susma hakkı hak mıdır?

Susma hakkı uygulamada hangi durumlarda kullanılır?Yada kullanılır mı?
Yetkili olmayan bir savcıdan alınan arama ve gözaltı kararına karşı hangi yollara başvurulabilir?

Uygulamada şüphelinin veya mağdurun ifade vermesi halinde kendini,başkasını veya yakınlarını suçlayıcı beyanlarda bulunmasının kaçınılmaz olduğu hallerde susma hakkını kullandırılıyor.
Yetkili olmayan soruşturma makamının yaptığı işlemler ile ilgili olarak
Yetkili olmayan hâkim veya mahkemenin işlemleri

MADDE 20.– (1) Yetkili olmayan hâkim veya mahkemece yapılan işlemler, sadece yetkisizlik nedeniyle hükümsüz sayılmaz.

Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ya*pılan işlemler

MADDE 21.– (1) Bir hâkim veya mahkeme, yetkili olmasa bile, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, yargı çevresi içerisinde gerekli işlemleri yapar.


hükümlerinin kıyesen uygulanmalı kanaatindeyim

susma hakkı en temel sanık haklarından biridir.hem soruşturma aşamasında hemde kovuşturma aşamasında var olan bir haktır.arama ve gözaltı işlemlerine karşı itiraz yoluna başvurabilirsiniz

İFADE VE SORGUNUN TARZI

Madde 147 - (1) Şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde aşağıdaki hususlara uyulur:

a) Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.

b) Kendisine yüklenen suç anlatılır.

c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.

d) 95 inci Madde hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhâl bildirilir.

e) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu söylenir.

f) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınır.

g) İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.

h) İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkânlardan yararlanılır.

i) İfade veya sorgu bir tutanağa bağlanır. Bu tutanakta aşağıda belirtilen hususlar yer alır:

1. İfade alma veya sorguya çekme işleminin yapıldığı yer ve tarih.

2. İfade alma veya sorguya çekme sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren veya sorguya çekilen kişinin açık kimliği.

3. İfade almanın veya sorgunun yapılmasında yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri.

4. Tutanak içeriğinin ifade veren veya sorguya çekilen ile hazır olan müdafi tarafından okunduğu ve imzalarının alındığı.

5. İmzadan çekinme hâlinde bunun nedenleri.

Sayın Üyeler;
Susma hakkı kanunda düzenlenmiş şeklinden ziyade uygulamada hangi durumlarda kullanıldığını sormak istemiştim.
Başıma gelen bir olayda müvekkil susma hakkını kullandı. Savcılıkta ifade vermeden evvel Sayın Savcı, ne diye susuma hakkını kullandı ki, saat beşe geliyor mesai bitiyor daha bir yığın işim var iki saat ifade mi alayım şimdi.. dedi.Kanunda düzenlenmiş hak olduğunu Usul kurallarına uyulması gerektiğini ayrıca gece saat on iki olduğunu yorgun olduğumu ...vs. Sorduğum bazı arkadaşlarım bana uygulamada kullanmayın müvekkilin aleyhine denildi.Öyleyse kanunda ne diye düzenlenmiş.Aklıma takıldı sorayım dedim...

Alıntı: Yazan Av.Mehmet_Ali Sayın Üyeler; Susma hakkı kanunda düzenlenmiş şeklinden ziyade uygulamada hangi durumlarda kullanıldığını sormak istemiştim. Başıma gelen bir olayda müvekkil susma hakkını kullandı. Savcılıkta ifade vermeden evvel Sayın Savcı, ne diye susuma hakkını kullandı ki, saat beşe geliyor mesai bitiyor daha bir yığın işim var iki saat ifade mi alayım şimdi.. dedi.Kanunda düzenlenmiş hak olduğunu Usul kurallarına uyulması gerektiğini ayrıca gece saat on iki olduğunu yorgun olduğumu ...vs. Sorduğum bazı arkadaşlarım bana uygulamada kullanmayın müvekkilin aleyhine denildi.Öyleyse kanunda ne diye düzenlenmiş.Aklıma takıldı sorayım dedim...

Evet soruyu yanlış anlamışız. Şüpheli zaten karakolden savcılık önüce gelene kadar bir kanaat ile beraber getiriliyor. En azından benim tanık olduğum şekil bu.
Kolluk savcıya bir yazılı birde sözlü rapor veriyor.Ve bizde oluşan kanaati lehe değiştirmeye çalışıyoruz.
Uygulamada somut olaya değişir ama susma hakkını kullandırmak en azından hatırlatmak lazım.Bu anayasal bir hak.
Zira şüpheliden delile değil de delilden şüpheliye doğru gidilmeli.

Susma hakkı, yasa üstü bir haktır. 1982 Ay. m. 38/5 hiç kimsenin kendisini veya yakınlarını suçlayıcı bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Görüldüğü üzere, susma hakkı Anayasada kişi hakkı olarak güvence altına alınmıştır. Yargıtay içtihatları da Anayasa ve CMK amaçları yönünde kararlar vermekte ve susma hakkını korumaktadır.Hatta, sırf susma hakkını kullandı diye genel indirim nedenlerinin uygulanmamasını Yargıtay öteden beri bozma nedeni olarak görmektedir. Kaldı ki; CMK sisteminde, atılı suçu işlediği sanılan sanığın bu eylemini "Kamu" ispatlamak zorundadır. Bu nedenlerle ve özellikle Yargıtay'ın tavrı karşısında, uygulamada susma hakkını kullanmanın aleyhe bir durum oluşturmayacağı kanısındayım.