Neden HukukÇu Olduk?

Sayın mutlakadalet,

Cevher olarak kendinizi demire özgülemişsiniz. Giriştiğiniz çetin yolda demir kadar sağlam ve çelik kadar güçlü olmanızın lazım geldiği anlar olacak elbette. Ancak ben sizin aynı zamanda -hem de daha şimdiden- bir elmas gibi ışıldadığınızı düşünüyorum.

Borçlusu/kefili olmanız gereken bir laf olacak belki ama varlığınız mutlu ediyor ve gelecek adına umutlandırıyor, teşekkürler!

Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Jeanne D'arc Ancak ben sizin aynı zamanda -hem de daha şimdiden- bir elmas gibi ışıldadığınızı düşünüyorum. Borçlusu/kefili olmanız gereken bir laf olacak belki ama varlığınız mutlu ediyor ve gelecek adına umutlandırıyor, teşekkürler! Saygılarımla.

Ayni cumlelere kesinlikle ben de imzami atiyorum. Sizin gibi ogrencilerin varligi hukuk sistemimiz icin inanilmaz guzel bir sans.

Hep ileriye ve daha iyiye gitmeniz dilegimle,

Tesekkurler!

sayın turan; öncelikle hepimiz birbirimize bu site içinde rumuzlar ile hitap ediyoruz.bir hukuk öğrencisine sayın öğrenci veya bir avukata sayın avukat demiyoruz çünkü öyle olmasa idi rumuz almaya gerek olmazdı herkes birbirini işi ile çağırırdı.demek bana bir gün kızarsanız sayın 'stajını tamamlamış' diyeceksiniz.ama ne zaman tamamlamış ne stajını tamamlamış onu da bilginize açmış değilim.bir rumuz var onun da bir fonksiyonu var lütfen bunu kullanın.sayın hakim adayı diye başlayan hitabınız öfke dolu ve hoş bulmadım.burada kıdem yarışına giren olduğunu da sanmıyorum.yalnızca tecrübeleri daha çok ise bilgilerinden istifade ederiz ve teşekkürlerimizi sunarız.kaldı ki kıdemden çok şahsi gayret mühimdir.zaten her insan mesleğinde bir zaman geçtiğinde kıdem sahibi olur.burada bizden yaş itibari ile küçük olanlara kıdemimizi hatırlatmanın da bu öfkeyi açığa vurduğu aşikar.bununla birlikte konuya getirdiğiniz ilk değerlendirme de ve sonrakilerde katıldığım hususlar vardı ama hepsi gölgede kaldı.çünkü tek cümle ile çok atipik ve mantık metodolojisine aykırı deyip kestirdiniz ve insanlar sizden bunun açılımını beklemekte haklılar,anlamamıştık doğrusu.eğer bir fikre muhalif iseniz çok atipik çok tipik veya çok iyi gibi kısa ve subjektif ifadelerle burada anlaşılamayabilirsiniz.sonra sizden izahı istenir bu normal.ayrıca meselenin ankaralı turgut eksenine çekilmesine katkıda bulunmasa idiniz sizin gibi kıdemli bir büyüğüme daha çok yakışırdı.varsa bir espri ve hoş gelmedi ise konuya bir bakış getirmeye de niyetli iseniz oraya takılmazdınız.fakat gördüğümüze göre dikkatinizde dağılma oldu konuyu değerlendirme işini hem en sona attınız hem sinirlendiniz.'cevap vermedim yine ısrarla cevap beklediniz' diyorsunuz tabiki de cevap beklenir.çünkü aykırıdır diye kestirilirse anlaşılmaz.zaten bu sohbete katılmanız niyeydi?bundan başka da fikirlerinize saygı duyuyorum.rumuzları kullanmayı da lütfen unutmayın bize yakışan budur.insanlar bunu kullanmamızı istemiş ve rumuz almışlar hiç kimse o mesafenin aşılmasını beğenmez.sayın meslektaşım ifadesi dahi daha uzlaşmacı ve kabul gören bir hitaptır.sayın kıdemli avukat desek ne kadar uygunsa sayın hakim adayı da o kadar yakışıktır.hitabımız birbirimizi anlamamıza ya da baştan anlamak istememye götürür.bizim mesleğimiz aynı zamanda insanlarla iletişimdir.insanları tek sohbetle kaybetmeyelim farklı fikirlerimizi yine istediğimiz kadar anlatalım güzel olur.yoksa tartışmanın sohbetin ne anlamı var?.saygılarımla.

Konunun bu noktalara gelmesine gerek yoktu. "Neden hukukçu olduk?" sorusuna cevap ararken, "Biz neden böyle olduk?" sorusuna cevap aramaya başladık.

Hukukçu streslidir. Stresini meslektaşlarıyla konuşarak, şakalaşarak ve hatta bildiğini paylaşarak gidermek isteyebilir. Bunu yaparken de istemeden belki yanlış anlaşılıp, birilerini de kırmış olabilir. Bunlar olabilecek şeylerdir. Olmaması gereken hatayı telafi etmemek için ısrar etmek ya da istemeden farklı anlaşılmış bir meslektaşımızın üzerine üzerine gitmektir.

Ankaralı Turgut yahut benzeri bir türkücüye atıf yapmak bir latifedir. Yoksa ne Ankaralı Turgut konumuzdur ne de ne de diğerleri...

Ben o atıfla bir şey anlatmak istedim ama görüyorum ki amacıma ulaşamadım.

Şunu demek istedim: Bilinçsiz tercihlerin bilinçli bir sonuca ulaşması tamamen Tanrının bir lütfudur. Ben bilinçsizce hukuk fakültesine girdim ama iyi ki girmişim. O bilinçsizlik içinde ya türkücü olmaya heveslenseydim... Allah korumuş! Bunu demek istedim. Yoksa Ankaralı Turgut'un ne şahsına ne de mesleğine bir diyeceğim yok. O meslek bana uygun değil onu anlatmak istemiştim.

Sayın Turan ve Sayın Korayad, değerli meslektaşlarımızdır ve espri anlayışları gelişmiş kişilerdir. Yıllardır bir birimizi görmesek de yazılarımızdan tanışırız. Bu nedenle onların şakaları siz değerli meslektaşlarımıza değil tamamen şahsıma yöneliktir.

Bu arada bu tartışma ortamı hayırlı bir sonuç verdi de diyebiliriz: Sizler gibi değerli, bilgili ve ne istediğini bilen hukukçu arkadaşlarımızın siteye katıldığına şahit olduk. Ben bundan olumlu etkilendim ve sevindim. Çok bilinçli, son derece mantıklı meslektaşlarımız geliyor.

Genç, tecrübeli, aday, emekli olayına girmemize hiç gerek yok. Tecrübenin rahatlığı ile deneyimsizliğin arzusu-heyacanı birbirini rahatlıkla dengeleyebilecektir.

Saygı ve sevgilerimle.

Bence hukukçuların ekseriyeti sınav sisteminin doğal sonucu olarak bu mesleğe yönelmişlerdir.Bunu başta kendim sonrada çevremden edindiğim gözlemler sonucunda söylüyorum.Yani dersanelerdeki performansımıza denk gelen en yüksek puan türü hukuk olduğundan tercihlerimizde bu yönde olmuştur kanısındayım.Saygılar...

Alıntı: Yazan RANA YILDIZ sayın turan; öncelikle hepimiz birbirimize bu site içinde rumuzlar ile hitap ediyoruz.bir hukuk öğrencisine sayın öğrenci veya bir avukata sayın avukat demiyoruz çünkü öyle olmasa idi rumuz almaya gerek olmazdı herkes birbirini işi ile çağırırdı.demek bana bir gün kızarsanız sayın 'stajını tamamlamış' diyeceksiniz.ama ne zaman tamamlamış ne stajını tamamlamış onu da bilginize açmış değilim.bir rumuz var onun da bir fonksiyonu var lütfen bunu kullanın.sayın hakim adayı diye başlayan hitabınız öfke dolu ve hoş bulmadım.

Üzerime vazife olmayarak, bir hususu, anladığım kadarı ile açıklamaya çalışayım.

Sayın RANA YILDIZ, Sayın Turan'ın yazmış olduğu mesaja, Sayın hakim adayı diye başlaması, onun çok kızgın olduğu anlamına gelmiyor kanımca. Hatta mesajına bu şekilde başlaması, meslektaşına gösterdiği saygının da bir tezahürüdür bence. Sayın Turan, karşısındaki kişiye, "Alelade bir hukukçu" ya da "hakim adayı" şeklinde hitap etmeyi tercih edecekti. O, tercihini "hakim adayı'ndan" yana kullandı. Ben de hitap ederken, Alelade bir hukukçu şeklinde hitap etmek istemem açıkçası. Hele ki karşımdaki kişi adaleti sağlamak için çok çetin bir işe soyunan, saygın bir mesleğin mensubu ise, O'na asla "Alelade bir hukukçu" diyerek hitap edemem.

Saygılarımla

Sayın Rana Yıldız üyeliğini iptal mi ettirdi? n/a yazıyor anlayamadım.

Alıntı: Yazan Av. Mehmet Saim Dikici Sayın Rana Yıldız üyeliğini iptal mi ettirdi? n/a yazıyor anlayamadım.

Evet üyeliğinin silinmesini istedi, ben de isteğini yerine getirdim. Sebebini bilmiyorum.

Aslında tamamen yanlış anlaşılma var: Sanırım sanal ortamda cümle kurarken daha dikkatli olmamız lazım. Bazen iyiniyetle espri yapalım derken,bunu yanlış anlıyacak kişiler olabilir.Ben kendi adıma espri yapayım dedim;hatta espri dozunu fazla kaçırdığımı düşünüp bir mesajımıda silmiştim.Sayın Tikici'ye saygısızlık olmasın diye.Kendi adıma forumun ciddiyetini bozmuşsam özür dilerim.

Sayın RANA YILDIZ,

Gitmiş olsanız da "arkamdan kim, ne yazmış" merakıyla, şöyle bir bakarsınız diye umarak yazıyorum: "Biraz acele olmadı mı bu gidiş kararı?" tıpkı Sayın Turan ve nüktedan şerikleri hakkında verdiğiniz hüküm gibi...

Saygılarımla.

Sayın meslektaşlarım,
Öncelikle Rana YILDIZ siteye tekrar döndüğü için çok mutlu oldum. Konunun dışında da şahsım için incitici beyanlar yazan meslektaşlarım adınada üzüldüm. Alelade bir hukukçu şeklinde seçtiğim rumuzum ne kadar da yanlış anlaşılmış. İlginç meslektaşım çok da ağır bir üslup kullanmış. Ben rumuzumu Alelade'nin sözlük manası olan alışılageldiği gibi, Olağan anlamlarından yola çıkarak diğer hukukçulardan üstün olduğunu düşünmeyen, onlarla eşit ve onlardan da düşük olmayan onların içinden, parmakla seçilmeyen, alelade bir insanım kullanımındaki gibi düşünmüştüm. Sitede böyle bir tartışma konusu açtığıma pişman oldum. Öyleki tartışma konusu bırakılmış seçtiğimiz rumuzumuz bile yanlış ve kötü anlaşılıyor. Bir de sanal alemde seçilen isimler gerçek hayatta kullanılmadığından adalet dağıtmak için seçilen mesleğe halel getirmez. mesleğimizi gerçek isimle yapacağız. Tartışmanın ve seçilen rumuzun günlük hayattaki meslekle ne ilgisi olabilir. ne yapalım demir eriyebilecek ve şekil alabilecek ısı derecesine ulaşana kadar zaman lazım. Bir şirket görüntüsü var. Buyurunuz dar alanda kısa paslaşmalar oyununuza devam ediniz.

Sayın rana yıldız,
Dönüşünüzle mutlu ettiniz. Sağolunuz.

Sayın ALALADE BİR HUKUKÇU,
Bu foruma yazan (sitede sizden eski bulunmak hasebiyle üç aşağı beş yukarı tanıdığım) herkes, gerçekten iyi niyetli. Şu ana kadar, şahsınıza yönelen en ufak olumsuz bir söz yok. Mahlasınıza dair yanlış, kötü, aşağılayıcı veya incitici bir şey söylenmek istendiğini kesinlikle düşünmüyorum ben. Fuzuli gerginliği, katılımcıların hukuku bakımından dengeleyerek ve iyiniyetle halletmek çabasında, size isminizin de üstünde bir değer biçilmiş, tüm olan biten budur ki; bunda da incinecek bir durum yoktur kanımca.

Yani herkes kendince ve bir şekilde yanlış anlaşılmaları ve ortamdaki gereksiz gerginliği ortadan kaldırmaya çabalıyor. Bu çabanın başarısı biraz da muhataplarının iyiniyet ve özverisine bağlı gözüküyor ne dersiniz?

Saygılarımla.

Mesleği seçmeden önce prestijin ve maddi sebeplerin etki-li olduğu kuşkusuz.Ancak şu an mesleği icra ederken adale-ti sağla önemli.Mesleği seçmeden önce beni Amerikan film-lerindeki avukat tiplemeleri çok etkilemiştir.Hala da ora-daki avukatların bu durumları özellikle adaleti sağlarken yaptıkları mücadele etkiler.Ama tabiki sonuçta bunlar bir film.Sanırım Türkiye'de avukatlık mesleği henüz yerine o-turmadı.Bir de büroksi var tabi.Yani adaleti sağlama da bu unsurlar da etkili.

Benim hukuk fakültesini seçme nedenim tamamen devletin ve adaletin işleyişine olan merakımdır.Bir vatandaş olarak benim hayatımı etkileyecek kararlar nasıl alınır,kanunlar neye göre hazırlanır,mahkemelerin yapısı nasıldır,meclis nasıl çalışır vs. gibi konuları çok merak ederdim.Dolayısıyla tercihlerim de hukuk,kamu yönetimi ve uluslararası ilişkilerden oluşuyordu.

Daha önce başka bir forum bölümünde de söylediğim gibi hukuk okuduğuma hiç pişman olmadım çünkü hukuk bana çok şey kattı,beni ben yaptı.Ama henüz "İyi ki avukat oldum" diyemiyorum.

Saygılar...

- Zor bir seçim

Yüzde yüz bilinçli olarak hukuk egitimine baslamak imkansiz olsa gerek. 18 yasinda aslinda kendinize olan güveniniz, tecrübeniz ve bilgi birkiminiz tam olmadigi için çok zor bir seçim.

- Hukukcu olmaya farkinda olmadan megilli olusum

Benim aslinda yaratilisimda hukukcu olmak vardi ama bunu ancak mezun olmak üzereyken anladim. Hukukcu olmaya megilli olma özelliklerim:
- Küçük yastan beri dil konusunda kuvvetliydim, her zaman çok yüksek notlar almisimdir.
- Cok kitap, dergi ve gazete okurdum.
- Genç yasta tiyatroya basladim ve yillarca çok büyük zevk aldim.
- Ilgi çekmeyi, insanlarin beni dinledigini hissetmeyi, kalabaliklar önünde konusmaktan hep büyük haz duydum.
- Acaip sekilde merakliyimdir ve bu meraktan hukuk ile tamaman alakasiz kitaplar okudum ve isler yaptim.
- Derneklerde yöneticilik, hatta baskanlik yaptim ve bu sekilde insanlar hakkinda bilgimi ve tecrübemi arttirdim.

- Hukuk benim için nedir?

Hukuk benim için bilim, meslek, günlük hayat degil... kendimi hukuk sevdalisi olarak görüyorum. Basbayagi hukuku çok seviyorum.

- Nasil hukukcu oldum?

Annem hep tip okumami istedi. Kirmamak için giris sinavlarina katildim, geçmeme ragmen yapmamaya karar verdim. Istemedigim bir bölümdü.

Lise son'da bir çok arkadasim hukuk fakültesine yazilmayi düsünüyordu.
Herkesin yaptigini yapmayi hiç sevmedigim için bu sebepten dolayi hukuk seçeneklerden silindi.
Sayisal agirlikli bir egitim görmüs oldugum için baska kimsenin seçmedigi isletme fakültesini seçtim.

Bir yil boyunca mutsuz bir sekilde isletme okudum ama üniversitedeki ilk yilim oldugu için baska yerler daha mi eglenceliydi bilmiyordum. Üstelik ailevi problemler de çoktu o dönem.
Sene sonunda terk etmeyi karar verdim: sinifta kalmistim ve tekrar baslamayi göze alamiyordum.

Her zaman aklimda kalmis olan hukuk hemen ilk tercihim oldu.
Ilk dersleri asla unutmam, sanki isletme cehenneminden çikmis hukuk cennetine gelmistim.
O kadar mutluydum ki, o kadar kendimi iyi hissediyordum ki. Zaten sene sonunda ilk 10 arasinda mezun olmam da bu dogrultuda bir gösterge idi.

- Neden hukuk?

Dünyanin en güzel ve zengin içerikli mesleklerden birini, avukatligi, icra edebilmek için tabi ki!

- Sonuç?

Ilk günden beri hukuku çok seviyorum, kesinlike çok az biliyorum ve önümdeki yol uzun ama her gün kendimi gelistirebildigim için iyi hukukcu olma yolunda Allah'a her gün sükrediyorum.