Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamulaştırma Davalarında Avukatlık Ücreti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-12-2020, 16:07   #1
vayvayva

 
Varsayılan Kamulaştırma Davalarında Avukatlık Ücreti

Meslektaşlarım merhaba,
Kamulaştırma davalarında ücreti belirlerken kıstasınız ne oluyor ve sözleşmeyi nasıl yapıyorsunuz acaba? Kamulaştırmada, belirlenen bedele itirazda vb. işlerde nispi bir ücret belirlenemiyor diye biliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
Old 19-12-2020, 17:01   #2
LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün

 
Varsayılan

Yargıtay
13. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/15304
Karar No:2017/3248
Davacı, avukat olduğunu, davalının vekili sıfatıyla .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dosyasını takip ettiğini, karar duruşmasında hazır bulunduğunu, ancak davalının duruşmaya girmesini istemediğini ve vekillikten azlettiğini söylediğini, bunun üzerine yazılı beyanda bulunarak davadan çekilmek zorunda kaldığını, haksız azil nedeniyle vekalet ücretinin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davacının keşfe mazeretsiz olarak katılmadığını, 01.06.2011 tarihli duruşmaya soyut bir mazeret sunarak katılmadığını, davanın gidişatı ile ilgili olarak kendisini bilgilendirmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.998,79 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacı avukatın vekilliğini yürüttüğü davalıya yönelik Karayolları Genel Müdürlüğünce açılan kamulaştırma bedel tespiti ve tesciline ilişkin davada haksız olarak azledilmesi nedeniyle ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Azlin haksız olduğu mahkemenin de kabulündedir. Her ne kadar mahkemece, kamulaştırma bedelinin tespiti davasında davalı lehine hükmedilen müddeabihin % 15'i oranında akdi vekalet ücreti takdirinin uygun olacağına karar verilmiş ise de; taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması halinde Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesinde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde “müdeabihin değerinin % 10’u ile % 20’si arasındaki bir ücret” mahkemece tayin edilecektir. Ancak Kamulaştırma Kanunu'nun 31. maddesinin (e) bendinde ise, “kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması” nın yasak ve suç sayılan bir eylem olduğu, aynı Kanunun 33. maddesinde de, 31. maddenin (e) bendine aykırı hareket edenler hakkında bir yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve ağır para cezası öngörüldüğü açıkça yazılıdır. Bu durumda kamulaştırma davaları ile ilgili olarak vekalet ücretinin belirlenmesi konusunda, özel kanun niteliğindeki Kamulaştırma Kanununun öncelikle uygulanması gerekeceğinden, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin bir davada, avukatlık ücretinin nispi (müddeabihin belli bir yüzdesi, % 10, % 20, % 30 vb.) olarak kararlaştırılmasının, anılan yasa hükümleri gereğince yasak ve suç teşkil etmesi itibariyle geçersiz olduğunun kabulü gerekir.
Bu kabule göre, yazılı veya sözlü bir sözleşmenin bulunmaması halinde ödenmesi gereken vekalet ücreti miktarının, mahkemenin takdirine göre, dava değerinin % 10’u ile % 20’si arasında nispi (yüzde) olarak belirlenmesini öngören Avukatlık Kanununun 164/4. maddesinin de, aynı şekilde Kamulaştırma davaları yönünden uygulanması mümkün değildir. Aksine görüşün kabulü, başka bir ifadeyle “yazılı ücret sözleşmesi yapılmaması durumunda, Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi gereğince, vekalet ücretinin dava değerinin % 10’u ile % 20’si arasındaki bir oran üzerinden belirlenebileceğini” kabul etmek, bu davalar yönünden ücretin nispi (yüzde) olarak belirlenmesini yasaklayan ve cezai müeyyide öngören Kamulaştırma Kanunu' nun 31(e) ve 33. maddelerine aykırılık teşkil edeceği gibi, genel olarak benimsenen sözleşme serbestisinin, kamu yararı düşüncesiyle sınırlandırıldığı istisnai hallerden biri olarak düzenlenen söz konusu bu yasa hükümlerinin ihdas amacına da aykırı olacaktır.
O halde açıklanan tüm bu nedenlerle, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin davada, avukatla müvekkili arasında yazılı bir sözleşme bulunmaması durumunda, avukata ödenmesi gereken vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda da mahkemece, haksız olarak azledilen davacı avukatın, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi mevcut olmaması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret üzerinden vekalet ücreti talep edebileceği kabul edilerek, bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 137,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-12-2020, 17:34   #3
vayvayva

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün
Yargıtay
13. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/15304
Karar No:2017/3248
Davacı, avukat olduğunu, davalının vekili sıfatıyla .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dosyasını takip ettiğini, karar duruşmasında hazır bulunduğunu, ancak davalının duruşmaya girmesini istemediğini ve vekillikten azlettiğini söylediğini, bunun üzerine yazılı beyanda bulunarak davadan çekilmek zorunda kaldığını, haksız azil nedeniyle vekalet ücretinin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davacının keşfe mazeretsiz olarak katılmadığını, 01.06.2011 tarihli duruşmaya soyut bir mazeret sunarak katılmadığını, davanın gidişatı ile ilgili olarak kendisini bilgilendirmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.998,79 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacı avukatın vekilliğini yürüttüğü davalıya yönelik Karayolları Genel Müdürlüğünce açılan kamulaştırma bedel tespiti ve tesciline ilişkin davada haksız olarak azledilmesi nedeniyle ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Azlin haksız olduğu mahkemenin de kabulündedir. Her ne kadar mahkemece, kamulaştırma bedelinin tespiti davasında davalı lehine hükmedilen müddeabihin % 15'i oranında akdi vekalet ücreti takdirinin uygun olacağına karar verilmiş ise de; taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmaması halinde Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesinde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde “müdeabihin değerinin % 10’u ile % 20’si arasındaki bir ücret” mahkemece tayin edilecektir. Ancak Kamulaştırma Kanunu'nun 31. maddesinin (e) bendinde ise, “kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukat veya dava vekili veya onlar adına hareket edenlere ait olacağının kararlaştırılması” nın yasak ve suç sayılan bir eylem olduğu, aynı Kanunun 33. maddesinde de, 31. maddenin (e) bendine aykırı hareket edenler hakkında bir yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve ağır para cezası öngörüldüğü açıkça yazılıdır. Bu durumda kamulaştırma davaları ile ilgili olarak vekalet ücretinin belirlenmesi konusunda, özel kanun niteliğindeki Kamulaştırma Kanununun öncelikle uygulanması gerekeceğinden, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin bir davada, avukatlık ücretinin nispi (müddeabihin belli bir yüzdesi, % 10, % 20, % 30 vb.) olarak kararlaştırılmasının, anılan yasa hükümleri gereğince yasak ve suç teşkil etmesi itibariyle geçersiz olduğunun kabulü gerekir.
Bu kabule göre, yazılı veya sözlü bir sözleşmenin bulunmaması halinde ödenmesi gereken vekalet ücreti miktarının, mahkemenin takdirine göre, dava değerinin % 10’u ile % 20’si arasında nispi (yüzde) olarak belirlenmesini öngören Avukatlık Kanununun 164/4. maddesinin de, aynı şekilde Kamulaştırma davaları yönünden uygulanması mümkün değildir. Aksine görüşün kabulü, başka bir ifadeyle “yazılı ücret sözleşmesi yapılmaması durumunda, Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi gereğince, vekalet ücretinin dava değerinin % 10’u ile % 20’si arasındaki bir oran üzerinden belirlenebileceğini” kabul etmek, bu davalar yönünden ücretin nispi (yüzde) olarak belirlenmesini yasaklayan ve cezai müeyyide öngören Kamulaştırma Kanunu' nun 31(e) ve 33. maddelerine aykırılık teşkil edeceği gibi, genel olarak benimsenen sözleşme serbestisinin, kamu yararı düşüncesiyle sınırlandırıldığı istisnai hallerden biri olarak düzenlenen söz konusu bu yasa hükümlerinin ihdas amacına da aykırı olacaktır.
O halde açıklanan tüm bu nedenlerle, kamulaştırma bedelinin tespit ve tesciline ilişkin davada, avukatla müvekkili arasında yazılı bir sözleşme bulunmaması durumunda, avukata ödenmesi gereken vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda da mahkemece, haksız olarak azledilen davacı avukatın, taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi mevcut olmaması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde öngörülen maktu ücret üzerinden vekalet ücreti talep edebileceği kabul edilerek, bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 137,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Meslektaşım teşekkürler. Bunu bildiğim için ne gibi yollar izliyorsunuz nasıl bir kıstas uyguluyorsunuz ya da ücret olarak ortalama olarak ne alıyorsunuz diye görüşlerinizi merak ettiğim için konuyu açtım. Belirlemeyi genellikle nasıl yapıyorsunuz?
Old 20-12-2020, 13:31   #4
LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün

 
Varsayılan

Meslektaşım.
İçtihattan çıkardığım sonuç.
Maktu Vekâlet ücreti kararlaştırılabilir.
TBK da belirtilen aşırı yaralanma (gabin) sınırlaması ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 164/2 sınırlarına dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Old 20-12-2020, 15:37   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Kamulaştırma K.m.31/'e göre yasaklandığı, Yargıtay HGK ve 13 HD. kararları ile nisbi vekalet ücreti öngören sözleşmelere izin verilmediğine ve yasaklamanın Av.K.m.164'hükmüne aykırı olmadığının kabulüne göre, Avukatlara ,"siz bu işe girmeyin, karışmayın" demek isteniyor. TBB aşağıdaki kararında Kamulaştırma K.m.31'e aykırı nisbi vekalet ücreti içeren sözleşme yapmayın, yapılmış ise, yerine getirilmesinde ısrarcı olmayın tavsiyesinde bulunuyor.

TBB Birliği Disiplin Kurulu’nun 18.10.2002 gün ve E. 2002/143,
K. 2002/283 sayılı kararı:


“... Şikayetçi ile avukat arasında yapılan 03.04.1999 tarihli ücret sözleşmesi, Baro Disiplin Kurulu kararında da belirtildiği gibi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31. maddesine aykırı hükümler içermektedir. Anılan yasa ile “dava giderlerinin avukat tarafından kabullenilmesi” ve “kamulaştırma bedelinin tamamının veya bir kısmının avukata ait alacağının kararlaştırılması” yasaklanmış olduğu halde, şikayetlinin bu yasaklara uygunolmayan bir sözleşme düzenleyerek müvekkilinden haksız taleplerde bulunması disiplin suçu oluşturmaktadır. Avukatlık Yasası’nın 2. maddesinde “hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına” tahsis etmesi öngörülen bir avukatın suç oluşturan bir sözleşme yaparak, bu sözleşmenin yerine getirilmesinde ısrarcı olması kabul edilemez...”
Old 20-12-2020, 17:15   #6
vayvayva

 
Varsayılan

Üstatlarım teşekkür ederim. Bu yasakları ve öngörülen cezayı biliyorum, bu noktada merak ettiğim maktu ücreti kararlaştırırken kıstasınız nasıl oluyor ya da ne yapıyorsunuz? Mesela 100.000,00 tl değerinde bir kamulaştırmada maktu 10.000,00 tl gibi bir ücret mi belirliyorsunuz? İzlediğiniz yolu merak ettim sadece. Yine de teşekkür ederim.
Old 20-12-2020, 17:16   #7
LLM. Avukat Ömer Faruk İlgün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan vayvayva
Meslektaşım teşekkürler. Bunu bildiğim için ne gibi yollar izliyorsunuz nasıl bir kıstas uyguluyorsunuz ya da ücret olarak ortalama olarak ne alıyorsunuz diye görüşlerinizi merak ettiğim için konuyu açtım. Belirlemeyi genellikle nasıl yapıyorsunuz?
Sayın
Meslektaşım.
İçtihattan çıkardığım sonuç.
Maktu Vekâlet ücreti kararlaştırılabilir.
TBK da belirtilen aşırı yaralanma (gabin) sınırlaması ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 164/2 sınırlarına dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Old 20-12-2020, 20:20   #8
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Katkı

Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 2017/1007 Esas 2020/ 476 Karar 21.01.2020 Tarih:


"Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, avukat olduğunu, davalıların verdikleri vekaletlere istinaden dava dışı Belediye aleyhine Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/208 esas, 2011/160 karar sayılı, 15/03/2011 karar tarihli dosyası ile kamulaştırmasız el atma davası açıp sonuçlandırdığını, aldığı ilamın infazı için ... Anadolu 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/12163 sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, dava ve takip masraflarının idareden paranın tahsili anında verilmek üzere tarafından karşılandığını, ancak davalıların herhangi bir gerekçe göstermeden kendisini azlettiklerini, yaptığı araştırma sonunda, davalılarla belediye arasında kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili konusunda protokol yapılmış bulunduğunu öğrendiğini, Avukatlık Yasası gereğince haksız azille beraber ücret alacağının doğduğunu, ücret alacaklarının tahsili için davalılar aleyhine ... Anadolu 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/752 sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, ancak davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduklarını belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 oranında icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar, kazanılmış olan alacaklarının henüz tahsil edilmediğini, tahsilat sonucunun beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, takibin 3.000,00 TL müvekkillerden alınacak vekalet ücreti, 6.278,00 TL hasımdan alınacak vekalet ücreti, 250,00 TL icra vekalet ücreti ve 1.181,67 TL işlemiş faiz olmak üzere, toplam 10.709,67 TL üzerinden ve sadece asıl alacak olarak nitelendirilen 9.528,00 TL'ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, 9.528,00 TL üzerinden, %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle Yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Mahkemece, davacının davalılardan, Kamulaştırma Yasası 31/e maddesinde “Kamu Düzeninden” sayılan ve “kamulaştırma bedeli üzerinden, vekille bir oran dahilinde yapılan anlaşmaların geçersiz olacağı” hükmü gereği, öte yandan alacağın doğduğu tarihte yürürlüğe girmiş bulunan 6292 sayılı Yasa gereği kamulaştırmasız el atma davalarında Kamulaştırma Yasasının uygulanacağına dair düzenleme gereği 31/e maddesinin davada da re'sen uygulanması gerektiği gerekçesiyle; hissedar olan her bir müvekkili yönünden 1.500,00'er TL maktu vekalet ücreti olmak üzere, toplam 3.000,00 TL müvekkil vekalet ücreti isteyebileceğine karar verilmiştir. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, davacının akdi vekalet ücreti alacağı, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından, 1136 sayılı Avukatlık Yasası 164/4. maddesi uyarınca asgari ücret tarifesinin altında olmamak kaydıyla %10 ile 20’si arası ücret takdiri gerekeceği, %10 alt sınırın asgari ücret tarifesi altında kaldığı dikkate alınarak tarife kapsamında nispi vekalet ücreti olarak 9.232,57 TL hesaplanmıştır.

11/06/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. fıkrası ile getirilen "Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir." şeklindeki düzenlemesi karşısında kamulaştırmasız el koyma tazminatı davalarında karar ve ilam harcının maktu olarak alınmasına ve maktu vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6. maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13/03/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13/11/2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Temyize konu dosyanın karar tarihinin 20.02.2015 olduğu, davaya konu Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın 01/04/2009 tarihinde açılıp, 15/03/2011 tarihinde karara bağlanarak, 25/05/2012 tarihinde kesinleştiği, buna göre, 6487 sayılı Yasanın avukatlık hizmeti sırasında yürürlükte olmadığı ve temyize konu dosyanın karar tarihinden önce de yürürlükten kalktığı gözönüne alınarak, bilirkişi raporu doğrultusunda 1136 sayılı Kanun gereği akdi vekalet ücret alacağı yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/01/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.

Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kamulaştırma Bedeli'nin tespiti ve tescil davalarında faiz alacağı için uygulanacak vekalet ücreti 211Beatles Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 0 03-01-2017 13:53
Kamulaştırma davalarında görev sorunu av.özgenç Meslektaşların Soruları 3 02-10-2012 11:13
Kamulaştırma Davalarında Birden Fazla Hissedar lehine Vekalet Ücreti avmehmetcelik Meslektaşların Soruları 1 04-01-2012 16:45
Kamulaştırma Davalarında Değerlendirme Tarihi Kemosabe Meslektaşların Soruları 1 17-06-2010 21:38
Islah ve Kira tespit davalarında karşı taraf(davalı) avukatlık ücreti recepbarlas Meslektaşların Soruları 3 07-02-2007 22:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05976701 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.