Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

MİrasÇiliktan Çikarma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-09-2012, 23:18   #1
Av. Ayşenur Gökçe

 
Varsayılan MİrasÇiliktan Çikarma

Sevgili meslektaşlarım, durum film gibi ama ne yazıkki gerçek. Mirasbırakan eşinin azmettirmesi sonucu, eşinin sevgilisi tarafından öldürülüyor. TMK m.510'a göre;
mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, mirasçılıktan çıkarılabileceği hükmü mevcuttur.
Fakat mirasbırakan mirasçısı tarafından azmettirilerek öldürüldüğü için mirasçılıktan çıkarma mümkün olmayacaktır. Sorum şu ki ; mirasbırakanın çocukları(müvekkilerim) annelerini yani mirasbırakanın eşinin miras almasını istemiyorlar, benim bunun sonucu olan müvekkilim olan mirasçı çocuklar için ne gibi bir yol izlemem lazım. Nasıl bir dava açmalıyım .. Lütfen bana yardımcı olun . Şimdiden çok teşekkürler.
Old 06-09-2012, 09:03   #2
av.sahin67

 
Varsayılan

Esas No : 1991 / 6596 Karar No : 1991 / 9044
Merci : Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Tarih : 10/06/1991
Sözlük(F10)


Özü : MİRAS HAKKINDAN İSKATTA İSKATIN MUTEBER OLMASI İÇİN MÜTAVEFFA TARAFINDAN İSKATI İÇEREN TASARRUFTA SEBEBİN BELİRTİLMİŞ OLMASI GEREKİR


3563
DAVA : İsmail tarafından açılan vasiyetname tanzimi davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm İsmail tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : "Mahfuz hisseli mirasçılar, murisin ölüme bağlı tasarrufu ile mirastan iskat edilebilir" (MK. 457). Ölüme bağlı tasarruf vasiyetname (MK. 449) veya miras sözleşmesi (MK. 450) yolu ile yapılır. "Resmi vasiyet senedi, iki şahit huzurunda sulh hakimi, noter, yahut kanunen bu husus ile tavzif edilen memur tarafından tanzim edilir" (MK. 479). "Miras hakkından iskatın muteber olması için müteveffa tarafından iskatı amir olan tasarrufta sebebin beyan edilmiş olması lazımdır. İskat edilen kimse tarafından itiraz vukuunda bu beyanın doğruluğunu ispat külfeti iskattan müstefit olan mirasçıya veya lehine vasiyet yapılan kimseye aittir. Bu beyine, ikame edilmemiş veya iskatın sebebi beyan olunmamış ise müteveffanın arzuları, iskatın sebebi hakkında aşikar bir hatanın neticesi olmadıkça, tasarruf nisabı miktarınca infaz olunur" (MK. 459). Ölüme bağlı tasarruflar iptal olunabilir (MK. 499) ve iptal edilinceye kadar geçerlidir. Görüldüğü gibi kanun, ölüme bağlı tasarrufla iskat yapılırken murisin iradesine başka bir iradenin inzimamını öngörmemiştir. Tasarrufta şu veya bu yönde eksik bilgi verilmesi veya eksik yahut hatalı bilgiye dayanılması, tasarrufa ait belgenin düzenlenmesini red etme yetkisini hakime veya notere vermemiştir. Bu hallerin müeyyidesi, iskatın, tenkisi gerekli bir vasiyetname haline dönüşmesinden ibarettir. Bu yönler gözetilmeden, murisin ortaya koyduğu olayların iskat sebebi olamayacağından söz edilerek vasiyetname düzenleme isteğinin reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Vasiyetçinin temyiz itirazının bu sebeplerle kabulü ile sulh hakiminin red kararının BOZULMASINA, 10.6.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.******
Old 06-09-2012, 09:06   #3
av.sahin67

 
Varsayılan

Esas No : 1991 / 3606 Karar No : 1991 / 6143
Merci : Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Tarih : 04/04/1991
Sözlük(F10)


Özü : YASADA ÖNGÖRÜLEN DURUMLAR OLUŞTUĞUNDA, MURİS ÖLÜME BAĞLI TASARRUF İLE MAHFUZ HİSSELİ MİRASÇILARINI MİRASTAN İSKAT EDEBİLİR. MİRAS HAKKINDAN İSKATIN GEÇERLİ OLMASI İÇİN, ÖLEN TARAFINDAN SEBEBİN BEYAN EDİLMİŞ OLMASI GEREKİR. ISKAT İRADESİNİN ÖLÜME BAĞLI TASARRUFTA AÇIKÇA GÖSTERİLMESİ GEREKİR.


3545
DAVA : Şahide ve Fatma arasındaki tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Kanunda öngörülen (MK. 457) haller oluştuğunda muris ölüme bağlı tasarruf ile mafhuz hisseli mirasçılarını mirastan ıskat edebilir. Miras hakkında ıskatın muteber olması için müteveffa tarafından ıskatı amir olan tasarrufta sebebin beyan edilmiş olması lazımdır. Iskat edilen kimse tarafından itiraz vukuunda bu beyanın doğru olduğunu isbat külfeti ıskattan müstefil olan mirasçıya veya lehine vasiyet yapılan kimseye aittir. Bu beyana ikame edilmemiş veya ıskatın sebebi beyan olunmamış ise müteveffanın arzuları, ıskatın sebebi hakkında aşikar hatanın neticesi olmadıkça tasarruf nisabı miktarınca nifaz olunur (MK. 459). Iskat iradesinin ölüme bağlı tasarrufta açıkça gösterilmesi gerekir. Murisin 3.7.1987 günlü vasiyetnamesinde böyle bir irade açıklaması bulunmadığı gibi, ıskat sebebi olacak bir olaydan da söz edilmemiştir. Murisin tüm mal varlığını davalıya bırakmamış olması da davalıyı iskat ettiğini göstermez. Terekenin tamamını veya şayi bir cüz'ünü almak üzere bir şahsı tayin eden her tasarruf mirasçı nasbı hükmündedir (MK. 463). Mahfuz hisselerinin baliğ olduğu miktarı alamayan mirasçılar tasarruf nisabını tecavüz eden teberrunun tenkisini dava edebilerler (MK. 502). Davacının isteği bu çerçevede incelenerek, sonucu uyarınca hüküm oluşturulacak yerde tasarruf mirastan ıskat niteliğinde görülerek davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2 - Kabule göre de, Medeni Kanunun yukarıda açıklanan 459. maddesi hükmü uyarınca ölüme bağlı tasarrufta ıskat sebebi açıklanmamışsa veya açıklanan ıskat sebebinin gerçekliği davalı tarafından ispatlanmamış ise tasarrufun ancak tasarruf nisabı miktarınca nifaz olunabileceğinin gözönünde tutulması da uslu ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının bu sebeple kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4.4.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.******
Old 06-09-2012, 09:08   #4
av.sahin67

 
Varsayılan

Esas No : 1991 / 3606 Karar No : 1991 / 6143
Merci : Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Tarih : 04/04/1991
Sözlük(F10)


Özü : YASADA ÖNGÖRÜLEN DURUMLAR OLUŞTUĞUNDA, MURİS ÖLÜME BAĞLI TASARRUF İLE MAHFUZ HİSSELİ MİRASÇILARINI MİRASTAN İSKAT EDEBİLİR. MİRAS HAKKINDAN İSKATIN GEÇERLİ OLMASI İÇİN, ÖLEN TARAFINDAN SEBEBİN BEYAN EDİLMİŞ OLMASI GEREKİR. ISKAT İRADESİNİN ÖLÜME BAĞLI TASARRUFTA AÇIKÇA GÖSTERİLMESİ GEREKİR.


3545
DAVA : Şahide ve Fatma arasındaki tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Kanunda öngörülen (MK. 457) haller oluştuğunda muris ölüme bağlı tasarruf ile mafhuz hisseli mirasçılarını mirastan ıskat edebilir. Miras hakkında ıskatın muteber olması için müteveffa tarafından ıskatı amir olan tasarrufta sebebin beyan edilmiş olması lazımdır. Iskat edilen kimse tarafından itiraz vukuunda bu beyanın doğru olduğunu isbat külfeti ıskattan müstefil olan mirasçıya veya lehine vasiyet yapılan kimseye aittir. Bu beyana ikame edilmemiş veya ıskatın sebebi beyan olunmamış ise müteveffanın arzuları, ıskatın sebebi hakkında aşikar hatanın neticesi olmadıkça tasarruf nisabı miktarınca nifaz olunur (MK. 459). Iskat iradesinin ölüme bağlı tasarrufta açıkça gösterilmesi gerekir. Murisin 3.7.1987 günlü vasiyetnamesinde böyle bir irade açıklaması bulunmadığı gibi, ıskat sebebi olacak bir olaydan da söz edilmemiştir. Murisin tüm mal varlığını davalıya bırakmamış olması da davalıyı iskat ettiğini göstermez. Terekenin tamamını veya şayi bir cüz'ünü almak üzere bir şahsı tayin eden her tasarruf mirasçı nasbı hükmündedir (MK. 463). Mahfuz hisselerinin baliğ olduğu miktarı alamayan mirasçılar tasarruf nisabını tecavüz eden teberrunun tenkisini dava edebilerler (MK. 502). Davacının isteği bu çerçevede incelenerek, sonucu uyarınca hüküm oluşturulacak yerde tasarruf mirastan ıskat niteliğinde görülerek davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2 - Kabule göre de, Medeni Kanunun yukarıda açıklanan 459. maddesi hükmü uyarınca ölüme bağlı tasarrufta ıskat sebebi açıklanmamışsa veya açıklanan ıskat sebebinin gerçekliği davalı tarafından ispatlanmamış ise tasarrufun ancak tasarruf nisabı miktarınca nifaz olunabileceğinin gözönünde tutulması da uslu ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının bu sebeple kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4.4.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.******
Old 06-09-2012, 09:09   #5
av.sahin67

 
Varsayılan

Esas No : 1990 / 3966 Karar No : 1990 / 10175
Merci : Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Tarih : 01/11/1990
Sözlük(F10)


Özü : MİRASTAN ISKAT ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLA OLUR (M.K. M.457). ISKAT SEBEPLERİNİN VARLIĞI HAKKINDA TESBİT DAVASI AÇILAMAZ.


4352
DAVA : Salim mirasçıları F.Ü. ve ark. ile F.A. arasındaki mirastan ıskat davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hüküm F.A. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Mirastan ıskat ölüme bağlı tasarrufla olur (M.K. m.457). Iskat sebeplerinin varlığı hakkında tesbit davası açılamaz. Çünkü tesbit davası eda davasının öncüsüdür. Davacının ileride açabileceği eda davası bulunmadığına göre tesbit davası da açamaz. Öyle ise davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA), 1.11.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ******
Old 06-09-2012, 09:11   #6
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Sevgili meslektaşlarım, durum film gibi ama ne yazıkki gerçek. Mirasbırakan eşinin azmettirmesi sonucu, eşinin sevgilisi tarafından öldürülüyor. TMK m.510'a göre;
mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, mirasçılıktan çıkarılabileceği hükmü mevcuttur.
Fakat mirasbırakan mirasçısı tarafından azmettirilerek öldürüldüğü için mirasçılıktan çıkarma mümkün olmayacaktır. Sorum şu ki ; mirasbırakanın çocukları(müvekkilerim) annelerini yani mirasbırakanın eşinin miras almasını istemiyorlar, benim bunun sonucu olan müvekkilim olan mirasçı çocuklar için ne gibi bir yol izlemem lazım. Nasıl bir dava açmalıyım .. Lütfen bana yardımcı olun . Şimdiden çok teşekkürler.
Sayın Av. Ayşenur Gökçe;

Böyle bir durumda Medeni Kanun'un 'Mirastan yoksunluk' başlığı altında düzenlenen 578. maddesi devreye girer:

"Aşağıdaki kimseler, mirasçı olamayacakları gibi; ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir hak da edinemezler:

1. Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler,

2. Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler,

3. Mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler,

4. Mirasbırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar.

Mirastan yoksunluk, mirasbırakanın affıyla ortadan kalkar."


Müvekkillerinizin annesi azmettirici olduğundan öldüren şahısla aynı cezaya mahkum olacaktır ve 578/I uyarınca mirastan yoksun bırakılacaktır.

Saygılarımla..
Old 06-09-2012, 09:14   #7
av.sahin67

 
Varsayılan

Sayın EKİCİ üstad, bu 578 çerçevesinde kim ne davası açması gerekmelidir ? dava açılmadığını farzedersek miras payı alır mı ? miras payını aldıktan sonra ne kadar süre içinde ne gibi başvuru yapılabilir? ( Çok soru sordum ama olayın daha iyi anlaşılmasını istedim )
Old 06-09-2012, 09:16   #8
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın judge034;

Alıntıladığınız Yargıtay kararlarının hem eski kanun dönemine ait hem de konuyla ilgili olmayan kararlar olduğunu hatırlatmak isterim. Kararlar "mirastan ıskat" ile ilgili ve mirasbırakan somut olayda öldüğü için kendisini öldüren/azmettiren eşine karşı bu müesseseyi işler hale getirebilmesi zaten mümkün değil.

Saygılarımla..
Old 06-09-2012, 09:19   #9
av.sahin67

 
Varsayılan

Soru sahibi meslektaşım TMK 510 dan bahsedince, o madde ilgili içtihatları paylaşmıştım
Old 06-09-2012, 09:29   #10
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan judge034
Sayın EKİCİ üstad, bu 578 çerçevesinde kim ne davası açması gerekmelidir ? dava açılmadığını farzedersek miras payı alır mı ? miras payını aldıktan sonra ne kadar süre içinde ne gibi başvuru yapılabilir? ( Çok soru sordum ama olayın daha iyi anlaşılmasını istedim )
Diğer mirasçılar tarafından mirastan yoksun olma durumunun tespitine yönelik bir dava açılması gerektiği kanaatindeyim. Elbette ki bu durumda tespit davasının görüldüğü mahkeme, ceza davasının sonucunu (mirastan yoksunluğu tespiti istenen şahsın cinayette azmettirici olup olmadığını) bekletici mesele yapacaktır.
Old 06-09-2012, 10:39   #11
yargucu

 
Varsayılan

Cinayet sebebiyle verilecek hükümde sözkonusu hususda karara bağlanacaktır. Kişi mahkumiyetin kesinleşmesiyle birlikte mirastan ıskat edilmiş olacaktır.
Old 07-09-2012, 11:57   #12
Av. Ayşenur Gökçe

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim sevgili meslektaşlarım. Bende yoğun bir araştırma yaptım ve sayın Av.Engin Ekici'ninde dediği gibi mirastan yokun bırakma MK. madde 578/1 geçerli olacak ve bu durumda mirastan yoksun olduğunun tespiti için tespit davası açılacak. Ceza davasında hüküm kesinleşmiş durumda anne azmettirici olarak hüküm giymiş ve şuan cezaevinde. Veraset ve mirastan yoksunluğun tespitini birarada açmayı düşünüyorum. Mahkeme önce mirastan yoksunluğun olduğuna karar verecek sonra veraset için karar verecek.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Platİn Cikarma Amelİyati Konuk Hasta Hakları Hukuki Destek Merkezi (HASDEM) 2 03-09-2012 14:23
Toplu İŞten Çikarma, Zam Farki Cigdem_96 Meslektaşların Soruları 1 09-01-2012 20:18
Karari TeblİĞe Çikarma SÜresİ AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 3 09-07-2010 12:18
Ltd. Ortakliktan Çikarma-karar Mi? Mahkeme Mİ? seyitsonmez Meslektaşların Soruları 1 28-10-2008 10:01
TaŞinmazdan Çikarma külekçi Meslektaşların Soruları 2 20-04-2008 21:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05680895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.