İşlem Temelinin Çökmesi - Fuzuli İşgal - Müdahalenin Meni

Merhaba sayın meslektaşlarım,

Elimdeki dava:

Ç : çocuk

YB: yolsuz tescille baba görünen kişi

YA: yolsuz tescille anne görünen kişi

GB: gerçek baba

GA: Gerçek anne

ÜK: Üçüncü kişi kiracı

YB ile YA nın çocukları olmadığı için boşanmak üzere olan GA ile GB nin yeni doğan çocuğunu kendi çocukları gibi nüfuslarına geçirirler.

YA ve YB Ç yi besler büyütür ve evlendirirler. YB kendi adına kayıtlı olan iki daireden birini hiçbir sözleşme olmaksızın Ç ye tahsis eder. Aynı binada başka bir dairenin de semerelerini almasına izin verir.

Ancak gerçeği öğrenen Ç YA ve YB yi dövmeye ve torunlarını göstermemeye başlar. Sonra da nesebin düzeltilmesi davası açar. Nesep düzeltilir.

Son ziyaretinde yine dayak yiyen YB Ç ye karşı tahliye davası açmak istemektedir. Ayrıca semeresini aldığı daireden de elini çekmesini ister.

Ben Ç'ye ihtarname gönderdim, kısaca ''nesebin düzletilmesi ve dayaktan sonra işlem temeli çökmüştür. Oturduğun daireyi boşalt, semeresini aldığın daireden de elini çek'' dedim.

ÜK'ye ihtarname gönderdim ve ''bundan sonra kiraları müvekkile öde, yoksa tahliye ederim'' dedim.(yalnız ÜK içerde 5 aylık depozito alacağım var diyor)
------------

Sorularım;

1-Ç halen müvekkile ait olan gayrimenkulden (işlem temelinin çökmesi nedeniyle) fuzuli işgal sebebiyle tahliye davası açılarak mı tahliye edilecek yoksa müdahalenin meni davası ile mi? Bu davalarda görevli mahkeme neresi olacak?

2-ÜK ile kurulmuş olan kira akdinin durumu nedir? Kira bedellerini öderse sanırım tahiye edemeyeceğiz. Ayrıca içerde 5 aylık depozito alacağı varmış. Müvekkil çıkart diyor. Çıkartabilir miyiz?

ük ile yapelen sözleşmede müvekkiliniz kiralayansa sorun yok, 13 nolu ödeme emrini göderin, 30 gün içinde ödemezse mercii ilk celse dahi tahliyeye karar verebilir.Temerrüd durumu önemli.ama 29 gün de yatırırsa tahliye edemezsiniz.kısaca kira alacağınız için her hangi bir sorun olacağını sanmıyorum.
işlem temelinin çöktüğünden bahisle çektiğiniz ihtarname ise belkide eskiden 3091 sayılı yasa ile işgalcileri kaymakamlık aracılığı ile tahliye edebildiğimiz yolu biraz işlevsiz hale getirmiştir.Çünkü aranızda bir akdi ilişki olduğunu ileri sürdüğünüz an, fuzuli işgali ileri sürmeniz biraz çelişkili bir hale gelebilecektir.İşgale ıttıladan itibaren 15 günlük süre içinde müdahale isteyen düzenleme hala değişmedi ise, ihtarnamenizle bu süreyi de tetiklediniz galiba.Ancak başa dönüp ihtarnameye konu, işlem temeleinin çöktüğüne atıfta bulunduğunuz akdi ilişkinin ne olduğunu ,geçerli olan bir akdi ilişki olduğunu söylüyorsanız yukarıda belirttiklerimin hala geçerli olduğunu, yok esasen bir akid,sözleşme yok diyebiliyorsanız, temeli çökmüş bir akidden bahsetmek sanırım anlamlı olmayacaktır.bir kaç ihtimalli düşünmekte fayda olabilir.kolay gelsin