Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-04-2011, 20:21   #1
bonncuk0

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Arıyorum

Müvekkilime ait araziler 2006 yılında tapuya tescil edilmiş.Bir kısım arazide osmanlı tapusu ve 1937den itibaren vergi kaydı var.Bir arazide müvekkilim arazinin tapusunu bankaya ipotek göstererek kredi çekmiş ve sera yapmış.Bir arazi taşlık ve çalılık duruyor.Eskiden taşların arasındaki boşluklara ekin ekerler ve arazideki harap zeytin ve harnup ağaçlarını toplarlarmış.Ekin ekili bir kısım da var.Bir arazinin kıyısına da müvekkilim ev yapmış.Hazine 2010 yılında taşlık ve çalılık hazine arazisi olduğu gerekçesiyle dava açtı.Bilirkişi toprağın tarıma elverişli ve zengin bir toprak olduğuna ilişkin ancak seralı kısım için imar ve ihyadan itibaren 15 yıl geçmiştir.Google earth ve hava fotoğraflarından bu sonuç çıkmaktadır şeklinde rapor verdi.Neticede taşlık ve çalılık kısım imar ve ihya olmadığı gerekçesiyle ev olan kısım ev yapmak imar ve ihya değildir gerekçesiyle sera kısım da olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı dolmamıştır gerekçesiyle hazineye kaldı.Şimdi temyize gideceğiz.Benim aradığım bu tür davalarda osmanlı tapusunun önemine,vergi kaydının önemine ilişkin yargıtay kararları.Bir de müvekkilimin tapuyu aldıktan sonra iyiniyetle yaptığı masrafları isteyip isteyemiyceğine dair yargıtay kararları.
Old 19-04-2011, 08:31   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katki

1)Davaya özgü temyiz gerekçesi ?
2)Gerekçenin yasal/hukuksal dayanağı,
3)Gerekçeyi destekleyen örnek karar.
4)Aşağıdaki kararların incelenmesi yararlı olabilir:
4.1.HGK.,E. 2001/8-681,K. 2001/711,T. 10.10.2001
4.2.HGK.,E. 2002/14-829K. 2002/1003,T. 20.11.2002
4.3.YİBGK.E. 2003/1,K. 2004/1,T. 2.4.2004
Kolay gelsin.
Old 19-04-2011, 15:10   #3
bonncuk0

 
Varsayılan Tapuya Güven İlkesi

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/5574
K. 2007/9733
T. 10.10.2007
• KIYI KENAR ÇİZGİSİ İÇİNDE KALAN TAPULU TAŞINMAZ ( Sınırlandırılabileceği - Malikin Tapu Kaydının İptalinden Dolayı Ancak Tazminat Talebinde Bulunabileceği )
• MÜLKİYET HAKKININ SONA ERDİRİLMESİ ( Kıyıların Kamunun Yararlanacağı Yerlerden Olduğu Tapu Kaydı Oluşturulmuş İse İptalinde Kamu Yararının Bulunduğu - Karşılıklı Hak Dengesinin Sağlanması İçin Tazmini Niteliğinde Bedel Ödeneceği )
• KIYININ TAPU SİCİLİ HÜKÜMLERİNE BAĞLI TUTULMASI ( Mülkiyet Hakkının Kamu Yararının Bulunduğu Hallerde Sona Erdirilebileceği - Devletin Verdiği Tapunun Geçersizliğini İleri Sürerek Hiçbir Karşılık Ödemeksizin İptalini İsteyemeyeceği )
• KAMU YARARI ( Bulunduğu Hallerde Mülkiyet Hakkının Tamamen Kaldırılabileceği/Karşılıklı Hak Dengesinin Sağlanması İçin Tazmini Niteliğinde Bedel Ödeneceği - Kıyı Kenar Çizgisi İçinde Kalan Taşınmazın Tapusunun İptali )
• TAPU İPTALİ VE ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Kıyı Kenar Çizgisi İçinde Kalan Tapulu Taşınmaz - Mülkiyet Hakkının Kamu Yararının Bulunduğu Hallerde Sona Erdirilebileceği/Karşılıklı Hak Dengesinin Sağlanması İçin Tazmini Niteliğinde Bedel Ödeneceği )
• AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ ( İç Hukukun Üstünde Sayıldığı/Hükümlerince AİHM'nin Verdiği Kararda Kamu Yararı İle Mülkiyet Hakkından Yoksun Bırakılan Kişinin Hakkı Arasında Hak ve Adalet Dengesini Sağlayacak Bir Oranın Kurulması Gereği - Kıyı Kenar Çizgisi İçinde Kalan Taşınmazın Tapusunun İptali )
• İÇ HUKUKUN ÜZERİNDE SAYILAN AİHS HÜKÜMLERİ ( Dayanarak AİHM'nin Verdiği Kararda Kamu Yararı İle Mülkiyet Hakkından Yoksun Bırakılan Kişinin Hakkı Arasında Hak ve Adalet Dengesini Sağlayacak Bir Oranın Kurulması Gereği - Devletin Verdiği Tapunun Geçersizliğini İleri Sürerek Karşılık Ödemeksizin İptalini İsteyemeyeceği )
2709/m.35/1, 43, 90/5
3621/m.4
4721/m.683
2644/m.33
3402/m.16
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek Protokol 1-1
AİHM tarafından oluşturulan 30.5.2006 tarih 1262/02 sayılı karar
ÖZET : Davacı Hazine, tapuda davalı adına kayıtlı 9 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürüp, tapu kaydının iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.

Mahkemece, taşınmazın kısmen kıyıda kaldığı gerekçesi ile tapu iptali ve elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmiştir.

Mülkiyet hakkı kamu yararının bulunduğu hallerde sınırlandırılabilir veya tamamen kaldırılabilir.

Ne var ki, bu sınırlandırma veya kaldırma gerçekleştirilirken; T.C. Anayasasının 90/5.maddesi ile iç hukukun üstünde sayılan AİHS. Hükümlerince AİHM tarafından oluşturulan 30.5.2006 tarih 1262/02 sayılı kararda ifade edildiği üzere "... kamu yararı ile mülkiyet hakkından kısmen veya tamamen yoksun bırakılan kişinin hakkı arasında makul, kabul edilebilir, hak ve adalet dengesini sağlayacak bir oranın kurulması asıldır."

Devlet tarafından verilen, doğru esasa ve geçerli kayda dayalı tapu ile sağlanan mülkiyet hakkına değer verileceği kuşkusuzdur.Böyle bir yer kıyı kapsamında kalmakla, temel vasfı yani kamu malı olma niteliği değişmemekle birlikte kişinin söz konusu tapuya dayalı hakkının korunması gerekeceği muhakkaktır.

Aksi düşünce tarzının, devletin verdiği tapunun geçersizliğini ileri sürerek, hiçbir karşılık ödemeksizin iptalini istemesi, geçerli kayda dayalı mülkiyet hakkı ile bağdaşmayacağı gibi, devletin saygınlığını zedeler nitelikte bir durum olacaktır.

Bu durumda, kıyılar kamunun yararlanacağı yönlerden olup buralarda yukarda belirtilen nitelikte tapu kaydı oluşturulmuş ise tapunun iptalinde, Anayasanın 43.,Tapu Kanununun 33., Kadastro Kanununun 16.maddesi gözönüne alınarak, kamu yararının bulunduğunun kabulü gerekir.Ancak, kişinin mülkiyet hakkı sona erdirilirken karşılıklı hak dengesinin sağlanması için mülkiyet hakkı sahibine tazmini nitelikte bir bedelin ödeneceği de kuşkusuzdur.Tazminatın nedeni yasa dışı bir işlemden değil hak dengesinin sağlanmasından kaynaklandığından, taşınmazın tam değerini karşılaması da gerekli değildir. Bu düşünce, AİHM.’sinin bir kararında "... Ulusal hukuk ihlalin yol açtığı sonuçları tam olarak gidermeye imkan tanımıyorsa 41.madde AİHM.’ni uygun gördüğü adil bir tazminata hükmetmeye yetkili kılar..." şeklinde dile getirilmiştir.

Somut olay incelendiğinde, kamu yararı nedeni ile davalının tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Davalı tapu kaydının iptalinden dolayı ancak tazminat talebinde bulunabilir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;

Davacı Hazine, tapuda davalı adına kayıtlı 9 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürüp, tapu kaydının iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, taşınmazın kısmen kıyıda kaldığı gerekçesi ile tapu iptali ve elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.09.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat İbrahim Tekesin ile temyiz edilen Hazine vekili Avukat Armağan Örücü geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı.Bilahare Tetkik Hakimi Hülya Gerçeker tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı.Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali, sicil kaydının terkini elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; kayden davalılara ait çekişme konusu taşınmazın kabul kapsamında kalan bölümünün 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca belirlenen kıyı kenar çizgisine göre tanımı aynı yasanın 4.maddesinde yapılan kıyıda kaldığı saptanmak suretiyle, davanın davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki; mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla iç hukuk yönünden, gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır. ( Anayasa Md. 35/1, AİHS Ek Prot. 1-1 ).Türk Medeni Yasasının 683.maddesinde de bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisi belirtilmiş, malikin malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava konusu edebileceği hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı Kararında da ifade edildiği gibi, kıyılar doğal nitelikleri itibariyle herkesin kullanımına açık, diğer taraftan da bu nitelikleri nedeniyle özel mülkiyet alanı ve özel mülkiyete konu olmayacak yerlerdir.Kıyılar, herhangi bir tahsis işlemine gerek olmaksızın doğrudan doğruya herkesin serbestçe yararlanmasına sunulmuş sahipsiz kamu mallarıdır.Bunu sonucu; kıyının zamanaşımı yoluyla kazanılması tapu sicili hükümlerine bağlı tutulması, haczedilmesi mümkün değildir.Kıyılar, bu özelliklerinden dolayı Anayasanın 43.maddesinde ayrı bir bölümde düzenlenmiş, düzenlemede yukarıda sayılan nitelikler vurgulanmıştır.

Bilindiği ve yukarıda sözü edilen yasa ve sözleşmelerin hakkı tanımlayan maddelerini takip eden fıkralarda ifade edildiği gibi, mülkiyet hakkı da kamu yararının bulunduğu hallerde sınırlandırılabilir veya tamamen kaldırılabilir.

Ne var ki, bu sınırlandırma veya kaldırma gerçekleştirilirken; T.C. Anayasasının 90/5.maddesi ile iç hukukun üstünde sayılan AİHS. Hükümlerince AİHM tarafından oluşturulan 30.5.2006 tarih 1262/02 sayılı kararda ifade edildiği üzere "... bir kişiyi mülkünden yoksun bırakan bir önlemin...", "kamu yararına meşru bir amaç gütmesi gerektiği...", "bu önlem alınırken"... başvurulan yollar ve gerçekleştirilmesi amaçlanan hedef arasında makul bir oransallık ilişkisi olması gerekiği.", kişinin "...kişisel ve haddinden fazla yük taşıma zorunda kalması halinde gerekli dengenin kurulamayacağı..." açıktır.

Diğer bir anlatımla, kamu yararı ile mülkiyet hakkından kısmen veya tamamen yoksun bırakılan kişinin hakkı arasında makul, kabul edilebilir, hak ve adalet dengesini sağlayacak bir oranın kurulması asıldır.

Bu arada, üzerinde durulması gereken konulardan biri de: çekişme yaratılan tapu kaydına bağlanan ve böylece kişi adına mülkiyet hakkı oluşurulan kıyı kapsamındaki yere ait tapunun niteliğinin belirlenmesidir.

Devlet tarafından verilen, doğru esasa ve geçerli kayda dayalı tapu ile sağlanan mülkiyet hakkına değer verileceği kuşkusuzdur.Böyle bir yer kıyı kapsamında kalmakla, temel vasfı yani kamu malı olma niteliği değişmemekle birlikte kişinin söz konusu tapuya dayalı hakkının yukarıda ifade edildiği gibi korunması gerekeceği muhakkaktır.

Aksi düşünce tarzının, devletin verdiği tapunun geçersizliğini ileri sürerek, hiçbir karşılık ödemeksizin iptalini istemesi, geçerli kayda dayalı mülkiyet hakkı ile bağdaşmayacağı gibi, devletin saygınlığını zedeler nitelikte bir durum olacaktır.

Bu durumda, kıyılar kamunun yararlanacağı yönlerden olup buralarda yukarda belirtilen nitelikte tapu kaydı oluşturulmuş ise tapunun iptalinde, Anayasanın 43.,Tapu Kanununun 33., Kadastro Kanununun 16.maddesi gözönüne alınarak, kamu yararının bulunduğunun kabulü gerekir.Ancak, kişinin mülkiyet hakkı sona erdirilirken karşılıklı hak dengesinin sağlanması için mülkiyet hakkı sahibine tazmini nitelikte bir bedelin ödeneceği de kuşkusuzdur.Tazminatın nedeni yasa dışı bir işlemden değil hak dengesinin sağlanmasından kaynaklandığından, taşınmazın tam değerini karşılaması da gerekli değildir.Bu düşünce, AİHM.’sinin bir kararında "... Ulusal hukuk ihlalin yol açtığı sonuçları tam olarak gidermeye imkan tanımıyorsa 41.madde AİHM.’ni uygun gördüğü adil bir tazminata hükmetmeye yetkili kılar..." şeklinde dile getirilmiştir.

SONUÇ : Yukarda belirtilen ilkeler doğrultusunda somut olay incelendiğinde, kamu yararı nedeni ile davalının tapusunun iptal edilerek taşınmazın kayıt dışı bırakılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmayıp, davalının tapu kaydının iptalinden dolayı ancak tazminat talebinde bulunabileceğinden usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme kararının ONANMASINA, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14.maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 500.00.-YTL duruşma avukatlık parasının ve aşağıda yazılı 1.645.90.-YTL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10.10.2007 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



Yukarda kıyı-kenar çizgisinde olduğu gibi orman arazileri ile de ilgili kararlar var(AHİM-Köktepe Kararı).Burdaki hazineye ait olduğu iddia edilen arazilerin tapu kadastrosu yapılmış ama 10 yıllık zamanaşımı geçmemiş.Tapunun üç aylık ilan askı süresi bitmiş,tapu kesinleşmiş.Bu hazineye devri söz konusu olan araziler hakkında da iyiniyetle yapılan masrafların tazmini istenemez mi acaba.Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan kusursuz sorumluluğu var.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
Yargıtay Kararı Arıyorum... radikal Meslektaşların Soruları 2 27-10-2008 19:28
yargıtay kararı arıyorum Av.Öznur A. Arabacı Meslektaşların Soruları 1 02-09-2008 11:01
yargıtay kararı arıyorum... Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 3 06-04-2007 11:37
Bir Yargıtay Kararı arıyorum Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 3 29-11-2006 18:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05344200 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.