Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Islah-müsbet Zarar- Muaccel Olmayan Alacak

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-11-2020, 14:38   #1
artemis87

 
Varsayılan Islah-müsbet Zarar- Muaccel Olmayan Alacak

SOMUT OLAY: ABC İdaresi ile XYZ Şirketi arasında bir tesis inşa edilmesi ve o tesisin 5 yıl XYZ Şirketi tarafından işletilmesi için bir sözleşme imzalanıyor, idare sözleşme bedelini XYZ'ye dönemsel olarak ödüyor.

XYZ, 1 yıl tesisi işlettikten sonra sözleşmeyi haksız feshederek işletme işini terk ediyor ve 4 yıllık işletme işinin ABC'ye kalmasından doğan zarar sebebiyle ABC dava açıyor.

Talep sonucunda ifade şöyle: fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 48 aylık sürede davalı tarafça yapılmayan işlerin ABC tarafından yapılmasının getirdiği maliyet farkı olan zararın tazmini için şimdilik 2.000 TL 'nin fesih tarihinden itibaren faizi ile tahsili..

Bilirkişi: dava tarihi itibariyle 12 aylık zarar doğmuştur, kalan 36 aylık zarar dava tarihinde muaccel olmamıştır diye sadece 12 aylık zarar için hesap yapıyor.

SORULAR:
1- Bu dava kısmi dava mı tam dava mı?

2-Bu davada fesihle birlikte zarar oluştuğu iddiasıyla muaccel olmayan zararlar talep edilebilir mi?

3- Bu talep sonucuna göre davayı sadece 12 aylık bedel için ıslah etsem kalan 36 ay için davadan feragat etmiş sayılır mıyım?

4- Talep sonucundaki 48 ay ifadesini hakim nasıl yorumlar?

5-Davayı bilirkişi raporuna ve 36 aylık alacak muaccel olmamasına rağmen 48 ay için ıslah etsem hakim usulden red verir değil mi, esastan red verme ihtimali olur mu?

6- Siz olsaydınız bu davada ne yapardınız?

TÜM BU SORULARA ÖZELLİKLE YARGITAY KARARLARI İLE CEVAP VERİRSENİZ ÇOK MEMNUN OLURUM.
Old 10-11-2020, 16:44   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

Anladığım kadarı ile bu iş kamu yararı ağır basan ve bu nedenle aslında karlı olan bir iş değil.. İşletmesi idareye kaldıktan sonra bu hal idareye mali yönden külfet getirmeye devam ettiğine göre ...
Sözleşmeden dönen taraf karşı taraf...
Siz sözleşmeden döndünüz mü..

Dava kısmi dava olarak açılmış..
Talep sonucunu ıslah ile daraltamazsınız. Bana göre bu yanlış ama Yargıtay uygulamaları böyle ...

Siz bu talebiniz ile müspet zararı mı, menfi zararı mı istemiş oldunuz...Aşağıdaki kısa makale faydalı olacaktır.

Hukukumuzda Müspet ve Menfi Zarar

MÜSPET ZARAR –MENFİ ZARAR
Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi, sözleşmelerde borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır.
• Alacaklı her zaman borcun ifasını ve gecikme tazminatı isteğinde bulunabilir;
• Derhal ifadan vazgeçip borcun ifa edilmemesinden doğan zararın (müspet zararının) tazminini isteyebilir
• İfadan vazgeçip akdi fesheder ve sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle uğradığı zararın (menfi zararının) tazminini isteyebilir
Alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir.

MÜSPET ZARAR
Kusursuz olan tarafın temerrüde düşen taraftan sözleşme yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği bir tazminat türüdür. Sözleşmeden kusurlu olarak dönen taraftan istenebilir.
Yeter ki sözleşmeden dönülmemiş olsun, dönülmüş ise dönen taraf kendisi olmasın ve kusursuz bulunsun. müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır.
Diğer bir anlatımla müspet zarar, borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur: sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı alır. Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu göz ardı edilmemelidir.
Kar Kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kar kaybı açısından kardan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kardan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Kar kaybı zararının müspet zarar kapsamında bulundu şüphesizdir. Kar kaybı; sözleşme ifa ile bitseydi zarar görenin elde etmesi muhtemel bütün gelirlerden, yapması gereken tüm zorunlu harcamalar ile sözleşme süresinden önce feshedildiğinden, sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle sağladığı yani tasarruf ettiği haklar ve yine bu süre içerisinde başka işten sağlayacağı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarlarının toplamı indirilerek bulunur.

MENFİ ZARAR -
Uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesihedilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır.
Menfi zarar kavramına şunların gireceği kabul edilmektedir;
Sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler:
Harçlar, posta giderleri, noter ücreti gibi;
Sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar;
Sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar: gönderilen şeyin yolda kaybolması gibi;
sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zararla;
hükümsüz sayılan sözleşmeye satın alınan şey, örneğin o zaman başkasından 100 liraya alınabilirken şimdi 120 liraya alınabilmesi,
başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar;
dava masrafları.

Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar: sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder.
(İBD • Cilt: 86 • Sayı: 4 • Yıl: 2012 Sayfa 266 –Y.HGK E:2010/14244 K:2010/260 T:12.05.2010)
Old 11-11-2020, 15:14   #3
artemis87

 
Varsayılan Islah/Talep Sonucunun Daraltılması/Kısmi Dava

Talep sonucunda fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 17 aylık iş için şimdilik 2000 TL denmişse, rapor 8 ay muaccel olmuş diye gelmişse ben 8 ayın karşılığı olan 10.000 TL'ye ıslah etsem diğer 9 aydan feragatmı etmiş olurum?
Old 13-11-2020, 12:15   #4
Av. Suat

 
Varsayılan

Feragat açık bir irade beyanı ile olur..
Yani açık ve net olur.
Üstü kapalı feragat olmaz.
Atiye bırakırsınız bu da üstü kapalı şekilde vazgeçme olur.
Kalan 9 aylık talebin ne olacağına gelince:
Mahkeme hakimi dava dilekçesindeki tüm talepler ile ilgili olumlu veya olumsuz mutlaka bir karar vermek zorunda..
Dolayısı ile ıslah talebinizi 8 ay üzerinden yaparsanız boşta kalan diğer 9 aylık talebiniz ile ilgili de hakimin karar aşamasında olumlu veya olumsuz mutlaka bir karar vermesi gerekecektir.
Bunu da hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde kalan bu 9 ay ile ilgili sizden isteyeceği açıklamaya göre yapacaktır.
Bu taleplerinizi atiye bırakırsınız bu da üstü kapalı şekilde vazgeçme olur. Çünkü hmk da atiye bırakma şeklinde bir müessese yoktur. Bu vazgeçmedir.
Old 13-11-2020, 14:23   #5
artemis87

 
Varsayılan

Üstadım ek dava açsam 9 ayı istesem, diğer taraftan ilk dava ile birleştirme talep etsem, sonra ilk davayı da 17 aya ıslah etsem. Sizce ilk dava bakımından 8 ay bakımından muaccel olmadığından hukuki yarar yokluğundan reddine, 9 ay bakımından kabulüne, birleşen dava bakımından yeni muaccel olan 8 ay için kabulüne dermi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muaccel olan ancak tutarı kesin olmayan alacak için icra takibi Av. Tarık ''TR'' Meslektaşların Soruları 2 01-03-2014 17:11
menfi zarar- müsbet zarar Av.DM Meslektaşların Soruları 10 23-08-2011 09:10
menfi-müsbet zarar avkt Meslektaşların Soruları 2 27-12-2008 11:10
Banka ve Muaccel Olmayan Alacak Av.Murat Bölükbaş Meslektaşların Soruları 6 19-12-2008 16:08
menfi zarar-müsbet zarar Av.Nazmiye Çimen Meslektaşların Soruları 4 19-04-2007 18:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04687905 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.