Aldatma ve Boşanma Üzerine Bir Soru

Değerli Meslektaşlarım;
E şahsı eşinin ısrarlı boşanma taleplerine razı gelip yaklaşık 5 ay önce anlaşmalı boşanma davası neticesinde boşanıyorlar.Bu davada davacı görünen E nin karısı K.Bu arada K boşanmanın ardından tayinini isteyerek başka bir şehre yerleşiyor.E eşini halen sevdiğinden ve iki müşterek çocukları olduğundan görüşmeyi sürdürüyor ve tesadüf eseri K nın başka bir erkek B ile ilişkisi olduğunu öğreniyor.Dahası bu ilişki boşanmadan evvel başlamış ve B de o dönem K gibi evlidir ve yine o da aynı dönemde boşanmış ve aynı şehre tayinini istemiştir. K ,E den boşanırken hatırı sayılır bir nafaka ve taşınır taşınmaz mal varlığı alarak boşanıyor E ise eşine olan sevgisinden bu taleplere razı geliyor.

Gelinen noktada E boşanma sebeplerinin diğer şahıs B olduğunu öğrenmiş ve iki çocuğunun velayeti ile ödediği nafakanın sonlandırılmasını ve K ya bıraktığı kendi adına tescilli evlilik birliği içerisinde alınmış taşınmazlarının iadesini talep etmeye yönelik bir dava ile,K ve B hakkında manevi tazminat davası açmak istiyor.

Boşanma öncesi ilişkinin somut kanıtları yok fakat her iki tarafın da önceden evli olduğu,aynı şehirde yaşadığı,aynı anda boşandığı ve aynı şehre tayin istediği ve bugün için de resmi nikah olmaksızın birlikte yaşadıkları tartışmasız.Hatta K nın bu durumu anlattığı C tanıklık yapmaya hazır.

Sizce mevcut durumu davacı E nin talepleri açısından nasıl şekillendirebiliriz.Açılacak dava türü ve talep edilebilecekler açısından değerli görüşlerinize ihtiyaç duymaktayım.Şimdiden yardımını esirgemeyen herkese teşekkür ederim.

K ile B arasında boşanmadan önce ilişki olduğu hususunun ispatlanması şartıyla kanaatimce;
1-) M.K 175'e göre;''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir''dendiğinden bu durumda nafakanın kaldırılmaması için bir sebep yok sanırım.(Nafaka K için ise eğer, soruda belirtilmemiş )
2-) Evlilik birliği içerisinde kocasını bir başka erkekle aldatan ve evliliğini bu sebeple bitirip halen o erkekle birlikte yaşayan bir kadına çocukların velayeti verilmemelidir. Yargıtay'ın da velayeti babaya bıraktığı durumlardan birisi olan kadının ahlaksız biryaşam sürmesi şartının bu olayda gerçekleştiğinden bahisle velayetin nezi davasının açılabileceği ve bu ilişkinin ispatlanamsı şartıyla velayetin rahatlıkla alınabileceği kanaatindeyim.
3-)Bu davaların olumlu sonuçlanması ve manevi tazminat davasına delil olarak sunulması halinde ise, (ya da bağımsız olarak açılacak manevi tazminat davasında bu ilişkinin ispatlanması suretiyle pekala manevi tazminat davası açılabilecektir kanısındayım.
Saygılarımla.