Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Fazla Mesai-İmzalı Bordro

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-09-2012, 11:30   #1
zuziao

 
Varsayılan Fazla Mesai-İmzalı Bordro

Değerli meslektaşlarım öncelikle yeni adli yılınızı kutluyor, başarılar diliyorum.

Bir restaurantta aşçı olarak çalışan müvekkilin İşçilik alacaklarından kaynaklanan iş davasında, davalı şirket tarafından müvekkil işçi tarafından imzalanmış ücret hesap pusulaları dosyaya sunulmuştur. Ancak bu ücret hesap pusulaları, işçilere toplu şekilde geriye dönük (3-4 yıllık) olarak, işten çıkarma tehditi altında, içeriğini inceleme fırsatı verilmeden imzalattırılmıştır. İmzalardan sonra da çalışma 1-2 yıl daha devam etmiştir. Tüm çalışma süresi boyunca maaşlar banka üzerinden yatmıştır.
Ücret hesap pusulalarında Her ay 22 saat fazla mesai gösterilmiş, yani günlük 1 saat fazla mesai gösterilmiş, ancak müvekkil günde en az 3 saat fazla mesai yapmıştır.
İşyerinde "yıllık izinler-resmi tatiller" toplanıp kışın toplu olarak kullandırılmaktadır.
İmzalı bordrolarda fazla mesai ücreti gösterilmiş ve işçi ihtirazi kayıtsız bu belgeleri imzalamış ise bordroların kesin kanıt niteliğinde olduğu ve aksinin yazılı delil ile ispatlanması gerektiği şeklindeki Yargıtay uygulaması gözönüne alındığında;
-İşçinin 24 gün yıllık iznini kullandığı, ayda bile 22 saat fazla mesai gösterilmiş olması, (personel izin formu elimizde) ücret hesap pusulasının ezbere yapıldığı, gerçeği yansıtmadığı, gerçekte fazla mesailerin daha fazla olduğu, bu konuda tanıkların dinletilebileceği
-İş yeri çalışma çizelgesinde 9.00-17.00 saatleri arasında çalışıldığına dair, işçiler ve amir tarafından imzalanmış çizelgeler olmasına rağmen işyerinin en az 21.00'e kadar açık olduğu gerçeği gözönüne alındığında,(bu belgede elimizde)
bu iki belge yazılı delil olarak değerlendirilebilir mi ? Yazılı delilden kasıt nedir ?yada bu Yargıtay görüşünün aksine karar ve uygulamadaki son durum hakkında bilgi, karar ve değerli görüşlerinizi rica ediyorum.
Hepinize iyi çalışmalar.
Old 04-09-2012, 12:33   #2
avktderya

 
Varsayılan

selam
her aya ilişkin olarak imzalı bordro söz konusu ise fazla mesai talebiniz olamaz. zira ihtirazi kayıt konulmadığı için fazla mesai talebi olamaz. Yargıtay günlük 3 saat fazla mesainin üzerini kabul etmiyor.

fazla mesai alacağına dair fazlaya ilişkin hakkı saklı tutulmadan imza atıldığı için fazla mesai alacağı olmaz. ama atılan imzalardan sonra 1,2 yıl daha çalışma olmuş diyorsunuz bu dönem için dava açabilirsiniz fazla mesai hakkınız söz konusu ise.
iyi çalışmalar
saygılarımla
Old 04-09-2012, 14:02   #3
zuziao

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, cevabınız için teşekkür ederim.
Cevabınız genel kanı ve uygulamayı özetlemiş ancak ben burada imzalı bordroların gerçeği yansıtmadığı hususunu tespit etmek ve aksini yazılı delil ile ispatlamak için bir yol arıyorum.
Yargıtay kararlarında da bu husus İmzalı bordroların yalnızca yazılı delil ile aksinin ispatı mümkündür. Yazılı delilden kasıt nedir ve yukarıda bahsettiğim iki adet işyerinin amiri tarafından imzalanmış bulunan belge bu yazılı delil kapsamında değerlendirilebilir mi ? bu hususta bilgi ve görüş rica ediyorum.
Old 04-09-2012, 14:56   #4
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

İşverenin sunmuş olduğu yazılı delili kendi içerisinde çelişki olduğunu, bu sebeple sunulan bordroların geçerli olmadığını iddia edebilirsiniz.

Çelişkiyi ispatlamak biraz zor olabilir.

Saat 21.00'e kadar işyerinin açık olduğunun belgesi, davacının o saate kadar çalıştığını göstereceğini sanmıyorum.

Bordroların toplu olarak imzalatıldığını, işverenin kabul ettiğini varsaysak dahi, işçinin bunu sonradan imzalaması da uygulamanın bu yönde olduğunun kabulüdür, diye düşünüyorum.

Ancak işyerinde ki sigortalı işçi sayısı, işyerinin yoğunluğu, diğer işçilerin ücret bordrolarının tanzimi gibi durumlar, haklılığınızı ortaya çıkartabilir.
Old 04-09-2012, 15:51   #5
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

YHGK
Esas : 2012/9-2
Karar : 2012/250
Tarih : 28.03.2012
FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ
BORDRODA FAZLA ÇALIŞMA KAYDININ BULUNMAMASI ( Müdürün Fazla Çalışması )
KURUMSALLAŞMIŞ MAĞZA MÜDÜRÜNÜN FAZLA ÇALIŞMASI
ŞOK MAĞZASI MÜDÜRÜNÜN FAZLA ÇALIŞMASI
İK.41, 68
BK.43, 44, 161, 325
Taraflar arasındaki “fazla çalışma ücreti alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;

Davacının imzasını taşıyan ücret bordrolarında fazla çalışma yapıldığına dair kayıt bulunmamaktadır.
Keza davacının müdür olarak düzenlediği mağaza seyir defteri fotokopilerinden fazla çalışma yapan işçilerin ve fazla çalışmanın niteliğinin ayrıntılı olarak belirtildiği görülmektedir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacı tanık beyanlarına itibar edilerek davacının kaç saat fazla çalışma yaptığı belirlenip hesaplama yapılmıştır.
Ancak davalı şirketin kurumsallaşmış bir yapısı olduğu göz önüne alındığında işyerinin çalışma sistemine ilişkin belgeler ile sorumlu müdür ve yardımcısının görev ve sorumluluklarına ilişkin belgeler celp edilip irdelenmeden, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı kesin olarak belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.fk
DAVA VE KARAR:
Taraflar arasındaki “fazla çalışma ücreti alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;

Ankara 1.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.12.2008 gün ve 2007/18 E. 2008/956 K. sayılı

kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 17.03.2011 gün ve 2009/7932 E.-2011/7371 K. sayılı ilamı ile;

(“…Davacı davalı şirkete ait Şok marketlerinde mağaza sorumlusu olarak çalıştığını, çalıştığı süre boyunca fazla çalışma yaptığını, ancak ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti isteğinde bulunmuştur.

Davalı davacının çalışmalarının haftalık 45 saati aşmadığını savunmuştur.

Mahkemece dava kısmen kabul edilmiştir.

Kararı yasal süresi içinde davalı temyiz etmiştir.

Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.

İşyerinde en üst düzey konumda çalışan işçinin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması durumunda, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.

Satış temsilcilerinin fazla çalışma yapıp yapmadıkları hususu, günlük faaliyet planları ile iş çizelgeleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Genelde belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim karşılığı çalışan bu işçiler yönünden prim ödemelerinin fazla çalışmayı karşılayıp karşılamadığı araştırılmalıdır. İşçiye ödenen satış priminin fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde aradaki farkın işçiye ödenmesi gerekir.

İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.

Günlük çalışma süresinin 11 saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağını ve zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.

Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (m.69/3). Bu hal de günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın bir sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden haftalık 45 saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde 7.5 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararı bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2007/ 40862 E, 2009/ 17766 K).

Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanunu’nun 41. maddesinde yazılı olan fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir. Dairemizin kökleşmiş uygulaması bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2007/32717 E, 2008/31210 K.).

Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.

Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 12.11.2009 gün, 2009/ 15176 E, 2009/ 31514 K.; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/ 25857 E, 2008/ 20636 K.). Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.

Dairemiz kararlarında fazla çalışma ücretlerinden yapılan indirim kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla davalı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği ifade edilmişse de(Yargıtay 9.HD. 11.02.2010 gün 2008/ 17722 E, 2010/ 3192 K.) işçinin davasını açtığı veya ıslah yoluyla dava konusu arttırdığı aşamada mahkemece ne miktarda indirim yapılacağı bilenememektedir. Dairemizce 2011 yılı itibarıyla maktu ve nispi vekalet ücretlerinin yüksek oluşu da dikkate alınarak konunun yeniden ve etraflıca değerlendirilmesine gidilmiş ve her türlü indirimden kaynaklanan red sebebiyle davalı yararına avukatlık ücretine karar verilmesinin adaletsiz sonuçlara yol açtığı sonucuna varılmıştır. Özellikle seri davalarda indirim sebebiyle kısmen reddine karar verilen az bir miktar için dahi her bir dosyada zaman zaman işçinin alacak miktarını da aşan maktu avukatlık ücretleri ödetilmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Yine daha önceki kararlarımızda fazla çalışma asıl alacaktan indirim sebebiyle red vekalet ücretine hükmedilmekte ancak Borçlar Kanunu’nun 161/son, 325/son maddeleri ile 43 ve 44. maddelerine göre ve yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada karışıklığa yol açtığı gibi eşitsizlik de yaratmaktadır. Konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde bir kurala yer verilmediğinden Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve fazla çalışma asıl alacaktan yapılan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir.

Somut olayda davacının imzasını taşıyan ücret bordrolarında fazla çalışma yapıldığına dair kayıt bulunmamaktadır. Keza davacının müdür olarak düzenlediği mağaza seyir defteri fotokopilerinden fazla çalışma yapan işçilerin ve fazla çalışmanın niteliğinin ayrıntılı olarak belirtildiği görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacı tanık beyanlarına itibar edilerek davacının kaç saat fazla çalışma yaptığı belirlenip hesaplama yapılmıştır. Ancak davalı şirketin kurumsallaşmış bir yapısı olduğu göz önüne alındığında işyerinin çalışma sistemine ilişkin belgeler ile sorumlu müdür ve yardımcısının görev ve sorumluluklarına ilişkin belgeler celp edilip irdelenmeden, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı kesin olarak belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…”)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
YHGK 28.03.2012 - K.2012/250
____________ oOo ____________
Old 04-09-2012, 20:11   #6
carlito

 
Varsayılan

Fazla Mesaiyi ispatlamanın bir diğer yolu da bordro tanıklarının davaci iddialarini destekler mahiyetteki ifadeleridir.
Old 04-09-2012, 22:40   #7
Av. Orhan Çoban

 
Varsayılan

Geçmişe yönelik olarak imzalatılan bordrolar konusunda irade fesadı hallerini ve/veya gabini ileri sürerek yazılı delile karşı tanık dinletme hakkını elde edebilirsiniz.
Aslında bonoların gerçeği yansıtmadığını, içeriklerinin sahte olarak düzenlendiğini de tanık beyanları ile destekleyebilir; geçmişe yönelik olarak düzenlenen bordroların tümünün aynı olmasının ve her ay aynı sürelerle fazla çalışma yapılmasının hayatın olağan akışına uymadığını da destekleyici argüman olarak kullanabilirsiniz.
Gerekirse imzaların atılma tarihinin anlaşılması bakımından mürekkep incelemesi talep edebilirsiniz.
Ayrıca olayda İŞTEN ÇIKARILMA TEHDİDİnin üzerinde biraz daha fazla durmanızı tavsiye ederim. Nitekim, işçi geçimini emeği karşılığında elde ettiği ücretle sağladığı için, işten çıkarılma tehdidi sonucunda işçinin bordroları imzalamak zorunda bırakıldığını vurgulayın.
Old 05-09-2012, 10:30   #8
Av.Bilal Barutcu

 
Varsayılan

Bazı işyerlerinde fazla çalışma izin belgesi başlığı altında işyeri bölüm sorumlusu yada personel şefinin imzasının da olduğu normal çalışmanın dışında fazla çalışmaları gösterir belgeler düzenlenmektedir.Bu tarz bir belge varsa bordroda durumun aksini ispatlar nitelikte yazılı delil elde etmiş olursunuz.Ayrıca bu durumu tanıklarınızla da desteklerseniz sonuç alacağınızı düşünüyorum.Müvekkilinize böyle bir belgenin işyerinde düzenlenip düzenlenmediğini sorun.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
fazla mesai ücreti/birden fazla işçi av.yağmur deniz Meslektaşların Soruları 6 19-10-2011 19:46
fazla mesai nobel81 Meslektaşların Soruları 3 03-04-2008 13:11
fazla mesai hırs Meslektaşların Soruları 7 25-10-2007 13:55
fazla mesai Alper Özboyacı Hukuk Soruları Arşivi 7 19-09-2006 14:23
Fazla Mesai Av.Zeynep Sevgi Meslektaşların Soruları 2 31-05-2005 10:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,31734109 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.