Meni müdahale davasında şagile ödenmesi gereken tazminat

Merhaba Sayın Meslektaşlarım;
1996 yılında müvekkilim kendine ait arsa üzerinde ibir işletme kurmak için imar izmi almak gayesiyle kendisine ait bir arsanın 900 metrekarelik bölümünü yeşil alan olmak kaydı ile belediyeye bedelsiz terkedip hibe ediyor.Yeşil alan olarak kalması gereken yer belediye encümenin yeni bir kararıyla arsanın devrinden sonra bu arsa üzerinde düğün salonu yapılması ve ihale edilmesi kararlaştırılıyor.Müvekkil bu durumu öğrenir öğrenmez kendi arsasında başka bir şirket veya şahıs olmasını istemediğinden iş bu düğün salonuna ilişkin ihaleye giriyor ve 3 yıllığına burada bir düğün salonu binası inşa etme yükümlülüğü ile işletmesini alıyor.İnşaat 1998 yılında tamamlanıyor.inşaat süresinin uzaması nedeniyle sözleşmede belirtilen 3 yıllık süre önce 5 sonra 20 yıl daha uzatılıyor.2003 yılında yeni dönem belediye başkanlığı önceki ihaleleri incelerken süresi bu kadar uzun olan ihaleye bağlı sözleşmenin encümen kararı ile imza edilemeyeceğini ve encümenin bukadar uzun bir dönemi içeren sözleşmeyi yapma yetkisi olmadığını tespit edip hem ihaleyi feshediyor hemde eski belediye yönetimi ile müvekkil arasında yapılan inşaat sözleşmesini tek taraflı feshettiğini belirtiyor.Karşılıklı davalaşmalar 2007 yılına kadar devam ediyor.Bu arada Belediye 2003 yılından beri müvekkilin fuzuli şagil olduğundan bahisle kal istemi olmayan bir meni müdahale davası açıyor.Müvekkil hukuki destekten yoksun olduğundan karşı dava açarak binanın bedelini talep edeceği karşı davasını açamıyor.ardından bu davada mahkeme bir bilirkişi tayin ediyor ve mahallinde keşif yapılıyor.Sonrasında bilirkişi müvekkilin belediye ile yapmış olduğu sözleşme gereğince 2003 yılından itibaren belediyeye ödemesi gereken kira bedelini (ecrimisil)binanın değerini hesaplayıp düşüyor ve müvekkile ödenmesi gereken olası tazminat miktarını belirtiyor.Bilirkişi raporuna ne davacı belediye nede müvekkil itiraz etmiyor.bu sırada davaya konu arsanın parsel ve ada kayıtlarının yanlış olduğu olduğunu farkeden mahkeme müzekkere ile tapu kayıtlarını isterken o esnada davaya bendeniz müdahil oluyorum.Ardından bu davada binanın bedelini karşı dava açmayarak talep etmeyen müvekkil adına başka bir mahkemede bilirkişi raporunda itiraz edilmeyen olası tazminatın tarafımıza ödenmesi ve konusu ve tarafları aynı olan davalar arasında güçlü bir illiyet bağı olan bir alacak dava sı açıyorum.Ve bu davada hem bina bedelini talep ediyorum hem de iki davanın birleştirilmesini talep ediyorum.Sayın
Meslektaşlarımın bahsettiğim davaların olası gidişatı ve sonucu hakkındaki değerlendirmelerine ve tecrübelerine ihtiyaç duyuyorum.Katkısı ve yorumu olacak olan bütün meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum...

Hakikaten hazin bir olay,

Neden şartlı bağışın ihlali ilgili bir dava açılmamış onu anlayamadım, şartlar uymuyor mu acaba?

Sizin davanızda bilirkişi zaten bina yapımı için yapılan masrafları mahsup etmiş, neden mahsup edilen miktar için alacak davası açtınız ya da benim göremediğim bir husus mu oldu?

Kolay gelsin...

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Hakikaten hazin bir olay, Neden şartlı bağışın ihlali ilgili bir dava açılmamış onu anlayamadım, şartlar uymuyor mu acaba?

Böyle bir davada zamanaşımı süresi ne kadardır? Zamanaşımı ne zaman başlar?

Borçlar Kanunu

III - MÜRURU ZAMAN VE DAVA HAKKININ MİRASÇILARA İNTİKALİ

MADDE 246 - Vâhibin, rücu sebebine vâkıf olduğu günden itibaren bir sene içinde hibeden rücu etmeğe hakkı vardır.

Vâhip, sene geçmeden vefat ederse, dâva hakkı, mirasçılarına intikal eder ve mirasçılar senenin hitamına kadar rücu dâvası ikame edebilirler.

Mevhubunleh, haksız olarak tasavvur ve tasmim ile vâhibi öldürürür veya rücu hakkını kullanmaktan menederse, mirasçılar hibenin feshini dâva

edebilirler.


Yasa başlığında her ne kadar müruru zaman kullanılsa da aslında hak düşürü bir süreden bahsetmektedir.

Kaldı ki, bağışlayan rücu hakkını kullanmak yerine ihaleye girip arsayı tekrar almaya çalışıyor.