Karşı tarafın vekilinin şahsımıza yönelttiği asılsız ithamlar hakkında

Merhabalar meslektaşlarım,

Görülmekte olan ve DAVACI olduğumuz bir dosyanın son celsesinde başka bir ilde ÖN İNCELEME duruşmamız olduğundan dolayı e duruşma talep ettik reddedildi. Biz de mazaret olarak kabul edilmesini talep ettik.

Duruşma zaptını okuduğumda karşı tarafın vekili şu ifadeyi kullanmış:

"... aynı zamanda sunulan mazeret dilekçesine itiraz ediyoruz, e-duruşma diye bir sistem vardır, davacı taraf davasını sürüncemede bırakmaktadır, bundan önceki 4 celsede de tevkil kullanmıştır, bu nedenle mazeret talebinin reddine karar verilsin..."

Bu ifade hak vereceksiniz ki meslek etiğine uymayacak bir ifade olup direkt vekil olarak şahsımızı hedef almaktadır. Bu ifadenin hukuken karşılığı nedir savcılığa şikayette bulunabilir miyiz acaba?

Merhaba meslektaşım;
Avukatlar olarak yargı sisteminde zaten yeterince mağdur ediliyorken meslektaşlarımıza karşı anlayışlı davranmak önceliklerimizden olmalı diye düşünüyorum. Meslektaşın tavrının bende doğru bulmadım fakat bu beyana karşı savcılığa şikayet etmek çok orantısız bir karşılık değil mi? Davanın türünden veya müvekkilin davaya karşı tutumundan kaynaklı olarak meslektaşımız bu beyanı vermiş olabilir diye düşünüyorum. Sonuçta e-duruşma talebiniz reddolmasına rağmen mahkemede bu durumu meslektaşa bildirmemiş olabilir. Şahsen duruşma ve keşif beklerken meslektaş geç kalmışsa ve dosyada mazeret bulunmuyorsa bizzat karşı taraf vekilini arayarak gelip gelmeyeceğini, eğer başka bir işim yoksa bekletebileceğimi söylüyorum.
Saygılarımla

Meslektaşım merhabalar,
Çok haklısınız yargı mekanizmaları içerisinde elimiz kolumuz yeterince bağlanmakla beraber hali hazırda birçok ithamla da karşılaşıyoruz. Bu süreçte birbirimize azami desteği vermeye çalışıyoruz sizin gibi ben de dahil. Zaten bu yüzden fazlasıyla içerledim. Dosya sırf sürüncemede kalmaması amacıyla halihazırda tevkillerde bulunmak zorunda kaldık. Dosya 4 yıllık dosya. Ki olmasa bile kanundan doğan bir hakkın kullanımı nasıl kusur olarak atfedilebilir.

Geçmiş dönemlerde meslektaşlarla sürtüşmeler de yaşadık her insanla olduğu gibi ama kendi aramızda yaşadık bunları meslek etiği içerisinde dışarıya aksettirmeden. Fakat davalı vekilinin yaptığı, beni müvekkilimin önünde suçlu duruma düşürmeye çalışmak, izahı zorlaştırmak. Ben yalnızca böyle insanların ileride farklı meslektaşların da aynı durumda kalmaması amacıyla bir şeyler yapmak istiyorum açıkçası.

Ayrıca ben arada bir ölçüsüzlük göremiyorum açıkçası. Çünkü biliyorsunuz ki avukatın özen yükümlülüğünü yerine getirmemesi (sürüncemede bırakması) görevi kötüye kullanma suçundan soruşturma geçirebilmesine neden olabilir kanımca.

Hangi suç oluşmuş olabilir ki burada... Çok rahatsız olduysanız disiplin soruşturmasına başvurabilirsiniz ama sonuçta o da bir müvekkile hesap veriyor. Stres altındayken hepimiz sınırı geçebiliriz...