Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kesin Süre

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-11-2008, 21:05   #1
gurhankoc

 
Varsayılan Kesin Süre

Sayın meslektaşlarım;
Uygulamada mahkemeler "... bir sonraki duruşma gününe kadar kesin süre verilmesine ..." şeklinde ara kararlar veriyorlar.
Merak ettiğim şu, hiç karşılaştınız mı?
Kesin süre, duruşma gününün olduğu gün mesai saati bitimine kadar mıdır, yoksa en geç duruşma bitimine kadar ara kararı yerine getirmek gerekir mi?

Şimdiden teşekkürler.
Old 05-11-2008, 22:48   #2
didem kunal

 
Varsayılan

Aslına bakarsanız " bir sonraki duruşma gününe kadar kesin süre " diye bir süre de yoksayın gurhankoc. kesin sürenin kesin ve kısa da süresi olur.Kesin sürenin amacı duruşmanın aksamaması, yargılama ekonomisi ve gereksiz davayı uzatma vs gibi olumsuz etkileri engellemektir.mesela;bir müzerekkere yazılması gerekiyor ve bunun için tarafın bir bildirimine ihtiyacımız var. gelecek celseye kadar kesin süre verilirse, kendisine kesin süre verilen taraf duruşmadan bir gün evvel bu müzekkere yazımı için gereken bilgiyi mahkemeye sundu. o müzekkerenin duruşmadan bir gün önce yazılması yargı ekonomisine vs uygun bir durum olmayacaktır.Oysaki 10 günlük kesin süre verilip kesin sürenin sonuçları anlatılırsa bence sürenin KESİN olmasının bir anlamı olur.
Old 05-11-2008, 23:06   #3
gurhankoc

 
Varsayılan

Yanlış biliyor olabilir misiniz didem hanım?
Madde 163 - Kanunun tayin ettiği müddetler katidir. Bu müddetlerde yapılması lazım olan muamele yapılmazsa o hak sakıt olur. Hakim tayin ettiği müddetin kati olduğuna da karar verebilir. Aksi takdirde tayin olunan müddeti geçirmiş olan taraf yenisini istiyebilir. Bu suretle verilecek müddet katidir. Bir daha verilemez.

Mahkemeler senet aslının ibrazı için duruşma gününe kadar kesin süre verebiliyor.
Old 06-11-2008, 10:11   #4
tuval2310

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın meslektaşlarım;
Uygulamada mahkemeler "... bir sonraki duruşma gününe kadar kesin süre verilmesine ..." şeklinde ara kararlar veriyorlar.
Merak ettiğim şu, hiç karşılaştınız mı?
Kesin süre, duruşma gününün olduğu gün mesai saati bitimine kadar mıdır, yoksa en geç duruşma bitimine kadar ara kararı yerine getirmek gerekir mi?

Şimdiden teşekkürler.

Sayın gurhankoc ,

Hakimlerin duruşma gününe kadar kesin süre verdiklerine ben de bir kaç kez tanık oldum.

Ama Sayın didem kunal'ın da belittiği gibi kesin sürenin amacı yargılama ekonomisine hizmettir , davaların gereksiz uzamalarına engel olur.

Duruşma gününe kadar verilen kesin süre , bu mantık çerçevesinde söz konusu duruşmanın sonuna kadardır.Biz de dosyalarımızda bu tip bir karar verildiğinde kesin süreli olarak verilen ara kararı hep söz konusu duruşma bitimine kadar yerine getirdik.

Kesin sürenin duruşmanın olduğu günün mesai bitimine kadar olması usul ekonomisine hiç bir katkıda bulunmayacaktır bence.
Old 06-11-2008, 11:59   #5
FYLOZOF

 
Varsayılan

Bir sonraki duruşma gününe kadar kesin süre, duruşma ssatine kadardır, yani duruşmada o ara kararı yerine getirmeniz gerekir, aksi takdirde kesin süre sebebiyle, o ara kararında geçen işlemleri yapamazsınız. ama şu hususta önemli;
Hakim ,kesin süre verirken, kesin sürenin sonuçlarını hatırlatmadı ise, o kesin sürenin bir hükmü yoktur. yeniden süre alabilirsiniz.
Old 06-11-2008, 12:46   #6
alikara

 
Varsayılan

kesin süre vermenin belli bir usulü vardır. kesin sürede yapılacak işlemler açıkça belirtilmeli.kesin sürede süre net olarak belirtilmeli.ve masraf varsa masrafında kalem kalem belirtilmesi gerekmektedir.gelecek duruşmaya kadar verilen kesin süre kanaatimce usüle uygun değildir.ama buna rağmen duruşma gününe kadar belirlenen işlem yapılmış ise kesin süre vermenin amacıda dikkate alınarak işleme geçerlilik tanımak gerek.
Old 06-11-2008, 14:45   #7
Av. Levent Polat

 
Varsayılan

Hakimin tayin ettiği süreler kural olarak kesin değildir. Ancak hakim tayin ettiği sürenin kesin olduğuna da karar verebilir. (HUMK M. 163) Eğer hakim kesin süre vermiş ise, sürenin ne için verildiği(tanık listesi bildirmek, masraf yatırmak, senet aslını ibraz etmek vs...), ne kadar olduğu (bir hafta, 15 gün, bir sonraki duruşmaya kadar...) ve süreye uyulmaması halinde hangi müeyyidenin uygulanacağının da açıkça belirtilmesi gerekir. Yani verilen kesin süre kararının hiç bir tereddüte yer vermeyecek derecede açık olması gerekir.
Genelde kesin süre veren Hakimler duruşma zaptına "... gün içinde yapılmasına, aksi takdirde vazgeçmiş sayılacağına (ihtarat yapıldı)..." şeklinde yazıdırıyorlar. Yargıtay içtihatları da genelde bu yönde.
Bu usule uyularak verilmiş olan kesin sürenin Hakim tarafından daha sonra uzatılması mümkün değil, zira hakimin bir tarafa kesin süre vermesiyle diğer taraf için kazanılmış hak doğmaktadır.

Bir sonraki duruşmaya kadar verilen ihtaratlı kesin sürelerde de kanımca verilen süre duruşmanın sonunda sona ermektedir.

Saygılarımla.
Old 06-11-2008, 16:46   #8
v. Aynur

 
Varsayılan

(1086 S. K. m. 163, 414) (3402 S. K. m. 36)
Dava: Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı N. tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Kadastro sırasında 135 ada 5 parsel sayılı 1999508 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle İ. adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde N. tapu kaydı, irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı N. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 36. maddesi uyarınca keşif giderlerinin mahkeme veznesine verilen süre içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın usul yönünden reddine ve tespit gibi tescile karar verilmiştir.
Bir davada yargılama giderlerinin ödenmemesi ya da verilen önele karşı keşfe gidilememesi durumunda yapılması gereken işlemin nelerden ibaret olduğu 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 36. ve HYUY'nın 163. ve 414. maddelerinde belirtilmiştir. HYUY'nın 163. maddesinde biri yasal, diğeri hakim tarafından tanınan iki türlü önelin varlığı kabul edilmiş olup bu önellere uyulmaması durumunda doğacak hukuksal sonuçlar açıklanmıştır. Keşif yapılması amacıyla mahkemece HYUY'nın 163. maddesi uyarınca ilgili tarafa keşfe ilişkin olarak verilen ara kararında yapılması gereken işlemin nelerden ibaret olduğunun tam bir açıklıkla ve eksiksiz olarak belirtilmesi, tanınan önelin işin yapılması için yeterli ve elverişli olması ( keşif giderlerinin hakim ve mahkeme personelinin yol tazminatını, taşıt giderlerini, tanık ve bilirkişi ücretlerini, bilirkişi ve tanıklara gönderilen davetiye giderlerini, işin durum ve içeriğine uzman bilirkişi ücretlerini karşılayacak biçimde ) ayrıntılı olarak saptanması, ücretin yatırılmasından itibaren tebligat işlemlerinin yapılması için uygun süre tanınması ve kesin önel gereğinin yerine getirilmemesi durumunda doğuracağı hukuksal sonuçların açıklanması gerekir.
Somut olayda 2000/11 esas sayılı ilgili dosyanın aslının getirilmediği, dosya aslı getirildikten sonra dava dosyalarının birleştirilmesinin düşünülmesi gerektiği, 1937 tarih 251 tahrir nolu vergi kaydının getirtilerek yerine uygulanmasının düşünülmesi gerektiği halde bu eksiklikler giderilmeden keşif günü verilmesi doğru olmadığı gibi; tarafların yüzlerine karşı 21.09.2000 günlü oturumda keşif için verilen ara kararı da usulüne uygun, açık ve yeterli bulunmamaktadır. Mahkeme heyetinin yolluğunun yukarıda açıklanan kurala göre belirlenmediği, yerel bilirkişiler için ücret takdir edilmediği, keşif giderlerinin 10 gün içerisinde mahkeme veznesine yatırılmasına karar verilirken ücretini yatırılmasından itibaren bilirkişi ve tanıklara tebligat yaptırılması için yasal 15 günlük süre tanınmadığı gibi kesin önel gereğinin ve sonucunun ne olduğu karara yansıtılmayarak, sadece "ihtarat yapıldı" denilmek suretiyle içeriği belli olmayan örtülü bir ifade kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında yasaya uygun biçimde verilmiş bağlayıcı bir kesin önelin varlığından söz etme olanağı yoktur.
Sonuç: Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 23.12.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. 17. HD. ,2004/8907 Esas ve 2004/14024 Karar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kesin süre Neslihan Meslektaşların Soruları 30 27-12-2012 08:26
Kesin süre mağduriyeti.. av.knel Meslektaşların Soruları 9 03-08-2012 22:37
Kesin Süre Sorunu(Çok Acil) hera2274 Meslektaşların Soruları 7 27-05-2008 22:29
Kesin Süre-Yargıtay Kararı Avukat Kamer Akgül Meslektaşların Soruları 2 07-04-2008 12:13
Kesin Süre Hükmü attorneytalay Meslektaşların Soruları 3 19-07-2006 22:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04396701 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.