul edilir.Tabii kişinin kendi muvazaasına dayanması aşağıdaki kararda da yer aldığı gibi MK .2'deki hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmez ise!
|
13-06-2012, 14:59 | #4 |
|
Üstad öncelikle teşekkürler. Güzel Sinop'un Karakum'una, DSİ'sine, Mendireğine selamlar.
Dava aynen tahmin ettiğiniz gibi muvazaalı işlemin iptaliydi. Tekrardan düşünüce müvekkilin davayı açması, MK 2 ye aykırı olacağından reddedilecek gibi duruyor. Ancak açılacak davayı oğlunun açması durumunda bir sıkıntı olmayacağını düşünüyorum. Terekeden mal kaçırma gayesiyle yapıldığı söylenip iptali ve tescili istenemez mi? |
13-06-2012, 15:27 | #5 |
|
ÜStadım, selamlarınızı iletirim
Bu arada davayı oğlunun açması halinde netice almanız daha kolay olur kanaatindeyim.Zaten bu durumda diğer mahkeme ilamı da delil teşkil edecektir. Saygılar |
13-06-2012, 15:30 | #6 |
|
Peki oğlu açacağı davada, tapunun iptali le babası adına tescilini mi isteyecek, yoksa kendi adına mı? Zira müvekkilim olan babası halen sağ.
|
13-06-2012, 15:53 | #7 |
|
Baba hala sağ ise çocuk tarafından beklenen hakka dayalı olarak muris muvazaası davası açılamaz.Ancak fiil ehliyetinde bir eksiklik, akli zayıflık vb. nedeniyle işlemin geçersizliğinin tespiti ve iptal davası açılabilir.Kişinin hak ehliyeti devam ettiği süre içerisinde bu davayı kendisinin açması gerekir.Ama kendi muvazaasına dayanması da MK.2'ye aykırılık teşkil edeceğinden olumlu netice almanız zor gibi.
|
14-06-2012, 09:28 | #8 |
|
Üstadım biraz araştırma yaptım ve kendi muvazaamıza değil, mahkeme kararına dayandığımız için tapu iptali ve tescil isteyeceğim. Yine müvekkil adına dava açmaya karar verdim.
"Mahkemeninin şu esas bu karar no lu kesinleşen ilamı ile satış iptal edildiğinden, tapunun iptali ile admıza tescili için..." şeklinde olacak. Sizin de değerli görüşünüzü almak istedim. |
15-06-2012, 13:00 | #9 |
|
bence de doğru karar. Tapu iptali ve tescil birlikte açılmalı, gerekçe de önceki mahkeme kararı olmalı iyi çalışmalar.....
|
03-08-2012, 15:10 | #10 |
|
Bir soru da zamanaşımına ilişkin.
Eski Borçlar kanunu 135, YBK 156 ya göre 10 yıllık zamanaşımına tabi gözüküyor. Bu konuda yargıtay kararı bulamadım. Elinde olup da paylaşan olursa sevinirim. Herkese teşekkürler, iyi çalışmalar. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Savcının görevi "suç isnat etmek" mi, yoksa "suç ispat etmek" mi olmalı? | sibelniko | Hukuk Sohbetleri | 21 | 30-09-2013 08:43 |
" Devletin Dili ", " Resmi Dil ", " Ortak Dil "... | Doç. Dr. Özge Yücel | Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu | 12 | 14-11-2012 18:12 |
Tapu kütüğünde "tapu iptali tescil davası açıldığına ilişkin" bilgi - İyiniyet | alperyldrm | Meslektaşların Soruları | 4 | 14-11-2011 17:25 |
cep telefonu "nimet" mi yoksa "eziyet" mi??? | av.mgul | Teknoloji ve Bilgisayar | 20 | 23-02-2009 02:56 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |