Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davalılardan birisin temyizinin diğerlerine etkisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-09-2012, 16:04   #1
hukukcu1985

 
Varsayılan Davalılardan birisin temyizinin diğerlerine etkisi

Bir alacak davası sonrasında iki davalıdan yalnızca biri tehiri icra talepli olarak kararı temyiz etti. Dosya muhtemelen bozularak dönecek. Misal olarak alacak için 10.000 e hükmedildi ama Yargıtay alacağa 1.000 TL dedi ve bozdu. Mahkeme yeniden esasa kaydedip karar verecek. Önceki kararı temyiz etmeyen ve eski karara göre 10.000 Tl yi ödeyen davalının durumu bu noktada nedir?
Old 06-09-2012, 17:06   #2
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Sonuçta verilen karar tarafları bağladığı gibi bozulan karar da tarafları bağlayacak yani temyiz etmeyen -parayı ödeyen bozulan miktarın geri alınması için dava açmak durumunda kalacakbozulmazsa da payı nispetinde borçtan kurtulacak veya müteselsilen sorumlu ise yine payı nispetinde diğer borçluya başvuracak.Ama sizin örnekte zaten tehir-i icralı temyiz eden icra takibi halinde borcu dosya borcunu depo etmek zorunda kalacak.
Old 06-09-2012, 17:36   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Para alacaklarında, temyiz etmeyen bozmadan yararlanamaz. Bu nedenle, temyzi etmeyen için davacı lehine "usulü muktesp hak" doğurmuştur. Onun için artık, geçmiş olsun...
Old 07-09-2012, 16:58   #4
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/12119
K. 2005/829
T. 8.2.2005

• TRAFİK KAZASI SONUCU GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK ( Rücuan Tazminat - Tazmin Sorumluluğuna İlişkin İlk Hükmü Temyiz Etmeyen Sigorta A.Ş.'nin Diğer Davalının Temyizi Üzerine Tazmin Sorumluluğunda Oluşan İndirimden Yararlandırılamayacağı )
• SİGORTALIYA YAPILAN HARCAMA VE ÖDEMELER NEDENİYLE UĞRANILAN KURUM ZARARININ RÜCUAN ÖDETİLMESİ ( Tazmin Sorumluluğuna İlişkin İlk Hükmü Temyiz Etmeyen Sigorta A.Ş.'nin Diğer Davalının Temyizi Üzerine Tazmin Sorumluluğunda Oluşan İndirimden Yararlandırılamayacağı )
• TEMYİZ ( Trafik Kazası Sonucu Geçici İşgöremezlik - Tazmin Sorumluluğuna İlişkin İlk Hükmü Temyiz Etmeyen Sigorta A.Ş.'nin Diğer Davalının Temyizi Üzerine Tazmin Sorumluluğunda Oluşan İndirimden Yararlandırılamayacağı )
2918/m.87
818/m.43,44
ÖZET : Davacı, trafik kazası sonucu geçici işgöremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir. Tazminle sorumluluğuna ilişkin ilk hükmü temyiz etmeyen Genel Sigorta A.Ş.'nin, diğer davalının temyizi üzerine tazmin sorumluluğunda oluşan indirimden yararlandırılmasına olanak bulunmamaktadır.

DAVA : Davacı, trafik kazası sonucu geçici işgöremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.

Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen hüküm altına almıştır.

Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Trafik kazası sonucu yaralanan sigortalı için yapılan ödemelerin, kusurlu araç sürücüsü ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenlemiş olan sigorta şirketinden tazminine yönelik davanın yargılaması sürecinde davanın kabulü yönünde verilen ilk karar, davalılardan Vahdettin Karakuş'un temyizi üzerine, "Somut olayda hatır taşımacılığının unsurlarının gerçekleştiği ve bu nedenle 2918 Sayılı Kanunun 87.maddesinin genel hükümlere yollamada bulunduğu da dikkate alınarak, Kurum zararından; Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması..." gereğinden bahisle bozulmuş, uyulan bozma ilamı üzerine sürdürülen yargılama sonucu verilen kararda ise, "...davalı sigorta şirketi her ne kadar ilk hükmü temyiz etmemiş olsa bile genel kural olan halefiyet ilkesi gereği sigortalı hakkındaki bu indirimden yararlanması gerekecektir." Gerekçesine yer verilerek, bozma ilamı gereğince tazminine hükmedilen miktarda indirim yapılarak hüküm kurulmuştur.

Davalıların davaya konu zarardan birlikte sorumluluğu, Borçlar Kanunu'nun 51. maddesinde yer alan, "Müteaddit kimseler muhtelif sebeplere ( haksız muamele, akit, kanun ) binaen mesul oldukları takdirde haklarında birlikte bir zarar vukuuna sebebiyet veren kimseler hakkındaki hükümlere göre muamele olunur." İçerikli düzenlemeden kaynaklanmakta olup, anılan düzenleme, birden çok kişinin, gerek haksız eylem, gerek sözleşme ve gerekse yasa kuralı gibi sebeplerden ve aynı zarar için zarara uğrayana karşı sorumluluğu durumunda, bunlar arasında BK. 50. maddesinde yer alan bir zarara ortaklaşa sebep olanlar hakkındaki sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanması gereğine yer vermiştir. Davalılar arasındaki hukuksal ilişki, zararın tümünün tahsili için, zarardan birlikte sorumlu olanların biri veya birkaçı hakkında alacaklıya dava açma olanağı veren ve eksik teselsül olarak adlandırılan birlikte sorumluluk ilişkisi olup, anılan düzenlemeye dayalı olarak açılan davanın birden fazla davalısının davadaki konumu ise, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 43. maddesinde tanımını bulan İhtiyari dava arkadaşlığıdır.

Pasif dava arkadaşı olarak da nitelenen davalılar hakkındaki davanın birlikte görülebilmesinde, zaman,emek, yargılama giderinden tasarruf ve aynı konuda çelişik hükümlerin önlenmesine ilişkin uygulama ilkeler ile teselsül hükümlerinin davacının hakkına tam olarak ulaşabilmesi için tanıdığı yasal olanak da etkilidir. Sübjektif dava birleşmesinin ortaya çıktığı bu halde, dava arkadaşları hakkındaki davaların ve konumlarının mecburi dava arkadaşlığındaki gibi biribirine bağlı olmayışı, davalıların hak ve itirazlarını biri birinden bağımsız olarak savunup ileri sürebilmeleri, bu arada bağımsız olarak kanun yollarına da başvurma haklarının bulunması nedeniyle; süresinde temyiz yoluna başvurmayan davalı hakkındaki hüküm kesinleşeceğinden, hükmü temyiz etmemiş olan dava arkadaşının, diğer dava arkadaşının temyizi üzerine verilen bozma kararından yararlanmasına da olanak yoktur.

Sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında, tazminle sorumluluğuna ilişkin ilk hükmü temyiz etmeyen Genel Sigorta A.Ş.'nin, diğer davalının temyizi üzerine tazmin sorumluluğunda oluşan indirimden yararlandırılmasına olanak bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, kararın davacı Kurum tarafından temyiz edildiği de gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.

SONUÇ : Karar gerekçesinde yer alan, "Ayrıca davalı sigorta şirketi her ne kadar ilk hükmü temyiz etmemiş olsa bile genel kural olan HALEFİYET ilkesi gereği sigortalı hakkındaki bu indirimden yararlanması gerekecektir." ibaresinin silinmesine, yerine "davalı sigorta şirketinin tazmin sorumluluğunun, temyiz etmediği için hakkında kesinleşmiş olan ilk karar çerçevesinde yerine getirilmesi" gereğine ilişkin açıklamanın karara yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 08.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Kazancı İçtihat Bankası
Old 07-09-2012, 17:24   #5
hukukcu1985

 
Varsayılan

Hepinize teşekkür ederim.Özellikle son iki mesaj sonucu itibariyle daha hoşuma gitti.Sonucun böyle olmasını istediğimden sanırım.
Adnan Bey bu arada ifadenizdeki durumu teyit eden bir kural/hüküm var mıdır?
Old 07-09-2012, 18:07   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukcu1985
Hepinize teşekkür ederim.Özellikle son iki mesaj sonucu itibariyle daha hoşuma gitti.Sonucun böyle olmasını istediğimden sanırım.
Adnan Bey bu arada ifadenizdeki durumu teyit eden bir kural/hüküm var mıdır?

Ben de bir karar ekleyebilirim :

"
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 195.000 DM.nın 4.3.1998 tarihindeki TL. kur karşılığının tahsiline ilişkin verilen kararın davacı ve davalılardan Şehnaz Deveci, Sabriye Monika Ejder tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce, davacı temyiz itirazları reddedilmiş temyiz eden davalıların itirazları kısmen kabul edilerek, davacının sadece 4000 DM. Kaporayı isteyebileceği gerekçesi ile karar bozulmuştur. ........................................Bozmaya uyan yerel mahkemece, 4000 DM.nin 18.3.1997 tarihindeki TL. kur karşılığının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, verilen karar bu defa davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Müteselsil borçluların alacaklı karşısındaki hukuki durumuna gelince; Bilindiği gibi, borçluların tümüne ortak bir şekilde tanınmış olan ve müteselsil borcun doğuş sebebinden veya içeriğinden doğan defilere ortak def'iler denir ( BK.143 ). Borcun doğmadığına veya etkili ve geçerli olmadığına ilişkin itirazların da ortak def'ilerden olduğu doktrinde de kabul edilmektedir ( Prf. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler C.111.Sh.394 ). Müteselsil borçluların borçları birbirinden bağımsız olduğu için, borçlulardan her birinin fiili yalnız kendisi hakkında hüküm ve sonuç doğurur. BK:nun 144. maddesi hükmü gereğince de, bir borçlu diğer borçluların durumlarını ağırlaştıramaz. Bunun sonucu olarak, bir örnek vermek gerekirse, bir borçlu zamanaşımı def'ini ileri sürmez ise, bu yalnız kendisi için sonuç doğurur ve sonuçlarına da katlanır. Bu durumda bu şekilde davranan borçlunun kusuru gerektiğinde iç ilişkide ve rücu sırasında tartışılacaktır.

Bu açıklamalardan sonra, somut olaya dönecek olursak, mahkemece verilen ilk hükümde dava kısmen kabul edilerek 195.000 DM.nin 4.3.1998 tarihindeki TL. kur karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup, bu hüküm davalılardan Ayşe Ejder tarafından temyiz edilmemiştir.
Yukarıda da açıklandığı gibi, müteselsil borç ilişkisin de, borçluların sorumluluğu birbirlerinden ayrı olup, her bir borçlu borcun tamamından ayrı ayrı sorumlu olduğuna göre, ilk hüküm davalı Ayşe tarafından temyiz edilmemekle artık bu davalı yönünden kesinleşmiştir. Burada yeri gelmişken önemle belirtilmelidir ki, taşınmaz hukuku yönünden, mirasçılardan birinin temyizinden diğer temyiz etmeyen mirasçılar dahi yararlandırılmakta ise de, iştirak halindeki mülkiyette her bir mirasçı taşınmazın her bir cüzinde mülkiyet sahibi olduğu için bu zorunluluktur. Halbuki, dava konusu para alacağı olup, bu ilkenin uygulanması, bir başka anlatım ile, bir mirasçının temyizinden diğer mirasçının yararlandırılması mümkün değildir. Oysa, mahkemece, hakkında verilen hüküm kesinleşen ve davacı bakımından usuli kazanılmış müktesep hak oluşan Ayşe Ejder yönünden de diğer davalılar yararına yapılan bozmadan yararlandırılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." . 13. HD.2003/9591 K. 2004/848 T. 29.1.2004
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
davalılardan birinin değişme ihtimali? gonovenkov Meslektaşların Soruları 2 08-06-2012 19:08
Tenfiz talebinde davalılardan birini göstermemek granma Meslektaşların Soruları 1 04-10-2011 18:16
Davalılardan birine tebligat yapılmadan ilamın kesinleşmesi Av_Burcu Meslektaşların Soruları 15 27-05-2009 15:51
İlamda gösterilen davalılardan birisi tebligatı alıyor... Av.ZAFER İŞERİ Meslektaşların Soruları 9 25-04-2007 18:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04025793 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.