Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

TerkedİlİŞİn Anatomİsİ…

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-01-2012, 16:23   #1
son yolcu

 
Varsayılan TerkedİlİŞİn Anatomİsİ…

Terk Edilen Kadın Kendini Astrolojiye, Erkekte Hafiyeliğe Vuruyor…
Terk edilen kadınsa;
İlk olarak durumu kabul edemez, kendinin dışındaki tüm nedenleri büyüteç altına alır. “Kocamın, aklını çeldiler”
İkinci etap biraz daha sessiz ilerler. “Zaman her şeyin ilacıdır, biraz kafasını toplayınca anlayacak ne büyük hata yaptığını”
Üçüncü etapta aracılar devrede. Toplum içinde kendini misyonerliğe adamış, toplum huzur ve refahı için ant etmiş kişiler !!! ‘Biz kocanla konuşuruz sen üzülme’
Dördüncü etap, akarına bırakırsanız düzelecek bir ilişkinin, arabulucular sayesinde çıkmaza girdiği bir etaptır. Bu devrede terk eden, durumu sevimli göstermek adına, geçmiş yılların tüm olumsuz yanlarını da ekleyerek anlatır arabuluculara. “Karımın tek kusuru bununla da bitmiyor ağabeyciğim. Falanca zamanda şunu da yapmıştı.”
Ve beşinci etap; Kadının zamkla bağlı olduğu ilişkide, arabuluculardan da ümidini kestiği anlar başlar. Bu, kadının astroloji merakının başladığı evrenin de başlangıcıdır. Çevreyle diyalog burada biraz daha renklenir.“Kocama kesin büyü yaptılar, adamın gözüne bir görünmüş var.”
-“Falanca yerde bir hoca varmış. Bu iş çözse çözse o çözer.” (ve ilişki dört bilinmeyenli denkleme doğru yol alır.)
Terk edilen kadının mistik zamanları başlamıştır artık…
“Hocam, kocam beni terk etti. Gül gibi geçinip gidiyorduk. Buna büyü muska vs. yaptırmış olmasınlar ?”
-“Kocana büyü yapmışlar evladım. Şöyle endamı yerinde bir kadın yaptırmış bunu.”
“Kurtar bizi bu beladan hocam”
-“Şimdi kurtarırsam 100 TL alırım, yarın kurtarırsam 200 TL. Sen şimdi git bir haftaya kocan evine döner.”
Kadının astroloji merakının zirveye tırmandığı zamanlara çoktan girilmiştir artık. Kadın önüne gelene kahve falı baktırır. İsmini duyduğu tüm hocaların kapısını aşındır.
“Şu tabağın altındaki bir kadın değil mi? Gördün mü falda bile çıktı kör olası”
Atı alan Üsküdar’ı geçerken, kadın tüm astrolojik terimleri de öğrenmiştir. Kadına evliliğinin bittiğini anlatmanın tek yolu da “Evliliğin üç vakte kadar bitecek evladımdır. Şimdi soruyorum size; İlişkiyi düzeltsin diye hocaların, büyücülerin kapısını aşındıranların kaçı erkektir? Ya da önüne gelene kahve falı baktıran kaç erkek duydunuz?

Terk edilen eğer erkekse;
Bay mükemmeller için bu durumu kabullenme süreci biraz farklıdır. Bu süreç erkeklerde biraz daha sessiz ilerler.
Ve birinci etaba erkek daha içine kapanık bir şekilde girer. Burada konuşmalar içten içe yapılır ve durumu cümlelere dökmek uzun zaman alacaktır.
İkinci etapta beyinde sıkışıp ta bir türlü açığa çıkmayan cümleler alınan alkolünde yardımı ile biraz daha rahatça ifade edilir. “Ah ulan ahh… Bu bana yapılır mı, Bir eli yağda bir eli baldaydı. İstediği her şeyi yapmıştım.”
Üçüncü etapta hazmedilememiş olan terk edilişin, soda, alkol ve benzeri içeceklerle hazmedilemeyeceği anlaşılır nihayet....
Ve dördüncü etap; Burada en yakın arkadaş devreye girer.
“Bırak anasının evinde burnu biraz sürtülsün, nasıl olsa dönecektir.”
Arkadaşın tavsiyesiyle tazelenen geri dönecektir umudu, barışma çabalarını da tetikleyecektir. Bu noktada, değişmeyen tek şey değişimdir mantığı, terk edene kabul ettirilmeye çalışacaktır. Beşinci etap, terk edilen erkeğin en akıl almaz etabıdır. Buarada erkeğin araştırmacı ruhu gün yüzüne çıkar. Şimdi akıldaki tek soru; “Şimdi nerde? Nasıl? Ne yapıyor acaba? dır.”
Bu soruyla birlikte terk edilen erkek hafiyelik evresi olan altıncı etaba geçmiştir. Ortak tanıdıklardan, gün sonu raporu ayrıntılı olarak alınıp slipler incelenir. Çünkü terk ediliş sebebi incelemeye alınmıştır…
Sebebin araştırılma evresinde “Ben” diye başlayan cümlelerden alabildiğince kaçılır. Çünkü “Suçlu benim” itirafı, en az terk edildiğini kabullenmek kadar hazımsızlık yaratacak bir itiraftır.
Terk edilen, aksiyon dolu olan bu günlerin ardından, intikam etabına girer. İşte tam burada işi ya hovardalığa ya da zamparalığa döker. Tutarsız ilişkiler yaşar. Buradaki hamle, içten içe intikam alma isteği ve kaybedilen özgüvenin geriye getirilmesi hamlesidir.
“Çocuklarını göstermeyeyim de görsün o gününü… Ev benim… Araba benim… Her şey benim” de söylenen sözlerin bonusudur. Ne de olsa yangından kurtarılan kârdır.!!!
Bir erkek için, içine kapalılık evresi ile başlayıp, alkolle devam eden ve Hafiyelikle sınırların zorlandığı bu evreler intikam alma isteğiyle sona erer.
Ve şimdi soruyorum size, ilişkisini düzeltmek adına alkol şişelerini dipleyen kaç kadın vardır? Yâda sabaha kadar terk edenin kapısının önünde nöbet tutmak suretiyle hafiyelik yapanların kaçı kadındır?
Gazete arşiv i/20Mayıs 2009 (Son Yolcu)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03965592 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.