Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tasarrufn İptali Davası 283/2

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-03-2012, 16:51   #1
tiryakim

 
Mutsuz Tasarrufn İptali Davası 283/2

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;
Olayımızda icra dosya borçlumuzun ALİ, mallarını tamamını İcra dosya borçlumuz kefil BEKİR ' in eşi AYŞE üzerine geçirmiştir. AYŞE'de kötüniyetle ALİ den aldığı malları bir yıl sonra ALİ ile aynı işkolunda faaliyet göstermiş EKREM'e kötüniyetle devretmiştir.
Şimdi;
Açacağım Tasarrufun İptali Davasında;
Ayşe'den 3. kişi olarak 2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 283/2 ‘ ye göre yukarıda sayılı taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek değerine göre tazminatla sorumlu tutulmasını ;
Ekrem'dende 4. Kişi olarak Tasarruf işleminin iptaline, iptale ve tescile gerek olmaksızın müvekkil davacının gayrimenlulü haczine ve satışını isteyebilmesini istemeyi düşünmekteyim.
Mahkeme bizi şayet haklı görürse ;
Hem 3. Kişi Ayşeden taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek değerine göre tazminatla sorumlu tutacak hemde 4.Kişi olan ve taşınmazları kötüniyetle devir alan Ekrem' den Tasarruf işleminin iptaline, iptale ve tescile gerek olmaksızın müvekkil davacının gayrimenlulü haczine ve satışını isteyebilmesine mi karar verecek. Yani şayet davayı kazanırsak 2 talebimize de karar mı verir yoksa sadece taleplerden birine mi kara verir. Bunun sonucunu bulamadım. Yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler...
Old 28-03-2012, 10:30   #2
yeditepelişehir

 
Varsayılan

İcra hukuku kendimi pek yeterli görmediğim bir alan.Tecrübeli meslektaşlarımız mutlaka katkıda bulunacaktır.Kanun sanki öncelikle taşınmaz halen kötüniyetli kişilerin elindeyse iptal ve tescile gerek olmaksızın cebri icra yoluyla davacıya alacağını tahsil edebilme imkanı sunmuş.Sizin olayınızda da bu kişi kötüniyetli olduğunu tespit ettiğiniz 4. kişi Ekrem. Ben nedense böyle algıladım ilgili maddeyi.Açıkça bir öncelikten bahsetmiyor.Ama mantığım madem kötüniyet var Ayşe'ye yönelik talebiniz için de bir karar verilmesi gerektiği yönünde.
Old 28-03-2012, 12:43   #3
tiryakim

 
Varsayılan

Yani mahkeme hem ayşe için hemde ekrem için mi karar verir böyle durumlarda yani hem ayşeyi 283/2 ‘ ye göre taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek değerine göre tazminatla sorumlu tutar hemde Tasarruf işleminin iptaline, iptale ve tescile gerek olmaksızın müvekkil davacının gayrimenlulü haczine ve satışını isteyebilmesine mi karar verecek.
Old 28-03-2012, 14:55   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;
Olayımızda icra dosya borçlumuzun ALİ, mallarını tamamını İcra dosya borçlumuz kefil BEKİR ' in eşi AYŞE üzerine geçirmiştir. AYŞE'de kötüniyetle ALİ den aldığı malları bir yıl sonra ALİ ile aynı işkolunda faaliyet göstermiş EKREM'e kötüniyetle devretmiştir.
Şimdi;
Açacağım Tasarrufun İptali Davasında;
Ayşe'den 3. kişi olarak 2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanununun 283/2 ‘ ye göre yukarıda sayılı taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek değerine göre tazminatla sorumlu tutulmasını ;
Ekrem'dende 4. Kişi olarak Tasarruf işleminin iptaline, iptale ve tescile gerek olmaksızın müvekkil davacının gayrimenlulü haczine ve satışını isteyebilmesini istemeyi düşünmekteyim.
Mahkeme bizi şayet haklı görürse ;
Hem 3. Kişi Ayşeden taşınmazları elden çıkardığı tarihteki gerçek değerine göre tazminatla sorumlu tutacak hemde 4.Kişi olan ve taşınmazları kötüniyetle devir alan Ekrem' den Tasarruf işleminin iptaline, iptale ve tescile gerek olmaksızın müvekkil davacının gayrimenlulü haczine ve satışını isteyebilmesine mi karar verecek. Yani şayet davayı kazanırsak 2 talebimize de karar mı verir yoksa sadece taleplerden birine mi kara verir. Bunun sonucunu bulamadım. Yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkürler...

Sorumun Cevabını Corpusda buldum...Bulduğum Kararı Diğer Meslektaşlarıma yardımcı olabileceği kanaatiyle Ekliyorum...

Esas :2010/4844
Karar:2010/5635
Tarih:17.06.2010
-YARGITAY İLAMI-
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılardan İbrahim İnce tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan YARGITAY bozma ilamında özetle;
Davalı borçlu ile 3. kişi konumundaki davalı İbrahim Taştekin arasında yapılan satış işleminde bedeller arasında fahiş fark bulunması nedeniyle İİK.nun 278/2 maddesi uyarınca bu tasarrufun iptale tabi olduğunun anlaşılmasına, mahkemece 4. kişi olan davalıların kötü niyetli oldukları kabul edildiği halde, hüküm fıkrasında sadece tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken hem iptal hem de davalıların tazminata mahkum edilmeleri suretiyle HUMK.nun 388 ve 389 uncu maddeleri hükümlerine aykırı bir şekilde terditli ve infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesinin doğru görülmemesine, bu nedenle hangi davalılar arasında yapılan satış işleminin iptali gerektiğinin mahkemece açıkça belirlenmesi, taşınmazı en son elinde bulunduran davalının da kötü niyetli olduğu kabul edildiği takdirde tasarrufun iptaline, aksi halde taşınmazı elden çıkaran diğer davalılar yönünden satış işlemi iptal edilecekse bu davalıların taşınmazı ellerinden çıkardıkları tarihteki gerçek değerleri üzerinden ve alacaklı davacının icra takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekirken, yazılı olduğu üzere hem iptal hem de tazminata karar verilmesinin doğru görülmediği GEREĞİNE DEĞİNİLMİŞTİR. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulüyle yapılan tasarrufların iptaline karar verilmiş, hüküm davalılardan İbrahim İnce tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre diğer temyiz itirazları yerinde değildir, ancak mahkemece borçlu İbrahim İnce’nin diğer davalı 3. kişi İbrahim Taştekin’e, onun tarafından davalı Ahmet Aya’a, Ahmet tarafından da diğer davalı Cevdet Örnek’e yapılan satışlarla ilgili tasarrufların davacının takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere iptaline ve kendisine taşınmaz üzerinde cebri icra yapma yetkisi vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde sadece tasarrufun iptaline karar verilmiş olması doğru değil bozma nedeni ise de bu yöndeki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek ONANMASI GEREKİR.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinde “tasarrufun iptaline” ibaresinden sonra gelmek üzere “davacı alacaklıya Oltu icra müdürlüğünün 2006/46 sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteme yetkisi tanınmasına” tümcesinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı İbrahim İnce'ye geri verilmesine 17.06.2010 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

Anılan Karar Corpustan alıntıdır...
Old 10-04-2012, 21:06   #5
tiryakim

 
Olumlu

T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/429
Karar: 2010/2408
Karar Tarihi: 18.03.2010


TASARRUFUN İPTALİ DAVASI - ALACAKLILARDAN MAL KAÇIRMAK AMACI - TAŞINMAZIN DÜŞÜK BEDELLE VE KISA ARALIKLARLA EL DEĞİŞTİRMESİ - MALI ELİNDE BULUNDURAN DÖRDÜNCÜ KİŞİNİN KÖTÜ NİYETLİ OLUP OLAMADIĞI - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ

ÖZET: Olayda, mahkemece malı elinde bulunduran dördüncü kişinin kötü niyetli olduğunun kabulü halinde davacı tarafa yalnızca taşınmaz üzerinde alacağına yetecek oranda cebri icra yetkisi tanınması veya malı elinde bulunduran davalının iyi niyetli olduğunun kabulü halinde ise taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmadan malı elinden çıkaran davalının malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında tazminata mahkum edilmesi gerekirken hem tazminata hem de taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş olması doğru değildir.

(2004 S. K. m. 277)

Dava: Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı sebeplerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içerisinde davalı F. H. P. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalılardan E. C. Ö.’ın müvekkiline olan borcu sebebiyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borçlarına yetecek haczi kabil mallarının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ilişkin taşınmazı davalılardan E. P.’na, onun da sair davalı F. H. P.’e sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiş, davalılardan F. H.’un ölmüş olması sebebiyle mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.

Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece tasarrufa konu taşınmazın düşük bedelle ve kısa aralıklarla el değiştirmesi sebebiyle davanın kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalı E. C. tarafından sair davalı E. P.’na yapılan satışa ait tasarrufun iptali davası bedele dönüştüğünden 165.000.00 TL. nin davacının alacak ve ferileri ile sınırlı olarak davalı E. P.’ndan tahsiline, yine davalı E. P. tarafından davalılardan F. H. P.’e yapılan satışa ait tasarrufun iptali ile davacı tarafa cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı F.H. P. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamasına, dördüncü kişi F. H. P.’in annesi N. ile borçlu davalı E. C. Ö.’ın boşandığı eşinin babası T.’in kardeş olmalarına, bu halde F. H.’un borçlunun mali durumu ile alacaklılara zarar verme kastını bilebilecek halde olduğunun anlaşılmasına ve kararda yazılı sair gerekçelere göre davalılardan İ., M. F., A. R. ve R. P.’in diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak İİK’ nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında borçlu ile işlemde bulunan üçüncü kişi satın aldığı malı elinden çıkarmış olması ve dördüncü kişinin iyi niyetli olması halinde elinden çıkardığı malın değeri oranında alacaklı davacının alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmesi, dördüncü kişi de davaya dahil edildiği ve kötü niyetli olduğunun anlaşılması halinde tasarrufun iptal edilmesine karar verilmesi gerekir. Bir başka anlatımla davanın kabulüne karar verilmesi halinde ve malı elinde bulunduran kişinin kötü niyeti kanıtlandığı takdirde artık üçüncü kişi tazminata mahkum edilmeyip tasarrufun iptal edilmesine ve taşınmaz üzerinde cebri icra yapma yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece davalıların tümünün kötü niyetli olması sebebiyle davanın kabulüne ve 165.000.00 TL. tazminatın davalılardan E. P.’ndan tahsiline yine tasarrufa konu taşınmaz üzerinde davacı tarafa cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiştir. Bu halde mahkemece malı elinde bulunduran dördüncü kişinin kötü niyetli olduğunun kabulü halinde davacı tarafa yalnızca taşınmaz üzerinde alacağına yetecek oranda cebri icra yetkisi tanınması veya malı elinde bulunduran davalının iyi niyetli olduğunun kabulü halinde ise taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmadan malı elinden çıkaran davalının malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında tazminata mahkum edilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hem tazminata hem de taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle davalılardan İ., M. F., A. R. ve R. P. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istem halinde temyiz eden davalı M. F., A. R. ve R. P.’e geri verilmesine 18.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tasarrufun İptali Davası mı yoksa muvazaa nedeni ile tasarrufun İptali mi açılır ? tiryakim Meslektaşların Soruları 15 28-01-2021 19:57
Tapu İptal Davası mı? Veraset İlamının İptali Davası mı? sincap Meslektaşların Soruları 8 14-03-2012 17:19
İş Mahkemesinde İtirazin İptali Davası ile Alacak Davası Birlikte Açılabilir mi? aühf Meslektaşların Soruları 8 22-09-2011 13:25
Tapu İptali ve Tescil Davası Mı? Alacak Davası Mı Açılmalı? yalcinhukukbürosu Meslektaşların Soruları 9 25-10-2010 15:57
Tapu İptali ve Tescil Davası mı Alacak Davası mı? Kamaz Meslektaşların Soruları 5 05-01-2010 18:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05483794 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.