Vekalet ücreti alacağından dolayı müvekkile karşı icra takibi

tüm meslektaşlara sevgiler saygılar. Forumdaki benzer başlıklı konuları baktım ancak aradığım bilgiyi bulamadım.

Müvekkilimden vekalet ücretimi alamıyorum ve vekalet ücretinden dolayı icra takibi başlatacağım. Aramızda vekalet ücret sözleşmesi yok. Yapmış olduğum işler ve asgari ücret tarifesine göre karşılıkları şu şekildedir;

1-) Asliye Ticaret Mahkemesi'nde senet iptali davası: 1100 TL
2-) Soruşturma aşamasında ifadesine katılma: 330 TL
3-) Asliye Ceza Mahkemesi'nde katılan vekilliği: 1100 TL

Asliye Ticaret Mahkemesindeki dava kesinleşti. Diğer yandan Asliye ceza mahkemesinde görülmekte olan davanın henüz ilk duruşması yapılmadı ancak vekaletnamem dosyada mevcut. Açacak olduğum icra takibine bu dosyadan vekalet ücretimi de dahil edebilir miyim?

Müvekkile karşı icra takibi yapmanın yasal prosedürü nedir? Neler yapmam gerekiyor? Makbuz kesip göndermeli miyim? Müvekkile karşı icra takibi başlatınca halen devam etmekte olan Asliye Ceza Mahkemesindeki davadan istifa etmem gerekli midir? İcra takibinden önce ihtarname çekmem zorunlu mudur?

Yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

Müvekkilinize karşı açacağınız dava yada icra takibinden önce, bağlı bulunduğunuz baroya bildirim yapmanız gerekmektedir. Aksi halde, bildirimsiz açılan takip sonucunda barodan disiplin cezası alabilirsiniz. Burada, baroya bir dilekçe ile takip açacağınızın bilgisini vermek durumundasınız, yoksa izin almak değil...

Daha sonra icra takibi yada alacak davası açabilirsiniz. Burada, aranızda somut ücret sözleşmesi bulunmadığı için net bir alacaktan söz edilemez. bu nedenle, alacak davası açarak öncelikle alacağınızın miktarını tespit ettirmeniz daha doğru olur düşüncesindeyim. Ama asgari ücret üzerinden talepte bulunacağım diyorsanız direk icra takibide açabilirsiniz. Hatta borca itiraz ederse %40 tazminatıyla birlikte tahsil de edebilirsiniz. Bir de bu takipler için sizde bir meslektaşınıza vekalet verin, hem etik olarak daha uygun olur, müvekkil ile direkt muhatap olmamak için hemde karşı yan vekalet ücretinede hükmedilir.

İhtar çekme gibi bir zorunluluğunuz yok, ancak karşı tarafı temerrüde düşürmek için gereklidir.

Sn. Gülay;

öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.

Açacak olduğum icra takibine henüz ilk duruşmasına girilmemiş olan Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki vekalet ücretini de dahil edebilir miyim?

Sayın Meslekdaşım; Sadece dosyaya vekalet koymanın yeterli olduğunu düşünmüyorum. ilk duruşmasına girdikten sonra vekalet ücreti talep etmeniz daha doğru gibi geliyor.

Sayın Göztepeli; Asliye Ceza Mahkemesi dosyası halen devam ettiği ve avukatlık sözleşmeniz olup da ücretin peşin ödeneceği kararlaştırılmadığı için bu dosya için avukatlık ücretini derhal takip konusu yapamazsınız diye düşünüyorum!!

Bu dosya ile ilgili olarak müvekkilinize ihtarname çekip, ihtarnamede vekalet ücretinizin ödenmesini, aksi takdirde vekaletten istifa edeceğinizi belirtmeniz ve sonucuna göre hareket etmeniz daha doğru olacaktır kanısındayım!!.. Zira bildiğim kadarıyla -sözleşme ile kararlaştırılmadıysa- yasalarda avukatlık ücretinin peşin ödeneceğine dair bir kaide yok!! Eğer yanlış biliyorsam meslektaşlarımdan bu konuda cevap rica ediyorum!!

Diğer hususlarda Özlem Hanım'a tamamen katılıyorum...

Alıntı: Av. Göztepeli

Alıntı: Müvekkilimden vekalet ücretimi alamıyorum ve vekalet ücretinden dolayı icra takibi başlatacağım. Aramızda vekalet ücret sözleşmesi yok

Sayın Göztepeli

Sayın Arıcı'nın önerisini düşünmelisiniz..

1.Sözleşme yapılmamış!

2.Elde üç dosya var, biri kesinleşip sonuçlanmış...

3.Müvekkilinizi davet ediniz (yazılı/sözlü):
3.1."En kötü sulh,en iyi davadan daha iyidir"
3.2.Müvekkil,müvekkil getirir.
3.3.Kaybetmeyi göze alamayan, kazanamaz da...
3.4.Sonuç alınamazsa, usulüne uygun istifa ediniz...
3.5.Bir sonraki müvekkil ilişkinizde mutlaka sözleşme yapınız.
3.6.."Müvekkillerini dava eden avukat" haberi; "iyi bir avukat olduğunuz" haberinden daha inandırıcı gelir insanlara ve daha hızlı yayılır.

Saygılarımla

Sayın Göztepeli, meslektaşlarımın belirtmiş oldukları hususlara katılmakla birlikte, Asliye Ceza Mahkemesi'nde henüz duruşması yapılmayan dosyada katılan vekilliği olarak bir ifade kullanmışsınız. Eğer duruşması yapılmadıysa henüz katılma talebiniz henüz kabul edilmemiştir. Dolayısıyla müşteki vekili olarak bulunacağınız bir ceza yargılamasına ilişkin dava dosyasına katılma talebinizi içerir ve iddialarınızı beyan ettiğiniz bir dilekçe dosyaya sunmuş iseniz, o dosyadan dolayı dilekçe ücreti en azından talep etme hakkınız olduğunu düşünüyorum. Ancak herhangi bir dilekçe vermeden sadece vekaletinizin bulunması söz konusu ise yukarıda görüşlerini ifade eden meslektaşlarıma ben de katılıyorum. Saygılarımla...
Not : Sayın Hulusi Metin'in de belirttiği yolu izlemenizi ben de tavsiye eder, müvekkillerinizle mutlaka sözleşme yapmanızı öneririm.

aranizda ücret ve vekalet sözleşmesi yokken, henüz asliye ceza mahkemesinin ilk duruşması dahi yapılmamışken, sadece vekaletname koymakla vekalet ücretine hak kazanamazsınız. hatta ilk duruşmaya girseniz dahi kazanamayabilirsiniz. zira aranızda sözleşme yok müvekkiliniz ben vekaletname verdim ama bu davayı takip etmesini söylemedim diyebilir.

Selamlar Sayın Meslektaşlarım,

Benim de benzer bir sorunum var:

* Davacı müvekkilimin oturduğu taşınmaz beraber alınmış olmasına rağmen, eşinin üzerine idi, karşı taraf bu durumu reddedince Katkı Payı Alacağı davası açtık ve kazandık.

* Gerekçeli karar açıklanana kadar, karşı tarafı uzlaşma için bekledik ( anlaşmak istediklerini müvekkilim aracılığıyla iletmişlerdi.) ancak temyiz talebinde bulundular.

* Bunun üzerine Yargıtay Kararları ışığında (icra takibi yapmak için kesinleşme gerekmemesi) karşı tarafa icra takibi yaptım; davalının iki taşınmazına haciz kaydı konmasını talebinde bulunduk, talep kabul edildi.

* Sonra birgün müvekkilim telefon etti, eski eşi ve müvekkili ile buluşmaya gittiğini söyledi; bilgim olmadan bir anlaşma yapmaması hususunda uyardım.

* Sonraki buluşmamızda, Müvekkilim benim vekalet ücretlerimi tartışma konusu yaptı: Örn: Eski eşinin avukatı ile görüştüğünü,avukata göre ; Mahkemece belirlenmiş olan dava vekalet ücretimin daha düşük olması gerektiği ile icra dosyasından vekalet ücreti talep etmemem gerektiği...vs

* Ben durumdan işkillenip, davalı avukatını aradım. O'ndan, müvekkilimin, icra ve dava dosyaları için feragat dilekçesi verdiğini öğrendim.

* Meslektaşımla(!) aramızda ücret üzerine bir tartışma geçti:

Bunun üzerine meslaktaşı Av. Kanunu 164-165 gereğince uyardım; vekalet ücretleri konusunda müteselsil sorumludurlar uyarısında bulundum. Ancak meslektaş(!), "tarafların anlaştığını bir süre sonra tekrar bir araya gelip, dava konusu evde yaşayacaklarını" söyledi ve "karşı taraf vekalet ücretlerinden vazgeçmem gerektiğini" söyleyip," müvekkilimden almam gereken vekalet ücretinin bir kısmını ödeyelim" teklifinde bulundu(!).

* Anlaşma olmayınca müvekkilimi arayıp, "benden habersiz karşı tarafa feragat dilekçesi verdiğini, bana o yazıları hmen fakslamasını söyledim" Ve feragatlar elime geçti.

* Bir süre bekleyip, feragat dilekçelerini İcra Dairesine verdiklerini düşünüp, icra takibi yaptım.

* Feragat Dilekçeleri davalı vekilinin bürosunun bulunduğu ilçe nöbetçi icra dairesinden, ilgili icra dairesine yollanmış.

* Ancak sonra öğrendim ki İcra Müdürü dilekçeyi kabul etmemiş, "avukatınızla gelin" diye uyarmış.

* Ben icra takibi yapınca, hem müvekkil hem davalı vekili itirazda bulunmuşlar.

Dilekçeler hemen hemen aynı.

Meslektaş(!) dava ve icra takiplerini yok sayarak, " böyle bir borçlarının olmadığı" beyanında bulunmuş. Aynısını müvekkil de tekrarlamış.

* Sonrasında davanın görülmüş olduğu mahkemeden bana tebliğ çıkınca, başka tebligatlar yapılmasın diye "davacı müvekkilimin benden habersiz mahkemeye feragat dilekçesi vermesi nedeniyle istifa dilekçemi" sundum ve Mahkemenin feragat nedeniyle davanın reddi kararını bekledim.

* Mahkeme bu yakınlarda feragat nedeniyle hükmü bozup, davanın reddine karar verdi.

* İcra dosyasında hala kayıtlı olduğum için davalı tarafın adresine baktım, tekrar müvekili ile aynı taşınmaza yerleşmiş.


Sorularım:

Ben itirazın İptali Davası açacağım; Ancak bir "Feragata göre davanın reddi kararı verilmesinden önce "icra takibi yapmış olmamın hukuki yarar ilkesi veya benzeri başka bir hukuki sebep nedeniyle sakıncası var mıdır?

Varsa; henüz feragat dilekçesi işleme konmamışken,müvekkilin bana fakslamış olduğu feragatname dilekçelerine dayanarak takip yapıldığı için dava usulden(HMK 114-h: Hukuki Yarar) reddedilir mi yoksa HMK 115 gereği eksiklik sonradan giderilmiş( takipten sonra davadan önce feragat dilekçesinin işleme konmuş olması) olduğu için davada esasa girilir mi?

Alıntı: Yazan Av. D. Koca Selamlar Sayın Meslektaşlarım, Sorularım: Ben itirazın İptali Davası açacağım; Ancak bir "Feragata göre davanın reddi kararı verilmesinden önce "icra takibi yapmış olmamın hukuki yarar ilkesi veya benzeri başka bir hukuki sebep nedeniyle sakıncası var mıdır? Varsa; henüz feragat dilekçesi işleme konmamışken,müvekkilin bana fakslamış olduğu feragatname dilekçelerine dayanarak takip yapıldığı için dava usulden(HMK 114-h: Hukuki Yarar) reddedilir mi yoksa HMK 115 gereği eksiklik sonradan giderilmiş( takipten sonra davadan önce feragat dilekçesinin işleme konmuş olması) olduğu için davada esasa girilir mi?

Kendi sorumu, kendim yanıtlayayım

Feragat talebi ile iilgili olarak Mahkeme kararını vermeden icra takibini yaptığım için beni uyaran benden daha deneyimli bir meslektaş yüzünden, hukuki süreci hatalı yönettiğimi sanmıştım. Meslektaşın yorumunu hiç sorgulamadan, tecrübesine güvenip, HMK'un ilgili maddelerine tekrar göz atmadan hatalı işlem yaptığımı düşünmüştüm...

Ancak bir önceki mesajı yazdıktan sonra forumda konulara bakarken feragat ile ilgili bir başlıkta "feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu anın dilekçenin mahkemeye sunulduğu tarih olduğu" uyarısını görünce doğru işlem yaptığımı fark ettim.

Yargıtay Kararları da içeren başlığın adını unuttuğum için bağlantısını buraya ekliyemiyorum.

Kısaca müvekkili habersizce feragat dilekçesi veren meslektaşlar, dilekçe havale tarihinden itibaren vekalet ücretleri için icra takibi yapabilirler.

1164. S.lı Avukatlık Kanunu 165. maddeye göre taraflar müteselsil sorumludurlar.

Ben, karşı taraf vekalet ücretleri için mahkeme ilamı, icra dosya hesap örneği ve müvekkil vekalet ücreti için ilgili İçtihatı ekleyip, icra takibi yaptım.

"...Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi hükmüne göre, sulh ile sonuçlanan işlerde, her iki taraf avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.

Ancak, avukat ile müvekkili arasında yapılan ücret sözleşmesinin üçüncü kişi konumundaki hasım taraf yönünden bağlayıcı olabilmesi için, ücret sözleşmesinin yargılamayı sona erdiren taraf işleminden önce yapıldığının HUMK.nun 299. maddesine göre kanıtlanması gerekmektedir.

Ücret sözleşmesinin sulh protokolünden önce yapıldığının HUMK.nun 299. maddesi uyarınca ispatlanamadığı hallerde, bu sözleşmenin tarafı olmayan hasım tarafın sorumluluğu, bu ücret sözleşmesi yapılmamış olsa idi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tespit edilebilecek miktar kadardır..."

http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=6323

Müvekkiliniz ile aranızda ödeme tarihlerini içerir ücret sözleşmesi yoksa vekalet ücretinizi ancak dava kesinleştikten sonra talep edebilirsiniz. Bu nedenle:

1) Asliye ticaret mahkemesindeki vekillik görevinizden kaynaklanan vekalet ücretini talep hakkınız var.

2) Soruşturma aşaması tamamlandı ise vekalet ücreti talep hakkınız var

3) Asliye Ceza Mahkemesindeki davanın kesinleşmesini beklemeniz gerekiyor. Dava kesinleşmeden - bu dosyadaki vekalet ücreti alacağınıza ilişkin- müvekkiliniz hakkında icra takibi yapmanız durumunda müvekkilinizin olası bir itirazı kabul görecektir.

Hatta bu nedenle müvekkilinizin sizi azil etmesi durumunda dahi haklı azil olabileceğini düşünüyorum.

Karar kesinleşmeden - arada bir ücret sözleşmesi yoksa- avukatlık ücretinin muaccel olmayacağına dair Yargıtay kararları bulunmakta.

Saygılarımla