Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

AŞk Olsun

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-12-2009, 02:36   #1
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan AŞk Olsun




Masmavi gökyüzü, ve bir bebek tazeliğinde gülüşler, ıslak
Anlamsız bir bakışa asılı kalırım,
Kim bilir ne acılar yüklü, ne fırtınalara gebe.
Ne hasretlere doğranmış yürek,
Param parça kuytusunda düş, ama narin…
Dokunasım gelmez, korkarım, üzerine ne gidişler yüklü…

Zaman acımasız, hayat kahpe faklarda gizli,
Uzanan eli değil, yüreğinden paralar çığ düşmüş bedeni…
Bir boşluk belirir yarınlarında,mekik dokuyup gelir maziler.
Tenden süzülür hasret, sel olur ahlar, alır götürür beni benden,
Kısırlaştırılmış duygularda boğulur sabahlar,
Şimşek , tenden iner toprağa,
Sessiz ve ürkütücüdür karanlık, yılandır yoksulluk memleketimde,
Kim bilir kaç şiddetinde sarsılmış umutlar, yıkık viranedir hayatlar…

Kaç kamçı sallandı kim bilir hain ellerinden kaderin,
Küstür, yarından umutsuz , üzerime -üzerime gelir ağlayan kimsesizlikler.
Kırgındır gönül sırtından vurulduğu dostluklara,
Toprak kokar hasret, filiz verir fitne tohumları, sahtedir gülüşler,
Sürgün yemiş en derininden, sevimsiz aşklar kol gezer riya dünyanın,

Anlayamazsın ki ağlayan geceyi,duyamazsın vuslat sevdayı,
Açlık,
Sefalet,
Yalnızlık,
Yoksulluk,
Beş metrekarelik tek gözlü bir odadır hayat.
Suya ekmek banmaktır umut,
Sevgiye can, umuda yürek doğramaktır benlik,
Her santiminde ölüp-ölüp dirilmektir sıla,
Bedenden pul-pul dökülen özlemdir gurbet,
Anlayabilecekmisin nasırlı sevdayı,
Tutabilecekmisin köhne yalnızlıktan sızan ışığı,
Ben tutamadım,
Tutabilene aşk olsun

Eyüp sabrında taş, çatladı en sert göbeğinden,
Taşa sevda ekmek, kızıl güneşe can doğramaktır adam olmak,
Serseri bir düş, yüreğinden vurulmaktır dost,
Kısacası gök kuşağında olmayan tanımsız bir renktir gün,
Çözemedim,
çözebilene aşk olsun

Tanrıların da unuttukları kuytularda doğmaktır hayat,
Kan bombalarıyla kızıl sabaha uyanmak,
Barut kokusuna yön tutmak,
Faili meçhule can adamak,
Yoksulluklara selam durmaktır gözlerdeki tanımsız yaş…

Hey dostum hey,
Lüks malikanelerde gamsız, desteksiz atmalara benzemez ölüm,
Elit dediğin şehrin varoş yüreğine can doğramaktır…… can…
Bir eli yağda bir eli balda yaşama göz kırpmak değil,
Yarına kavuşma hasreti, karanlığa gülümseme özlemidir gün,
Değerin pul olduğu kokuşmuş dünyana benzemez sevda,

İşte,
Vurulurum bir-bir düşlerimden kahpe serseriliğinde yaşamın,
Uryan geldim, uryan giderim, toprak kokar bedenim,
Senden değilim elbette, olmadım da, olamayacağımı da anladım nihayetinde.
İnsanım, özümden öte olmaz değerim, geldiğim gibi göçerim insafsız yüreklerden,

Bozkır yüreğin kardeleni, buzula isyanım,
Uçurumunda paralanmaktır “ben” hayatın,
Gözlerime çekilen katran karası dört mevsim,
Sırtımda paralanmış kamçıları tutamadım, sayamadım,
Tutabilene aşk olsun,

Kimin eli kimin cebinde, yüreği kimin dilinde,
yaşam serseriliğinde nasıl olur da asılır insan?
kefesi bozuk terazi, adaleti sakata uğramış inançların…
nasıl bir dünya, peşkeş çekilmiş yaşam,
yalanlar gerçek, gerçekler nasıl da yalan ?
ben çözemedim…
çözebilene aşk olsun …

cebinde taşıdığın pul değerindesin yaşam aymazlığında,
kötüye kucak açmış riya,
hayaller serseriliğinde dünyanın, haylaz.
Umutlar talan, düşler, zemheri,
Bebek beşiğinde vurulur umarsızca, talan gülüşler,
Beyaz güvercin kanadından değil, vurulmuş yüreğinden,
Kargalar artık kainata hakim,
Kalleş namlu can kusuyor tenden gayri.
İnsanı canımdan,
Hayatı , gözlerimden öte sevdim,
Fitne tohumları ekilmeden nadas yüreklere.
Kazıyamadım ölü hücreleri beyinlerden,
Kazıyabilene aşk olsun …


Dünü bu günden, bu günü yarından,
İnsanı hayvandan, hayvanı insandan,
Aşkı sevdadan, sevdayı serden,
Sevinci gamdan, gamı acıdan,
Dostu düşmandan, düşmanı dosttan,
Seçemedim….
Seçebilene aşk olsun…
Aşk olsun …

KOÇAK
22/12/2009
İSTANBUL
Old 04-03-2010, 22:53   #2
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Bahar kokar nefesin, üç dal üç fidan sallanır esmelerde,
Yalnızlıklarda saklı gümüş yaprak,
Mavi ve yeşil açar güneş sabahında düşlerin,
Ağlamaklı gözler, tavşan kanı, berrak – kınalı
Yenerim sessiz isyanlarımda kahpelikleri – acıları,

Sürgünler yaşarım umutsuz sevmelerde – sınırsız
Kör zindanlar düşlerim yüreğin en kuytusunda – apansız,
Sıralarım bir-bir sızıları kırık – dökük dişlerime,
Hapsederim ızdırapları – doğrarım bir - bir karanlığa,

Yoksulluklarda özlüyorum kaçınılmazları,
Engellenemez çığ, sonsuz akımlarda tükenirim bir başıma,
Gülüşler öylesine masum ki, saf ve üryan,
Kapanmış gözlerimden içerim ay ışığı,

Can tılsımında ilerliyorum patikasında ölümün,
Ve canımın saklısında bir can,
Sevdalar akıtıyorum sessiz geceye - kan değil,
Sıktıkça kemendi cellad, kahpe ve sinsice,
Tarihe bir utanç daha asıyorum – üç fidan gölgesinde,

Ve sonrasında;
Bir ah yükselir derin kuytulardan, ustura gibi,
En keskinine doğranır yürek,
Ellerim, sonsuz gelmezlere sevdalı,
Yüreğim ceylan, yaralı ve ürkek,
Koşarım dar ağacına – tereddütsüz,
Kırıldı kalem gecede, özürsüz.
Susmalar; boğuk ve üzgün,
Ben,….
Ölümlere gülümserim, isyansız… İMKANSIZ
Alıp gidiyorum beni buralardan - bir başıma..
sevdasız…

KOÇAK
04.03.2010
İSTANBUL
Old 25-04-2010, 19:14   #3
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

BEN SOKAK ÇOCUĞUYUM ANNE !!!
Yüreğim acıyor,
kanıyorum her şafak söktüğünde,
Anma, koymadığın adımı bir daha,
hem kundakta terk edildiğim kaldırım taşında değilim ANNE...
Ama biliyormusun ?
her geçeni, esmer yüreği olanı... sen sanırım,
Bakışlar soğuk, renksiz ve şefkatsız ANNE...
Bir değil her yerim acıyor şimdi anne,
her yerim....
yüreğim....


Güneşi ben katlettim,
doğmamış şafağı da....
karanlığı ben çağırdım gözlerime,
Katili olmayı öğrendim umutlatrımın,
celladı da hayatın...
Kodlanmamış bir militanım şimdi ben anne...

Geceleri sığındığım kuytularda kucağını özlüyorum,
hani hiç hissetmediğim kucağın varya annem...
Solan yanağıma, kuruyan dudağıma değmişmiydi gözyaşın bilmiyorum,
ama yüreğin değmişti kayanayan yüreğime anne değil mi ?

Ben,
Sevdaların Üvey Cocuğu,
celladı yıkılmış umutların,
serseri düş korsanı bedenimin,
pimi çekilmiş bombasıyım sokakların şimdi....
Mutlumsun ANNE...!!!

yokluğun enkazında can çekişiyorum anne,
soytarı gülüşler saplandı benedime,
yalnızlığı sen,
kimsesizliği kim kazıdı yüreğime anne, kim ?
alnıma yoksulluğu kazıyan kim anne kim ?


Soytarı özentilerim olmadı hayata dair,
acılar yorganım,
göz yaşı yastığım,
sen hasretim oldun anne, hasretim.....
dondum özlemlerimde geceleri,
Yılan kadar soğuk,
yokluk kadar beter...
vuruldum....
her santiminde ağlamalarımda vuruldum.
Bir yanım hasret, bir yanım kimsesizlik ...


kızgın değilim kadere, küs değilim sana anne.
utanmadım açlığımdan,
küfretmiyorum soysuza,
sen de utanma anne, kader utansın kader....

beni,... seni... bu hale getiren utansın anne...
şayet varsa utanacak yüz, sızlayacak yürek....


Beni artık arama buradalarda,
bıraktığın bebek değilim artık,
kahır yüklü gözlerime, bedenime,
büyüdüm anne büyüdüm...
hem oyuncaklarımı da özlemiyorum,
zaten hiç olmamıştı.
her bayram aynı yama,
yüreğimde kanayan,
örselendikçe körpe bedenim,
bilendim sırat kılıcı misali...

Yüreğimi dayadım en keskin yerine,
kana kana içtim avuçlarımdan kimsesizliği,
yoksulluğu,
yalnızlığı...
atıyorum bedenimi şafaktan şafağa,
kör kuytularda arıyorum avunmaları,


sokaklar meskenim,
kaldırımlar yatağım,
ama yine de hasret yorganım be anne...
bedenime saplanmış kör kurşun adım, anne...
Şairin yüreğinden damlayacak bir damla kan adım anne,
adımı kusacak kara çalan kalem,

BEN SOKAK ÇOCUĞUYUM ANNE....


KOÇAK
25.04.2010
İSTANBUL
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Günümüz Kutlu Olsun:) buketoz Site Lokali 2 26-11-2019 10:55
Hayırlı Olsun preator44 Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 3 13-04-2008 23:00
iste kardeşin olsun av.ilknur77 Site Lokali 6 02-11-2007 15:40
Kutlu Olsun... Cumok Hukuk Sohbetleri 0 05-04-2004 09:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04835510 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.