Tefhim Sonrasi Verilen Süre Tutum Dilekçesi Süreyi Kesen Bir Dilekçe Midir?

Değerli Meslektaşlarım!

Genellikle ceza davalarında kısa kararın bize tefhiminden sonra süre tutum dilekçesi vermekteyiz. Diyelim ki bu dilekçeyi kısa kararın bize tefhiminden 5 gün sonra verdik. Verirken de sadece “Gerekçeli karar bize tebliğ edildiğinde gerekçeli istinaf dilekçemizi vereceğiz. Mevcut istinaf süresini muhafaza etme adına bu dilekçeyi verme gerekliliği hâsıl olmuştur” şeklinde bir beyanda bulunmuş olalım.

Görüşlerinizi almak istediğim nokta: Gerekçeli Karar bize tebliğ edildiğinde Gerekçeli İstinaf Dilekçemizi kalan son 2 günlük sürede mi vereceğiz yoksa önceden verdiğimiz süre tutum dilekçesi süreyi kestiğinden yeni bir 7 günlük süre mi kazanmış oluyoruz. Fakat adı üzerinde süre tutum dilekçesi dediğimize göre sanki kalan süreyi tutan, onu muhafaza eden bir anlam çıkmıyor mu? Ne dersiniz?

Sayın meslektaşım ceza mahkemesi kararlarında 7 günlük süre içinde süre tutum dilekçesi verildiyse gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde gerekçeli istinaf dilekçesini verebilirsiniz.

Değerli Meslektaşım

Cevap için teşekkürler. Bu şekilde söyleniyor. Fakat ben biraz nedenini irdelemek istedim. Ben zaten bir iki gerekçe de eklemek suretiyle hem süre tutum hem de istinaf dilekçesi haline getiriyorum ve Gerekçeli Karar geldiğinde ayrıntılı Gerekçeli İstinaf Dilekçesi verme hakkımı da saklı tutuyorum.

Ceza Muhakemesi Kanunu
İstinaf başvurusunun etkisi
*
MADDE 275 - (1) Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.
*
(2) Hüküm, istinaf yoluna başvuran Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mahkemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir.


Dolayısıyla süre tutum dilekçesinin içeriğinde hükmün istinaf edildiğinin anlaşılmasını sağlayacak bir ibarenin açıkça bulunması gerekir.